| Abdulbaki Gölpınarlı |
Ayaklarını kesip öldürdüler onu, Sâlih de yurdunuzda üç gün daha yaşayıp geçinin dedi, bu, yalan denmesine imkân bulunmayan bir vait.
|
| Abdullah Parlıyan |
Bu uyarıya rağmen devenin ayaklarını biçerek öldürdüler. Bunun üzerine Salih: “Artık memleketinizde yaşayacak üç gününüz kaldı, bu söylediğim yalanlanamayacak bir tehdittir” dedi.
|
| Adem Uğur |
Fakat Semûd kavmi o deveyi, ayaklarını keserek öldürdüler. Sâlih dedi ki: "Yurdunuzda üç gün daha yaşayın (sonra helâk olacaksınız)!" Bu söz, yalanlanamayan bir tehdit idi.
|
| Ahmed Hulusi |
Onu, ayaklarını keserek öldürdüler! Dedi ki: "Üç günlük ömrünüz kaldı evlerinizde! İşte bu yalanlanmayacak bir bildirimdir. "
|
| Ahmet Tekin |
Sâlih’in kavmi, deveyi, bacaklarından kılıçla biçerek öldürdüler. Sâlih:'Yurdunuzda üç gün daha zevk ü sefa sürün' dedi. Bu, yalanlanması mümkün olmayan bir tehditti.
|
| Ahmet Varol |
Onlar yine de o deveyi kestiler. Bunun üzerine (Salih): 'Yurdunuzda üç gün yaşayadurun. Bu yalanlanmayacak bir vaaddir' dedi.
|
| Ali Bulaç |
onu öldürdüler. (Salih) Dedi ki: "Yurdunuzda üç gün daha yararlanın. Bu, yalanlanmayacak bir vaaddir."
|
| Ali Fikri Yavuz |
Nihayet o devenin ayaklarını keserek onu öldürdüler. Bunun üzerine sâlih şöyle dedi: “- Memleketinizde üç gün daha yaşayadurun. İşte bu, yalan çıkarılamıyan bir vaaddir.”
|
| Ali Ünal |
Fakat (ona daha fazla tahammül edemeyerek) deveyi boğazladılar. Salih, derhal ikaz etti: “(Zevk u safa sürdüğünüz) şu yurdunuzda sadece üç gün daha oturun bakalım; (ardından ne olacak, hep beraber göreceğiz)!” Bu, yalan çıkması mümkün olmayan bir tehdittir!”
|
| Bayraktar Bayraklı |
Fakat Semûd kavmi o deveyi, ayaklarını keserek öldürdüler. Sâlih dedi ki: “Yurdunuzda üç gün daha yaşayın.” Bu söz, yalanlanamayan bir tehdit idi.
|
| Bekir Sadak |
Buna ragmen onu kesip devirdiler. O zaman Salih: «Yurudunuzda uc gun daha kalin. Bu, yalanlanmayacak bir sozdur» dedi.
|
| Celal Yıldırım |
Bu uyarıya rağmen onlar deveyi devirip öldürdüler. Salih onlara : Öyle ise evinizde üç gün (daha) yaşayıp yararlanın. Bu, yalanı olmayan bir tehdittir,» dedi.
|
| Cemal Külünkoğlu |
Derken onu kestiler. Bunun üzerine (Salih) dedi ki: “Yurdunuzda üç gün daha yaşayın. (Sonra helâk olacaksınız.) İşte bu, yalanlanamayacak bir tehdittir.”
|
| Diyanet İşleri (eski) |
Buna rağmen onu kesip devirdiler. O zaman Salih: 'Yurdunuzda üç gün daha kalın. Bu, yalanlanmayacak bir sözdür' dedi.
|
| Diyanet Vakfi |
Fakat Semûd kavmi o deveyi, ayaklarını keserek öldürdüler. Sâlih dedi ki: «Yurdunuzda üç gün daha yaşayın (sonra helâk olacaksınız)!» Bu söz, yalanlanamayan bir tehdit idi.
|
| Edip Yüksel |
Fakat, onu işkenceyle kestiler. “Yurdunuzda yaşamanız için üç gününüz var. Bu, yalan olmayan bir sözdür!“ dedi.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Derken onu tepelediler, bunun üzerine dedi ki: Evinizde üç gün yaşayın ve işte bu bir va'd ki yalan çıkarılmamıştır
|
| Erhan Aktaş |
Yine de onu kestiler. “Yurdunuzda üç gün yaşayın.1 Bu yalan olmayan bir uyarıdır.” dedi.
1- Kısacık bir zamanınız kaldı.
|
| Gültekin Onan |
Fakat onu öldürdüler. (Salih) Dedi ki: "Yurdunuzda üç gün daha yararlanın. Bu, yalanlanmayacak bir vaaddir."
|
| Hakkı Yılmaz |
Derken onlar, yaşam kaynaklarını kurutarak öldürdüler. Bunun üzerine Sâlih dedi ki: “Yurdunuzda üç gün daha yararlanın. İşte bu, yalanlanmayacak bir vaattir.”
|
| Harun Yıldırım |
Derken onu, ayaklarını keserek öldürdüler. Bunun üzerine dedi ki: “Yurdunuzda üç gün daha yararlanın. Bu, yalanlanmayacak bir vaaddir.”
|
| Hasan Basri Çantay |
Derken, onu, ayaklarını keserek öldürdüler. Bunun üzerine (Saalih) dedi ki: «Memleketinizde üç gün daha yaşayın. İşte bu, yalanı çıkarılamayacak bir tehdîddir».
|
| Hayrat Neşriyat |
Fakat (Semûd kavmi bu îkazı dinlemeyerek) onu kestiler; bunun üzerine (Sâlih): 'Yurdunuzda üç gün daha yaşayın! Bu, yalan olmayan bir tehdiddir!' dedi.
|
| İbni Kesir |
Buna rağmen onu kesip devirdiler. O zaman: Yurdunuzda üç gün daha kalın. Bu; yalanlanmayacak bir sözdür, dedi.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Buna rağmen onu kestiler. Bunun üzerine (Salih (A.S) şöyle) dedi: “Yurdunuzda üç gün (daha) faydalanın. Bu yalanlanması (tekzip edilmesi) olmayan bir vaaddir.”
|
| Kadri Çelik |
Buna rağmen onu devirip boğazladılar. O zaman Salih, “Yurdunuzda üç gün daha faydalanın. Bu, (azap sözü) yalanlanmayacak bir sözdür” dedi.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Hunharca deveyi kestiler. Salih: "Yurdunuzda üç gün daha nimetlenin sizler Üstelik bu söylediğim, asla hiç bir şekilde yalanlanmayacak açık bir tehdittir.
|
| Mehmet Okuyan |
(Fakat Semûd kavmi) onu (deveyi) hunharca katledince (Salih onlara) şöyle demişti: “Yurdunuzda üç gün daha yaşayın (sonra helak olacaksınız)!” Bu, yalanlanamayacak bir vaattir.
|
| Muhammed Celal Şems |
(Bunun üzerine) onlar, (dişi devenin ayak) bileklerini kestiler. (Salih) onlara dedi ki: “Evlerinizde (topladığınız mallardan) üç gün faydalanın. (Bilin ki) bu, yalanlanmayacak bir sözdür.”
|
| Muhammed Esed |
Bu (uyarıya) rağmen, hunharca boğazladılar onu. Bunun üzerine (Salih): "Artık (sadece) üç gün(ünüz) kaldı, barınaklarınızda eyleşecek" dedi, "bu (söylediğim) yalanlanamayacak bir yargıdır!"
|
| Mustafa Çevik |
63-65 Salih de onlara dedi ki: “Ey kavmim! Peki ya ben Rabbimden bir rahmet peygamberi olarak seçilmiş ve sizlere Allah’ın vahyettiği kesin bilgileri aktarmaktaysam ve siz de inatla buna karşı çıkmaya devam ederseniz, Allah’ın başınıza neler getireceğini hiç düşünmüyor musunuz? Ayrıca bana emredilen tebliğ görevimi yerine getirmez isem Allah’ın azabından beni kim koruyabilir? Elbette ki size uymak bana zarar getirir.” Ey kavmim! “Benden peygamberliğimin delilini istediğiniz mucize işte şu deve! Onu kendi haline bırakın, sakın ona zarar vermeye kalkmayın. Allah’ın arazisinde otlasın, ona zarar vermeye kalkarsanız çetin bir azapla cezalandırılırsınız.” Salih’in bu uyarısına rağmen deveyi hunharca boğazladılar, bunun üzerine Salih de onlara, “Yurdunuzda üç gün daha barındıktan sonra sizi uyardığım azaba çarptırılacaksınız ve asla kurtulamayacaksanız.” dedi.
|
| Mustafa İslamoğlu |
Buna rağmen, onu vahşice katlettiler. Bunun üzerine (Salih) dedi ki: "Konaklarınızda keyif sürme süreniz sadece üç gündür; işte bu yalanlaması imkansız bir tehdittir!"
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Sonra onu boğazladılar. Bunun üzerine dedi ki: «Yurdunuzda üç gün daha yaşayınız. İşte bu, yalanlanmamış olan bir vaaddir.»
|
| Ömer Öngüt |
Derken onu kestiler. O da dedi ki: “Yurdunuzda üç gün daha yaşayadurun. Bu yalanlanmayacak bir tehdittir. ”
|
| Şaban Piriş |
Deveyi kestiler. “Ancak üç gün daha yurdunuzda yaşarsınız, bu yalanlanmayacak bir sözdür.” dedi.
|
| Sadık Türkmen |
Onu kestiler. Dedi ki: “Üç gün daha yurdunuzda yaşayın. İşte bu, yalanlanmayacak bir sözdür.”
|
| Seyyid Kutub |
Buna rağmen onu kesip devirdiler. O zaman: “Yurdunuzda üç gün daha kalın, bu yalanlanmayacak sözdür.” ...
|
| Suat Yıldırım |
Fakat halk o deveyi tepeleyince Salih onlara: "Yurdunuzda üç günlük bir ömrünüz kaldı. Sonra helâk olacaksınız. İşte hilafı olmayan kesin söz!" dedi.
|
| Süleyman Ateş |
Fakat onu kesip devirdiler. (Sâlih) dedi ki: "Yurdunuzda üç gün yaşayın, (sonra mahvolacaksınız); bu, yalan olmayan bir uyarıdır!"
|
| Süleymaniye Vakfı |
Sonra ayaklarını keserek deveyi öldürdüler[*]. Salih dedi ki “Üç gün daha yurdunuzdan yararlanın. Bu, yalan çıkmayacak bir tehdittir.”
[*] Bkz. Kamer 54/29.
|
| Tefhim-ul Kuran |
Fakat onu öldürdüler. (Salih) Dedi ki: «Yurdunuzda üç gün daha yararlanın. Bu, yalanlanmayacak bir vaaddir.»
|
| Ümit Şimşek |
Onlar deveyi boğazladılar. Salih dedi ki: 'Yurdunuzda üç gün daha barının. Bu, asla yalanlanmayacak bir vaaddir.'
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Ama deveyi yere yıkıp kestiler. Sâlih dedi ki: "Yurdunuzda üç gün daha nimetlenin. Bu, yalanlanamayacak bir tehdittir."
|