| Abdulbaki Gölpınarlı |
Doğrulukla gelen kişiye ve onun doğru olduğunu tasdik edenlere gelince: Onlardır çekinenlerin ta kendileri.
|
| Abdullah Parlıyan |
Doğruyu getiren peygamber ve O'nu tasdik edip peşinden giden mü'minlere gelince, işte yollarını Allah ile bulanlar bunlardır.
|
| Adem Uğur |
Doğruyu getiren ve onu tasdik edenler var ya, işte kötülükten sakınanlar onlardır.
|
| Ahmed Hulusi |
Sıdkı (Allâh kulu olunduğu ve bedende hilâfet hakikatinin yaşandığı gerçeğini) getiren ve Onu tasdik edene (Hz. Ebu Bekir) gelince, işte onlar Müttekî'lerin ta kendileridir!
|
| Ahmet Tekin |
Doğru söz ile, Kur’ân ile gelen ve doğru sözü, Kur’ân’ı tasdik edenler, onlar, işte onlar Allah’a sığınanlar, emirlerine yapışanlar, günahlardan arınıp, azaptan korunanlar, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan mü’minlerdir.
|
| Ahmet Varol |
Doğruyu getiren ve onu doğrulayana gelince işte onlar takva sahipleridir.
|
| Ali Bulaç |
Doğruyu getiren ve doğrulayanlara gelince; işte onlar muttaki (takva sahibi) olanlardır.
|
| Ali Fikri Yavuz |
Doğruyu (Kur’an’ı) getiren (Hz. Peygamber s.a.s.) ve O’nu tasdik eden (müminler) ise, işte bunlar takva sahibi kimselerdir.
|
| Ali Ünal |
Buna karşılık, doğruyu getiren ve onu tasdik edene gelince, onlardır Allah’a karşı gelmekten ve her türlü fenalıktan korunan ve Allah’ın koruması altına girenler.
|
| Bayraktar Bayraklı |
Ama, hakikati getiren ve onu bütün kalbiyle tasdik edenler var ya; işte, takvâ sahipleri onlardır.
|
| Bekir Sadak |
Gercegi getiren ve onu dogrulayanlar, iste onlar, Allah'a karsi gelmekten sakinmis olanlardir.
|
| Celal Yıldırım |
Doğruyu getiren ve onu getireni tasdîk eden (var ya) işte (Allah'tan) korkup (inkâr ve azgınlıktan) sakınanlar onlardır!
|
| Cemal Külünkoğlu |
(Allah'tan) doğruyu getiren (peygamber) ve onu (gereği gibi) doğrulayanlara gelince; işte onlar Allah'a karşı sorumluluk bilinciyle yaşayanlardır.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
Gerçeği getiren ve onu doğrulayanlar, işte onlar, Allah'a karşı gelmekten sakınmış olanlardır.
|
| Diyanet Vakfi |
Doğruyu getiren ve onu tasdik edenler var ya, işte kötülükten sakınanlar onlardır.
|
| Edip Yüksel |
Gerçeği getiren ve onu doğrulayana gelince, işte onlar erdemlilerdir.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Doğruyu getiren ve onu tasdık eden ise işte onlar korunan müttekıyler
|
| Erhan Aktaş |
Doğruyu getirenler1 ve onu doğrulayanlar, işte onlar takva2 sahibidirler.
1- Nebiler. 2- Allah’ın buyruklarına içtenlikle uyarak, o buyruklarla kötü ve zararlı şeylere karşı kendisini korumaya/güvenceye alanlardır.
|
| Gültekin Onan |
Doğruyu getiren ve doğrulayanlara gelince; işte onlar muttaki olanlardır.
|
| Hakkı Yılmaz |
Ve doğruyu getiren ve onu tasdik eden kişi; işte onlar, Allah'ın koruması altına girmiş olan kişilerin ta kendileridir.
|
| Harun Yıldırım |
Doğruyu getiren ve onu tasdik edenler var ya, işte kötülükten sakınanlar onlardır.
|
| Hasan Basri Çantay |
Sıdk (-u hakıykat) ı getirene ve onu tasdıyk edenlere (mü'minlere) gelince: İşte onlar takvâye erenlerin ta kendileridir.
|
| Hayrat Neşriyat |
Doğruyu getirene (peygambere) ve onu tasdîk edene gelince; işte onlar gerçekten takvâ sâhibleridir.
|
| İbni Kesir |
Doğruyu getiren ve onu tasdik edenler; işte onlar muttakilerdir.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Ve hakikat ile gelen (Allah'a ulaşmayı dilemeye davet eden) ve onu tasdik edenler (Allah'a ulaşmayı dileyenler), işte onlar takva sahibidirler.
|
| Kadri Çelik |
Doğruyu getiren ve doğrulayanlar (var ya), işte onlar takva sahibi olanlardır.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Muttakiler doğruyu getiren ve doğrulayanlardır. İşte bunlara gelince onlar takva sahipleridir.
|
| Mehmet Okuyan |
Gerçeği getiren ve onu doğrulayan(lar) var ya, işte muttakîler (duyarlı olanlar) sadece bunlardır.
|
| Muhammed Celal Şems |
(Allah Katından) doğru (talimatı) getiren ve onu tasdik edenler (ise,) gerçekten takvayı benimsemiş olanlar (da,) işte onlardır.
|
| Muhammed Esed |
Ama hakikati getiren ve onu bütün kalpleriyle tasdik edenler; işte onlar Allah'a karşı sorumluluklarının (tam) bilincinde olanlardır!
|
| Mustafa Çevik |
33-35 Peygamber ve onun Allah adına yaptığı davete iman ederek Rablerine sığınanlar için cennette sayısız ve sonsuz ödüller vardır. Onlar orada özledikleri, diledikleri her şeyin en güzelini bulacaklar. Allah işledikleri günahlarını örtüp bağışlayacak ve gayretlerinin karşılığını kat be kat fazlasıyla vererek ödüllendirecektir.
|
| Mustafa İslamoğlu |
Ama doğruluğun tarafında yer alan ve hakikati tüm kalbiyle tasdik eden kimselere gelince: işte sorumluluklarını idrak eden onlardır.
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
O zât ki, doğruyu ve onu tasdik ettiler, işte muttakîler olan, onlardırlar.
|
| Ömer Öngüt |
Doğruyu getiren ve onu tasdik edenler, işte onlar takvâ sahipleridir.
|
| Şaban Piriş |
Doğru’yu getiren ve onu tasdik edenler ise, işte onlar korunanlardır.
|
| Sadık Türkmen |
Doğruyu getirene ve onu doğrulayana gelince; işte onlar, korunup sakınanlardır.
|
| Seyyid Kutub |
Gerçeği getirene ve onu doğrulayanlara gelince; «İşte takva sahipleri onlardır.»
|
| Suat Yıldırım |
Ama, hak ve gerçeği getiren ve onu tasdik edenler var ya, işte her türlü fenalıktan korunanlar onlardır.
|
| Süleyman Ateş |
Doğruyu getirene ve onu doğrulayanlara gelince: İşte korunanlar onlardır.
|
| Süleymaniye Vakfı |
Doğruları getiren ve onu kabul edenler, kendini koruyanlardır.
|
| Tefhim-ul Kuran |
Doğruyu getiren ve doğrulayanlara gelince; işte onlar muttaki (takva sahibi) olanlardır.
|
| Ümit Şimşek |
Hakkı getiren ile onu doğrulayanlar ise, kötülüklerden korunmuş olanlardır.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Doğruyu getirene ve onu tasdikleyene gelince, işte böyleleri, korunanların ta kendileridir.
|