88 - Gâşiye suresi 3. âyet meali

عَامِلَةٌ نَّاصِبَةٌ
Âmiletun nâsıbeh(nâsıbetun).
  
âmiletun amel eden, iş yapan
nâsıbetun yorgun olan, yorucu olan
   
Abdulbaki Gölpınarlı Çalışıp çabalarlar, zahmete girip yorulurlar.
Abdullah Parlıyan Dünyada çalışmış çabalamış her türlü zahmetlere katlanıp boşuna yorulmuşlardır.
Adem Uğur Durmadan çalışır, (fakat boşuna) yorulur,
Ahmed Hulusi (Örf - âdet olarak) çalışmış (ibadet etmiş) boşa yorulmuş!
Ahmet Tekin Gayrete gelmişlerdir, zahmet çekmektedirler, boşuna yorulurlar.
Ahmet Varol Çalışmış, yorulmuştur.
Ali Bulaç Çalışmış, boşuna yorulmuştur.
Ali Fikri Yavuz Çalışmış, fakat boşuna yorulmuştur.
Ali Ünal (Sadece dünya için) çalışmış, dolayısıyla o gün eli boş kalmış olmaktan dolayı bitkin mi bitkin.
Bayraktar Bayraklı (2-7) O gün birtakım yüzler öne eğilecek; çok çabalayıp yorgun düşecek; kızgın ateşe girecek; son derece sıcak bir kaynaktan içirilecek. Onlar için kuru dikenden başka yemek yoktur; o ise, ne besler, ne de açlığı giderir.
Bekir Sadak Zor isler altinda bitkin dusmustur.
Celal Yıldırım Çalışıp didinmiş, boşuna yorulup bitkin düşmüştür.
Cemal Külünkoğlu Çalışmış, fakat boşuna yorulmuştur.
Diyanet İşleri (eski) Zor işler altında bitkin düşmüştür.
Diyanet Vakfi (2-7) O gün bir takım yüzler zelildir, durmadan çalışır, (fakat boşuna) yorulur, kızgın ateşe girer. Onlara kaynar su pınarından içirilir. Onlar için kuru dikenden başka yemek yoktur, o ise ne besler ne de açlığı giderir.
Edip Yüksel Çalışmıştır, yorgun düşmüştür.
Elmalılı Hamdi Yazır Çalışmış fakat boşuna yorulmuştur
Erhan Aktaş Bitmiş, tükenmiş olarak.1

1- Yaptıkları boşa gitmiştir.
Gültekin Onan Çalışmış, boşuna yorulmuştur.
Hakkı Yılmaz (2,3) Kişiler var ki, o gün çalışmış, yorulmuş olmasına rağmen eğilmiş, aşağılığa düşmüştür,
Harun Yıldırım Çalışmış, boşuna yorulmuştur.
Hasan Basri Çantay Yorucu işler yapandır.
Hayrat Neşriyat (Meşakkat içinde) çalışmış, yorgun!
İbni Kesir Zor işler altında bitkin düşmüştür.
İskender Evrenosoğlu Yorucu işler yapan.
Kadri Çelik Zor işlerde bulunmuş, bitkin düşmüştür.
Mehmet Ali Eroğlu (3-4) Şaşkınca kızgın ateşe girer, çalışmış yorgun, bitkin.
Mehmet Okuyan (Onlar) çalışandır, yorulandır.
Muhammed Celal Şems (Bunlar, dünyayı elde etmek için) uğraşıp didinerek yorgun düşenlerdir.
Muhammed Esed (günahın yükü altında) bitkin düşmüş, (korku ile) sarsılmış,
Mustafa Çevik 1-7 Ey Peygamber! Sana haberi verilen, her şeyi sarıp bürüyecek olan Kıyamet Günü, insanların bir kısmı yüzleri korkudan yere eğilmiş, zelil ve bitkin bir halde cehennemin o kızgın ateşine atılacaklar. Onların orada içecekleri kaynar su, yiyecekleri de zehirli bir dikendir. Bu yiyip içtikleri onların ne açlığını ne de susuzluklarını gidermez.
Mustafa İslamoğlu işi bitmiş, eli kolu dökülmüştür;
Ömer Nasuhi Bilmen (3-4) Çalışmış, yorgun kalmıştır. Son derece sıcak bir ateşe girecektir.
Ömer Öngüt Çalışmış fakat boşuna yorulmuştur.
Şaban Piriş Çalışmış, boşa yorulmuş,
Sadık Türkmen çalışmış, boşuna yorulmuş!
Seyyid Kutub Zor işler altında bitkin düşmüştür.
Suat Yıldırım Yorgundur, bitkin mi bitkindir!
Süleyman Ateş Çalışır, yorulur.
Süleymaniye Vakfı Çalışıp yorgun düşmüş gibi olacak[*]!

[*] Kâfirlerin ahiretteki görüntüleri, istiare-i temsiliyye (alegori) denen mecazi anlatımla canlandırılmıştır. İstiarede benzetme edatı gizlenir ama bu mecaz, gerçek sanıldığı için burada benzetme, tarafımızdan “gibi” sözüyle açığa çıkarılmıştır.

 

 
Tefhim-ul Kuran Çalışmış, boşuna yorulmuştur.
Ümit Şimşek Yorulmuştur, bitkindir.
Yaşar Nuri Öztürk Çalışmış, boşa yorulmuştur.

Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.