43 - Zuhruf suresi 41. âyet meali

فَإِمَّا نَذْهَبَنَّ بِكَ فَإِنَّا مِنْهُم مُّنتَقِمُونَ
Fe immâ nezhebenne bike fe innâ minhum muntekımûn(muntekımûne).
  
fe immâ amma, fakat ... olduğu zaman
nezhebenne seni mutlaka gideririz, gidereceğiz
bi-ke sana
fe o zaman, böylece
innâ hiç şüphesiz biz, muhakkak ki biz
min-hum onlardan
muntekimûne intikam alıcılarız
   
Abdulbaki Gölpınarlı Seni, katımıza alsak bile hiç şüphe yok ki mutlaka onlardan öç alırız biz.
Abdullah Parlıyan Eğer biz, seni vefat ettirip onların arasından alıp götürsek bile, mutlaka onlardan intikam alırız.
Adem Uğur Biz seni onlardan alıp götürsek de yine onlardan intikam alırız.
Ahmed Hulusi Eğer seni (dünyadan) götürsek dahi, doğrusu biz onlardan intikam alıcılarız.
Ahmet Tekin Eğer biz seni, onlara azap gelmeden önce, Refik-i âlâya, yanımıza alıp götürsek bile, onlara kesinlikle lâyık oldukları cezayı veririz.
Ahmet Varol Biz seni alıp götürürsek onlardan muhakkak öç alırız.
Ali Bulaç Şu halde Biz seni alıp götürürsek, elbette onlardan intikam alacağız.
Ali Fikri Yavuz Öyle ise, seni alır götürürsek (vefat ettirirsek), muhakkak ki onlardan intikam alacağız.
Ali Ünal Ama Biz seni vefat ettirip yanımıza alacak bile olsak, hiç kuşkusuz onlara hak ettikleri cezayı yine veririz;
Bayraktar Bayraklı Biz seni onlardan alıp götürsek de yine onlardan intikam alırız.
Bekir Sadak (41-42) Seni onlardan uzaklastirsak bile dogrusu Biz kendilerinden oc aliriz; yahut onlara vadettigimizi sana gosteririz. Cunku onlara karsi gucu yetenleriz.
Celal Yıldırım Eğer biz seni (alıp kendimize) götürsek bile şüphesiz onlardan intikam alacağız.
Cemal Külünkoğlu (41-42) (Ey Resulüm!) Biz seni onların arasından (vefat ettirip) yanımıza alsak da, onlardan yine (yaptıkları kötülüklerin karşılığını vererek) intikamı alacağız. Yahut onlara vaad ettiğimiz azabı, dünyada sana göstereceğiz. Çünkü onlara karşı biz her zaman güçlüyüz.
Diyanet İşleri (eski) (41-42) Seni onlardan uzaklaştırsak bile doğrusu Biz kendilerinden öç alırız; yahut onlara vadettiğimizi sana gösteririz. Çünkü onlara karşı gücü yetenleriz.
Diyanet Vakfi Biz seni onlardan alıp götürsek de yine onlardan intikam alırız.
Edip Yüksel Seni alıp götürsek de biz onları cezalandıracağız.
Elmalılı Hamdi Yazır Şu halde şayed biz seni alır götürür isek elbette onlardan intikam alacağız
Erhan Aktaş Biz, seni bu dünyadan alıp götürsek bile, onlara hak ettikleri cezayı mutlaka vereceğiz.
Gültekin Onan Şu halde biz seni alıp götürürsek, elbette onlardan intikam alacağız.
Hakkı Yılmaz Artık eğer Biz, seni alıp götürsek bile şüphesiz Biz, onları cezalandırarak adaleti sağlarız.
Harun Yıldırım Şu halde Biz seni alıpgötürürsek, elbette onlardan intikam alacağız.
Hasan Basri Çantay Eğer seni herhalde (alır) götürürsek şübhe yok ki onlardan biz intikaam alıcılarızdır.
Hayrat Neşriyat Şimdi (onlara azâb etmeden) seni (alıp) götürsek (vefât ettirsek bile), hiç şübhesiz biz onlardan intikam alıcılarız.
İbni Kesir Seni onlardan uzaklaştırsak da; muhakkak ki Biz, onlardan intikam alırız.
İskender Evrenosoğlu Fakat seni de aralarından mutlaka gidereceğiz (hayatına son vereceğiz). İşte o zaman mutlaka biz, onlardan intikam alacak olanlarız.
Kadri Çelik O halde biz seni alıp götürürsek, elbette onlardan intikam alacağız.
Mehmet Ali Eroğlu Fakat biz seni alıp götürsek (vefat ettirsek) elbette onlardan intikam alırız. Bu gerçektir.
Mehmet Okuyan Biz seni onlardan alıp götürsek de şüphesiz ki onlardan intikam alırız.
Muhammed Celal Şems Seni (bu dünyadan) götürsek (bile,) Biz mutlaka onlardan öç alanlarız.
Muhammed Esed Biz (mesajın hakim duruma geçmeden önce) seni (onların) elinden alsak da (almasak da) mutlaka onlardan öcümüzü alırız.
Mustafa Çevik 40-44 Ey Peygamber! Sen gerçeği duymak istemeyene duyuramaz; görmek istemeyene de gösteremezsin. Sen, müşrik ve kâfir kalmak için inatla direneni asla doğru yola getiremezsin. Biz senin dünya hayatına son verip, onların içinden çekip alsak da almasak da onları mutlaka hak ettikleri azaba çarptırır ve intikam alırız. Sen, sana vahyolunan Kur’an’ın davetine sımsıkı sarıl. Çünkü ancak böylece doğru yolda olabilirsin. Kur’an (zikir) ile davet edilen hayat, senin ve kavmin için şeref, itibar ve güç kaynağıdır. İyi bilin ki günü gelince hepiniz buna uyup uymadığınızdan dolayı hesaba çekileceksiniz.
Mustafa İslamoğlu Biz ister seni çekip (katımıza) alır daha sonra onlardan öcümüzü alırız;
Ömer Nasuhi Bilmen Eğer seni herhalde (onların aralarından) giderirsek, artık şüphe yok ki Biz onlardan intikam alıcılarız.
Ömer Öngüt Resulüm! Biz seni aralarından alıp götürsek dahi, yine de onlardan intikam alırız.
Şaban Piriş Biz, seni alıp götürsek de onlardan intikam alacağız;
Sadık Türkmen Biz seni alıp (vefat ettirip) götürsek de, kesinlikle yine de onlardan intikam alırız.
Seyyid Kutub Eğer biz seni alıp götürürsek (vefat ettirirsek) onlardan intikam alacağız.
Suat Yıldırım (41-42) Ey Resulüm! Biz seni vefat ettirip yanımıza alsak da, yine onlardan müminlerin intikamını alırız. Yahut onlara vâd ettiğimiz azabı, sana sağlığında gösteririz. Çünkü onlara karşı Biz her zaman güçlüyüz.
Süleyman Ateş Ya biz seni alıp götürdükten sonra onlardan öc alırız.
Süleymaniye Vakfı Seni bu dünyadan göç ettirsek bile, hak ettikleri cezayı onlara yine veririz.
Tefhim-ul Kuran Şu halde biz seni alıp götürürsek, elbette onlardan intikam alacağız,
Ümit Şimşek Seni onların arasından alsak bile yine onlardan intikam alırız.
Yaşar Nuri Öztürk Ya biz, seni alıp götürdükten sonra onlardan öç alırız;

Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.