| Abdulbaki Gölpınarlı |
Bizi gazaba getirdilermi öç aldık onlardan, derken hepsini de sulara boğduk.
|
| Abdullah Parlıyan |
Ama bize meydan okumaya devam edip, bizi kızdırınca, kendilerinden intikam aldık. Derken hepsini suda boğduk.
|
| Adem Uğur |
Böylece bizi öfkelendirince onlardan intikam aldık, hepsini suda boğduk.
|
| Ahmed Hulusi |
Ne zaman ki bizi öfkelendirdiler, yaptıklarının sonucunu yaşattık; onları toptan suda boğduk.
|
| Ahmet Tekin |
Nihayet bizi, gazaba getirdikleri zaman, onlara lâyık oldukları cezayı verdik. Hepsini denizde boğduk.
|
| Ahmet Varol |
Sonunda bizi öfkelendirindiklerinde onlardan öç aldık. Böylece hepsini birden (suda) boğduk.
|
| Ali Bulaç |
Sonunda bizi öfkelendirince, biz de onlardan intikam aldık, böylece onları toplu olarak suda boğduk.
|
| Ali Fikri Yavuz |
Vakta ki, (isyan ederek) bizi gazablandırdılar, biz de kendilerinden intikam aldık; hepsini birden (denizde) boğduk.
|
| Ali Ünal |
Nihayet ceza hükmümüzü üzerlerine çektiler; Biz de hak ettikleri cezayı verdik de, hepsini suda boğduk.
|
| Bayraktar Bayraklı |
Böylece bizi öfkelendirince, onlardan intikam aldık, hepsini suda boğduk.
|
| Bekir Sadak |
Boylece Bizi ofkelendirince onlardan oc aldik, hepsini suda bogduk.
|
| Celal Yıldırım |
Ne vakit ki, bizi öfkelendirip gazabımızı çektiler, kendilerinden intikam aldık da böylece hepsini (Kızıldeniz'de) boğduk.
|
| Cemal Külünkoğlu |
Sonunda bizi öfkelendirince, biz de onlardan (yaptıklarının cezasını vererek) intikam aldık, böylece onları toplu olarak suda boğduk.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
Böylece Bizi öfkelendirince onlardan öç aldık, hepsini suda boğduk.
|
| Diyanet Vakfi |
Böylece bizi öfkelendirince onlardan intikam aldık, hepsini suda boğduk.
|
| Edip Yüksel |
Bizimle savaşmakta ısrar edince onlardan öc aldık, hepsini boğduk.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Böyle vaktâ ki bizi gadaba da'vet ettiler biz de kendilerinden intikam aldık hepsini birden gark ediverdik
|
| Erhan Aktaş |
Böylece Bize asilik yaptılar. Biz de onları cezalandırdık. Topluca suda boğduk.
|
| Gültekin Onan |
Sonunda bizi öfkelendirince, biz de onlardan intikam aldık, böylece onları toplu olarak suda boğduk.
|
| Hakkı Yılmaz |
(55,56) Sonunda onlar Bizi gazaplandırdıkları zaman onları cezalandırarak adaleti sağladık. Sonra da onları topluca suda boğduk. Sonra da onları sonradan gelecekler için selef ve örnek yaptık.
|
| Harun Yıldırım |
Sonunda bizi öfkelendirince, biz de onlardan intikam aldık, böylece onları toplu olarak suda boğduk.
|
| Hasan Basri Çantay |
Nihayet, onlar bizi gazablandırınca kendilerinden intikam aldık. Derhal onları topdan (suda) boğduk.
|
| Hayrat Neşriyat |
Artık ne zaman ki bizi gazablandırdılar, onlardan intikam alıverdik, bu yüzden onları hep birlikte suda boğduk.
|
| İbni Kesir |
Bizi öfkelendirince; onlardan intikam aldık ve hepsini suda boğduk.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Bunun üzerine, bizi eseflendirdiler (üzdüler), biz de onlardan intikam aldık. Bu sebeple onların hepsini boğduk.
|
| Kadri Çelik |
Sonunda bizi öfkelendirince, biz de onlardan intikam aldık, böylece onları toplu olarak suda boğduk.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Restleşip, artık bizi öfkelendirince, Biz de onlardan intikam alıp, topluca suda boğmuşuzdur.
|
| Mehmet Okuyan |
Böylece bizi öfkelendirdiklerinde onlardan intikam almış, hepsini (denizde) boğmuştuk.
|
| Muhammed Celal Şems |
Sonunda onlar Bizi kızdırınca, Biz (de) onlardan öç aldık. Böylece hepsini suda boğduk.
|
| Muhammed Esed |
Ama Bize meydan okumaya devam edince onlara misillemede bulunduk ve hepsini suda boğduk.
|
| Mustafa Çevik |
46-56 Vaktiyle Musa’yı da apaçık âyetlerimiz ve mucizelerle birlikte, Firavun ve kavmine göndermiştik. Musa onlara gidip, “Ben âlemlerin Rabbinin elçisiyim.” demişti. Fakat onlar peygamberliğinin delili olan mucizeleri de görmelerine rağmen, Musa’ya inanmayıp onunla alay ettiler. Bunun üzerine belki düşünür, gerçeği görür anlarlar diye birbirinden daha güçlü ve etkili mucizelerle Musa’yı destekledik. Firavun ve kavmini bu mucizelerle uyardık fakat onlar karşılaştıkları her mucize ve musibetten sonra Musa’ya gelip, “Ey yüce insan ve ey büyük sihirbaz! Rabbinin sana lütfettiği peygamberlik hatırına, O’na dua et de bizi bu musibetlerden kurtarsın. Biz artık senin davet ettiğin o yolda yürüyeceğiz.” dediler. Ne zaman Biz de onları başlarına gelen uyarıcı musibetlerden kurtardıysak hemen sözlerinden döndüler. Sonra Firavun kavmine dönüp şöyle demeye başladı: “Ey kavmim! Mısır ülkesinin hükümranlığı bana ait değil mi, şu ayaklarımın altında akıp giden nehir benim değil mi? Benim bu muhteşem kudret ve saltanatı mı görmüyor musunuz? Ben bu Musa denen, güçsüz ve zavallı adamdan daha güçlü efendiniz değil miyim? Hem bir baksanız ya, ne demek istediği ve amacının ne olduğu bile belli değil, şimdi onunla ben bir miyim? Musa gerçekten peygamber olarak görevlendirilmiş ise boynunda altın gerdanlıkları, kollarında altın bilezikleri ve yanında ona yardımcı meleklerle, ihtişamlı ve güçlü olarak karşımıza çıkması gerekmez miydi?” Firavun bu sözleri ile zaten yozlaşmaya müşrik, kâfir ve nankör olmaya yatkın olan kavmini etkisi altına aldı ve onlar da Firavun’a boyun eğip ona kulluk etmeye devam ettiler. Böylece Bize sırtlarını dönüp de gazabımızı üzerlerine çekince, hak ettikleri azaba çarptırıp hepsini suda boğduk ve onları Allah’la birlikte başkalarını da Rab ve ilah edinenler için kötü bir örnek olmak üzere gelecek nesillere ibretlik kıldık.
|
| Mustafa İslamoğlu |
Bizim gazabımızı davet ettikleri zaman, onlara yaptıklarının acısını tattırdık ve topunu boğulmaya terk ettik.
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Vaktâ ki, Bizi gazaplandırdılar, onlardan intikam aldık. Hemen hepsini de garkettik.
|
| Ömer Öngüt |
Ne zaman ki bizi öfkelendirdiler, onlardan intikam aldık, hepsini suda boğduk.
|
| Şaban Piriş |
Onlar bizi öfkelendirdikleri zaman, onların hepsini suda boğarak, onlardan intikam aldık.
|
| Sadık Türkmen |
Sonunda Bizi hışımlandırınca onlardan intikam aldık! Derhal hepsini boğduk.
|
| Seyyid Kutub |
Bizi öfkelendirince onlardan intikam aldık, böyle hepsini suda boğduk.
|
| Suat Yıldırım |
Onlar bizi gazaba dâvet edince, Biz de onların hepsini suda boğarak, onlardan müminlerin intikamını aldık.
|
| Süleyman Ateş |
Onlar bizi kızdırınca biz de onlardan öç aldık, hepsini boğduk.
|
| Süleymaniye Vakfı |
Onlar bizi üzünce biz de hak ettikleri cezayı verdik ve hepsini suda boğduk.
|
| Tefhim-ul Kuran |
Sonunda bizi öfkelendirince, biz de onlardan intikam aldık, böylece onları toplu olarak suda boğduk.
|
| Ümit Şimşek |
Gazabımızı hak ettiklerinde onları boğarak intikam aldık.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Onlar bizi bu şekilde öfkelendirince, biz de onlardan öç aldık; hepsini suya gömüverdik.
|