| Abdulbaki Gölpınarlı |
Ölüden diri izhâr eder, diriden ölü izhâr eder ve yeryüzünü diriltir ölümünden sonra ve böylece çıkarır mezarlarınızdan sizi de.
|
| Abdullah Parlıyan |
O ölüden diriyi meydana getirendir, diriden de ölüyü, toprağı ölümünden sonra tekrar canlandıran O'dur. İşte siz de, böylece kabirlerinizden çıkarılıp, yeniden bir hayata döndürüleceksiniz.
|
| Adem Uğur |
Ölüden diriyi, diriden de ölüyü O çıkarıyor; yeryüzünü ölümünün ardından O canlandırıyor. İşte siz de (kabirlerinizden) böyle çıkarılacaksınız.
|
| Ahmed Hulusi |
Diriyi ölüden çıkarır, ölüyü diriden çıkarır ve ölümünden sonra arzı diriltir. . . Siz de böylece çıkarılacaksınız.
|
| Ahmet Tekin |
Ölüden diriyi, tohum ve yumurtadan canlıyı Allah çıkarır. Diriden ölüyü, canlıdan tohum ve yumurtayı da o çıkarır. Yeryüzünü, ölümünün ardından o canlandırıyor. İşte siz de, genetik şifreleri harekete geçirilerek hayat verilen bitkiler gibi, kabirlerinizden çıkarılacaksınız.
|
| Ahmet Varol |
O ölüden diriyi çıkarır; diriden de ölüyü çıkarır ve yeryüzünü ölümünden sonra diriltir. İşte siz de böyle çıkarılacaksınız.
|
| Ali Bulaç |
O ölüden diriyi çıkarır ve diriden ölüyü çıkarır, ölümünden sonra da yeri diriltir. İşte siz de böyle çıkarılacaksınız.
|
| Ali Fikri Yavuz |
O, ölüden diri (nutfeden insan ve yumurtadan hayvan) çıkarır ve diriden de ölü (insandan nutfe, kuştan yumurta, yahud hayattan sonra ölüm) çıkarır. Toprağa, ölümünden (kuruduktan) sonra hayat verir; (onda nebatlar bitirir). Siz de kabirlerinizden böyle (öldükten sonra diriltilip) çıkarılacaksınız.
|
| Ali Ünal |
O, ölüden diriyi çıkarır, diriden ölüyü çıkarır ve (kışta) ölümünün ardından (baharda) yeryüzünü diriltir. İşte siz de öldükten sonra böyle diriltilip, kabirlerinizden çıkarılacaksınız.
|
| Bayraktar Bayraklı |
Ölüden diriyi, diriden de ölüyü O çıkartıyor; yeryüzünü ölümünün ardından O canlandırıyor. İşte siz de böyle çıkartılacaksınız.
|
| Bekir Sadak |
O, oluden diri cikarir, diriden olu cikarir; yeryuzunu olumunden sonra O canlandirir. Ey insanlar! Iste siz de boylece diriltileceksiniz. *
|
| Celal Yıldırım |
O, diriyi ölüden çıkarır, ölüyü de diriden çıkarır. Yeryüzüne (kuruyup) ölgünleştikten sonra hayat verir ve işte siz de böylece (kabirlerinizden) çıkarılacaksınız.
|
| Cemal Külünkoğlu |
O, ölüden diriyi meydana getirir, diriden de ölüyü meydana getirir. Toprağı öldükten sonra yeniden canlandıran O'dur. İşte sizler de (ölümden hayata) böyle çıkarılacaksınız.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
O, ölüden diri çıkarır, diriden ölü çıkarır; yeryüzünü ölümünden sonra O canlandırır. Ey insanlar! İşte siz de böylece diriltileceksiniz.
|
| Diyanet Vakfi |
Ölüden diriyi, diriden de ölüyü O çıkarıyor; yeryüzünü ölümünün ardından O canlandırıyor. İşte siz de (kabirlerinizden) böyle çıkarılacaksınız.
|
| Edip Yüksel |
Ölüden diriyi çıkarır, diriden de ölüyü çıkarır ve ölümünden sonra yeryüzünü diriltir; siz işte böyle çıkarılacaksınız.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
O ölüden diri çıkarır, diriden ölü çıkarır ve toprağa ölümünden sonra hayat verir, sizler de işte öyle çıkarılacaksınız
|
| Erhan Aktaş |
O, ölüden diriyi, diriden de ölüyü çıkarır. Ve ölmüş yeryüzüne hayat verir. İşte, tıpkı bunun gibi siz de diriltileceksiniz.
|
| Gültekin Onan |
O ölüden diriyi çıkarır ve diriden ölüyü çıkarır, ölümünden sonra da yeri diriltir. İşte siz de böyle çıkarılacaksınız.
|
| Hakkı Yılmaz |
O, ölüden diriyi çıkarır, diriden de ölüyü çıkarır ve yeryüzüne ölümünden sonra hayat verir. Sizler de işte öyle çıkarılacaksınız.
|
| Harun Yıldırım |
Ölüden diriyi, diriden de ölüyü O çıkarıyor; yeryüzünü ölümünün ardından O canlandırıyor. İşte siz de (kabirlerinizden) böyle çıkarılacaksınız.
|
| Hasan Basri Çantay |
Ölüden diriyi, diriden ölüyü O çıkarıyor. Arzı, ölümünün ardından, O canlandırıyor. İşte siz de (kabirlerinizden) böylece çıkarılacaksınız.
|
| Hayrat Neşriyat |
(O,) ölüden diriyi çıkarır; diriden de ölüyü çıkarır; ve yeryüzünü ölümünden sonra diriltir. İşte (siz de kabirlerinizden) böyle çıkarılacaksınız.
|
| İbni Kesir |
Ölüden diriyi, diriden ölüyü çıkarır. Yeryüzünü ölümünden sonra canlandırır. İşte böyle çıkarılacaksınız.
|
| İskender Evrenosoğlu |
O, ölüden diriyi çıkarır ve diriden ölüyü çıkarır. Ve arzı (toprağı), ölümünden sonra diriltir. Ve işte (tıpkı) bunun gibi (topraktan) çıkarılacaksınız.
|
| Kadri Çelik |
O ölüden diriyi çıkarır ve diriden de ölüyü çıkarır, ölümünden sonra da yeri diriltir. İşte siz de böyle çıkarılacaksınız.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
(Rab) ölüden diriyi, diriden ölüyü çıkarır. Ölen yeri sonra diriltir. Çıkarılmanız da böyledir.
|
| Mehmet Okuyan |
Ölüden diriyi çıkarıyor; diriden de ölüyü çıkarıyor; yeri ölümünün ardından canlandırıyor. İşte siz de (mezarlarınızdan) böyle çıkarılacaksınız.
|
| Muhammed Celal Şems |
O, diriyi ölüden, ölüyü diriden çıkarır. O, toprağı ölümünden sonra diriltir. İşte siz (de) böyle çıkarılacaksınız.
|
| Muhammed Esed |
O, ölüden diriyi meydana getiren(dir), diriden de ölüyü; ve toprağı öldükten sonra yeniden canlandıran O'dur, işte siz de (ölümden hayata) böylece döndürüleceksiniz.
|
| Mustafa Çevik |
19-20 Allah ölüden diriyi, diriden de ölüyü halkeder. Ölü toprağa hayat verip canlandırdığı gibi, sizi de öldükten sonra yeniden diriltecektir. Allah’ın sizi topraktan yaratması, O’nun sınırsız ilminin kudretinin eseridir, sonra da çoğalıp yeryüzüne dağıldınız.
|
| Mustafa İslamoğlu |
O ölüden diriyi meydana getirir, diriden de ölüyü meydana getirir; ve ölü toprağa can verir: işte siz de böyle çıkarılacaksınız.
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Ölüden diriyi çıkarır ve diriden ölüyü çıkarır ve yeri ölümünden sonra diriltir ve işte siz de öylece çıkarılacaksınız.
|
| Ömer Öngüt |
O, ölüden diri çıkarır, diriden de ölü çıkarır. Yeryüzünü ölümünden sonra O canlandırır. (Ey insanlar!) İşte siz de kabirlerinizden böylece çıkarılacaksınız.
|
| Şaban Piriş |
O, cansızdan canlıyı çıkarır. Canlıdan da cansızı çıkarır. Ölümünden sonra toprağa hayat verir. İşte siz de böyle çıkartılacaksınız.
|
| Sadık Türkmen |
O, ölüden diriyi çıkarır, diriden de ölüyü çıkarır. Ölümünden sonra yeryüzünü diriltip canlandırıyor! Siz de işte böyle çıkarılırsınız!
|
| Seyyid Kutub |
O ölüden diri çıkarır, diriden ölü çıkarır. Yeryüzünü ölümden sonra o canlandırır.
|
| Suat Yıldırım |
O, ölüden diriyi çıkarır, diriden ölüyü çıkarır ve ölmüş toprağa hayat verir. İşte siz de öldükten sonra böylece diriltileceksiniz.
|
| Süleyman Ateş |
(Allâh), ölüden diri çıkarır, diriden ölü çıkarır; yeri ölümünden sonra diriltir. İşte siz de (bedensel hayâta) öyle çıkarılacaksınız.
|
| Süleymaniye Vakfı |
Allah ölüden diriyi, diriden de ölüyü çıkarır. Ölümünden sonra yeri canlandırır. Siz de yerden o şekilde çıkarılacaksınız.
|
| Tefhim-ul Kuran |
O ölüden diriyi çıkarır ve diriden de ölüyü çıkarır, ölümünden sonra da yeri diriltir. İşte siz de böyle çıkarılacaksınız.
|
| Ümit Şimşek |
O, ölüden diriyi, diriden ölüyü çıkarır; yeryüzünü ölümünün ardından diriltir. Siz de kabirlerinizden böyle çıkarılırsınız.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Diriyi ölüden çıkarır O, ölüyü diriden çıkarır. Ölümünün ardından toprağa hayat verir. Siz de işte böyle çıkarılacaksınız.
|