43 - Zuhruf suresi 75. âyet meali

لَا يُفَتَّرُ عَنْهُمْ وَهُمْ فِيهِ مُبْلِسُونَ
Lâ yufetteru anhum ve hum fîhi mublisûn(mublisûne).
  
lâ yufetteru (fetere) (fettere) hafifletilmez (gevşetti) (gevşetildi, hafifletildi)
an-hum onlardan
ve hum ve onlar
fî-hi onun hakkında, onun içinde, onda
mublisûne ümitlerini kesen kimseler oldular, ümitlerini kestiler
   
Abdulbaki Gölpınarlı Azapları hafifletilmeyecek ve orada ümitsiz bir halde kalacaklar.
Abdullah Parlıyan Bu azap, onlar için hiç hafifletilmeyecek ve orada çaresizlik, ümitsizlik içinde kaybolup gidecekler.
Adem Uğur Azapları hafifletilmeyecektir. Onlar azap içinde kurtuluştan ümit kesmişlerdir.
Ahmed Hulusi Onlardan (azap) hafifletilmez! Onlar onun içinde gelecekten umutsuzdurlar!
Ahmet Tekin Onların azapları hafifletilmeyecek, cezalandırılmalarına ara verilmeyecek. Onlar, azap içinde, kurtuluştan ümitlerini kesecekler.
Ahmet Varol Onlardan (azap) hafifletilmez ve onlar onun içinde ümitsizdirler.
Ali Bulaç Onlardan (azab) hafifletilmeyecek ve orada onlar umutlarını kaybetmiş kimselerdir.
Ali Fikri Yavuz Kendilerinden o azab hafifletilmez. Onlar bunun içinden (kurtulmaktan) ümidi kesmişlerdir.
Ali Ünal Çektikleri azap hiç eksilmeyecek ve orada bütün ümitlerini yitirmiş olarak kalacaklardır.
Bayraktar Bayraklı Azapları hafiflemeyecek ve orada ümitsizlik içinde kalacaklardır.
Bekir Sadak Azaba hic ara verilmez, onlar orada tamamen umutsuzdurlar.
Celal Yıldırım Kendilerinden azaba ara verilip gevşetilmiyecek ve orada ümitsizlik içindedirler.
Cemal Külünkoğlu (74-75) Şüphe yok ki (hakka karşı direnen) suçlular, cehennem azabında ebedî olarak kalacaklar. Azapları hafifletilmeyecek ve onlar orada ümidi kesmiş bir halde kalacaklardır.
Diyanet İşleri (eski) Azaba hiç ara verilmez, onlar orada tamamen umutsuzdurlar.
Diyanet Vakfi (74-75) Şüphesiz suçlular cehennem azabında devamlı kalacaklar, azapları hafifletilmeyecektir. Onlar azap içinde kurtuluştan ümit kesmişlerdir.
Edip Yüksel Onlardan hafifletilmez ve onlar orada ümitsizdirler.
Elmalılı Hamdi Yazır Kendilerinden o azâb gevşetilmez ve onlar onun içinde her ümidi kesmişlerdir
Erhan Aktaş Onlardan azap hafifletilmez. Onlar, orada umutlarını kesmiş olanlardır.
Gültekin Onan Onlardan (azab) hafifletilmeyecek ve orada onlar umutlarını kaybetmiş kimselerdir.
Hakkı Yılmaz (74-76) Şüphesiz ki günahkârlar cehennem azabında süreklidirler. Kendilerinden hafifletilmeyecektir. Onlar, orada da ümitsizlerdir. Ve Biz, onlara haksızlık etmedik, fakat onlar, şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapan kimselerin ta kendileri idiler.
Harun Yıldırım Onlardan hafifletilmeyecek ve orada onlar umutlarını kesmiş kimselerdir.
Hasan Basri Çantay (Bu azâb) onlardan hafifletilmeyecek. Onlar bunun içinde ümidsiz susacaklardır.
Hayrat Neşriyat Kendilerinden (azab hiç) hafifletilmeyecektir ve onlar orada (o azâb içinde)ümidsizliğe düşmüş kimselerdir.
İbni Kesir Azablarına ara verilmeyecek ve orada tamamen ümitsiz kalacaklardır.
İskender Evrenosoğlu (Azap) onlardan hafifletilmez. Ve onlar, orada (Allah'ın rahmetinden) ümit kesmiş olanlardır.
Kadri Çelik Onlardan (azap) hafifletilmeyecek ve orada onlar umutlarını kaybetmiş kimselerdir.
Mehmet Ali Eroğlu Umutlarını kaybetmiş kimseler oradadır. İçinde bulundukları azap hafifletilmeyecektir.
Mehmet Okuyan Azapları hafifletilmeyecektir. Onlar orada (kurtuluştan) ümit kesmişlerdir.
Muhammed Celal Şems O (azap) kendileri için azaltılmayacak ve orada ümitlerini (tamamen) yitirmiş olarak kalacaklar.
Muhammed Esed bu (azap), onlar için hiç hafifletilmeyecek ve orada çaresizlik, ümitsizlik içinde kaybolup gidecekler.
Mustafa Çevik 74-80 Kur’an ile yapılan daveti yalan sayanlar ise, kendilerini yaratıp bunca nimetlerle donatan Allah’a karşı nankörlük etmeleri sebebi ile sürekli kalmak üzere cehenneme girecekler ve azap onlardan hiç hafifletilmeyecek, çaresiz ve ümitsiz bir biçimde orada kıvranıp duracaklar. Biz böyle bir ceza vermekle onlara zulmetmiş değiliz. Asıl onlar Allah’a nankörlük edip hakikate sırt dönerek kendi kendilerine zulmedip azabı hak ettiler. O hak ettikleri azabı çekerken, cehennemin görevlilerine şöyle seslenecekler, “Ey malik! Ne olur Rabbine söyle, bizim canımızı alsın da bu ateşin azabından kurtulalım.” Görevli de onlara şöyle cevap verecek: “Bu azaptan kurtulmanızın çaresi yok, sizler bunu hak ettiniz ve hak ettiğinizi de çekmeye mecbursunuz.” Allah da onlara şöyle buyuracak: “Dünya hayatınızda, size yaratılışınızın sebebini ve nasıl yaşamanız gerektiğini, peygamberler ve kitaplarla bildirmiş, buna göre yaşamaya davet etmiştik. Davete uymamanız halinde bu günlerle karşılaşacağınız konusunda da uyarmıştık. Fakat sizler umursamayıp, yüz çevirip hatta nefret ettiniz.” Böyleleri gerçeği bildirme, dünyada ve âhirette de hüküm koyma ve hükmetme yetkisinin Allah’a ait olduğunu kabul etmemiş, yapıp ettiklerinin de yanlarına kalacağını sanmışlardı. Oysa Biz onların yapıp ettiklerini de, gizlemeye çalıştıklarını da işitir ve biliriz, üstelik görevli elçilerimiz her yapılanı kayıt altına almaktalar.
Mustafa İslamoğlu Onlardan (azap) hiç hafifletilmeyecek ve onlar derin bir umutsuzluğa kapılacaklar;
Ömer Nasuhi Bilmen Onlardan (bu azab) hafifletilmeyecektir ve onlar bunun içinde şiddetli bir ümitsizliğe düşmüş kimselerdir.
Ömer Öngüt Kendilerinden (azap) hiç hafifletilmeyecektir. Onlar orada tamamen ümitsizdirler.
Şaban Piriş Onların azabına hiç ara verilmez ve onlar orada ümitsiz kalmışlardır.
Sadık Türkmen Onlardan hiç kesintiye uğramayacaktır ve onlar orada ümitsizdirler!
Seyyid Kutub Kendilerinden azab hiç hafiflemeyecektir. Onlar azab içinde ümitsizdirler.
Suat Yıldırım Azapları hiç gevşetilmeyecek, orada bütün ümitlerini yitirmiş olarak kalacaklardır.
Süleyman Ateş (Azâb) Kendilerinden hiç hafifletilmeyecektir. Onlar azâb içinde umutsuzdurlar!
Süleymaniye Vakfı Azapları hafifletilmeyecek, orada umutlarını büsbütün yitireceklerdir.
Tefhim-ul Kuran Onlardan (azab) hafifletilmeyecek ve orada onlar umutlarını kaybetmiş kimselerdir.
Ümit Şimşek Azapları hafifletilmez; orada ümitsizdirler.
Yaşar Nuri Öztürk Azapları hafifletilmeyecektir; onun içinde ümitsiz kalacaklardır.

Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.