| Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve onu sabah, akşam, tenzîh edin.
|
| Abdullah Parlıyan |
Ve sabah akşam, O'nun şanını yüceltin.
|
| Adem Uğur |
Ve O'nu sabah akşam tesbih edin.
|
| Ahmed Hulusi |
Sabah - akşam (devamlı) O'nu tespih edin!
|
| Ahmet Tekin |
Gündüzün ilk ve son saatlerinde O’nu tesbih edin.
|
| Ahmet Varol |
O'nu sabah ve akşam tesbih edin.
|
| Ali Bulaç |
Ve O'nu sabah ve akşam tesbih edin.
|
| Ali Fikri Yavuz |
O’nu sabah ve akşam tesbih edin, yüceltin.
|
| Ali Ünal |
Sabah–akşam (gece–güdüz) O’nu hep tesbih edin, (O’nun her türlü noksanlıktan, yanlış ve abes iş işlemekten, ortakları bulunmaktan, yaratılmışa ait eksik özelliklere sahip olmaktan mutlak münezzeh olduğunu hiç unutmayın ve bunu ilan edin).
|
| Bayraktar Bayraklı |
O'nu sabah-akşam tesbih ediniz!
|
| Bekir Sadak |
O'nu sabah aksam tesbih edin.
|
| Celal Yıldırım |
Sabah ve akşam O'nu tesbîh edin.
|
| Cemal Külünkoğlu |
(41-42) Ey inananlar Allah'ı çok sık olarak anın! Ve sabah akşam O'nun şanını yüceltin!
|
| Diyanet İşleri (eski) |
O'nu sabah akşam tesbih edin.
|
| Diyanet Vakfi |
Ve O'nu sabah akşam tesbih edin.
|
| Edip Yüksel |
O’nu sabah akşam yüceltin.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Ve ona sabah, akşam tesbîh edin
|
| Erhan Aktaş |
O’nu sabah akşam1 tesbih2 edin.
1- Sürekli. Bütün bir gün. Sabahtan akşama. 2- Tesbih, Allah’ın, her türlü noksanlıktan arınık, bütün mükemmel niteliklere sahip olduğunu bilmek; Allah’ı kendisine özgü nitelikleri ile tanımak ve tanıtmak demektir. Tesbih, tevhid inancının ve anlayışının kavranması ve Yaratıcının tüm nitelikleri ile tanınması ve tanıtılması etkinliğidir. Allah’ı tesbih etmek; O’nu şirk içeren her türlü düşünce ve inançtan arındırarak, Kendisine özgü nitelikleri ile yüceltmek demektir. (20/Taha, 130). Tesbihi, namazda tesbih çekmeye indirgemek bidat ve hurafedir.
|
| Gültekin Onan |
Ve O'nu sabah ve akşam tesbih edin.
|
| Hakkı Yılmaz |
(41,42) Ey iman eden kişiler! Allah'ı anışınız, ‘çokça anmak’ olmak üzere anın. Ve O'nu her zaman noksan sıfatlardan arındırın.
|
| Harun Yıldırım |
Ve O'nu sabahakşam tesbih edin.
|
| Hasan Basri Çantay |
Onu sabah, akşam tesbîh (ve tenzîh) edin.
|
| Hayrat Neşriyat |
Ve O’nu sabah-akşam (beş vakit namazda) tesbîh edin!
|
| İbni Kesir |
Ve O'nu sabah akşam tesbih edin.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Ve O'nu, sabah akşam tesbih edin.
|
| Kadri Çelik |
Ve O'nu sabah ve akşam tesbih edin.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
(41-42) Hakkıyla Allah'ı anın ey müminler! O'nu sabah akşam tesbih ederek onu yüceltin sizler..
|
| Mehmet Okuyan |
O’nu sabah akşam tesbih edin (yüceltin)!
|
| Muhammed Celal Şems |
O’nu, sabah akşam tespih edin.
|
| Muhammed Esed |
ve sabah akşam O'nun şanını yüceltin.
|
| Mustafa Çevik |
41-43 Ey iman edenler! Allah’ın yüceliğini hiç aklınızdan çıkarmayın, yaratılışınızın amacını da unutmayın ve sabah akşam sorumluluklarınızın bilinci ile yaşayın. Allah, sizi melekleri ile destekler, karanlıklardan aydınlığa çıkarır. Çünkü Allah mü’minlere karşı çok şefkatli merhametli ve rahmet kaynağıdır.
|
| Mustafa İslamoğlu |
O'nun aşkın ve yüce olan zatını sabah akşam anın!
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve O'na sabah ve akşam tesbihte bulunun.
|
| Ömer Öngüt |
Ve O'nu sabah-akşam tesbih edin.
|
| Şaban Piriş |
O’nu sabah akşam tesbih edin.
|
| Sadık Türkmen |
Onu sabah akşam tesbih edin/çokça aklınıza getirin.
|
| Seyyid Kutub |
ve O'nu sabah akşam tesbih ediniz.
|
| Suat Yıldırım |
(41-42) Ey iman edenler! Allah’ı çok zikredin, O’nu sık sık anın. Sabah akşam O’nu takdis ve tenzih edin.
|
| Süleyman Ateş |
Ve O'nu sabah akşam tesbih edin.
|
| Süleymaniye Vakfı |
Sabah akşam ona yönelin.
|
| Tefhim-ul Kuran |
Ve O'nu sabah ve akşam tesbih edin.
|
| Ümit Şimşek |
Sabah akşam Onu tesbih edin.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
O'nu sabah akşam tespih edin!
|