30 - Rûm suresi 16. âyet meali

وَأَمَّا الَّذِينَ كَفَرُوا وَكَذَّبُوا بِآيَاتِنَا وَلِقَاء الْآخِرَةِ فَأُوْلَئِكَ فِي الْعَذَابِ مُحْضَرُونَ
Ve emmellezîne keferû ve kezzebû bi âyâtinâ ve likâil âhıreti fe ulâike fîl azâbi muhdarûn(muhdarûne).
  
ve ve
emmâ ama, ...ise
ellezîne ki onlar
keferû inkâr ettiler
ve kezzebû ve yalanladılar
bi âyâti-nâ âyetlerimizi
ve likâi ve karşılaşma, kavuşma, ulaşma
el âhıreti diğeri, sonraki
fe o zaman, böylece
ulâike işte onlar
içinde, vardır
el azâbi azap
muhdarûne hazır bulundurulanlar
   
Abdulbaki Gölpınarlı Ve fakat kâfir olanlara ve delillerimizi ve âhirete kavuşacaklarını yalanlayanlara gelince: Artık onlardır azâp için hazırlananlar.
Abdullah Parlıyan Gerçekleri reddedip, mesajlarımızı inkâr edenlere ve böylece ahirete kavuşmayı yalanlayanlara gelince, artık onlardır azap için hazırlananlar.
Adem Uğur İnkâr edenler, âyetlerimizi ve ahiret buluşmasını yalan sayanlar ise, işte onlar azapla yüzyüze bırakılacaklardır.
Ahmed Hulusi Hakikat bilgisini inkâr edenler ve varlıklarındaki işaretlerimizi ve sonsuz gelecek yaşama kavuşmayı yalanlayanlara gelince, işte onlar da (o malûm) azabın içinde zorunlu kalırlar!
Ahmet Tekin Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, küfre saplananlar, âyetlerimizi ve âhirette, ebedî yurtta hesaba çekilmeyi mükâfat ve cezayı yalanlayanlar, işte onlar da, azaptadırlar, ihzarlı getirilmişlerdir.
Ahmet Varol İnkar eden, ayetlerimizi ve ahiret buluşmasını yalanlayanlara gelince, işte onlar da azabın içine getirilirler.
Ali Bulaç Ancak inkâr edip ayetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalanlayanlar ise; artık onlar da azab için hazır bulundurulurlar.
Ali Fikri Yavuz Kâfir olup da âyetlerimizi ve öldükten sonra dirilmeyi inkâr edenler ise, işte bunlar azap içinde (Cehennem’de) hazır bulundurulurlar.
Ali Ünal İnkâra saplanıp, âyetlerimizi ve Âhiret Günü buluşmasını yalanlayanlara gelince, onlar toplanıp getirilir ve azabın orta yerine bırakılırlar.
Bayraktar Bayraklı Âyetlerimizi ve âhiret buluşmasını inkar edenlere gelince, işte onlar azapla yüz yüze bırakılacaklardır.
Bekir Sadak Inkar edip, ayetlerimizi ve ahirette Bana kavusmayi yalanlayanlara gelince, iste onlar azabla yuzyuze birakilirlar.
Celal Yıldırım İnkâr edenlere; âyetlerimizi ve Âhiret'te bana kavuşmayı yalanlıyanlara gelince: İşte onlar azâb İçin hazır duruma getirilmişlerdir.
Cemal Külünkoğlu Ayetlerimizi inkâr eden ve ahirete kavuşmayı yalanlayanlara gelince, işte onlar azabın içine atılacaklardır.
Diyanet İşleri (eski) İnkar edip, ayetlerimizi ve ahirette Bana kavuşmayı yalanlayanlara gelince, işte onlar azabla yüzyüze bırakılırlar.
Diyanet Vakfi İnkâr edenler, âyetlerimizi ve ahiret buluşmasını yalan sayanlar ise, işte onlar azapla yüzyüze bırakılacaklardır.
Edip Yüksel İnkar edip, ayetlerimizi ve ahiret buluşmasını yalanlayanlar da azabın içine sokulurlar.
Elmalılı Hamdi Yazır Âyetlerimize ve Âhıret likasına yalan deyib de küfredenlere gelince işte bunlar o vakıt azâb içinde ihzar olunurlar
Erhan Aktaş Gerçeği yalanlayarak nankörlük eden, ayetlerimizi ve ahiret kavuşmasını yalanlayan kimselere gelince; onlar, azap içinde hazır bulundurulurlar.
Gültekin Onan Ancak küfredip ayetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalanlayanlar ise, artık onlar da azab için hazır bulundurulurlar.
Hakkı Yılmaz Kâfirlere; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden, âyetlerimizi ve âhiret buluşmasını yalanlayan şu kimselere de gelince, işte onlar azap içinde hazır bulundurulurlar.
Harun Yıldırım İnkâr edenler, âyetlerimizi ve ahiret buluşmasını yalan sayanlar ise, işte onlar azapla yüzyüze bırakılacaklardır.
Hasan Basri Çantay Amma küfr (ve inkâr) edib de âyetlerimizi ve âhiret mülâkaatını yalan sayanlar, onlar da azâbda (kalmak üzere) ihzaar olunmuşlardır.
Hayrat Neşriyat Fakat inkâr edip âyetlerimizi ve âhirete kavuşmayı yalanlayanlara gelince, işte onlar azâb içinde hazır bulundurulacak olan kimselerdir.
İbni Kesir Küfredip de ayetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalanlayanlara gelince; işte onlar, azab için hazır bulundurulurlar.
İskender Evrenosoğlu Ve onlar ki (kâfirlerdir), âyetlerimizi inkâr ve tekzip ettiler (yalanladılar) ve ahirete ulaşmayı (hayattayken ruhu Allah'a ulaştırmayı tekzip ettiler). İşte onlar, azap içinde hazır bulundurulanlardır.
Kadri Çelik Ancak küfre sapıp ayetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalan sayanlar (var ya), artık onlar da azap için hazır bulundurulanlardır.
Mehmet Ali Eroğlu Reddedip ayetlerimizi, ahireti inkar edip yalanlayanlar ise, artık azap için hazırlanırlar.
Mehmet Okuyan Kâfir olanlar (yani) ayetlerimizi ve ahiret buluşmasını yalanlamış olanlar ise işte onlar azapta hazır bulundurulacaklardır.
Muhammed Celal Şems Kâfir olup, ayetlerimizi ve ahiret (günü) karşılaşmasını reddedenler ise, (işte) azapla karşı karşıya getirilecek olanlar (da,) bunlar olacaklar.
Muhammed Esed Hakikati reddedip mesajlarımızı inkar edenlere -ve (böylece) öteki dünyanın varlığını yalanlayanlara- gelince, onlar azabın içine atılıvereceklerdir.
Mustafa Çevik 14-18 Kıyamet’in koptuğu o gün, Allah’ın davetine iman edenlerle, davetten yüz çevirip yaşamış olanlar birbirlerinden ayırt edilecekler. Sonra da Rablerine itaat etmiş olan mü’minler, mükâfat olarak eşsiz güzellikteki nimetler yurdu cennetlere yerleştirilecekler. Allah’ın âyetlerine sırtını dönüp dünya hayatlarını tamamlamış olanlar ise hak ettikleri azaba çarptırılmak üzere cehenneme atılacaklar. O halde ey insanlar! O gün gelmeden bu uyarıları dikkate alın, şirk ve küfürden uzaklaşıp Allah’ın davetine yönelin, sabah akşam Rabbinize şükredip O’nun yüceliğini ve kudretini anın. Göklerde ve yerde ne varsa hepsini yaratan ve rızıklandıran Allah’tır, övülmeye, şükredilmeye layık olan da yalnız O’dur. Öğle ve ikindi vakitlerinde namazlarla Rabbinizi anın ve her zaman O’nun huzurunda olduğunuzu unutmayın.
Mustafa İslamoğlu ama inkar eden, ayetlerimizi ve ahiret buluşmasını yalanlayan kimselere gelince: işte böyleleri de azabın içerisinde (yaptıklarıyla) yüzleşecekler.
Ömer Nasuhi Bilmen Fakat o kimseler ki, kâfir olmuşlar ve Bizim âyetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalan saymışlardır, artık onlar da azap içinde kalmaya hazırlanmış olurlar.
Ömer Öngüt Kâfir olup âyetlerimizi ve âhirete kavuşmayı yalanlayanlara gelince, işte onlar azabın içinde hazır bulundurulurlar.
Şaban Piriş Ya bir de inkar etmiş ve ayetlerimizi ve ahiret buluşmasını yalanlamış olanlar ise; işte onlar da azap içinde hazır tutulurlar.
Sadık Türkmen İnkâr edip de ayetlerimizi ve ahiret buluşmasını yalanlayanlara gelince; işte onlar tutuklanıp azabın içine getirilenlerdir!
Seyyid Kutub İnkâr edip ayetlerimizi ve ahiret buluşmasını yalanlayanlara gelince; işte onlar azapla yüz yüze bırakılırlar.
Suat Yıldırım İnkâr edip âyetlerimizi ve öldükten sonra dirilmeyi, Allah’ın huzuruna çıkmayı yalan sayanlar ise, azaba atılmak üzere getirilirler.
Süleyman Ateş Fakat inkâr edip âyetlerimizi ve âhiret buluşmasını yalanlayanlara gelince, onlar da (tutuklanıp) azâbın içine getirilirler.
Süleymaniye Vakfı Görmezlikten gelerek ayetlerimiz karşısında ve Ahiretteki yüzleşme konusunda yalan söyleyenler var ya, onlar azab içinde tutuklu kalacaklardır.
Tefhim-ul Kuran Ancak küfre sapıp ayetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalan sayanlar ise; artık onlar da azab için hazır bulundurulurlar.
Ümit Şimşek İnkâr eden ve âyetlerimizi ve âhiret gününe kavuşmayı yalanlayanlar ise azap için getirilmişlerdir.
Yaşar Nuri Öztürk İnkâr edip ayetlerimizi ve âhiret buluşmasını yalanlayanlara gelince, onlar azabın içinde hazır bulundurulurlar.

Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.