| Abdulbaki Gölpınarlı |
De ki: Sığınırım karanlığı yarıp ışıtan sabahın Rabbine.
|
| Abdullah Parlıyan |
Ey peygamber ve O'nun yolunda gidenler! Daima şöyle söyleyerek dua edin: “Ben, gecenin karanlıklarını yarıp sabahı ortaya çıkardığı gibi, bildiğimiz ve bilmediğimiz tüm varlıkları ortaya çıkaran Rabbime sığınır, O'nun korumasını ister ve O'na yalvarırım.
|
| Adem Uğur |
De ki: "Ben ağaran sabahın Rabbine sığınırım,
|
| Ahmed Hulusi |
De ki: "Sığınırım Felak'ın (karanlığı yarıp aydınlığa kavuşturan nûrun) Rabbine"
|
| Ahmet Tekin |
'Bütün varlıkları yoktan yaratan, hak ile bâtılı ayırdedip hakkı ortaya koyan, sıkıntıyı gideren, tohumu çatlatan doğumu gerçekleştiren, aydınlığı getiren, kurtuluşa erdiren, yaşama kabiliyeti, gücü ve varlıklara işleyiş düzeni veren, koruyan, kontrol eden Rabbe sığınırım.'de.
|
| Ahmet Varol |
De ki: 'Sabahın Rabbine sığınırım.
|
| Ali Bulaç |
De ki: Sabahın Rabbine sığınırım.
|
| Ali Fikri Yavuz |
(Ey Rasûlüm,) de ki: Sığınırım sabahın Rabbine;
|
| Ali Ünal |
De ki: Sığınırım şafak vaktinin Rabbine:
|
| Bayraktar Bayraklı |
De ki: Ben, ağaran sabahın Rabbine sığınırım.
|
| Bekir Sadak |
(1-5) De ki: «Yaratiklarin serrinden, bastirdigi zaman karanligin serrinden, dugumlere nefes eden buyuculerin serrinden, hased ettigi zaman hasedcilerin serrinden, tan yerini agartan Rabbe siginirim."*
|
| Celal Yıldırım |
(1-2-3-4-5) De ki: Yarattığı şeylerin şerrinden, karanlığıyla ortalığa çöken gecenin şerrinden, düğümlere üfleyen falcı ve büyücülerin şerrinden, hased ettiğinde hasedçi-nin şerrinden, karanlığı ayırıp sabahın aydınlığını çıkaran Rabba sığınırım.
|
| Cemal Külünkoğlu |
(1-5) De ki: Yarattığı şeylerin şerrinden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden, düğümlere üfleyen büyücülerin şerrinden ve kıskandığı zaman kıskanç kişinin şerrinden sabahın Rabbine sığınırım!
|
| Diyanet İşleri (eski) |
(1-5) De ki: 'Yaratıkların şerrinden, bastırdığı zaman karanlığın şerrinden, düğümlere nefes eden büyücülerin şerrinden, hased ettiği zaman hasedcilerin şerrinden, tan yerini ağartan Rabbe sığınırım.'
|
| Diyanet Vakfi |
(1-5) De ki: Yarattığı şeylerin şerrinden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden, düğümlere üfürüp büyü yapan üfürükçülerin şerrinden ve kıskandığı vakit kıskanç kişinin şerrinden sabahın Rabbine sığınırım!
|
| Edip Yüksel |
De ki: “Şafağın Rabb’ine sığınırım.”
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
De ki: Sığınırım Rabbına o Felakın
|
| Erhan Aktaş |
De ki: “Felak’ın1 Rabb’ine sığınırım.
1- Felak, sözcük olarak “yarıp çıkaran” demektir. Bu yarılmayı karanlığı yaran aydınlıkla sınırlamak doğru değildir. Felak’ın Rabb’ı isim tamlaması olarak, evrende karanlığı yaran aydınlık da dâhil olmak üzere, bitki, toprak, hücre, kısacası üreyerek, yarılarak, bölünerek çoğalan, değişikliğe uğrayarak yenilenen ne varsa onların tamamının programlayıcısı, düzenleyicisi demektir.
|
| Gültekin Onan |
De ki: Sabahın rabbine sığınırım.
|
| Hakkı Yılmaz |
1-5 “Oluşturduğu şeylerin kötülüğünden ve çöktüğü zaman karanlığın kötülüğünden ve düğümlere tükürüp üfleyenlerin/sözleşmelere uymayanların kötülüğünden ve kıskandığı zaman kıskananın kötülüğünden çatlamaların Rabbine; sıkıntıları ortadan kaldıran Allah'a sığınırım” de!
|
| Harun Yıldırım |
De ki: “Felakın Rabbine sığınırım.”
|
| Hasan Basri Çantay |
De ki: Sabaahın Rabbine sığınırım,
|
| Hayrat Neşriyat |
De ki: 'Felak’ın (sabahın) Rabbine sığınırım!'
|
| İbni Kesir |
De ki: Tanyerini ağartan Rabba sığınırım.
|
| İskender Evrenosoğlu |
De ki: “Ben, Felâk'ın Rabbine sığınırım.”
|
| İstanbul Kuran Araştırmaları Grubu |
De ki: Sabahın Rabbine sığınırım.
|
| Kadri Çelik |
De ki: “Ben, bütün yaratıkların rabbine sığınırım.”
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Felah arayan desin ki! Karanlığı parlatan Rabb’e sığınırım.
|
| Mehmet Okuyan |
De ki: “(Şunların şerrinden) ağaran sabahın Rabbine sığınırım:
|
| Muhammed Celal Şems |
De ki: “Ben, (eşyaları) yararak (yenisini) yaratan Rabbe sığınırım.”
|
| Muhammed Esed |
De ki: "Sığınırım ben yükselen şafağın Rabbine,
|
| Mustafa Çevik |
1-5 De ki: Allah’ın davetinin üstünü örtüp karartmaya çalışanların şerrinden,
iman edenlere haset ve düşmanlık edenlerin şerrinden, insanları saptırmaya çalışan
büyücülerin şerrinden, gecenin karanlığını sabah aydınlığa dönüştüren Rabbime sığınırım.
|
| Mustafa İslamoğlu |
(Ey muhatab!) de ki: "sığınırım ben (yokluk gecesini) yararak varlığı çıkaran sabahın Rabbine:
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
De ki: «Felâkın (yaratılıp vücuda getirilmiş olan şeylerin) Rabbine sığınırım.»
|
| Ömer Öngüt |
De ki: Sabahın Rabbine sığınırım.
|
| Şaban Piriş |
De ki: -Mahlukatın Rabbine sığınırım.
|
| Sadık Türkmen |
DE Kİ: “Sığınırım (dünyayı döndürerek sabahı ortaya çıkaran), aydınlık sabahın Rabbine,
|
| Seyyid Kutub |
De ki; «Sığınırım ben, karanlığı yarıp sabahı ortaya çıkaran Rabbime.
|
| Suat Yıldırım |
De ki: Sabahın Rabbine sığınırım:
|
| Süleyman Ateş |
De ki: Sığınırım ben, karanlığı yarıp sabahı ortaya çıkaran Rabbe;
|
| Süleymaniye Vakfı |
De ki: “Sığınırım, bölerek yaratma işinin[*] sahibine!
[*] Felak; bölme veya bölünen şey anlamındadır. Bölme, Allah’ın yaratma kuralıdır. Biyolojide buna, mitoz ve mayoz bölünme denir. Bir âyet şöyledir: “Daneleri ve çekirdekleri bölen Allah'tır. O, ölüden diriyi çıkarır, diriden de ölüyü çıkarır. İşte Allah budur. Buna rağmen yanlışa nereden sürükleniyorsunuz?”(En’âm 6/95)
|
| Tefhim-ul Kuran |
De ki: Sığınırım ben, karanlığı yarıp sabâhı ortaya çıkaran Rabbe,
|
| Ümit Şimşek |
De ki: Sığınırım sabahın Rabbine,
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
De ki: "Yarılan karanlıktan çıkan sabahın Rabbine/yarılışlardan fışkıran oluşun Rabbine sığınırım!
|