nefkıdu - kaybediyoruz (kaybettiğimizi arıyoruz)

  
Abdulbaki Gölpınarlı Padişâhın şerbet bardağını kaybettik, bulup getirene bir deve yükü zahîre verilecek, ben de kefîlim buna dediler.
Abdullah Parlıyan Dediler ki: “Kralın su kabını kaybettik, onu kim bulursa, ödül olarak kendisine bir deve yükü zahîre verilecek. Buna ben kefilim!” diye ekledi o görevli kimse.
Adem Uğur Kralın su kabını arıyoruz; onu getirene bir deve yükü (bahşiş) var dediler. (İçlerinden biri:) Ben buna kefilim, dedi.
Ahmed Hulusi Dedi ki: "Melik'in su içme tası kayboldu. . . Onu bulan için, bir deve yükü ödül var. . . Ben bu ödüle kefilim. "
Ahmet Tekin Onlar:'Kaybettiğimiz kralın altın su tasını arıyoruz. Onu getirene bir deve yükü bahşiş var.' dediler, içlerinden biri:'Buna ben de kefilim' dedi.
Ahmet Varol Dediler ki: 'Hükümdarın su kabını arıyoruz. Onu getirene bir deve yükü (bahşiş) var. Ben de buna kefilim.'
Ali Bulaç Dediler ki: "Hükümdarın su tasını kaybettik, kim onu (bulup) getirirse, (ona armağan olarak) bir deve yükü vardır. Ben de buna kefilim."
Ali Fikri Yavuz Onlar dediler ki, hükümdarın su tasını arıyoruz (altından yapılmıştı), onu getirene bir deve yükü ikramiye var ve ben de onu ödemeye kefilim.
Ali Ünal “Hükümdarın meşrubat kabı kayıp; bulup getirene de bir deve yükü mükâfat var!” cevabını verdiler. Gelen ekibin başkanı, “Ben de onu bulup getirmeye kefil oldum!” dedi.
Bayraktar Bayraklı “Hükümdarın kâsesini kaybettik; bulup getirene bir deve yükü bahşiş var” dediler. Çağırıcı, “Ben de buna kefilim” diye ilâve etti.
Bekir Sadak «ukumdarin su kabini kaybettik, onu getirene bir deve yuku mukafat verilecek, buna ben kefil oluyorum» dediler.
Celal Yıldırım Onlar da, «kralın su kabını kaybettik. Onu getirene bir deve yükü (ödül) vardır, ben buna kefilim,» dediler.
Cemal Külünkoğlu Onlar: “Hükümdarın su kabını arıyoruz. Onu getirene bir deve yükü ödül var. Tellal (çağrıcı) buna ben kefilim” dedi.
Diyanet İşleri (eski) 'Hükümdarın su kabını kaybettik, onu getirene bir deve yükü mükafat verilecek, buna ben kefil oluyorum' dediler.
Diyanet Vakfi Kralın su kabını arıyoruz; onu getirene bir deve yükü (bahşiş) var dediler. (İçlerinden biri:) Ben buna kefilim, dedi.
Edip Yüksel “Kralın su tasını kaybettik. Kim onu getirirse ona bir deve yükü ödül verilecektir. Ben bunu garantiliyorum.”
Elmalılı Hamdi Yazır Melikin dediler: suvaını arıyoruz onu getirene bir deve yükü bahşiş var, ve ben ona kefilim.
Erhan Aktaş “Hükümdarın su kabını arıyoruz. Onu bulana bir deve yükü ödül var.” dediler. Çağırıcı: “Ben buna garanti veriyorum.” dedi.
Gültekin Onan Dediler ki: "Hükümdarın su tasını kaybettik, kim onu (bulup) getirirse, (ona armağan olarak) bir deve yükü vardır. Ben de buna kefilim."
Hakkı Yılmaz Görevliler dediler ki: “Hükümdarın su kabını kaybettik ve onu getirene bir yük zahire var. Ben de buna kefilim.”
Harun Yıldırım Dediler ki: “Hükümdarın su kabını kaybettik. Onu getirene bir deve yükü vardır. Ben de buna kefilim.”
Hasan Basri Çantay Dediler ki: «Pâdişâhın su kabını arıyoruz. Onu getirene bir deve yükü (bahşiş) var. Ben de buna kefilim».
Hayrat Neşriyat (Onlar) dediler ki: 'Melik’in su kabını kaybettik; hem onu getirene bir deve yükü(bahşiş) var'; (tellâl:) 'Ben de buna kefîlim' (dedi).
İbni Kesir Dediler ki: Hükümdarın su kabını kaybettik, onu getirene de bir deve yükü var. Ben de buna kefilim.
İskender Evrenosoğlu “Melik'in su kabını kaybettik.” dediler. Kim onu getirirse (ona) bir deve yükü (erzak) var. Ve ben, ona kefilim.
İstanbul Kuran Araştırmaları Grubu Dediler ki: “Melikin (hükümdarın) su tasını kaybettik...”
Kadri Çelik “Hükümdarın su kabını kaybettik, onu getirene bir deve yükü mükâfat verilecek” dediler. (Tahıl ambarının sorumlusu ise) “Ben de kefilim” (dedi.)
Mehmet Ali Eroğlu "(Ulu) hükümdarın su kabını kaybettik bulan kişiye büyük mükafat vardır. Fiilen ben buna kefilim bir deve yükü zahire kendisine verilecektir" demiştir.
Mehmet Okuyan 73 (Onlar) “Allah’a yemin olsun: Bizim, yeryüzünde bozgunculuk çıkarmak için gelmediğimizi şüphesiz ki siz de biliyorsunuz. Biz hırsız da değiliz.” demişlerdi.
Muhammed Celal Şems Onlar, “Kralın tahıl ölçeğinin (Arapça’da su kabı anlamında kullanıldığı gibi, ölçek anlamında da kullanılmaktadır.) kaybolduğunu görüyoruz. Onu (bulup) getirene, bir deve yükü (ağırlığında tahıl) mükâfat olarak verilecek,” dediler. (Duyuruculardan biri,) “Ben buna kefilim,” (dedi.)
Muhammed Esed "Kral'ın su kupasını kaybettik" diye karşılık verdiler, "Onu kim bulursa, (ödül olarak) kendisine bir deve yükü (zahire) verilecek!" "Buna ben kefilim!" diye ekledi (çığırtkan).
Mustafa Çevik 69-76 Nihayet kardeşler Yusuf’un huzuruna vardıklarında, Yusuf kardeşi Bünyamin’i onların yanından ayırıp başka bir yere çekerek, “Ben, senin kardeşin Yusuf’um.” deyip bağrına bastı ve geçmişte diğer kardeşlerinin yaptıkları için de üzülmemesini söyledi. Sonra da kardeşlerinin erzaklarını hazırlatıp yükletip Bünyamin’in yükünün içine kıymetli bir tas koydurttu ve onlar şehirden ayrılmak üzereyken de bir görevliyi arkalarından gönderip, bir hırsızlıktan dolayı yüklerinin aranacağını söyletti, onlar da gelen görevliye çalınan şeyin ne olduğunu sordular, görevli onlara hükümdarın su tası olduğunu, onu kendiliğinden getirene bir deve yükü daha erzak verileceğini, buna kendilerinin de kefil olduğunu söyledi, bunun üzerine Yusuf’un kardeşleri de “Allah’a yemin ederiz ki, biz ülkenize hırsızlık yapıp bozgunculuk çıkarmak için gelmedik. Bizim hırsızlık yapacak birileri olmadığımızı sizin de bilmeniz gerekir çünkü biz daha önce de sizinle alışveriş yaptık.” dediler. Bu defa Yusuf’un görevlendirdiği kişi de onlara, “Şayet yalan söylüyorsanız ve hırsızlığı da siz yapmışsanız, sizin yasalarınıza göre bunun cezası nedir?” diye sordu. Onlar da bizim ülkemizin yasalarına göre çalınan mal kimde bulunursa, hırsız mal sahibinin kölesi olacaktır, bizde hırsızlığa böyle ceza verilir.” dediler ve Yusuf’un huzuruna getirildiler. Yusuf yüklerinin aranmasına önce diğer kardeşlerinden başlattı, sonra da Bünyamin’in yükü arasından tası buldurdu. Kardeşini yanında alıkoyabilmesi için Biz Yusuf’a böyle bir yol, bir çare öğrettik, aksi halde hükümdarın dininin yasalarına göre kardeşini yanında alıkoyamazdı. Biz dilediğimiz kimselere, dilediğimizi öğretip bilgilendirir, derecelerini de yükseltiriz. Unutmayın ki her bilenin üstünde, her şeyi bilen yalnızca Allah’tır.
Mustafa İslamoğlu "Kralın su kupasını kaybettik!" dediler ve (eklediler): "Onu getiren kimseye bir deve yükü (tahıl ödül) verilecektir! Ben de buna kefilim!"
Ömer Nasuhi Bilmen Dediler ki: «Hükümdarın su kabını arıyoruz, ve onu getirecek kimse için bir deve yükü vardır. Ve ben de ona kefilim.»
Ömer Öngüt Onlar dediler ki: “Kralın su kabını kaybettik, onu arıyoruz! Onu getirene bir deve yükü mükâfat verilecek. Ben buna kefil oluyorum. ”
Şaban Piriş -Hükümdarın su kabını kaybettik. Onu getirene bir deve yükü (mükafat) vardır. Buna ben kefil oluyorum, dediler.
Sadık Türkmen Dediler ki: “Kralın su tasını kaybettik, arıyoruz. Onu bulup getirene bir deve yükü mükâfat vardır. Ben de buna kefilim.”
Seyyid Kutub Görevlilerden biri dedi ki; «Ölçü kabı olarak kullanılan kralın su tasını kaybettik. Onu geri getirene ödül olarak bir deve yükü zahire verilecek buna ben kefilim.»
Suat Yıldırım Görevlilerden biri: "Hükümdarın su kabını kaybettik. Onu getirene bir deve yükü ödül var. Buna ben kefilim." dedi.
Süleyman Ateş Dediler ki: "Kralın su tasını kaybettik (onu arıyoruz). Onu getirene bir deve yükü (mükâfât) var. Ben buna kefilim"
Süleymaniye Vakfı Dediler ki “Kralın su tasını bulamıyoruz. Onu getirene bir deve yükü var.” Tellal dedi ki “Ben de buna kefilim.”
Tefhim-ul Kuran Dediler ki: «Hükümdarın su tasını kaybettik, kim onu (bulup) getirirse, (ona armağan olarak) bir deve yükü vardır. Ben de buna kefilim.»
Ümit Şimşek 'Hükümdarın tasını kaybettik,' dediler. 'Onu bulana bir deve yükü ödül var. Ben de buna kefilim.'
Yaşar Nuri Öztürk Dediler: "Kralın su tasını kaybettik. Onu getirene bir deve yükü ödül var. Kefili benim."