| Abdulbaki Gölpınarlı |
Şüphe yok ki sen de öleceksin ve onlar da ölecekler.
|
| Abdullah Parlıyan |
Ey Muhammed! Muhakkak sen de öleceksin, onlar da ölüp gidecekler,
|
| Adem Uğur |
Muhakkak sen de öleceksin, onlar da ölecekler.
|
| Ahmed Hulusi |
Kesinlikle sen ölümü tadacaksın ve muhakkak ki onlar da ölümü tadacaklar!
|
| Ahmet Tekin |
Sen öleceksin, onlar da ölecek.
|
| Ahmet Varol |
Şüphesiz sen de öleceksin, onlar da ölecekler.
|
| Ali Bulaç |
Gerçek şu ki, sen de öleceksin, onlar da öleceklerdir.
|
| Ali Fikri Yavuz |
(Ey Rasûlüm), elbette sen öleceksin ve elbette o kâfirler de ölecekler.
|
| Ali Ünal |
Sonunda elbette sen de öleceksin, onlar da ölecekler.
|
| Bayraktar Bayraklı |
Şüphesiz, sen de öleceksin, onlar da ölecekler.
|
| Bekir Sadak |
suphesiz sen de oleceksin, onlar da olecekler.
|
| Celal Yıldırım |
(Ey Peygamber!) Sen de elbette öleceksin, onlar da ölecekler.
|
| Cemal Külünkoğlu |
(Ey Muhammed!) Şüphesiz sen öleceksin ve şüphesiz onlar da ölecekler.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
Şüphesiz sen de öleceksin, onlar da ölecekler.
|
| Diyanet Vakfi |
Muhakkak sen de öleceksin, onlar da ölecekler.
|
| Edip Yüksel |
Sen öleceksin, onlar da ölecekler.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Elbet sen öleceksin ve elbet onlar da ölecekler
|
| Erhan Aktaş |
Kuşkusuz sen ölümlüsün, kuşkusuz onlar da ölümlüdürler.
|
| Gültekin Onan |
Gerçek şu ki, sen de öleceksin, onlar da öleceklerdir.
|
| Hakkı Yılmaz |
Şüphesiz sen kesinlikle öleceksin, şüphesiz onlar da kesinlikle öleceklerdir.
|
| Harun Yıldırım |
Muhakkak sen de öleceksin, onlar da ölecekler.
|
| Hasan Basri Çantay |
Muhakkak sen de öleceksin (Habîbim), onlar da elbet ölecekler.
|
| Hayrat Neşriyat |
(Habîbim, yâ Muhammed!) Şübhesiz sen de ölecek olan bir kimsesin, onlar da ölecek olan kimselerdir!
|
| İbni Kesir |
Şüphesiz sen de öleceksin, onlar da ölecekler.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Muhakkak ki sen de meyyitsin (ölümlüsün). Ve muhakkak ki onlar da meyyit (ölümlüler).
|
| Kadri Çelik |
Şüphesiz sen de öleceksin, onlar da öleceklerdir.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Ey Resulüm hiç şüphesiz sen de ölecek olan bir kimsesin, onlar da ölecek olan kimselerdir.
|
| Mehmet Okuyan |
Şüphesiz ki sen de öleceksin, onlar da ölecekler.
|
| Muhammed Celal Şems |
Şüphesiz sen öleceksin. Onlar (da) mutlaka ölecekler.
|
| Muhammed Esed |
(Ey Muhammed,) şüphesiz sen ölümü tadacaksın ve şüphesiz onlar da ölüp gidecek:
|
| Mustafa Çevik |
30-31 Ey Peygamber! Bir gün sen de öleceksin, o müşrikler de ölecekler ve Hesap Günü hepiniz Rabbinizin huzurunda toplanacaksınız.
|
| Mustafa İslamoğlu |
Şüphesiz sen de öleceksin, onlar da ölecekler:
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Şüphe yok ki sen öleceksin ve muhakkak ki, onlar da öleceklerdir.
|
| Ömer Öngüt |
Resulüm! Elbette sen de öleceksin, onlar da ölecekler.
|
| Şaban Piriş |
Elbet sen de öleceksin, onlar da ölecekler.
|
| Sadık Türkmen |
Şüphesiz, sen öleceksin. Şüphesiz, onlar da ölüp gidecekler!
|
| Seyyid Kutub |
Sen de öleceksin onlar da ölecekler.
|
| Suat Yıldırım |
(30-31) Hiç şüphe yok ki sen de öleceksin, onlar da ölecekler. Sonra da büyük duruşmanın olacağı kıyamet gününde Rabbinizin huzurunda birbirinizle dâvalaşacaksınız.
|
| Süleyman Ateş |
Sen de öleceksin, onlar da ölecekler.
|
| Süleymaniye Vakfı |
Sen öleceksin, onlar da ölecekler.
|
| Tefhim-ul Kuran |
Gerçek şu ki, sen de öleceksin, onlar da öleceklerdir.
|
| Ümit Şimşek |
Sen de ölüsün, onlar da ölüdürler.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Hiç kuşkusuz sen de öleceksin, onlar da ölecekler.
|