| Abdulbaki Gölpınarlı |
Eline dedik, bir demet sap al da onunla vur ve yeminini bozma. Şüphe yok ki biz onu, sabırlı bulduk, ne güzel bir kuldu ve şüphe yok ki o, dâimâ Rabbine dönen, tövbe eden bir kuldu.
|
| Abdullah Aydın |
(Hz. Eyyub hanımının kendisine karşı hizmet ve fedakarlıkları çok olmasına rağmen, bir gün hizmetine geç gelmesi üzerine, eşine yüz değnek vurmaya yemin etmişti. Yüce Allah yeminin bozulmaması için Eyyüb'e şöyle buyurdu:) "Ey Eyyüb! Eline (yüz adetlik) bir demet sap alıp onunla vur ve yeminini bozma." Doğrusu biz onu sabırlı bulduk. O, ne iyi kuldu! Daima Allah'a yönelirdi.
|
| Abdullah Parlıyan |
Hastalığı esnasında, yaptığı bir hatasından dolayı, hanımına yüz değnek vuracağına yemin eden Eyyub'a da sonunda dedik ki: “Şimdi eline bir demet sap al, onunla hanımına vur ve yeminini bozmuş olma, yerine getir!” Gerçekten biz O'nu her türlü sıkıntı ve zorluklara karşı dirençli bulduk. O ne güzel bir kulumuzdu, daima bize yönelirdi.
|
| Adem Uğur |
Eline bir demet sap al da onunla vur, yeminini böyle yerine getir. Gerçekten biz Eyyub'u sabırlı (bir kul) bulmuştuk. O, ne iyi kuldu! Daima Allah'a yönelirdi.
|
| Ahmed Hulusi |
"Eline bir demet al da onunla vur ki sözün yerine gelsin!" Biz Onu sabırlı bulduk. . . Ne güzel kuldu! Muhakkak ki O, evvab (hakikatini sıkça yaşayan) idi.
|
| Ahmet Davudoğlu |
Eline (yüz başaklı) bir demet sap al da, onunla vur; yeminini bozma (dedik). Doğrusu biz, onu sabırlı bulduk. O ne güzel kul idi, gerçekten Allah'a yönelici idi.
|
| Ahmet Tekin |
Bir de: 'Eline bir demet ot-çöp al da, onunla eşine vur. Yeminini bozmuş olma.' dedik. Gerçekten biz onu belâlara karşı sabırlı bulmuştuk. O ne iyi, bizi ilâh tanıyan, candan müslüman, saygılı bir kuldu. O daima, samimiyetle itaat ederek Allah’a yönelmekteydi.
|
| Ahmet Varol |
'Eline bir demet sap al da onunla vur ve yeminini bozma.' Gerçekten biz onu sabırlı bulduk. Ne iyi bir kuldu! O (her tutumunda Allah'a) yönelen biriydi.
|
| Ali Arslan |
Ne güzel kuldur o Şüphesiz ki O, daima Allah'a yönelirdi.
|
| Ali Bulaç |
"Ve eline bir deste (sap) al, böylece onunla vur ve andını bozma." Gerçekten, Biz onu sabredici bulduk. O, ne güzel kuldu. Çünkü o, (daima Allah'a) yönelip dönen biriydi.
|
| Ali Fikri Yavuz |
(Eyyûb bir işten dolayı karısına kızmış ve hastalıktan kalktığı vakit ona yüz değnek vurmayı yemin etmişti. Hem yemini bozmamak, hem de hafifletmek için Allah ona şöyle buyurdu): “- Eline (yüz başaklı) bir demet sap al da, onunla (zevcene) vur; yemininden durmazlık etme.” Dorusu biz, onu sabırlı bulduk... O ne güzel kuldu! Gerçekten o, tamamen Allah’a teveccüh etmişti.
|
| Ali Ünal |
(Ayrıca O’na,) “Eline bir demet sap al ve (hanımına) onunla vur ve yemininden dönen duruma düşme!” dedik. Biz O’nu (Eyyûb’u) gerçekten sabırlı bulduk. Ne güzel kuldu O! Tam bir teslimiyet ve samimiyetle Allah’a sürekli yöneliş halinde idi.
|
| Arif Pamuk |
"Eline bir demet sap al da onunla (yeminini yerine getirmek üzere hanımına) vur, yeminini bozma." dedik. Gerçekten biz Eyyub'u sabırlı bir kul bulmuştuk. O, ne iyi kuldu, daima Allah'a yönelirdi.
|
| Bahaeddin Sağlam |
Ne iyi kuldur O! Her zaman bize yönelirdi.
|
| Bayraktar Bayraklı |
“Eline bir demet sap al ve onunla vur; yeminini bozma” dedik. Şüphesiz biz onu sabırlı bulduk. O ne iyi bir kuldu! O, daima Allah'a yönelirdi.
|
| Bekir Sadak |
«Ey Eyyub! Eline bir demet sap alip onunla vur, yeminini bozma» demistik. Dogrusu Biz onu sabirli bulmustuk. Ne iyi kuldu, daima Allah'a yonelirdi.
|
| Celal Yıldırım |
Ona, «eline bir demet sap al, onunla vur, yemininde günahkâr olma !» (dedik). Biz onu oldukça sabırlı bulduk. Ne iyi kuldur o! Şüphesiz o, Allah'a yönelip gönül verirdi.
|
| Cemal Külünkoğlu |
“Ve eline bir deste (sap) al, böylece onunla vur ve yeminini bozma!” dedik. Gerçekten, biz onu sabredici bulduk. O, ne güzel kuldu. Çünkü o, (daima Allah'a) yönelip yakaran biriydi.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
'Ey Eyyub! Eline bir demet sap alıp onunla vur, yeminini bozma' demiştik. Doğrusu Biz onu sabırlı bulmuştuk. Ne iyi kuldu, daima Allah'a yönelirdi.
|
| Diyanet Vakfi |
Eline bir demet sap al da onunla vur, yeminini böyle yerine getir. Gerçekten biz Eyyub'u sabırlı (bir kul) bulmuştuk. O, ne iyi kuldu! Daima Allah'a yönelirdi.
|
| Edip Yüksel |
“Şimdi eline bir değnek alıp yola çık. Yeminini bozma.” Onu sabırlı bulduk. Ne iyi bir kul! Sürekli yönelirdi.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Bir de al bir demet elinle de vur onunla hânis olma, hakıkat biz onu sabırlı bulduk, ne güzel kul, hakıkaten o bir evvabdır
|
| Erhan Aktaş |
Ve eline bir deste al, onunla yola çık1 ve hanis2 olma. Biz, onu sabredici bulduk. O ne iyi kuldu! O, her zaman Allah’a yöneldi.3
1- Ayette yer alan “darabe” sözcüğüne, çevirilerde “vur, döv” anlamının verilmesi, bu sözcüğün onlarca anlamının bulunduğunun dikkate alınmamasından kaynaklanmaktadır. Ayette; Eyyûb Nebi’ye, “Elinde avucunda ne kaldıysa onları da alarak rızkını aramak için daha verimli; imkânı daha iyi olan yerleri bulmak için yola koyul, bulunduğun yerden ayrıl, sefere çık.” denmektedir. 2- Kararsız olma, haktan ayrılma. 3- Bu ayetin tefsirinde yer alan bilgiler, İsrailiyat kaynaklı olup, tamamıyla uydurmadır. Kur’an’i bir dayanağı yoktur. Bu yalanlara göre, Eyyûb Nebi’nin, hanımına yüz sopa vuracağına dair yemin ettiğini, daha sonra pişman olduğunu; Allah’ın da yeminini yerine getirmek için ona yüz adet saptan bir demet yaparak, o demetle hanımına bir kez vurmasını ve böylece sözünü yerine getirmiş olacağına dair bir yol göstermektedir. Bunun, Allah’a hile yapmayı yakıştırmak olduğunu akletmeyen sapkın anlayış, İsrailiyat’ta yer alan bilgileri doğrulamak adına, yalan uydurma yarışına girmiştir. Eyyûb Nebi’nin hastalığına dair çeviri ve tefsirlerde yer alan bilgilerin tamamı Kur’an dışı kaynaklardan alınmıştır.
|
| Gültekin Onan |
"Ve eline bir deste (sap) al böylece onunla vur ve andını bozma." Gerçekten, biz onu sabredici bulduk. O, ne güzel kuldu. O [Tanrı'ya] yönelen / dönen (evvab) biriydi.
|
| Hakkı Yılmaz |
“Ve eline bir tutam ot mesabesinde ki sermayeni/baharatçılık için nane, fesleğen demeti al, onunla hemen, rızık aramak için sefere çık ve kararsız olma, doğrudan sapma, günah işleme.” Gerçekten Biz o'nu sabırlı biri olarak bulduk. O, ne güzel kuldu! Şüphesiz o, Rabbine çokça dönendir.
|
| Harun Yıldırım |
Eline bir demet sap al da onunla vur, yeminini böyle yerine getir. Gerçekten biz Eyyub'u sabırlı bulmuştuk. O, ne iyi kuldu! Daima Allah'a yönelirdi.
|
| Hasan Basri Çantay |
«Eline bir demet sap al da onunla vur. Yemîninde durmazlık etme» (dedik). Biz onu hakıykaten sabırlı bulduk. O, ne güzel kuldu! Hakıykat o, dâima (Allaha) dönen (bir zât) idi.
|
| Hasan Tahsin Feyizli |
O (Eyyup) ne güzel kuldu. Hakikaten o daima (Allah'a) dönendi.
|
| Hayrat Neşriyat |
(Ona:) 'Eline bir demet sap al da onunla (zevcene) vur ve yemînini bozma!'(dedik). Gerçekten biz onu sabırlı bir kimse olarak bulduk. (O) ne iyi kuldu! Hakikaten o, dâimâ (Allah’a) yönelen bir kimse idi.
|
| Hüseyin Atay, Yaşar Kutluay |
Daima Allah'a yönelirdi.
|
| Hüseyin Kaleli |
“Elinle bir tutam ot al da, onunla vur, günaha da girme. Şüphesiz biz O’nu sabırlı bulduk. Ne güzel kul oldu. Muhakkak O Rabbine yönelendir.”
|
| İbni Kesir |
Eline bir demet sap al da onunla vur ve yemini bozma. Biz, onu gerçekten sabırlı bulmuştuk. Ne iyi kuldu. Muhakkak ki o, Allah'a yönelirdi.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Ve (Ey Eyüp!) eline bir demet sap al onunla vur, yeminini bozma. Muhakkak ki Biz, onu sabırlı bulduk. Ne iyi bir kuldu. Muhakkak ki o, Allah'a ulaşmıştı (ruhunu ölmeden evvel Allah'a ulaştırıp teslim etmişti).
|
| İsmail Mutlu, Şaban Döğen |
O'na, "Eline küçük bir demet al ve onunla vur; yeminini bozma" dedik. Gerçekten onu sabırlı bir kul olarak bulduk. Ne güzel bir kuldu o! Şüphesiz ki o Allah'a yönelmiş bir kimseydi.
|
| Kadri Çelik |
“Eline bir demet sap alıp onunla vur, yeminini bozma.” Gerçekten biz onu sabredici bulduk. O, pek de güzel kuldu. Çünkü o, (daima Allah'a) yönelen biriydi.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
"Deste ile bir sap al eline, böylece onunla vur ve andını bozma." Gerçekten Biz onu sabreder Şekilde bulduk. O ne güzel kuldu! O gerçekten daima Allah'a yönelip duran biridir.
|
| Mehmet Okuyan |
(Eyüp’e) “Eline bir demet sap al da onunla vur (yola çık); doğrudan sapma.” (demiştik). Şüphesiz ki Eyüp’ü sabırlı (bir kul) bulmuştuk; o, hep (Allah’a) yönelen ne güzel bir kuldu.
|
| Muhammed Celal Şems |
Biz Eyyüb’e, “Eline yapraklı bir demet dal alıp onunla (bineğe vurarak) yola çık. Haktan ayrılıp batıl olana meyletme,” dedik. Şüphesiz Biz, onu pek sabırlı bulduk. O ne iyi bir kuldu! Şüphesiz o, Allah’a çok eğilen birisiydi.
|
| Muhammed Esed |
(Ve sonunda o'na dedik ki:) "Şimdi eline bir demet ot al, onunla vur ve yeminini yerine getir!" Gerçekten Biz o'nu sıkıntılara karşı sabırlı gördük. O, ne güzel bir kulumuzdu, daima Bize yönelirdi!
|
| Mustafa Çevik |
Bundan önce Eyyub, Allah adına yaptığı daveti kabullenmeyen ailesini ce zalandırmak için yemin etmişti. Biz de ona eline bir deste çöp alıp onunla onlara vurarak yeminini bozmadan yerine getir dedik. Eyyub’u da zorluklara, sıkıntılara karşı çok sabırlı bulduk. O, her daim Allah’a yönelen, O’na teslim olmuş güzel bir kuldu.
|
| Mustafa İslamoğlu |
(Ve dedik ki): "Eline bir deste al ve onunla vur! Böylece yemininden dönmemiş olursun." Hakikaten Biz onu pek sabırlı biri olarak bulduk: ne güzel kuldu o, gerçekten o (da) her daim Allah'a yönelirdi.
|
| Nedim Yılmaz |
“Eline bir demet al. Onunla vur da yeminini bozma.” (dedik). Gerçekten biz onu sabredici bulduk. O ne iyi kuldu. Doğrusu o Allah’a çok yönelirdi.
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
(Ve O'na emrolundu ki) Eline otlardan bir küçük demet al, sonra onunla vur ve yeminini bozmuş olma. Muhakkak ki, Biz O'nu bir sabredici bulduk. Ne güzel kul! Şüphe yok ki, o (Hakk'a) dönendir.
|
| Ömer Öngüt |
"Eline bir demet sap al, onunla vur, yeminini böylece yerine getir. " Doğrusu biz onu çok sabırlı bulmuştuk. O ne iyi kul idi! Daima Allah'a yönelirdi.
|
| Ömer Rıza Doğrul |
(Ey Eyyup) Eline bir demet sap al. Onunla vur ve sahte hiçbir şeye meyletme. Biz Eyyup’ü sabırlı bulduk. O ne güzel, ne şerefli bir kuldur ki daima Allah'a döner, daima O’na sığınırdı.
|
| Şaban Piriş |
-Eline bir demet sap alıp, onunlar vur, yeminini bozma! Biz onu sabırlı bulduk. O, Allah’a yönelen ne güzel bir kuldu!
|
| Sadık Türkmen |
Ve: “Eline bir demet sap al, onunla vur! Yeminini bozma!” Gerçekten Biz onu sabırlı bulduk. O, ne güzel bir kuldu! Çünkü o, daima yönelirdi.
|
| Seyyid Kutub |
Ey Eyyüb: «Eline bir demet sap al, onunla vur, yeminini bozma» demiştik. Gerçekten O çok sabırlı bir kulumuzdu, daima Allah'a yönelirdi
|
| Suat Yıldırım |
Bir de ona: "Eline bir demet sap al, onunla vur! Yemininden dönen durumuna düşme!" dedik. Doğrusu Biz onu pek sabırlı bulduk. Ne güzel kuldu o! O, gerçekten Allah’a yönelirdi.
|
| Süleyman Ateş |
(Dedik ki): "Eline bir demet sap al, onunla vur da yeminini bozma." Gerçekten biz onu sabreden (bir kul) bulmuştuk. Ne güzel kuldu, o dâimâ (bize) başvururdu.
|
| Süleymaniye Vakfı |
Ona: "Eline bir demet ot al, onunla (tenine) vur da günaha girme[*]” dedik. Onu pek sabırlı bulduk. Ne güzel kuldu! Çok da saygılıydı."
[*] Eyyûb (a.s.), hastalığının nedeninin şeytan olduğunu iddia ediyordu. Oysa Şeytan’ın insanlar üzerinde böyle bir etkisi veya yeteneği olmadığını bir nebi olarak çok iyi bilmeliydi. İşte bu nedenle, 44. ayette ikaz edildiğini görmekteyiz.
|
| Talat Koçyiğit |
O ne iyi bir kuldu; daima Allah'a rücu ederdi.
|
| Tefhim-ul Kuran |
«Ve eline bir deste (sap) al, böylece onunla vur ve andını bozma.» Gerçekten, biz onu sabredici bulduk. O, ne güzel kuldu. Çünkü o, (daima Allah'a) yönelip dönen biriydi.
|
| Ümit Şimşek |
'Eline bir demet alıp onunla vur; yeminini bozma' dedik. Gerçekten Biz onu sabredici bulduk. Ne güzel bir kuldu o; doğrusu, Allah'a yönelmiş bir kimseydi.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
"Eline bir demet sap al da onunla vur ve yeminine ters düşmüş olma!" dedik. Biz onu sabırlı bulduk. Ne güzel kuldu o! Bize yönelen, yakaran biriydi o.
|