| Abdulbaki Gölpınarlı |
Orada boş söz duymazlar.
|
| Abdullah Parlıyan |
Orada hoşa gitmeyen anlamsız sözler işitmezler.
|
| Adem Uğur |
Orada boş bir söz işitmezler.
|
| Ahmed Hulusi |
Orada boş laf işitmez.
|
| Ahmet Tekin |
Orada boş işlerle meşgul olan bir topluluk gürültüsü, boş bir söz işitmezler.
|
| Ahmet Varol |
Orada boş bir söz duymazlar.
|
| Ali Bulaç |
Orada anlamsız bir söz işitmez.
|
| Ali Fikri Yavuz |
Öyle ki, orada boş bir söz işitmezsin.
|
| Ali Ünal |
Orada hiç boş söz işitmezler.
|
| Bayraktar Bayraklı |
(8-11) O gün birtakım yüzler de şen olacaklar; çalıştığından dolayı yüksek bir cennette hoşnuttur; orada boş söz işitmeyecekler.
|
| Bekir Sadak |
Orada bos soz isitmezler.
|
| Celal Yıldırım |
Orada boş-anlamsız söz işitmezler.
|
| Cemal Külünkoğlu |
Orada hiçbir boş söz işitmezler.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
Orada boş söz işitmezler.
|
| Diyanet Vakfi |
(8-11) O gün bir takım yüzler de vardır ki, mutludurlar; (dünyadaki) çabalarından hoşnut olmuşlardır, yüce bir cennettedirler. Orada boş bir söz işitmezler.
|
| Edip Yüksel |
Orada bir saçmalık işitmezler.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Ki onda lağviyyattan bir kelime işidilmez
|
| Erhan Aktaş |
Orada boş söz duymazlar.
|
| Gültekin Onan |
Orada anlamsız bir söz işitmez.
|
| Hakkı Yılmaz |
(8-16) Kişiler de var ki, o gün nimetler içindedirler, çalışmaları için hoşnutturlar, yüksek bir cennettedirler, orada boş bir söz işitmezler. Orada akan bir kaynak vardır; orada yükseltilmiş divanlar, konulmuş kadehler, dizilmiş yastıklar, yayılmış halılar vardır.
|
| Harun Yıldırım |
Orada boş söz işitmezler.
|
| Hasan Basri Çantay |
Orada boş bir lâf işitmez.
|
| Hayrat Neşriyat |
Orada boş bir söz işitmezler!
|
| İbni Kesir |
Orada boş bir laf işitmezler.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Orada boş söz işitmezsin.
|
| Kadri Çelik |
Orda anlamsız ve saçma bir söz işitmez.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
(10-11) Ali'ül ala cennettedirler, orada hiç boş söz işitmezler.
|
| Mehmet Okuyan |
Orada boş söz duymaz.
|
| Muhammed Celal Şems |
Orada beyhude bir söz, duymayacaklar.
|
| Muhammed Esed |
boş lakırdı işitmeyecekleri (bir bahçede).
|
| Mustafa Çevik |
8-16 Yine o gün yaratılışlarının amacını kavrayıp da o amaca uygun yaşamak uğrunda gayret etmiş olanların ise yüzleri sevinç ve mutluluktan pırıl pırıl parlayacak, iman edip salih amel işlemenin karşılığını görüp zevkini yaşayacaklar. Cennette kendileri için hazırlanmış yüce makamlar da tahtlar üzerine kurulup tarifsiz güzellikte yiyeceklere, tertemiz testiler içinde tadına doyum olmaz içeceklere kavuşup görenlerde hayranlık uyandıran halılar üzerindeki tahtlarında, minderlerine yaslanıp birbirleriyle sohbet edecekler ve orada hiç boş laf da işitmeyecekler.
|
| Mustafa İslamoğlu |
Orada boş bir lakırdı işitmeyecek,
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
(10-11) Bir yüksek cennette. Orada boş bir lâkırdı işitmezsin.
|
| Ömer Öngüt |
Orada hoşa gitmeyen boş bir söz dahi işitmezler.
|
| Şaban Piriş |
Orada boş söz işitmezler.
|
| Sadık Türkmen |
Orada boş bir lâf işitmezler.
|
| Seyyid Kutub |
Orada boş söz işitmezler.
|
| Suat Yıldırım |
Orada hiç boş söz işitmezler.
|
| Süleyman Ateş |
Orada boş söz işitmezler.
|
| Süleymaniye Vakfı |
orada boş bir söz duymayacaklardır.
|
| Tefhim-ul Kuran |
Orada 'anlamsız ve saçma olan' bir söz işitmez.
|
| Ümit Şimşek |
Orada boş söz işitmez.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Hiçbir boş söz işitmez orada,
|