| Abdulbaki Gölpınarlı |
O gün, kabirlerinden çıkarlar da koşmaya başlarlar, sanki dikilmiş hedeflere yelmedeler.
|
| Abdullah Parlıyan |
O gün onlar bir hedefe doğru yarışıyorlarmış gibi mezarlarından aceleyle fırlarlar.
|
| Adem Uğur |
O gün onlar, sanki dikili bir şeye koşuyorlar gibi, kabirlerinden fırlaya fırlaya çıkarlar.
|
| Ahmed Hulusi |
O gün kabirleri olan bedenlerden hızla fırlarlar! Sanki onlar dikilmiş putlara hızlıca koşuyorlar.
|
| Ahmet Tekin |
Sanki bayraklarının, sancaklarının altında toplanmak için yarış halinde koşarak kabirlerinden süratle çıkacakları günle karşılaşıncaya kadar, dalga geçerek, ileri geri konuşsunlar, oynayıp dursunlar.
|
| Ahmet Varol |
O gün kabirlerden, hızla çıkarlar. Sanki dikili bir şeye doğru koşuyorlarmış gibi.
|
| Ali Bulaç |
Kabirlerinden koşarcasına çıkarılacakları gün, sanki onlar dikili bir şeye yönelmiş gibidirler.
|
| Ali Fikri Yavuz |
O gün, kabirlerinden koşarak çıkacaklar; sanki (ibadet ettikleri) dikili putlara koşuyorlarmış gibi...
|
| Ali Ünal |
O gün süratle kabirlerinden çıkarlar; belli bir hedefe varmak ister gibidirler.
|
| Bayraktar Bayraklı |
(43-44) O gün, gözleri önlerine eğik, kendilerini zillet kaplamış bir durumda, sanki bir hedefe doğru koşuyorlarmış gibi kabirlerinden hızla çıkarlar. İşte uyarıldıkları gün bu gündür.
|
| Bekir Sadak |
(43-44) Kabirlerden cabuk cabuk cikacaklari gun, gozleri donmus, yuzlerini zillet burumus olarak sanki dikili taslara dogru kosarlar. Iste bu, onlara soz verilmis olan gundur. *
|
| Celal Yıldırım |
O gün onlar, sanki dikili hedefe acele akın edip gidiyorlarmış gibi kabirlerinden sür'atle çıkarlar.
|
| Cemal Külünkoğlu |
O gün onlar, dikili putlara akın akın gidercesine, kabirlerinden süratle çıkacaklar.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
(43-44) Kabirlerden çabuk çabuk çıkacakları gün, gözleri dönmüş, yüzlerini zillet bürümüş olarak sanki dikili taşlara doğru koşarlar. İşte bu, onlara söz verilmiş olan gündür.
|
| Diyanet Vakfi |
(43-44) O gün onlar, sanki dikili bir şeye koşuyorlar gibi, gözleri horluktan aşağı düşmüş ve kendileri zillete bürünmüş bir halde kabirlerinden fırlaya fırlaya çıkarlar. İşte bu, onların tehdit edilegeldikleri gündür!
|
| Edip Yüksel |
O gün mezarlarından hızlı hızlı çıkarlar; kurban taşına sürülüyorlarmış gibi…
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
O gün ki kabirlerden hızlı hızlı çıkacaklar, sanki çantalariyle dikmelere (putlara) gidiyorlarmış gibi fırlıyacaklar
|
| Erhan Aktaş |
O gün, onlar kabirlerinden fırlayıp çıkarlar. Sanki bir hedefe koşuyor gibi;
|
| Gültekin Onan |
Kabirlerinden koşarcasına çıkarılacakları gün, sanki onlar dikili bir şeye yönelmiş gibidirler.
|
| Hakkı Yılmaz |
O gün onlar, kabirlerinden fırlaya fırlaya çıkarlar. Sanki dikili bir şeye koşuyorlar gibi.
|
| Harun Yıldırım |
Kabirlerden koşarcasına çıkacakları gün, sanki onlar dikili bir şeye yönelmiş gibidirler.
|
| Hasan Basri Çantay |
O gün onlar, sanki dikili bir şey'e koşuyorlar gibi, kabirlerin) den fırlaya fırlaya (mahşere) çıkarlar,
|
| Hayrat Neşriyat |
O gün kabirlerden sür'atle çıkarlar; sanki onlar, dikili taşlara (putlara) akın ediyorlardır.
|
| İbni Kesir |
O gün; onlar, dikili taşlara doğru koşuyorlarmış gibi, kabirlerden çabuk çabuk çıkarlar.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Kabirlerinden süratle çıkacakları gün, sanki onlar bir hedefe koşuyor gibidir.
|
| Kadri Çelik |
Kabirlerinden koşarcasına çıkacakları gün, sanki onlar dikili bir şeye (hedefe) yönelmiş gibidirler.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Eh o gün, kabirlerinden, sanki dikili bir hedefe koşuyormuşcasına çıkarlar.
|
| Mehmet Okuyan |
43-44 O gün onlar sanki dikili bir şeye koşuyorlar gibi kendilerini aşağılanma kaplamış olarak gözleri (perişanlıktan) yıkılmış bir hâlde mezarlarından hızla çıkacaklar. İşte bu kendilerine vadedilmiş gündür!
|
| Muhammed Celal Şems |
O gün onlar, sanki kurbanlıkların sunaklarına koşması gibi, aceleyle mezarlarından çıkacaklar.
|
| Muhammed Esed |
ki o Gün bir hedefe doğru yarışıyorlarmış gibi mezarlarından aceleyle fırlarlar,
|
| Mustafa Çevik |
42-44 Ey Peygamber! Sen onları öğüt ve uyarılarla doğru olanı yaşamaya davet et ve tercihlerini yapmak üzere kendi hallerine bırak. Kıyamet Gününe kadar boş ve anlamsız şeylerle oyalanıp dursunlar. O Gün gelince mezarlarından çıkıp, gözleri korkudan yerinden fırlayacakmış gibi dehşete kapılmış olarak hesap vermek üzere toplanacaklar, artık vaat edilen gün gelmiştir.
|
| Mustafa İslamoğlu |
o gün onlar, sanki putlarına doğru seğirtirmiş gibi hızla mevzilerinden fırlarlar;
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
O gün ki, kabirlerinden sür'atle çıkarlar, sanki onlar dikili bir şeye koşarlar.
|
| Ömer Öngüt |
O gün onlar sanki dikili taşlara doğru koşuyorlarmış gibi kabirlerinden çabuk çabuk çıkarlar.
|
| Şaban Piriş |
O gün onlar, dikili taşlara koştukları gibi kabirlerinden koşarak çıkarlar.
|
| Sadık Türkmen |
O gün onlar, hızlı hızlı kabirlerinden çıkarlar; sanki dikili hedeflere doğru koşuyorlar gibi!
|
| Seyyid Kutub |
O gün kabirlerden hızlı hızlı çıkarlar. Onlar dikilen putlara yahut hedeflere doğru koşar gibi koşarlar.
|
| Suat Yıldırım |
O gün onlar kabirlerinden çıkıp sür’atle sanki bir hedefe varmak istercesine koşarlar.
|
| Süleyman Ateş |
O gün kabirlerden hızlı hızlı çıkarlar. Onlar dikilen (putlara yahut hedef)lere doğru koşar gibi (koşarlar).
|
| Süleymaniye Vakfı |
(Et almak için) sunaklara üşüştükleri gibi kabirlerinden fırlayıp çıktıkları gün,
|
| Tefhim-ul Kuran |
Kabirlerinden koşarcasına çıkacakları gün, sanki onlar dikili bir şeye yönelmişler gibidirler.
|
| Ümit Şimşek |
O gün kabirlerinden pek hızlı çıkarlar; sanki karşılarında dikili hedeflere koşar gibidirler.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
O gün, kabirlerden fırlayarak çıkarlar. Dikilmiş putlara doğru akın akın gider gibidirler.
|