2 - Bakara suresi 32. âyet meali

Fâtiha suresi 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 Sonraki Tümü Âl-i İmrân suresi
قَالُواْ سُبْحَانَكَ لاَ عِلْمَ لَنَا إِلاَّ مَا عَلَّمْتَنَا إِنَّكَ أَنتَ الْعَلِيمُ الْحَكِيمُ
Kâlû subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke entel alîmul hakîm(hakîmu).
  
kâlû dediler
subhâne-ke sen sübhansın, seni tenzih ederiz
yok, değil
ilme ilim, bilgi
lenâ bizim
illâ ancak, sadece
olmadı
allemte-nâ sen bize öğrettin
inne-ke muhakkak ki sen
ente sen
el alîmu en iyi bilen
el hakîmu hüküm ve hikmet sahibi
   
Abdulbaki Gölpınarlı Demişlerdi ki: Noksan sıfatlardan seni arı biliriz, bize bildirdiğin şeylerden başka bilgimiz yok. Şüphe yok ki sen, her şeyi bilirsin, hüküm ve hikmet sahibisin.
Abdullah Parlıyan Melekler de: “Sen her yönden kusursuz ve eksiksizsin. Senin bize bildirdiğin dışında bir bilgimiz yoktur. Doğrusu, yalnız sensin herşeyi bilen ve herşeyi uygun biçimde yapan” diye cevap verdiler.
Adem Uğur Melekler: Yâ Rab! Seni noksan sıfatlardan tenzih ederiz, senin bize öğrettiklerinden başka bizim bilgimiz yoktur. Şüphesiz alîm ve hakîm olan ancak sensin, dediler.
Ahmed Hulusi (Bunu değerlendiremeyen melâike): "Subhaneke (her an yeni bir şey yaratıp bunlarla da asla kayıtlanmayan ve sınırlanmayansın)! Bizde açığa çıkarttığın ilimden başkasını bilmemiz asla mümkün değil! Şüphesiz ki sen, Mutlak İlim (Aliym) ve bunu bir sistem içinde (Hakiym) açığa çıkaransın!"
Ahmet Tekin Melekler:'Yücesin Sen ya Rabbi. Bizim Senin bize öğrettiklerinin dışında bir bilgimiz yok. Sen ilim sahibisin, hikmet ve hükümranlık sahibisin.' dediler.
Ahmet Varol Melekler: 'Senin şanın pek yücedir. Biz senin bildirdiğinin dışında bir bilgiye sahip değiliz. Şüphesiz sen her şeyi bilen ve hikmet sahibi olansın' dediler.
Ali Bulaç Dediler ki: "Sen yücesin, bize öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgimiz yok. Gerçekten sen, her şeyi bilen, hüküm ve hikmet sahibi olansın."
Ali Fikri Yavuz Melekler: “Biz, (sana itiraz olunmaktan) seni tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka, hiç bir ilmimiz yok. Muhakkak sen her şeyi hakkıyle bilensin, üstün hikmet sahibisin.” dediler.
Ali Ünal (Melekler, hakikati idrak, aczlerini itiraf içinde,) “Sen’i bütün noksanlıklardan, manâsız ve gayesiz iş yapmaktan tenzih ederiz. Bize ne öğretmişsen, bizim onun dışında hiçbir ilmimiz yoktur. Hiç şüphesiz, Alîm (her şeyi hakkıyla ve tam olarak bilen), Hakîm (her hüküm ve icraatında mutlak hikmetler bulunan) Sen’sin Sen!” dediler.
Bayraktar Bayraklı Melekler, “Seni bütün eksikliklerden uzak tutarız! Bizim senin öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Her şeyi bilen ve hikmet sahibi sensin” dediler.
Bekir Sadak Cevab verdiler «Sen munezzehsin, ogrettiginden baska bizim bir bilgimiz yoktur. suphesiz Sen hem bilensin, hem Hakim'sin".
Celal Yıldırım (Melekler de): «Seni tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka hiçbir bilgimiz yoktur. Şüphesiz ki Sen her şeyi bilensin, yegane hikmet sahibi de Sensin!» dediler.
Cemal Külünkoğlu (Onlar) dediler ki: “Sen yücesin, bize öğrettiğinden başka bizim hiç bir bilgimiz yoktur. Gerçekten (her şeyi) hakkıyla bilen, (her şeyi) hikmetle yapan yalnız sensin.”
Diyanet İşleri (eski) Cevap verdiler: 'Sen münezzehsin, öğrettiğinden başka bizim bir bilgimiz yoktur. Şüphesiz Sen hem bilensin, hem Hakim'sin'.
Diyanet Vakfi Melekler: Yâ Rab! Seni noksan sıfatlardan tenzih ederiz, senin bize öğrettiklerinden başka bizim bilgimiz yoktur. Şüphesiz alîm ve hakîm olan ancak sensin, dediler.
Edip Yüksel Dediler: “Sen Yücesin, senin bize öğrettiğinden başka bir bilgimiz yok. Sen Bilensin, Bilgesin.”
Elmalılı Hamdi Yazır Subhânsın Yarab! Bizim için senin bize bildirdiğinden başka ilim ne mümkin, o alîm, hakîm sen, şüphesiz sensin» dediler
Erhan Aktaş Melekler de: “Sen her türlü kusur ve eksiklikten uzaksın. Bize öğrettiklerinden başka bizim hiçbir bilgimiz yoktur. Şüphesiz Sen her şeyi gerçeği ile bilensin.” dediler.
Gültekin Onan Dediler ki: "Sen yücesin (sübhaneke), senin bize öğrettiğinden başka bir bilgimiz / bildiğimiz yok. Sen bilensin , hakimsin (aliymülhakiym)".
Hakkı Yılmaz Doğadaki güçler, dediler ki: “Sen her türlü noksanlıktan arınıksın! Senin, bize öğretmiş olduğunun dışında bizim için bilgi diye bir şey yoktur. Şüphesiz Sen, en iyi bilenin, en iyi yasa koyanın ta kendisisin.”
Harun Yıldırım “Seni tesbih ederiz.Senin bize öğrettiğinden başka ilmimiz yoktur. Şüphesiz alîm ve hakim olan sensin, yalnız sen!” dediler.
Hasan Basri Çantay (Melekler) de: «Seni tenzih ederiz. Senin bize öğretdiğinden başka bizim hiç bir bilgimiz yok. Çünkü (her şey'i) hakkıyle bilen, hüküm ve hikmet sahibi olan şübhesiz ki sensin Sen» demişlerdi.
Hayrat Neşriyat (Melekler) dediler ki: 'Seni (her türlü noksanlıktan) tenzîh ederiz; senin bize öğrettiklerinden başka bizim için bir ilim yoktur. Şübhe yok ki Alîm (herşeyi bilen), Hakîm(her işi hikmetli olan) ancak sensin!'
İbni Kesir Melekler ise: Sana tesbih ederiz, bize öğrettiğinden başka bilgimiz yok. Alim, Hakim Sensin Sen, demişlerdi.
İskender Evrenosoğlu (Melekler): “Seni tenzih ederiz.” dediler. “Senin bize öğrettiğinden başka (hiç) bir ilmimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, Alîm'sin (en iyi bilensin), Hakîm'sin (hikmet sahibisin).”
İstanbul Kuran Araştırmaları Grubu Dediler ki: “Sen yücesin, bize öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgimiz yok. Gerçekten Sen bilensin, bilgesin.”
Kadri Çelik Onlar şöyle dediler: “Sen münezzehsin, öğrettiğinden başka bizim bir bilgimiz yoktur. Şüphesiz sen bilensin ve hikmet sahibisin.”
Mehmet Ali Eroğlu Ardından melekler:"Noksan sıfatlardan Seni tenzih ederiz, yücesin" dediler Kendi bildirdiğinden başka bilgimiz yoktur. Bilen Sensin, Hüküm Senin'dir
Mehmet Okuyan (Melekler): “Sen yücesin; bize öğrettiklerinden başka bilgimiz yoktur. Yalnızca sen bilensin; doğru hüküm verensin.” demişlerdi.
Muhammed Celal Şems Onlar dediler ki: “Sen her türlü eksiklikten uzaksın. Bize öğrettiklerinden başka (hiçbir şeyin) bilgisine sahip değiliz. Şüphesiz (her şeyi) en iyi bilen, (her söz ve hareketin) hikmetini en iyi anlayan, ancak Sensin.”
Muhammed Esed Onlar: "Sen kudret ve egemenlikte kusursuz ve eksiksizsin! Senin bize bildirdiğin dışında bir bilgimiz yoktur. Doğrusu yalnız Sensin her şeyi bilen, gerçek hikmet Sahibi!" diye cevap verdiler.
Mustafa Çevik 28-34 Ey insanlar! Sizi yaratıp, bunca nimetle donatan, öldükten sonra da tekrar diriltip huzurunda toplayacak olan Allah’a karşı nasıl oluyor da nankörlük edip davetine sırtınızı dönüyorsunuz? Hâlbuki yeryüzünde ne varsa hepsini sizin için yaratan, sonra da göğe yönelip onu da yedi kat olarak düzenleyip, istifadenize sunan Allah’tır. Allah bahşettiği bunca nimetlere rağmen nankörlük etmekte olanları en iyi bilendir. Yerde ve göklerde olanları yaratıp, nizamlarını kuran ve yarattığı her şeyi yasalara bağlayan Allah, sonra da meleklere, “Yarattığım insanları da yeryüzünde halife kılacağım.” demişti. Bunun üzerine melekler de Allah’a, “Bizler Senin verdiğin her görevi severek ve isteyerek yapıyor, bahşettiğin nimetler için daima şükredip ilmin, kudretin ve yüceliğin karşısında hep saygıyla eğilip Seni hamd ile yüceltmekteyken, yeryüzünde bozgunculuk çıkarıp, yozlaşmaya sebep olacak ve birbirinin kanını dökecek kimseler mi yaratacaksın?” dediler. Allah da onlara, “Benim bildiklerimi ve maksadımın ne olduğunu sizler bilemezsiniz.” dedi. Ardından da halife olarak yarattığı ve yarattıklarının çoğunun isimlerini, ne işe yaradıklarını öğrettiği Âdem’i karşılarına çıkarıp meleklere, “Haydi söyleyin bakalım, bunların isimleri nedir ve Ben bunları ne için yarattım.” dedi. Bunun üzerine melekler, “Rabbimiz! Biz Senin öğrettiklerinden başka şey bilmeyiz. Neyin niçin yaratıldığını tek bilen ve hikmet sahibi olan Sensin” dediler. Böylece Allah, kendisinin yaptıklarının sorgulanamayacağını meleklere hatırlatıp, sonra da Âdem’e seslenerek “Ey Âdem! Sana öğrettiğim şu eşyaların isimlerini, ne olduklarını onlara bildir.” dedi. Âdem’in onların isimlerini ve ne için yaratıldıklarını söylemesi üzerine de Allah meleklere, “Göklerde ve yerde görünen görünmeyen ne varsa hepsini Ben yarattım ve niçin yarattığımı da Ben bildirmeden siz bilemezsiniz. Oysa Ben, sizin gizledikleriniz de açığa vurduklarınızı da bilirim.” dedi. Daha sonra meleklere şöyle buyurdu: “Şimdi Âdem’le ilgili size vereceğim görevleri yapmak ve sadakatinizi göstermek üzere Bana secde edip söz verin.” Bunun üzerine İblis dışında hepsi Allah’a secde ederek, saygı ve sadakatle emre uyacaklarını beyan ettiler. İblis ise Âdem’i küçümseyip kibirlenerek ona hizmet etmek için görevlendirilmeyi kabul etmeyip Rabbi olan Allah’ın emrine itiraz ederek isyan etti, nankörleşip kâfirleşti.
Mustafa İslamoğlu (Melekler) cevapladılar: "Sen tek otoritesin, bizim Senin bize öğrettiğinden başka bir ilmimiz olamaz; yalnızca Sensin her şeyi tam bilen, her hükmünde tam isabet kaydeden."
Ömer Nasuhi Bilmen Dediler ki: «Seni tesbih ederiz, Senin bize bildirdiklerinden başka bizim bilgimiz yoktur. Şüphe yok ki alîm, hakîm olan Sen'sin.»
Ömer Öngüt Melekler: “Sen münezzehsin, seni tesbih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka hiçbir bilgimiz yok. Şüphesiz ki sen her şeyi hakkıyla bilensin, hüküm ve hikmet sahibisin. ” dediler.
Şaban Piriş -Sen yücesin! Yalnız sen eksiklikten uzaksın senin bize öğrettiğinden başka bizim hiç bir bilgimiz yoktur. Bilen ve hüküm veren sensin, dediler.
Sadık Türkmen (İblis’in bu itirazına karşılık Meleklerin hepsi): “Seni bütün eksikliklerden uzak tutarız. Senin bize öğrettiklerinden başka bizim hiçbir bilgimiz yoktur. Şüphesiz Sen, herşeyin hikmetini (gerçeğini) bilensin” dedile
Seyyid Kutub Melekler «Ya Rabbi, sen yücesin, bizim senin bize öğrettiklerin dışında hiçbir bilgimiz yoktur, hiç şüphesiz sen herşeyi bilirsin ve her yaptığın yerindedir» dediler.
Suat Yıldırım "Sübhansın ya Rab! Senin bize bildirdiğinden başka ne bilebiliriz ki? Her şeyi hakkıyla bilen, her şeyi hikmetle yapan Sensin." dediler.
Süleyman Ateş Dediler ki: "Sen yücesin (ya Rab); bizim senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Şüphesiz sen bilensin, hakimsin (her şeyin içyüzünü bilen, her şeyi yerli yerince yapansın.)
Süleymaniye Vakfı Melekler, “Biz sana içten boyun eğeriz, bizde senin öğrettiğin dışında bilgi olmaz. Her şeyi bilen ve kararları doğru olan Sensin.” dediler.
Tefhim-ul Kuran Dediler ki: «Sen yücesin, bize öğrettiğinden başka bizim hiç bir bilgimiz yoktur. Gerçekten sen, her şeyi bilen, hüküm ve hikmet sahibi olansın.»
Ümit Şimşek Melekler, 'Seni her türlü noksandan yüce tutarız,' dediler. 'Senin bize öğrettiklerinden başka bilgimiz yoktur. Herşeyi bilen ve herşeyi hikmetle yapan Sensin.'
Yaşar Nuri Öztürk Dediler ki: "Yücedir şanın senin. Bize öğretmiş olduğunun dışında bilgimiz yok bizim. Sen, yalnız sen Alîm'sin, her şeyi en iyi şekilde bilirsin; Hakîm'sin, her şeyin bütün hikmetlerine sahipsin."

Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.