| Abdulbaki Gölpınarlı |
Şüphe yok ki bunlar çabucak gelip geçeni severler de o ağır günü artlarına atar, bırakır giderler.
|
| Abdullah Parlıyan |
Gerçekten bu inkârcılar o çabucak geçen dünyayı severler ve önlerinde gelecek olan son derece ağır günü ihmal edip bırakıp giderler.
|
| Adem Uğur |
Şu insanlar, çarçabuk geçen dünyayı seviyorlar da önlerindeki çetin bir günü (ahireti) ihmal ediyorlar.
|
| Ahmed Hulusi |
Muhakkak ki bunlar, önlerindeki dünyayı seviyorlar ve arkasından gelecek çok zorlu bir süreci hesap etmiyorlar!
|
| Ahmet Tekin |
Onlar dünya hayatını, günlük geçici kazancı seviyorlar. Sorumluluğu ağır bir günü arkalarına atıyorlar.
|
| Ahmet Varol |
Şüphesiz bunlar peşin olanı (dünyayı) seviyor, önlerindeki ağır bir günü bırakıyorlar.
|
| Ali Bulaç |
Gerçek şu ki bunlar, çarçabuk geçmekte olan (dünyay)ı seviyorlar. Önlerinde bulunan ağır bir günü bırakıyorlar.
|
| Ali Fikri Yavuz |
Çünkü bunlar (Mekke kâfirleri), peşin dünyayı severler ve önlerindeki (şiddeti) ağır bir günü bırakırlar. (Ahiretin azabından korkub da imana gelmezler).
|
| Ali Ünal |
Şu (günahkâr kâfirler,) peşin gelir olarak gördükleri dünyayı tercih edip onun peşinde koşmakta, fakat önlerinde kendilerini bekleyen çok ağır bir günü ise bir kenara koymaktadırlar.
|
| Bayraktar Bayraklı |
Şüphesiz şu insanlar dünyayı severler, ağır bir günü kulak ardı ederler.
|
| Bekir Sadak |
Dogrusu insanlar, cabuk elde edilen dunya nimetlerini severler de agirligi cekilmez gunu arkalarinda birakirlar.
|
| Celal Yıldırım |
Hakikat bunlar tezelden Dünya'yı arzulayıp seviyorlar (sadece onunla yetinmek istiyorlar). Önlerindeki ağır (hesap ve sorumlulukların dikkate alınacağı) bir günü terkediyorlar.
|
| Cemal Külünkoğlu |
Doğrusu onlar, şu geçici dünyayı severler ve önlerindeki o zorlu günü gözardı ederler.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
Doğrusu insanlar, çabuk elde edilen dünya nimetlerini severler de ağırlığı çekilmez günü arkalarında bırakırlar.
|
| Diyanet Vakfi |
Şu insanlar, çarçabuk geçen dünyayı seviyorlar da önlerindeki çetin bir günü (ahireti) ihmal ediyorlar.
|
| Edip Yüksel |
Bunlar şu geçici (dünya hayatını) seviyorlar ve önlerindeki ağır bir günü ise önemsemiyorlar.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Çünkü onlar pîşini severler ve önlerindeki ağır bir günü bırakırlar
|
| Erhan Aktaş |
Onlar çabuk geçen dünyayı seviyorlar, zor günü umursamıyorlar.
|
| Gültekin Onan |
Gerçek şu ki bunlar, çarçabuk geçmekte olan (dünyay)ı seviyorlar. Önlerinde bulunan ağır bir günü bırakıyorlar.
|
| Hakkı Yılmaz |
“Sen elçi değilsin” diyenler, çarçabuk geçen dünyayı seviyorlar ve ağır bir günü arkalarına atıyorlar.
|
| Harun Yıldırım |
Gerçekten bunlar, çarçabuk geçeni severler, ama çok çetin bir günü de arkalarına atarlar.
|
| Hasan Basri Çantay |
Hakıykat, bunlar o çabucak geçen (dünyâyi) severler, önlerindeki o çetin günü bırakırlar.
|
| Hayrat Neşriyat |
Şübhe yok ki şunlar (kâfirler), âcil olanı (çabuk geçen dünya hayâtını) seviyorlar da, önlerindeki ağır bir günü (kıyâmeti) bırakıyorlar.
|
| İbni Kesir |
Doğrusu bunlar; çabucak geçeni severler de, o çetin günün arkalarına bırakırlar.
|
| İskender Evrenosoğlu |
İşte onlar, muhakkak ki çabuk geçen (dünya hayatını) seviyorlar. Zor, çetin günü arkalarına atıyorlar (umursamıyorlar).
|
| Kadri Çelik |
Şüphesiz onlar (günahkâr ve kâfir olanlar) çabucak geçeni severler de o ağır (çetin) günü arkalarına bırakırlar.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Ahiretin çetinliğini ihmal edip, geçici alemi seven insanlara,
|
| Mehmet Okuyan |
Şüphesiz ki bu (insa)nlar, çabucak geçen (dünyay)ı seviyorlar da ağır günü (ahireti) arkalarına atıyorlar.
|
| Muhammed Celal Şems |
Şüphesiz bunlar dünya (hayatını) severler. Önlerindeki çetin günü (de) göz ardı ederler.
|
| Muhammed Esed |
Bakın, (Allah'ı umursamayan) şu adamlar bu gelip geçici dünyayı severler, ama ızdırap dolu bir Günü (düşünmeyi) ihmal ederler.
|
| Mustafa Çevik |
27-28 Hakikate sırt dönenler bu gelip geçici kısacık dünya hayatının cazibesine kapılıp, onu çok severler, Kıyamet ve Hesap Günü kendilerini bekleyen azabı ise umursamazlar. Oysa onları yoktan yaratan ve her bir azasını olması gereken yere, en uygun biçimde yerleştiren ve yarattığımız nimetlerden faydalandıran Biziz, dilersek onları yok eder, yerlerine de başkalarını getiririz.
|
| Mustafa İslamoğlu |
Ne var ki şu (nankör) adamlar hemen şimdi ve burada olanı seviyorlar da, zor bir günü (gündemlerine almayı) erteliyorlar.
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Şüphe yok ki onlar, peşin olanı severler ve önlerindeki pek ağır bir günü bırakırlar.
|
| Ömer Öngüt |
Doğrusu onlar çabuk geçeni (dünyayı) seviyorlar da önlerindeki o çetin günü (ahireti) bırakıyorlar.
|
| Şaban Piriş |
Onlar, acele olanı istiyorlar, arkalarındaki ağır bir günü arkalarında bırakıyorlar.
|
| Sadık Türkmen |
ŞU insanlar, çarçabuk geçen dünyayı seviyorlar da önlerindeki çetin bir günü (hesap gününü) ihmal ediyorlar.
|
| Seyyid Kutub |
Bu adamlar şu geçici dünyayı severler ve önlerindeki o zorlu günü gözardı ederler.
|
| Suat Yıldırım |
Şu insanlar bu peşin dünya hayatını arzulayıp, önlerinde kendilerini bekleyen o ağır günü ihmal ediyorlar.
|
| Süleyman Ateş |
Bunlar, şu çabuk (geçen dünyây)ı seviyorlar da ötelerindeki ağır bir günü bırakıyorlar.
|
| Süleymaniye Vakfı |
Bu insanlar bir an önce ellerine geçecek şeyler[*] isterler, önlerindeki ağır günü hesaba katmazlar.
[*] Dünya hayatının nimetini. (Bkz. Bakara 2/200 , İsra 17/18 ve dipnotları)
|
| Tefhim-ul Kuran |
Gerçek şu ki bunlar, çarçabuk geçmekte olan (dünyay)ı sevmektedirler. Önlerinde bulunan ağır bir günü bırakmaktadırlar.
|
| Ümit Şimşek |
Şunlar pek ağır bir günü bırakıyorlar da önlerindeki peşin dünyaya bağlanıyorlar.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Bunlar, hemen gelecek olanı seviyorlar da ötelerindeki zorlu bir günü ihmal ediyorlar.
|