| Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve kötülüğün karşılığı, ona benzer bir kötü cezâdır. Gerçekten de kim bağışlar ve barışı sağlarsa mükâfâtı, Allah'a âittir; şüphe yok ki o, zulmedenleri sevmez.
|
| Abdullah Parlıyan |
Ve kötülüğün karşılığı, ona benzer kötü bir cezadır. Gerçekten de kim bağışlar ve barışı sağlarsa, mükafatı Allah'a aittir. Şüphe yok ki O, yaratılış gayesi dışında hayat sürenleri sevmez.
|
| Adem Uğur |
Bir kötülüğün cezası, ona denk bir kötülüktür. Kim bağışlar ve barışı sağlarsa, onun mükâfatı Allah'a aittir. Doğrusu O, zalimleri sevmez.
|
| Ahmed Hulusi |
Bir kötülüğün karşılığı, onun benzeri bir kötülüktür! Kim affeder ve barışırsa, onun ecri Allâh'ın üzerinedir. . . Muhakkak ki O, zâlimleri sevmez.
|
| Ahmet Tekin |
Bir kötülüğün cezası, o kötülüğe denk bir ceza olmalıdır.Kim sorgusuz sualsiz affeder ve sulha vesile olursa, onun mükâfatı Allah’a aittir. Allah zâlimleri, haksız davranışlarda bulunanları sevmez.
|
| Ahmet Varol |
Bir kötülüğün cezası onun benzeri bir kötülüktür. Kim affeder ve barışı sağlarsa onun ecri Allah'a aittir. Doğrusu O, zalimleri sevmez.
|
| Ali Bulaç |
Kötülüğün karşılığı, onun misli (benzeri) olan kötülüktür. Ama kim affeder ve ıslah ederse (dirliği kurup sağlarsa) artık onun ecri Allah'a aittir. Gerçekten O, zalimleri sevmez.
|
| Ali Fikri Yavuz |
Kötülüğün cezası da ona denk bir kötülüktür. Fakat kim bağışlar ve (kendisiyle düşmanı arasını) düzeltirse, onun mükâfatı Allah’a aiddir. Elbette O, zalimleri sevmez.
|
| Ali Ünal |
(Ama unutulmamalıdır ki,) maruz kalınan bir kötülüğün karşılığı, ancak yapılan o kötülük ölçüsündedir. Bununla birlikte, kim (kendisine yapılan bir kötülüğü) affeder ve (meseleyi düşmanlık boyutuna vardırmayıp,) kötülüğü yapanla sulh olma yoluna giderse, onun mükâfatını vermeyi Allah üzerine almıştır. Hiç şüphesiz ki O, haksızlık yapanları sevmez.
|
| Bayraktar Bayraklı |
Bir kötülüğün cezası, ona denk bir cezadır. Kim affeder ve barışı sağlarsa, onun ödülü Allah'a aittir. Doğrusu Allah zâlimleri sevmez.
|
| Bekir Sadak |
Bir kotulugun karsilgi, ayni sekilde bir kotuluktur. Ama kim affeder ve barisirsa, onun ecri Allah'a aittir. Dogrusu O, zulmedenleri sevmez.
|
| Celal Yıldırım |
Bir kötülüğün cezası, misliyle kötülüktür. Artık kim affeder de barıştan yana olursa, onun mükâfatı Allah'a aittir. Çünkü Allah elbette zâlimleri sevmez.
|
| Cemal Külünkoğlu |
Kötülüğün cezası, yine onun gibi bir kötülüktür. Kim affeder, barışırsa onun mükâfatı Allah'a aittir. Doğrusu Allah zalimleri sevmez.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
Bir kötülüğün karşılığı, aynı şekilde bir kötülüktür. Ama kim affeder ve barışırsa, onun ecri Allah'a aittir. Doğrusu O, zulmedenleri sevmez.
|
| Diyanet Vakfi |
Bir kötülüğün cezası, ona denk bir kötülüktür. Kim bağışlar ve barışı sağlarsa, onun mükâfatı Allah'a aittir. Doğrusu O, zalimleri sevmez.
|
| Edip Yüksel |
Kötülüğün cezası, benzeri bir kötülüktür ancak kim affeder ve erdemli davranırsa ALLAH tarafından ödüllendirilir. O, zalimleri sevmez.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Kötülüğün cezası da misli kötülüktür, fakat her kim afvedip ıslâh ederse onun da ecri Allahadır, her halde o zalimleri sevmez
|
| Erhan Aktaş |
Bir kötülüğün karşılığı onun aynısı bir kötülüktür. Ama kim bağışlar ve düzeltici olursa artık onun karşılığı Allah’a aittir. Kuşkusuz O, haksızlık yapanları sevmez.
|
| Gültekin Onan |
Kötülüğün karşılığı, onun misli (benzeri) olan kötülüktür. Ama kim affeder ve ıslah ederse (dirliği kurup sağlarsa) artık onun ecri Tanrı'ya aittir. Gerçekten O, zalimleri sevmez.
|
| Hakkı Yılmaz |
Ve bir kötülüğün cezası, onun gibi bir kötülüktür. Ama kim affeder ve düzeltirse, artık onun ücreti Allah'a aittir. Şüphesiz ki O, şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapanları sevmez.
|
| Harun Yıldırım |
Bir kötülüğün cezası onun gibi bir kötülüktür. Ama kim affeder ve ıslah ederse, artık onun ecri Allah’a aittir. Şüphe yok ki O, zalimleri sevmez.
|
| Hasan Basri Çantay |
Kötülüğün karşılığı ona denk bir kötülük (bir misilleme) dir. Fakat kim afveder, barışı sağlarsa mükâfatı Allaha âiddir. Şübhe yok ki O, zaalimleri asla sevmez.
|
| Hayrat Neşriyat |
Bir kötülüğün cezâsı ise, onun misli olan bir kötülüktür. Artık kim affeder ve ıslâh eder (arayı düzeltir)se, işte onun mükâfâtı Allah’a âiddir. Muhakkak ki O, zâlimleri sevmez.
|
| İbni Kesir |
Kötülüğün karşılığı; ona denk bir kötülüktür. Kim, affeder ve ıslah ederse; ecri Allah'a aittir. Muhakkak ki Allah; zalimleri sevmez.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Bir kötülüğün cezası onun misli kadar kötülüktür. Fakat kim affeder ve ıslâh ederse artık onun ecri (mükâfatı) Allah'a aittir. Muhakkak ki O (Allah), zalimleri sevmez.
|
| Kadri Çelik |
Kötülüğün karşılığı, onun misli (benzeri) olan kötülüktür. Ama kim affeder ve (bozuklukları) ıslah ederse artık onun ecri Allah'a aittir. Gerçekten O, zalimleri sevmez.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Umumen kötülüğün karşılığı, misli kadar kötülüktür. Ama kim ki, affeder ve ıslah eder, Razı olarak barış sağlarsa, onun ecri Allah'a aittir. Gerçekten O, zalimleri sevmemektedir.
|
| Mehmet Okuyan |
Bir kötülüğün cezası, (en çok) ona denk bir kötülüktür. Kim bağışlar ve barışı sağlarsa, onun ödülü Allah’a aittir. Şüphesiz ki O, zalimleri sevmez.
|
| Muhammed Celal Şems |
Kötülüğün karşılığı, o kötülüğe denk olandır. Ancak kim affederse ve (böylece) ıslah ederse, onun mükâfatı Allah’a aittir. Şüphesiz O, zalimleri (hiç) sevmez.
|
| Muhammed Esed |
Ama (unutma ki,) kötülüğü cezalandırma (teşebbüsü) de, bizatihi bir kötülük olabilir; o halde, kim (düşmanını) affeder ve barış yaparsa mükafatı Allah katındadır, çünkü O, zalimleri sevmez.
|
| Mustafa Çevik |
40-43 Bir kötülüğün karşılığı, o kötülüğe denk bir cezadır. Ancak kim de affeder ve barış yolunu tercih ederse, onun mükâfatı da Allah’a aittir. Bununla birlikte Allah haksızlık edenleri ve zalimleri sevmez. Ancak zulme uğrayan kimse affetmez de haklarını almak isterse, bundan dolayı da suçlanıp sorumlu tutulmaz. Haddi aşıp zulmedenler, saldırganlık yapıp haksız yere güç kullananlar ise yaptıklarından dolayı sorumlu tutulup hak ettikleri azap ile cezalandırılacaklar. Fakat kim de sıkıntıya göğüs gerip, uğradığı haksızlık karşısında sabırlı davranıp bağışlayıcı olursa bu da takdir edilecek erdemli ve faziletli bir davranıştır.
|
| Mustafa İslamoğlu |
Ama kötülüğün cezası, ancak ona denk bir karşılık olabilir; ne var ki kim affeder ve barış yaparsa, işte onun mükafatı Allah'a aittir: Şüphe yok ki O, zalimleri asla sevmez.
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Bir kötülüğün cezası da onun misli bir kötülüktür. Fakat kim affeder ve ıslahta bulunursa artık onun mükâfaatı da Allah'a aittir. Şüphe yok ki O, zalimleri sevmez.
|
| Ömer Öngüt |
Kötülüğün cezası yine onun gibi kötülüktür. Amma kim affeder, barışırsa, onun mükâfatı Allah'a âittir. Doğrusu O, zulmedenleri sevmez.
|
| Şaban Piriş |
Bir kötülüğün cezası, onun benzeri bir kötülüktür. Kim de affeder ve düzeltirse, onun mükafatı Allah’a aittir. Allah, zalimleri sevmez.
|
| Sadık Türkmen |
KÖTÜLÜK YAPAN bir kişiye/bir kötülüğün cezası, aynıyla karşılık vermektir (ki onu, o da tatsın ve bir daha yapmasın). Fakat kim affeder ve ıslahı/sulhu/barışı esas alırsa, onun mükâfatı Allah’a aittir. Şüphesiz O, zalimleri hiç sevmez!
|
| Seyyid Kutub |
Kötülüğün cezası, yine onun gibi bir kötülüktür. Kim affeder, barışırsa onun mükafatı Allah'a aittir. Doğrusu Allah zalimleri sevmez.
|
| Suat Yıldırım |
Ama unutmayın ki haksızlığın karşılığı, yapılan haksızlık kadar olabilir, fazlası helâl olmaz. Bununla beraber kim affeder, haksızlık edenle arasını düzeltirse onun da mükâfatı artık Allah’a yaraşan tarzda olur.Şu kesindir ki Allah zalimleri sevmez.
|
| Süleyman Ateş |
Kötülüğün cezâsı, yine onun gibi bir kötülüktür. Kim affeder, barışırsa onun mükâfâtı Allah'a âittir. Doğrusu O, zâlimleri sevmez.
|
| Süleymaniye Vakfı |
Bir kötülüğün cezası, onun dengi bir kötülüktür. Kim bağışlar da arayı düzeltirse karşılığını Allah verir. O, yanlış yapanları sevmez.
|
| Tefhim-ul Kuran |
Kötülüğün karşılığı, onun misli (benzeri) olan kötülüktür. Ama kim affeder ve ıslah ederse (dirliği kurup sağlarsa) artık onun ecri Allah'a aittir. Gerçekten O, zalimleri sevmez.
|
| Ümit Şimşek |
Kötülüğün karşılığı, ona denk bir kötülüktür. Fakat kim bağışlar ve barış yolunu seçerse, onun ödülü Allah'a aittir. O ise zalimleri hiç sevmez.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Bir kötülüğün cezası, tıpkısı bir kötülüktür. Fakat affedip barışmayı esas alanın ücretini bizzat Allah verir. O, zalimleri hiç sevmez.
|