abûsen - asık yüz

  
Abdulbaki Gölpınarlı Şüphe yok ki biz, suratları astıran, azâbı pek şiddetli olan gün, Rabbimizden korkarız.
Abdullah Parlıyan Doğrusu sıkıntı ve dehşet dolu bir günde Rabbimize vereceğimiz hesabın korkusunu duyuyoruz.”
Adem Uğur Biz, çetin ve belâlı bir günde Rabbimizden (O'nun azabına uğramaktan) korkarız (derler).
Ahmed Hulusi "Muhakkak ki biz Rabbimizden, gazaplı ve çok çetin bir süreçten korkarız" (derler).
Ahmet Tekin 'Biz, zor ve belâlı bir günde Rabbimizden korkarız.' derler.
Ahmet Varol Çünkü biz suratların asılacağı, zorlu bir gün dolayısıyla Rabbimizden korkarız.'
Ali Bulaç "Çünkü biz, asık suratlı, zorlu bir gün nedeniyle Rabbimizden korkuyoruz."
Ali Fikri Yavuz Çünkü biz Rabbimizden korkarız; bed çehreli, çatık suratlı bir günün azabından...
Ali Ünal “Muhakkak ki biz, oldukça çetin ve yüzleri renkten renge sokacak bir günde Rabbimizin cezalandırmasından korkmaktayız.”
Bayraktar Bayraklı (7-10) Adaklarını yerine getirirler ve kötülüğü yaygın olan bir günden korkarlar. Sevdikleri gıdalardan yoksula, yetime ve esire yedirirler. “Biz, size sırf Allah rızası için yediriyoruz; sizden ne bir karşılık, ne de teşekkür bekliyoruz. Çünkü biz suratsız, çok katı bir günün azabından ötürü Rabbimizden korkarız” derler.
Bekir Sadak (9-10) «Biz sizi ancak Allah rizasi icin doyuruyoruz, bir karsilik ve tesekkur beklemiyoruz. Dogrusu biz cok asik suratlarin bulunacagi bir gunde Rabbimizden korkariz» derler.
Celal Yıldırım Şüphesiz ki biz, asık suratlı (yüzlerin asık olacağı) bir günde Rabbımızdan korkarız (derler).
Cemal Külünkoğlu (8-10) Ve kendileri ihtiyaç duydukları halde yiyeceklerini, fakire, yetime ve esire ikram ederler ve (yedirdikleri kimselere şöyle derler:) “Biz size sırf Allah rızası için yediriyoruz. Sizden bir karşılık ve bir teşekkür beklemiyoruz. Çünkü biz, yüzleri asık duruma getiren çetin bir günde Rabbimizin azabından korkarız.”
Diyanet İşleri (eski) (9-10) 'Biz sizi ancak Allah rızası için doyuruyoruz, bir karşılık ve teşekkür beklemiyoruz. Doğrusu biz çok asık suratların bulunacağı bir günde Rabbimizden korkarız' derler.
Diyanet Vakfi «Biz, çetin ve belâlı bir günde Rabbimizden (O'nun azabına uğramaktan) korkarız» (derler).
Edip Yüksel “Biz, suratsız ve belalı bir günden ötürü Efendimizden çekiniriz.”
Elmalılı Hamdi Yazır Çünkü biz rabbımızdan korkarız, bir suratsız kara günden (derler)
Erhan Aktaş Biz; yüzlerin asık olduğu, belâlı, zor günde Rabb’imizin azabından korkarız.
Gültekin Onan "Çünkü biz, asık suratlı, zorlu bir gün nedeniyle rabbimizden korkuyoruz."
Hakkı Yılmaz (5-22) Şüphesiz, “iyi adamlar”, kâfur katılmış bir tastan içerler, fışkırtıldıkça fışkırtılacak bir pınardan ki ondan, verdikleri sözleri yerine getiren, kötülüğü yayılan bir günden korkan ve “Biz sizi, ancak Allah rızası için doyuruyoruz ve sizden bir karşılık ve teşekkür beklemiyoruz; evet, biz asık suratlı ve çatık kaşlı bir günde Rabbimizden korkarız” diyerek Allah sevgisi için/sevmesine rağmen yiyeceği, yoksula ve öksüze ve tutsağa veren Allah'ın kulları içerler.

Allah da, bu yüzden onları, o günün kötülüğünden korur; onlara aydınlık ve sevinç rastlayacak, sabretmelerine karşılık onlara cenneti ve ipekleri verecek; orada tahtlara kurulmuş olarak kalacaklar; orada bir güneş de, dondurucu bir soğuk da görmeyecekler ve bahçenin gölgeleri onların üzerlerine sarkacak ve alçaltıldıkça alçaltılacak. Ve aralarında gümüş bir kap ve billûr kâseler dolaştırılacak, -kendilerinin ayarladığı billûrları gümüştendir-.

Ve orada onlar, karışımı zencefil olan bir tastan sulanırlar, orada Selsebil denilen bir pınardan...

Ve aralarında büyümez, yaşlanmaz çocuklar dolaşır; onları gördüğünde, saçılmış birer inci sanacaksın! Orayı gördüğünde, mutluluk ve büyük bir mülk ve yönetim göreceksin; üzerlerinde ince, yeşil ipekli, parlak atlastan giysiler olacak; gümüş bileziklerle süslenmiş olacaklar; Rableri onlara tertemiz bir içecek içirecek.

Şüphesiz ki bu, sizin için karşılıktır. Çalışmalarınız da karşılık ödenecek niteliktedir.
Harun Yıldırım “Çünkü biz, asık suratlı, zorlu bir gün nedeniyle Rabbimizden korkuyoruz.”
Hasan Basri Çantay «çünkü biz Rabbimizden, o burtarık suratlı çetin günden korkarız» (derlerdi).
Hayrat Neşriyat (9-10) 'Sizi, ancak Allah rızâsı için yediriyoruz; sizden ne bir ücret, ne de bir teşekkür bekliyoruz; çünki biz, kaşları çatık, asık suratlı bir günde Rabbimizden korkarız!' (derlerdi).
İbni Kesir Doğrusu Biz; suratları astırdıkça astıracak bir günde Rabbımızdan korkarız.
İskender Evrenosoğlu Muhakkak ki biz, yüzlerin asık olduğu, belâlı, zor günde Rabbimizden korkuyoruz.
Kadri Çelik “Çünkü biz, asık suratlı, zorlu bir gün nedeniyle Rabbimizden korkmaktayız.”
Mehmet Ali Eroğlu "Allah'ın azabından korkarız. O gün belalı bir gündür" der.
Mehmet Okuyan 9-10 (Şöyle derler:) “Biz sizi yalnızca Allah rızası için doyuruyoruz; sizden herhangi bir karşılık da teşekkür de istemiyoruz. (Çünkü) biz, zor ve belalı bir günde Rabbimizden (O’nun azabından) korkuyoruz.”
Muhammed Celal Şems “Şüphesiz biz, (insanların kaygıyla) suratlarının asık, kaşlarının çatık olduğu, Rabbimiz (tarafından gelecek) günden korkarız.”
Muhammed Esed doğrusu, sıkıntı ve dehşet dolu bir Gün'de Rabbimize (vereceğimiz) hesabın korkusunu duyuyoruz!"
Mustafa Çevik 5-19 Davet olundukları doğru yolda yaşamak için canla başla gayret edenlere ise, Rablerinin onlar için hazırladığı cennetlerde lezzetli ve hoş kokulu bitki özlerinden oluşan, kaynağı yalnızca cennette olan doyumsuz içecekler ikram edilecek. Bunlar Rablerine verdikleri sözlerinde duran ve Kıyamet Günü’nün dehşetini akıllarından çıkarmayıp, O’ndan çekinen kimselerdir. İşte böylesi mü’minler, Allah’ın rızasını kazanmak için, kendi isteklerini bastırıp, muhtaçlara yetimlere ve esirlere yedirip içirir, yardım ederler. Kendi kendilerine de, “Biz bu yardımları Rabbimizin rızasını kazanmak için yapıyoruz ve insanlardan bunun karşılığını beklemiyoruz” ardından da, “Biz, Rabbimizin herkes gibi bize de bahşettiği nimetleri, kim için ve ne için kullandığımızın hesabını soracağına iman ediyoruz.” derler. İşte bu imanları ve yaptıkları iyilikleri sebebiyle Allah onları Kıyamet Günü’nün dehşetinden koruyacak, yüzlerine nur, gönüllerine huzur ve sükûn bahşedecek, sonra da onları bu uğurda gayret ederken karşılaştıkları zorluklara, imanlarından taviz vermeden direnmeleri sebebi ile cennette tarifi imkânsız mükâfatlarla ödüllendirecek. Onlar orada ipekli giysileri içinde koltuklarına yaslanacak, ne can yakıcı sıcak ne de soğuktan etkilenmeden, cennet ağaçlarının altında gölgelenecekler. Meyve ağaçlarına kolayca ulaşabilecek, gümüş kaplarla yiyecek, billur kristal bardaklarla içecekler ikram edilecek. Sel sebil denilen pınarlardan içinde zencefil karışımı içecekler sunulacak ve onlar orada ölümsüz gençlikler yaşayacak, her biri etrafa serpilmiş inciler gibi gözükecekler. Cennette her nereye baksan, eşsiz güzellikte nimetler ve ihtişamlı saltanatların yaşandığını görürsün.
Mustafa İslamoğlu Elbet biz yüzleri asıp kaşları çatan bir günde Rabbimizin (rızasını) kaybetmekten korkuyoruz.
Ömer Nasuhi Bilmen «Muhakkak ki, biz Rabbimizden korkarız, bir katı yüzlü, şiddetli günden.»
Ömer Öngüt "Biz sert ve belâlı bir günde Rabbimizden korkarız. "
Şaban Piriş Biz, korkunç şiddetli bir günde Rabbimiz'den korkarız.
Sadık Türkmen “Biz, çetin ve belâlı bir günde Rabbimizden (O’nun azabına uğramaktan) korkarız” (derler).
Seyyid Kutub Çünkü biz asık suratlı ve çetin bir günde Rabbimizden korkarız.
Suat Yıldırım Biz, yüzleri ekşiten asık suratlı o günde Rabbimizin gazabından korkarız."
Süleyman Ateş "Çünkü biz suratsız, çok katı bir gün(ün azâbın)dan ötürü Rabbimizden korkarız." (derler).
Süleymaniye Vakfı Çünkü bizler, zor ve insanı iyice bunaltacak bir günde, Rabbimizden (Sahibimizden) gelecek cezadan korkuyoruz”.
Tefhim-ul Kuran «Çünkü biz, asık suratlı, zorlu bir gün nedeniyle Rabbimizden korkmaktayız.»
Ümit Şimşek 'Biz o haşin ve belâlı günde Rabbimizden korkarız.'
Yaşar Nuri Öztürk Çünkü biz, asık suratlı, sert bir gün yüzünden Rabbimizden korkarız." derler.