2 - Bakara suresi 20. âyet meali

Fâtiha suresi 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 Sonraki Tümü Âl-i İmrân suresi
يَكَادُ الْبَرْقُ يَخْطَفُ أَبْصَارَهُمْ كُلَّمَا أَضَاء لَهُم مَّشَوْاْ فِيهِ وَإِذَا أَظْلَمَ عَلَيْهِمْ قَامُواْ وَلَوْ شَاء اللّهُ لَذَهَبَ بِسَمْعِهِمْ وَأَبْصَارِهِمْ إِنَّ اللَّه عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ
Yekâdul berku yahtafu ebsârehum kullemâ edâe lehum meşev fîhi, ve izâ azleme aleyhim kâmû ve lev şâellâhu le zehebe bi sem’ihim ve ebsârihim innallâhe alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun).
  
yekâdu neredeyse (olacak)
el berku şimşek
yahtafu kamaştırır, kapıp alır, alacak, kapacak
ebsâre-hum onların gözleri
kullemâ her zaman, her defa
edâe aydınlattı
lehum onlarındır, onlar için vardır
meşev yürüdüler
fî-hi onun hakkında, onun içinde, onda
ve izâ ve o zaman, olunca
azleme karanlık çöktü
aleyhim onlara, onların üzerine
kâmû ayakta kaldılar
ve ve
lev eğer, ise
şâe diledi
allâhu Allah
le zehebe elbette giderdi
bi sem'i-him onların işitmesi
ve ebsâri-him ve onların görmesi
inne muhakkak
allâhe Allah
alâ üzere, üzerinde, ... e
kulli şey'in herşey
kadîrun kaadir, gücü yeten
   
Abdulbaki Gölpınarlı Şimşek neredeyse gözlerini alacak onların. Çakıp etraf aydınlandı mı yürürler, karanlıkta kaldılar mı dururlar. Allah dilerse duymalarını da alır, gözlerini de kör eder. Şüphe yok ki Allah'ın her şeye gücü yeter.
Abdullah Parlıyan Çakan şimşek neredeyse gözlerini kapıp alıverecek, şimşek çakıp çevreleri aydınlanınca hareket ederler, karanlık üzerlerine çökünce oldukları yerde çakılıp kalırlar. Eğer Allah dileseydi onları kör ve sağır ediverirdi. Şüphesiz Allah'ın herşeye gücü yeter.
Adem Uğur (O esnada) şimşek sanki gözlerini çıkaracakmış gibi çakar, onlar için etrafı aydınlatınca orada birazcık yürürler, karanlık üzerlerine çökünce de oldukları yerde kalırlar. Allah dileseydi elbette onların kulaklarını sağır, gözlerini kör ederdi. Allah şüphesiz her şeye kadirdir.
Ahmed Hulusi O şimşek (hakikat ışığı) neredeyse göze dayalı müşahedelerini kapsayacak. Onlara her aydınlık geldiğinde, o hakikat ışığıyla birkaç adım ilerler, hakikat ışığı kesilince de içine düştükleri karanlıkta kalakalırlar. Allâh dilemiş olsaydı Semi' ve Basıyr isminin onlarda açığa çıkmasını kısardı. Kesinlikle Allâh her şeye Kaadir'dir.
Ahmet Tekin Şimşek çakar gibi gelen müjde âyetleri, gözlerini kamaştırır, akıllarını karıştırır. Müjdeler, lehlerine olan emir ve hükümler geldikçe, şimşeğin aydınlığında yürüyenler gibi, müslümanlıklarını ilan ederek, müslümanların statüsünden faydalanırlar. Sıkıntı baş gösterip Kur’ân âyetleri aleyhlerine olunca da karanlıktan çıkamayacaklarmış gibi, ne yapacaklarını şaşırırlar. Nifaklarını, ikiyüzlülüklerini açığa vururlar. Eğer Allah’ın sünneti, düzeninin yasaları içinde iradesinin tecellisine uygun olsaydı, onların kulaklarını, gözlerini ve akıllarını da kesinlikle işe yaramaz hale getirirdi.Allah’ın gücü kudreti her şeye yeter.
Ahmet Varol Çakan şimşek neredeyse gözlerini alacak gibi olur. Bu onların önlerini aydınlatınca o ışıkta yürürler. Ama üzerlerine karanlık bastırınca dimdik ayakta kalırlar. Allah dileseydi onların işitme ve görme kabiliyetlerini alırdı. Allah'ın her şeye gücü yeter.
Ali Bulaç Çakan şimşek neredeyse gözlerini kapıverecek; önlerini her aydınlattığında (biraz) yürürler, üzerlerine karanlık basıverince de kalakalırlar. Allah dileseydi, işitmelerini de görmelerini de gideriverirdi. Şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir.
Ali Fikri Yavuz O şimşek, neredeyse gözlerini kapıp alıverecek; onları aydınlatınca da ışığı altında yürürler ve karanlık çökünce dikilip kalırlar. Allah dileseydi, onların işitme ve görme duyularını da giderirdi. Şüphesiz ki Allah, her şeye kâdirdir. (Nerdeyse Kur’an’ın hidayet nuru gözlerini alacak... Kur’anı Kerimin “İslâmın” bahşettiği ganimet ve nimetlerini gördükçe, emniyet içerisinde yürürler. Fakat cihâd ve İslâmın yüklediği vazifelerle karşılaştıkları zaman, karanlıkta dikilip kalanların hâli gibi, geri dururlar. Allah dileseydi, onların mânevi duygularını yok ettiği gibi, mâddi duygularını da gideriverdi.)
Ali Ünal Şimşek, neredeyse gözlerini kör ediverecek: ne zaman çevrelerini aydınlatsa, (bir ümitle) onun ışığında birkaç adım atarlar; üzerlerine karanlık çöküverince de, donmuş gibi kalakalırlar. (Aleyhlerine ittifak etmiş gibi görünen hava unsurlarının dehşeti içinde ölmeleri veya kulaklarının ve gözlerinin olmaması bu ızdıraptan kurtulmaları için temenni edilse bile, Allah bunu dilemiyor;) eğer Allah dilemiş olsaydı, onların işitmesini de, görmelerini de alırdı. Şüphesiz Allah, her şeye hakkıyla güç yetirendir.
Bayraktar Bayraklı Neredeyse gözlerini kapıverecek olan şimşek önlerini aydınlattığında onun ışığında yürürler; üzerlerine karanlık çökünce dikilip kalırlar. Allah dileseydi, elbette onların kulaklarını sağır, gözlerini kör ederdi. Şüphesiz Allah, her şeye gücü yetendir.
Bekir Sadak Simsegin cakmasi neredeyse gozlerini alir; onlari aydinlattikca isiginda yururler ve uzerlerine karanlik basinca durakalirlar. Allah dileseydi isitme ve gormelerini giderirdi. Dogrusu Allah her seye Kadir'dir. *
Celal Yıldırım Çakan şimşek neredeyse onların gözlerini kapıp alır. Önlerini aydınlatınca da onun ışığında yürürler. Üzerlerine karanlık çöktüğü zaman ise (oldukları yerde) dikilip kalırlar. Allah dileseydi onların işitmelerini de, gözlerini de alıverirdi. Şüphesiz ki Allah'ın her şeye gücü yeter.
Cemal Külünkoğlu Çakan şimşekler neredeyse (onların) gözlerini alıverecek. Onlara aydınlık verince ışığında yürürler, karanlık çökünce de dikilip kalırlar. Şayet Allah dileseydi, onları işitme ve görme yeteneklerinden yoksun bırakabilirdi. Şüphesiz Allah her şeye gücü yetendir.
Diyanet İşleri (eski) Şimşeğin çakması neredeyse gözlerini alır; onları aydınlattıkça ışığında yürürler ve üzerlerine karanlık basınca durakalırlar. Allah dileseydi işitme ve görmelerini giderirdi. Doğrusu Allah her şeye Kadir'dir.
Diyanet Vakfi (O esnada) şimşek sanki gözlerini çıkaracakmış gibi çakar, onlar için etrafı aydınlatınca orada birazcık yürürler, karanlık üzerlerine çökünce de oldukları yerde kalırlar. Allah dileseydi elbette onların kulaklarını sağır, gözlerini kör ederdi. Allah şüphesiz her şeye kadirdir.
Edip Yüksel Şimşek neredeyse gözlerini kapıverecek! Önlerini aydınlattıkça ışığında yürürler. Üzerlerine karanlık basınca da dikilir kalırlar. ALLAH dileseydi işitme ve görmelerini giderirdi. ALLAH her şeye gücü yetendir.
Elmalılı Hamdi Yazır Şimşek nerede ise gözlerini kapıverecek önlerini aydınlattımı ışığında yürüyorlar, karanlık üzerlerine çöktü mü dikilip kalıyorlar, Allah dilemiş olsa idi elbet işitmelerini görmelerini de alıverirdi, şüphe yok ki Allah her şeye kadir, daima kadirdir
Erhan Aktaş Şimşek, neredeyse görmelerini yok ediverecekti. Şimşek, aydınlık verince ışığında yürürler; üzerlerine karanlık çökünce de oldukları yerde kalakalırlar. Allah dileseydi onların işitme ve görme yeteneklerini tamamen yok ederdi. Kuşkusuz, Allah’ın gücü her şeye yeter.
Gültekin Onan Şimşek neredeyse gözlerini kapıverecek! Önlerini aydınlattıkça ışığında yürürler. Üzerlerine karanlık basınca da dikilir kalırlar. Tanrı dileseydi işitmelerini de, görmelerini de gideriverirdi. Tanrı herşeye gücü yetendir (kadir).
Hakkı Yılmaz O şimşek nerdeyse gözlerini kapıverecek. Şimşek önlerini aydınlattı mı aydınlığın içinde yürürler, karanlık üzerlerine çöktü mü de dikilip kalırlar. Allah dilemiş olsaydı işitmelerini de, görmelerini de giderirdi. Şüphesiz Allah, her şeye en çok güç yetirendir.
Harun Yıldırım Şimşek neredeyse gözlerini kapıverecek. Onları aydınlattığında onda yürürler. Onlar üzerine karardığı zaman dikiliverirler. Allah dileseydi elbette onların işitmelerini de görmelerini de giderirdi. Şüphesiz Allah her şeye kâdirdir.
Hasan Basri Çantay O şimşek hemen hemen gözlerini kapıp alıverecek. Onları aydınlatınca (ışığı) içinde yürürler, başlarına karanlık çökünce ise dikilib kalırlar. Allah dileseydi onların işitmelerini, gözlerini de giderirdi. Şübhe yok ki Allah her şey'e hakkıyle kaadirdir.
Hayrat Neşriyat O şimşek, nerede ise gözlerini(n nûrunu) kapıp alıverecek! Ne zaman onlara aydınlık verse, onda (onun ışığında) yürürler; onlara karanlık çöktüğü zaman ise (oldukları yerde)dikilip kalırlar. Hâlbuki Allah dileseydi, elbette onların işitmelerini ve görmelerini giderirdi. Şübhesiz ki Allah, herşeye hakkıyla gücü yetendir.
İbni Kesir Az kalsın şimşek gözlerini alıverecek. Onları aydınlattıkça ışığında yürürler. Üzerlerine karanlık basınca dikilip kalıverirler. Şayet Allah, dileseydi onların işitmelerini de, görmelerini de giderirdi. Muhakkak ki Allah, her şeye Kadir'dir.
İskender Evrenosoğlu Şimşek neredeyse onların gözlerini kamaştırır. Onları her aydınlatmasında onun (ışığında) yürürler. Ve onların üzerlerine karanlık çökünce de dikilip kalırlar. Ve eğer Allah dileseydi, onların duymalarını da görmelerini de elbette giderirdi. Muhakkak ki Allah, herşeye kâdirdir (herşeye gücü yeter).
Kadri Çelik Şimşeğin çakması neredeyse gözlerini alır; onları aydınlattıkça ışığında yürürler ve üzerlerine karanlık basınca durakalırlar. Allah dileseydi işitme ve görmelerini giderirdi. Doğrusu Allah her şeye kadirdir.
Mehmet Ali Eroğlu Rahatsız eder çakan şimşek, neredeyse onların gözlerini alır. Aydınlığı her geldiğinde biraz yürürlerKaranlık bastığı anlar, Bir şekilde ortada kalırlar. Allah dileseydi eğer, onları kör ve sağır Aşağılık ediverirdi. Muhakkak ki Allah her şeye gücü yetendir.
Mehmet Okuyan (O esnada) şimşek, neredeyse gözlerini alacakmış (gibi çakar). (Şimşek) onlar için (etrafı) aydınlatınca orada (birazcık) yürürler; üzerlerine karanlık çökünce de oldukları yerde kala kalırlar. Allah dileseydi elbette onların işitme (duyu)larını ve gözlerini giderirdi. Şüphesiz ki Allah her şeye gücü yetendir.
Muhammed Celal Şems Şimşek neredeyse gözlerini alır. Ne zaman (kendilerine yol göstermek için) parıldarsa, (onun ışığında) yürümeye başlarlar. Onlara karanlık getirince (de) dururlar. Allah dileseydi, mutlaka işitme ve görme yeteneklerini yok ederdi. Şüphesiz Allah, istediği her şeye tam olarak gücü yetendir.
Muhammed Esed Çakan şimşekler neredeyse gözlerini alıverir; ışık verince hareket ederler, karanlık çökünce oldukları yerde çakılıp kalırlar. Şayet Allah dileseydi, onları işitme ve görme (yetenek)lerinden yoksun bırakabilirdi: Çünkü Allah her şeye kadirdir.
Mustafa Çevik 17-20 Bu münafıkların durumu, sözde etrafı aydınlatmak için ateş yakan fakat asıl amacı yangın çıkarıp etrafı ateşe vermeye çalışan kimselerin durumuna benzer. O ateşi yakmalarıyla birlikte, Allah da yaktıkları ateşi söndürüp onları zifiri karanlığa mahkûm eder. Onlar gerçeğe karşı kör, sağır ve dilsizdirler, o yüzden de Allah’ın davetine yönelmezler. Bu münafıkların durumu aynı zamanda zifiri karanlık bir gecede, gök gürültüsü ile birlikte şimşekler çakıp yıldırımlar düşmekte, bardaktan boşanırcasına yağmur yağmakta iken ölüm korkusuyla kulaklarını tıkayan, şimşeğin bir anlık göz alıcı ışığında birkaç adım attıktan sonra, tekrar zifiri karanlıkta çakılıp kalan çaresiz zavallının durumuna benzer. Şayet Allah dileseydi böylelerinin gözlerini tamamen kör, kulaklarını da sağır ederdi. Elbette ki Allah’ın gücü her şeye yeter.
Mustafa İslamoğlu Şimşek neredeyse gözlerini kör eder; onları ne zaman aydınlatsa, o aydınlıkta yol alırlar; ne zaman da karanlık üzerlerine çökse, ayakta kalakalırlar. Ve eğer Allah dileseydi, işitme ve görme duyularını giderirdi; çünkü Allah'ın her şeye gücü yeter.
Ömer Nasuhi Bilmen Az kalıyor ki şimşek gözlerini hemen kapıverecek. Her ne zaman önlerini aydınlattı mı, ışığında yürürler. Üzerlerine karanlık çöktükçe de dikilip kalıverirler. Eğer Allah Teâlâ dilemiş olsa idi onların elbette işitmelerini de, görmelerini de gideriverirdi. Şüphe yok ki Allah Teâlâ her şeye kâdirdir.
Ömer Öngüt O esnada şimşek sanki gözlerini çıkaracakmış gibi çakar. Etraflarını aydınlatınca bir kaç adım yürürler. Fakat üzerlerine karanlık çökünce oldukları yerde kalırlar. Allah dileseydi elbette onların kulaklarını sağır, gözlerini kör ederdi. Şüphesiz ki Allah her şeye kâdirdir.
Şaban Piriş Şimşek gözlerini kamaştırır gibi olur; şimşek parıldadığında yürürler, ortalık birden kararınca da orada dikilip kalıverirler, eğer Allah isteseydi onları sağır ve kör ederdi. Allah’ın her şeye gücü yeter.
Sadık Türkmen Şimşek neredeyse onların gözlerini alıverecek. Her ne zaman kendilerini/önlerini aydınlatsa, onunla/ışığında yürürler ve üzerlerine karanlık çökünce (öylece) dikilip kalırlar. Allah dileseydi elbette onların işitme ve görme duyularını giderirdi. Şüphesiz Allah herşeye gücü yetendir.
Seyyid Kutub Şimşek onların görme yeteneklerini nerede ise alıverecek. Çevrelerini aydınlatınca şimşeğin ışığı altında yürürler, fakat üzerlerine karanlık çökünce oldukları yerde kalakalırlar. Allah dileseydi, onların işitme ve görme yeteneklerini büsbütün giderirdi. Hiç kuşkusuz Allah her şeyi yapabilir.
Suat Yıldırım Şimşek nerdeyse gözlerini köreltecek. Önlerini aydınlattı mı ışığında yürürler, (şimşek sönüp) karanlık çökünce de dikilir kalırlar. Allah dileseydi kulaklarını sağır, gözlerini kör ederdi. Allah gerçekten her şeye kadirdir.
Süleyman Ateş Neredeyse gözlerini kapıverecek olan şimşek önlerini aydınlattı mı o(nun ışığı)nda yürürler, üzerlerine karanlık çökünce dikilip kalırlar. Allâh dileseydi elbette işitmelerini ve görmelerini de götürürdü. Şüphesiz Allâh'ın her şeyi yapmaya gücü yeter.
Süleymaniye Vakfı O şimşek (Kur'ân nuru), gözlerini söküp çıkaracak gibi olur. Ne zaman önlerini aydınlatsa yürürler, gözlerini kamaştırınca da kalakalırlar[1*]. Allah cezalandırmayı tercih etseydi[2*] onları tümüyle kör ve sağır ederdi[3*]. Ama her şeye bir ölçü koyan Allah'tır[4*].

[1*] Hesaplarına gelen âyetlerden yararlanır, gelmeyenlerin parlaklığı karşısında susarlar. Ayetteki azleme (أَظْلَمَ) fiilinin,“karanlığın bastırması” yanında “parıldama” anlamı da vardır. (El- ayn). “şimşek, gözlerini söküp çıkaracak gibi olur” sözü, münafıkların, Kur’ân’ın parlaklığı karşısında sustuklarım gösterdiğinden buraya uygun olan ‘parıldama’ anlamıdır.

[2*] “Şâe = شاء” fiili, bir şeyi var etti, demektir (Müfredat). Allah bazı şeyleri kulunun tercihine göre yarattığından öznesi kul olursa “tercih edip yaptı”, Allah olursa “tercih edip yarattı” anlamına gelir.

[3*] Gözlerini ve kulaklarını doğrulara kapadıkları için bu, işledikleri suça denk ceza olurdu. “Allah, yaptıkları yanlışlardan dolayı insanları yakalasaydı yeryüzünde kıpırdayan kimseyi bırakmazdı. Ama Allah, onları belli bir süreye kadar erteler.” (Nahl 16/61)

[4*] Ayetteki kadir = قدير kelimesi, “ölçü koyan” anlamındadır ama gelenekte “gücü yeter” anlamı verilir, ölçüyü en büyük güce sahip olan koyar, ama âyete “gücü yeter” anlamı verilince kelimenin ölçü ile ilişkisi kesilmiş olur.

 

 

Tefhim-ul Kuran Çakan şimşek, neredeyse gözlerini kapıverecek; önlerini her aydınlattığında (biraz) yürürler, üzerlerine karanlık basıverince de kalakalırlar. Allah dileseydi, işitmelerini de görmelerini de gideriverirdi. Hiç şüphe yok Allah, herşeye güç yetirendir.
Ümit Şimşek Şimşeğin parıltısı gözlerini alacak gibidir. Şimşek etrafı aydınlatınca o ışıkta biraz yürürler; üzerlerine karanlık çökünce de oldukları yerde kalırlar. Eğer Allah dileseydi, onların kulaklarını sağır, gözlerini kör ederdi. Zira Allah'ın kudreti herşeye yeter.
Yaşar Nuri Öztürk Şimşek, neredeyse gözlerini çarpıp götürüverecek. Kendilerine her aydınlık sunduğunda, orada yürürler. Üzerlerine karanlık binince çakılıp kalırlar. Eğer Allah dileseydi, işitme güçlerini de gözlerini de elbette alıp götürürdü. Çünkü Allah her şeye Kadîr'dir.

Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.