| Abdulbaki Gölpınarlı |
Seni okutacağız da unutmayacaksın.
|
| Abdullah Parlıyan |
Biz sana okutup öğreteceğiz ve öğrendiklerinden hiçbirini unutmayacaksın.
|
| Adem Uğur |
Sana (Kur an'ı) okutacağız; sen hiç unutmayacaksın.
|
| Ahmed Hulusi |
Sana OKUtacağız da unutmayacaksın!
|
| Ahmet Tekin |
Sana Kur’ân’ı okutacağız, artık unutmayacaksın.
|
| Ahmet Varol |
Sana (Kur'an'ı) okutacağız ve artık unutmayacaksın.
|
| Ali Bulaç |
Sana okutacağız, sen de unutmayacaksın.
|
| Ali Fikri Yavuz |
Bundan böyle, sana (Cebrâil’in öğreteceği üzere) Kur’an okutacağız da unutmıyacaksın.
|
| Ali Ünal |
(İnsanların hidayeti için) Kur’ân’ı kalbinde yerleştirip sana öğretecek ve başkalarına okumanı sağlayacağız da, artık sen ondan hiçbir şey unutmayacaksın;
|
| Bayraktar Bayraklı |
(6-7) Bundan böyle seni okutacağız; artık Allah'ın dilediği hariç, sen hiç unutmayacaksın. Şüphesiz Allah açığı ve gizleneni bilir.
|
| Bekir Sadak |
Sana Kuran'i Biz okutacagiz ve asla unutmayacaksin.
|
| Celal Yıldırım |
(Kur'ân'ı) sana okuyacağız ve sen de unutmayacaksın.
|
| Cemal Külünkoğlu |
Sana (Kur'an'ı) okutacağız ve sen onu unutmayacaksın.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
Sana Kuran'ı Biz okutacağız ve asla unutmayacaksın;
|
| Diyanet Vakfi |
(6-7) Sana (Kur'an'ı) okutacağız; artık Allah'ın dilediği hariç, sen hiç unutmayacaksın. Şüphesiz Allah, açığı ve gizleneni bilir.
|
| Edip Yüksel |
Seni okutacağız; sen de unutmayacaksın.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Bundan böyle sana Kur'an okutacağız da unutmayacaksın
|
| Erhan Aktaş |
Sana okutacağız1; bir daha unutmayacaksın;2
1- Sana ne yapacağını bildireceğiz. Gideceğin yolu göstereceğiz. 2- Bir daha şaşırmayacaksın.
|
| Gültekin Onan |
Sana okutacağız, sen de unutmayacaksın.
|
| Hakkı Yılmaz |
6-8 Bundan böyle sende bilgi birikimi sağlayıp onu başkalarına ulaştırtacağız sonra da sen unutmayacaksın/ terk etmeyeceksin. Ancak Allah dilerse başkadır. Kuşkusuz ki O, açığı da bilir, gizliyi de. Ve sana “En Kolay Olan”ı/ seni en çok mutlu edecek olan şeyleri kolaylaştıracağız.
|
| Harun Yıldırım |
Sana okutacağız, ve sen unutmayacaksın.
|
| Hasan Basri Çantay |
(Habîbim) seni okutacağız da (asla) unutmayacaksın.
|
| Hayrat Neşriyat |
Sana (Kur’ân’ı) okutacağız, artık unutmayacaksın!
|
| İbni Kesir |
Seni okutacağız da hiç unutmayacaksın.
|
| İskender Evrenosoğlu |
(Kur'ân'ı) sana, Biz okutacağız, bundan sonra sen unutmayacaksın.
|
| Kadri Çelik |
Sana okutacağız da artık bir daha asla unutmayacaksın.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Artık sana Kur'an’ı okutacağız ve unutmayacaksın, işte budur.
|
| Mehmet Okuyan |
6-7 Sana (Kur’an’ı) okutacağız ve sen -Allah’ın dilemesi hariç- (onu) unutmayacaksın. Şüphesiz ki O, açığı da gizli olanı da bilir.
|
| Muhammed Celal Şems |
Biz, sana okutacağız (ve) artık unutmayacaksın.
|
| Muhammed Esed |
Biz sana öğreteceğiz ve (öğrendiklerinden hiçbirini) unutmayacaksın,
|
| Mustafa Çevik |
6-7 Ey Peygamber! Biz sana yaratılış sebebinizi ve ona uygun yaşamanın bilgisini Kur’an ile öğreteceğiz ve öğrettiklerimizi de Biz unutturmayı dilemedikçe unutmayacaksın!
Şüphesiz Allah sizin içinizde olanı ve açığa vurduklarınızı da bilir.
|
| Mustafa İslamoğlu |
(Ey muhatab) Biz sana okutacağız ve sen asla unutmayacaksın;
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Sana okutacağız, artık unutmayacaksın.
|
| Ömer Öngüt |
Resulüm! Seni okutacağız da hiç unutmayacaksın.
|
| Şaban Piriş |
Sana (Kur’an’ı) okutacağız, sen de unutmayacaksın.
|
| Sadık Türkmen |
BUNDAN BÖYLE; Biz Kur’an’ı sana okutacağız da sen unutmayacaksın.
|
| Seyyid Kutub |
Ey Muhammed! Sana Kur'an'ı biz okutacağız ve asla unutmayacaksın.
|
| Suat Yıldırım |
(6-7) Bundan böyle sana Kur’ân okutacağız da sen unutmayacaksın. Ancak Allah’ın dilediği müstesna. Çünkü O, size göre açık ve net olanı da, gizli olanı da pek iyi bilir.
|
| Süleyman Ateş |
Sana (Kur'ân'ı), okutacağız, unutmayacaksın.
|
| Süleymaniye Vakfı |
Kur’an’ı içine yerleştireceğiz[*], unutmayacaksın;
[*] Ayetteki nukriuke =نُقْرِؤُكَ sözü, toplama anlamında olan kur’ân قُرْآنً kökünden (Lisanu’l-Arab, قَرْء mad.) ve if’âl kalıbındandır. Bu kalıp kelimeye, “bir şeyi bir şeyin için sokma” anlamı kazandırabildiği için meal bu şekilde verilmiştir.
|
| Tefhim-ul Kuran |
Sana okutacağız, sen de unutmayacaksın.
|
| Ümit Şimşek |
Biz sana Kur'ân'ı okutacağız; unutmayacaksın:
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Seni/sana okutacağız da artık unutmayacaksın.
|