| Abdulbaki Gölpınarlı |
Pek kızgın ateşe atılırlar.
|
| Abdullah Parlıyan |
Kızgın bir ateşe girecek
|
| Adem Uğur |
Kızgın ateşe girer.
|
| Ahmed Hulusi |
Kızgın bir ateşe maruz kalır (o yüzler)!
|
| Ahmet Tekin |
Kızgın ateşe yaslanacaklar.
|
| Ahmet Varol |
Kızgın bir ateşe girerler.
|
| Ali Bulaç |
Kızgın bir ateşe yollanırlar.
|
| Ali Fikri Yavuz |
Kızgın ateşe girerler,
|
| Ali Ünal |
Bir Ateş’e girecekler yanıp kavrulmak üzere kızgın mı kızgın.
|
| Bayraktar Bayraklı |
(2-7) O gün birtakım yüzler öne eğilecek; çok çabalayıp yorgun düşecek; kızgın ateşe girecek; son derece sıcak bir kaynaktan içirilecek. Onlar için kuru dikenden başka yemek yoktur; o ise, ne besler, ne de açlığı giderir.
|
| Bekir Sadak |
Yakici atese yaslanirlar.
|
| Celal Yıldırım |
İyice kızışmış ateşe varıp yaslanırlar.
|
| Cemal Külünkoğlu |
(Onlar) kızgın ateşe atılırlar.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
Yakıcı ateşe yaslanırlar.
|
| Diyanet Vakfi |
(2-7) O gün bir takım yüzler zelildir, durmadan çalışır, (fakat boşuna) yorulur, kızgın ateşe girer. Onlara kaynar su pınarından içirilir. Onlar için kuru dikenden başka yemek yoktur, o ise ne besler ne de açlığı giderir.
|
| Edip Yüksel |
Kızgın ateşe girerler.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Kızışmış bir ateşe yaslanırlar
|
| Erhan Aktaş |
Kızgın ateşe atılacaklar.
|
| Gültekin Onan |
Kızgın bir ateşe yollanırlar.
|
| Hakkı Yılmaz |
(4,5) onlar kızışmış bir ateşe yaslanırlar, kızgın bir kaynaktan sulanırlar.
|
| Harun Yıldırım |
Kızgın bir ateşi boylayacaktır.
|
| Hasan Basri Çantay |
Kızgın bir ateşe girecek,
|
| Hayrat Neşriyat |
Kızgın bir ateşe girer!
|
| İbni Kesir |
Kızgın bir ateşe girerler.
|
| İskender Evrenosoğlu |
(Onlar) kızgın ateşe atılırlar.
|
| Kadri Çelik |
Kızgın bir ateşe girerler.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
(3-4) Şaşkınca kızgın ateşe girer, çalışmış yorgun, bitkin.
|
| Mehmet Okuyan |
Kızgın ateşe girecektir.
|
| Muhammed Celal Şems |
Onlar, kızgın ateşe girecekler.
|
| Muhammed Esed |
kızgın bir ateşe girmek
|
| Mustafa Çevik |
1-7 Ey Peygamber! Sana haberi verilen, her şeyi sarıp bürüyecek olan Kıyamet Günü, insanların bir kısmı yüzleri korkudan yere eğilmiş, zelil ve bitkin bir halde cehennemin o kızgın ateşine atılacaklar. Onların orada içecekleri kaynar su, yiyecekleri de zehirli bir dikendir. Bu yiyip içtikleri onların ne açlığını ne de susuzluklarını gidermez.
|
| Mustafa İslamoğlu |
tarifi imkansız kızgın bir ateşi boylarlar,
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
(3-4) Çalışmış, yorgun kalmıştır. Son derece sıcak bir ateşe girecektir.
|
| Ömer Öngüt |
Kızışmış ateşe girerler.
|
| Şaban Piriş |
Kızgın ateşe yaslanan.
|
| Sadık Türkmen |
Kızgın bir ateşe yaslanır.
|
| Seyyid Kutub |
Yakıcı ateşe yaslanırlar.
|
| Suat Yıldırım |
Kızgın ateşe girerler.
|
| Süleyman Ateş |
Kızgın ateşe girerler.
|
| Süleymaniye Vakfı |
Sıcak bir ateşten uzak kalamayacaklardır.
|
| Tefhim-ul Kuran |
Kızgın bir ateşe yollanırlar.
|
| Ümit Şimşek |
Kızgın ateşe girerler.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Kızışmış bir ateşe dalarlar.
|