Abdullah Aydın Mealleri

A Â B E F H İ K L M N R S Ş T Y Z Hepsini göster
 
Bakara
 
  
18 Onlar sağırdırlar (hakkı işitmezler.) Dilsizdirler (inandıklarını söylemezler.) Kördürler (gerçekleri görmezler) artık doğru yola dönmezler.
27 O bozguncular ki (ezelde) Allah'a (itaat edeceklerine) söz verdikleri halde, sonradan bozarlar. Allah'ın birleştirilmesini emrettiği (yakınlık ve îmân bağlarını) keserler, yeryüzünü fesad ve bozgunculuğa boğarlar. Bunlar hüsrana uğrayanlardır...
46 İçi saygı ile ürperenler, Rabblerine kavuşacaklarını ve O'na döneceklerini iyi bilirler.
120 Yahudiler ve Hristiyanlar, onların dinlerine tabi olmadıkça, senden hoşnut olmazlar. De ki: “Allah'ın hidayet yolu, doğru yoldur.” Bilgi sahibi (İslam) olduktan sonra onların heva ve heveslerine uyarsan, Allah'ın azabından seni koruyacak bir dost ve yardımcı yoktur.
156 O sabırlı kimseler ki, bir musibete uğradıklarında: “Biz Allah'ın kuluyuz ve (öldükten sonra) yine O'na döneceğiz.” derler.
157 O teslimiyeti gösterenlere, Rablerinden mağfiret ve rahmet (Cennet) vardır. Onlar doğru yolu bulanlardır.
213 Bir zamanlar insanlar tek bir ümmetti. Sonra kimi iman ederek kimi de küfre düşerek birbirlerinden ayrıldılar. Allah onlara doğru yolu müjde vermek ve azabı haber vermek için peygamberler gönderdi ve ihtilafları hakkında hak ile hüküm vermek üzere kitaplar indirdi. Halbuki kendilerine kitap verilmiş olanlar, kendilerine inen açık delillere rağmen sırf aralarındaki kıskançlık yüzünden ihtilafa düştüler. Onların hak hususunda ayrılığa düştükleri şeylerde Allah kendi emriyle (peygamberlere) îmân edenleri doğru yola iletti. Allah dilediğini doğru yola iletir.
Âl-i İmrân
Nisâ
Mâide
En’âm
A’râf
Yûnus
Yûsuf
Ra’d
Nahl
İsrâ
Kehf
Tâ-Hâ
Hac
Mü’minûn
Nûr
Furkân
Şu’arâ
Kasas
Ankebût
Rûm
Lokman
Secde
Ahzâb
Sebe’
Fâtır
Sâd
Zümer
Mü’min
Fussilet
Şûrâ
Zuhruf
Muhammed
Kâf
Zâriyât
Me’âric