inde rabbi-kum - Rabbinizin katında

  
Abdulbaki Gölpınarlı Onlar, inananlarla buluştular mı inandık derler de sonra birbirleriyle yalnız kaldılar mı aklınız mı yok derler, Rabbiniz indinde sizinle çekişsinler, aleyhinize delil göstersinler diye mi Allah'ın size açıkladığı şeyi tutup onlara söylüyorsunuz?
Abdullah Parlıyan Onlar iman etmiş olanlarla buluştuklarında, “Sizin inandığınız gibi inandık” derler; ama birbirleriyle başbaşa kaldıklarında “Rabbinizin kelamını size karşı koz olarak kullansınlar diye mi Allah'ın size açıkladığı şeyleri onlara haber veriyorsunuz? Aklınızı başınıza toplamayacak mısınız?” derler.
Adem Uğur (Münafıklar) inananlarla karşılaştıklarında "İman ettik" derler. Birbirleriyle başbaşa kaldıkları vakit ise: Allah'ın size açtıklarını (Tevrat'taki bilgileri), Rabbiniz katında sizin aleyhinize hüccet getirmeleri için mi onlara anlatıyorsunuz; bunları düşünemiyor musunuz? derler.
Ahmed Hulusi Bunlar iman edenlerle karşılaştıklarında "iman ettik" derler; sonra da birbirleriyle başbaşa kaldıklarında, "Allâh'ın size açtığı hakikati, aleyhinizde delil olarak kullanmaları için mi bunlara anlatıyorsunuz, bunu düşünemiyor musunuz?" derler.
Ahmet Tekin İmân edenlerle karşılaştıkları zaman, sözde:'Biz de imân ettik' diyorlar. Birbirleri ile tenhada bir araya geldikleri zaman:'Rabbinizin huzurunda, aleyhinize delil olarak kullansınlar diye Allah’ın size açıkladığı hakikatleri onlara da mı söylüyorsunuz? Hiç akıllıca davranmayacak mısınız?' diyorlar.
Ahmet Varol Onlar iman edenlerle karşılaştıklarında 'biz de iman ettik' derler. Ama birbirleriyle başbaşa kaldıklarında, 'Allah'ın size açmış olduğu şeylerden, bunları Rabbinizin katında size karşı bir belge olarak göstersinler diye mi söz ediyorsunuz! Aklınızı kullanmıyor musunuz!' diye konuşurlar.[13]
Ali Bulaç İman edenlerle karşılaştıklarında "İman ettik" derler; kendi başlarına kaldıkları zaman ise, derler ki: "Allah'ın size açtık (açıkladık)larını, Rabbiniz katında size karşı bir belge olsun diye mi onlarla konuşuyorsunuz? Hâlâ akıllanmayacak mısınız?"
Ali Fikri Yavuz Yahûdilerin münafıkları; müminlerle karşılaştıkları zaman; “- Biz de sizin gibi müminleriz” derlerdi. Birbirleriyle tenhada başbaşa kaldıkları vakit, ileri gelen Yahûdiler, münafıklara:”- Allah’ın size beyan buyurduğu (Rasûlüllah’a ait Tevrat’daki vasıfları), müminler, Rabbiniz katında aleyhinize delil getirsinler diye mi onlara söyleyip duruyorsunuz? buna aklınız ermiyor mu” derlerdi.
Ali Ünal Şimdi de, iman edenlerle karşılaştıklarında “(Sizin iman ettiğinize biz de) iman ettik!” derler. Kendi mahfillerinde gizli gizli bir araya gelip halvet olduklarında ise (birbirlerine çıkışır ve) “Allah’ın size açıp malûm ettiği hakikatleri Rabbinizin huzurunda size karşı delil olarak kullansınlar diye mi onlara söylüyorsunuz? Sizde hiç akıl yok mu?” derler.
Bayraktar Bayraklı Münafıklar, müminlerle karşılaştıklarında, “İman ettik” derler. Birbirleriyle baş başa kaldıklarında ise, “Allah'ın size açtıklarını, Rabbiniz katında sizin aleyhinize delil getirmeleri için mi onlara anlatıyorsunuz; bunları düşünemiyor musunuz?” derler.
Bekir Sadak Inananlarla karsilastiklari zaman, «Inandik» derlerdi; birbirleriyle yalniz kaldiklarinda, «Rabbinizin katinda size karsi huccet gostersinler diye mi Allah'in size acikladigini onlara anlatiyorsunuz? Bunu akletmiyor musunuz?» derlerdi.
Celal Yıldırım Onlar imân edenlerle karşılaştıkları zaman, «inandık» derlerdi. Birbirleriyle tenha kaldıkları zaman, «Allah'ın size açtığı şeyi, Rabblniz katından size kanıt olarak getirsinler diye mi onlara anlatıyorsunuz? (Buna) aklınız ermiyor mu ?» derlerdi.
Cemal Külünkoğlu (Yahudilerin ikiyüzlüleri) İnananlarla karşılaştıkları zaman: “Biz de iman ettik” derler. Kendi aralarında baş başa kaldıklarında ise: “(Ne yapıyorsunuz?) Allah'ın size açtıklarını (Tevrat'taki bilgileri), Rabbiniz katında sizin aleyhinize hüccet getirmeleri için mi onlara anlatıyorsunuz. Aklınızı kullanmayacak mısınız?” derler.
Diyanet İşleri (eski) İnananlarla karşılaştıkları zaman, 'İnandık' derlerdi; birbirleriyle yalnız kaldıklarında, 'Rabbinizin katında size karşı hüccet göstersinler diye mi Allah'ın size açıkladığını onlara anlatıyorsunuz? Bunu akletmiyor musunuz?' derlerdi.
Diyanet Vakfi (Münafıklar) inananlarla karşılaştıklarında «İman ettik» derler. Birbirleriyle başbaşa kaldıkları vakit ise: Allah'ın size açtıklarını (Tevrat'taki bilgileri), Rabbiniz katında sizin aleyhinize hüccet getirmeleri için mi onlara anlatıyorsunuz; bunları düşünemiyor musunuz? derler.
Edip Yüksel Gerçeği onaylayanlarla karşılaşınca, “Gerçeği onayladık“ derler; baş başa kaldıklarında ise “Efendiniz katında size karşı delil olarak kullanmaları için, ALLAH’ın size açıkladığını mı onlara anlatıyorsunuz, akletmez misiniz“ derler.
Elmalılı Hamdi Yazır Hem iman edenlere rast geldiklerinde «amenna» derler. Birbirleriyle halvet yaptıklarında da «rabbinizin huzurunda aleyhinize huccet edinsinler diye mi tutup Allahın size açtığı hakikati onlara söylüyorsunuz? aklınız yok mu be?» dediler
Erhan Aktaş Onlar, iman edenlerle karşılaştıkları zaman, “Biz de iman ettik.” derler. Baş başa kaldıklarında: “Rabb’inizin size açıkladığını1, size karşı delil olarak kullansınlar diye mi onlara söylüyorsunuz! Neden aklınızı kullanmıyorsunuz?” derler.

1- Tevrat’ta.
Gültekin Onan İnananlarla karşılaştıklarında "inandık" derler; başbaşa kaldıklarında ise "Tanrı'nın size açıkladığını / açtığını (fetehallahu) rabbiniz katında size (karşı) delil olarak kullanmaları / delil getirmeleri (liyuhacciküm) için mi onlara anlatıyorsunuz / söylüyorsunuz (etuhaddisunehüm)? Akletmez misiniz?" derler.
Hakkı Yılmaz Ve onlar, iman etmiş kimselere rastladıklarında, “İnandık” derler, birbirleriyle başbaşa kaldıkları zaman da, “Allah'ın sizin aleyhinizde hüküm verdiği şeyleri Rabbinizin nezdinde aleyhinize delil olarak kullansınlar diye mi onlara söylüyorsunuz? Hâlâ akıllanmayacak mısınız?” dediler.
Harun Yıldırım Îmân edenlerle karşılaştıklarında: "Îmân ettik" derler. Fakat başbaşa kaldıklarında: "Allah'ın size açtığı şeyleri, Rabbinizin huzurunda size karşı onunla delil getirsinler diye mi onlara haber veriyorsunuz? Hala akıl etmiyor musunuz?" derler.
Hasan Basri Çantay (Yahudi münafıklar) îman edenlere kavuşdukları zaman «İnandık» derler. Birbirine (dönüb) halvet oldukları vakit ise (aralarındaki ileri gelenler, münafıklık eden arkadaşlarına) : «Allahın size açdığı şey'i (Resûlüllahın sıfatlarına ve sâireye dâir Tevratda öğretdiklerini) mü'minler onunla Rabbiniz katında (aleyhinizde) kuvvetli delîl getirsinler diye mi onlara söyleyib duruyorsunuz? Buna aklınız ermiyor mu?» derler.
Hayrat Neşriyat Îmân edenlerle karşılaştıkları zaman: '(Biz de) îmân ettik!' derler. Birbirleriyle baş başa kalınca da (reisleri onlara): 'Allah’ın size (Tevrât’ta) açıkladığı (Muhammed’in sıfatları)nı, Rabbinizin huzûrunda size karşı onunla delil getirsinler diye mi onlara (o mü’minlere) anlatıyorsunuz? Hiç akıl erdirmez misiniz?' dediler.
İbni Kesir Mü'minlerle karşılaştıkları zaman, inandık derlerdi, birbirleriyle baş başa kaldıklarında, Rabbınızın katında, aleyhinde delil göstersinler diye mi Allah'ın size açıkladığını onlara anlatıyorsunuz, buna aklınız ermiyormu? diye birbirlerini uyarırlardı.
İskender Evrenosoğlu Ve onlar, âmenû olanlarla (Allah'a ulaşmayı dileyenlerle) mülâki oldukları (karşılaştıkları) zaman: “Âmenû olduk.” dediler. Yalnız kaldıkları zaman birbirlerine: “Allah'ın size açtığı şeyleri (Resûlallah hakkında bildirdiklerini), Rabbinizin katında size karşı onu “hüccet (delil) göstersinler” diye mi onlara (mü'minlere) anlatıyorsunuz? Hâlâ akıl etmiyor musunuz?” dediler.
Kadri Çelik İman edenlerle karşılaştıkları zaman, “İman ettik” derler. Birbirleriyle yalnız kaldıklarında, “Rabbinizin katında size karşı delil göstersinler diye mi Allah'ın size açıkladığını onlara söylüyorsunuz? Hâlâ akıllanmayacak mısınız?” derler.
Mehmet Ali Eroğlu Karşılaştıkları zaman iman eden müminlerle: "iman ettik" derler onlar. Ama kendi aralarında kaldılar mı da: "Aklınız yok mu sizin" derler. Rabbinizin katında aleyhinize herhangi bir delil getirip göstersinler Allah'ın size açıkladıklarını bu amaçla mı onlarla, konuşuyorsunuz sizler? Bu hal böyleyken, hala aklınızı başınıza toplamayacak mısınız?" derler.
Mehmet Okuyan (Bunlar) müminlerle karşılaştıkları zaman “(Biz de) iman ettik.” derler. Birbirleriyle baş başa kaldıklarında “Allah’ın size açtıklarını (Tevrat’taki bilgileri), Rabbiniz katında aleyhinize delil getirmeleri için mi onlara anlatıyorsunuz? (Bunları) akıl etmiyor musunuz?” derler.
Muhammed Celal Şems Bunlar inananlarla karşılaştıklarında, biz inandık, derler. Baş başa kaldıklarında (da birbirlerini ayıplayarak,) “Allah’ın size açıkladıklarını, onlara anlatıp duruyorsunuz. Bunun sonucu, onlar (da bu bilgileri) Rabbiniz Katında aleyhinize güçlü bir delil olarak kullanacaklar. Bunu hiç akıl etmiyor musunuz?” derler.
Muhammed Esed Nitekim, imana ermiş olanlarla buluştuklarında, "(Sizin inandığınız gibi) inanıyoruz!" derler; ama birbirleriyle baş başa kaldıklarında, "Rabbinizin kelamını size karşı koz olarak kullansınlar diye mi Allah'ın size açıkladığı şeyleri onlara haber veriyorsunuz? Aklınızı başınıza toplamayacak mısınız? derler.
Mustafa Çevik 75-78 Ey Peygamber! Sen, o kitap ehli olduklarını söyleyenlerin, davet edildikleri tevhid inancına iman edeceklerini mi bekliyorsun? Onlardan birçoğu Allah kelamı olan âyetleri dinleyip kavramalarına, gerçek olduğunu bilmelerine rağmen anlamını değiştirerek çarpıtıyorlar. Öte yandan bunların içlerindeki ikiyüzlü münafıklar da, mü’minlerle karşılaştıklarında söz konusu çıkarları olunca: “Biz de sizin gibi inandık, iman ettik.” diyorlar fakat kendileri gibi olanlarla bir araya geldiklerinde ise birbirlerine şöyle derler: “Allah’ın bize kitabımızda, son Peygamber’le ilgili bildirdiklerini Müslümanlara sakın anlatmayın, yoksa Rabbimizden bildirilen bu gerçeğe niçin uymadığımızı bize karşı kullanır, delil olarak önümüze koyarlar. O yüzden de onlardan uzak durun, bunun doğuracağı sonuçları hiç düşünmüyor musunuz?” Hâlbuki Allah onların gizlediklerini de açığa vurduklarını da bilir! Onların içlerinde ellerinde bulunan kitapta kalmış olan gerçekleri bilmeyen ve kitapla hiç ilgisi olmayan, sadece söylenenlere ve zanna uyan ümmiler de vardır.
Mustafa İslamoğlu Onlar, iman edenlerle buluştuklarında "iman ettik" derler, birbirleriyle baş başa kaldıklarındaysa (akıl hocaları, "iman ettik" diyenlere) "Rabbinizin katında size karşı bir koz olarak kullansınlar diye mi Allah'ın size açtığı şeyi onlara haber veriyorsunuz? Bu kadarını düşünemiyor musunuz?" derler.
Ömer Nasuhi Bilmen Onlar, mü'minlere mülâki oldukları zaman, «Biz de imân ettik,» derler. Ve bunların bazıları diğer bazıları ile tenha kalınca da derler ki: «Allah'ın size açtığını o müslümanlara haber verir misiniz, ki onunla Rabbiniz nezdinde size karşı hüccet ikame etsinler. Sizin buna aklınız ermiyor mu?»
Ömer Öngüt (Yahudi münafıklar) müminlerle karşılaştıkları zaman: “Biz de iman ettik. ” derler. Birbirleriyle başbaşa kaldıklarında ise: “Allah'ın size açtıklarını, Rabbiniz katında sizin aleyhinizde kullansınlar diye mi onlara söylüyorsunuz? Bunları hiç düşünemiyor musunuz?” derler.
Şaban Piriş İnananlarla karşılaştıkları zaman “inandık” derler, birbirleriyle yalnız kaldıklarında: - Rabbiniz'in yanında size karşı delil getirsinler diye mi, Allah’ın size açıkladığını onlara anlatıp duruyorsunuz? Bunu akıl etmiyor musunuz? derlerdi.
Sadık Türkmen Onlar/o münafıklar inananlarla karşılaşınca; “İnandık” derler ve birbirleriyle baş başa kaldıklarında da şöyle derler: “Rabbinizin katında/huzurunda size karşı delil olarak kullanıp sizi sustursunlar diye mi, Allah’ın size bildirdiğini onlara söylüyorsunuz? Bunu aklınız almıyor mu?”
Seyyid Kutub Onlar müminler ile karşılaştıklarında «inandık» derler. Fakat birbirleri ile başbaşa kaldıkları zaman «Rabbiniz katında aleyhinize delil olarak kullansınlar diye mi Allah'ın size açıkladıklarını onlara anlatıyorsunuz? Bunun yanlış olduğuna aklınız ermiyor mu?» derler.
Suat Yıldırım Onlar iman edenlerle karşılaştıklarında «Biz de iman ettik» derler. Kendi aralarında kaldıklarında ise: «Ne yapıyorsunuz? derler, Rabbinizin huzurunda aleyhinize hüccet edinsinler diye mi tutup Allah’ın size açtığı gerçeği onlara söylüyorsunuz? Hiç aklınızı kullanmıyor musunuz?»
Süleyman Ateş İnananlara rastladıkları zaman: "İnandık" derler; birbirleriyle yalnız kaldıkları zaman: "Allâh'ın size açtığını onlara söylüyorsunuz ki, onu Rabbiniz katında sizin aleyhinizde delil olarak mı kullansınlar? Aklınızı kullanmıyor musunuz?" derler.
Süleymaniye Vakfı Allah’ın Kitabına inanıp güvenenlerle karşılaşınca “Biz ona güveniriz!” derler. Birbirleriyle baş başa kalınca da şöyle derler: “Allah’ın size gösterdiği şeyi (o Kitabın doğruluğunu) onlara mı söylüyorsunuz? Sahibinizin (Rabbinizin) katında size karşı delil getirsinler diye mi? Hiç aklınızı çalıştırmaz mısınız? [*]

[*] Bunlar Muhammed aleyhisselamın son Nebî olduğunu biliyorlar ama başka bir kimsenin bilmesini istemiyorlardı. 

Tefhim-ul Kuran İman edenlerle karşılaştıklarında «iman ettik» derler; birbiriyle kendi başlarına kaldıkları zaman ise, derler ki: «Allah'ın size açtık (açıkladık) larını, Rabbiniz katında size karşı bir belge olsun diye mi onlarla söyleşiyorsunuz? Hâlâ akıllanmayacak mısınız?»
Ümit Şimşek İman edenlerle karşılaştıkları zaman, 'Biz de inandık' derler. Baş başa kaldıklarında ise, birbirlerine, 'Yoksa,' derler, 'Rabbiniz katında size karşı delil olarak kullansınlar diye mi Allah'ın size açtıklarını onlara anlatıyorsunuz: Hiç akıl etmiyor musunuz?'
Yaşar Nuri Öztürk İnanmış olanlarla karşılaştıklarında, "İnandık" derler. Baş başa kaldıklarında ise şöyle konuşurlar: "Allah'ın size açtığını, Rabb'iniz katında sizinle tartışmada kanıt yapsınlar diye onlara söylüyor musunuz? Aklınızı işletmeyecek misiniz?"