83 - Mutaffifîn suresi 17. âyet meali

ثُمَّ يُقَالُ هَذَا الَّذِي كُنتُم بِهِ تُكَذِّبُونَ
Summe yukâlu hâzellezî kuntum bihî tukezzibûn(tukezzibûne).
  
summe sonra
yukâlu deniliyor
hâzâ ellezî o
kuntum siz iseniz
bi- hî onu, kendisini
tukezzibûne yalanlıyorsunuz
   
Abdulbaki Gölpınarlı Sonra denir ki: İşte buydu yalanladığınız.
Abdullah Parlıyan sonra onlara: “İşte sizin yalan saydığınız budur” denilecek.
Adem Uğur Sonra onlara: "İşte yalanlamış olduğunuz (cehennem) budur" denilir.
Ahmed Hulusi Sonra: "İşte bu, yalanladığınız şeydir" denilir.
Ahmet Tekin Dahası, onlara: 'İşte bu, yalanlayıp durduğunuz şeydir.' denilecek.
Ahmet Varol Sonra: 'İşte bu yalanlamakta olduğunuz şeydir' denir.
Ali Bulaç Sonra onlara: "İşte sizin yalanladığınız (şey) budur" denir.
Ali Fikri Yavuz Sonra (onlara) şöyle denilecek: “- İşte (dünyada) inkâr etmiş olduğunuz (azab) budur.”
Ali Ünal Sonra da kendilerine, “İşte”, denecektir, “(dünyada iken) yalanlayıp durduğunuz gerçek!”
Bayraktar Bayraklı (16-17) Sonra onlar cehenneme gireceklerdir. Sonra kendilerine, “İşte yalanladığınız budur” denilecektir.
Bekir Sadak Sonra da: «Yalanlayip durdugunuz iste budur» denecektir.
Celal Yıldırım Sonra da, «İşte yalanlamakta olduğunuz şey budur!» denilecek.
Cemal Külünkoğlu Sonra (onlara) şöyle denilecek: “İşte (dünyada) inkâr etmiş olduğunuz (azap) budur.”
Diyanet İşleri (eski) Sonra da: 'yalanlayıp durduğunuz işte budur' denecektir.
Diyanet Vakfi Sonra onlara: «İşte yalanlamış olduğunuz (cehennem) budur» denilir.
Edip Yüksel “Yalanlamakta olduğunuz şey işte budur“ denir.
Elmalılı Hamdi Yazır Sonra da denecek: işte bu, sizin o tekzîb edip durduğunuz
Erhan Aktaş Sonra da: “İşte bu yalanlayıp durduğunuz şeydir.” denecek.
Gültekin Onan Sonra onlara: "İşte sizin yalanladığınız (şey) budur" denir.
Hakkı Yılmaz Sonra da: “İşte bu, kendisini yalanlayıp durduğunuz şeydir” denilir.
Harun Yıldırım Sonra onlara: “İşte yalanladığınız budur.” denir.
Hasan Basri Çantay Sonra da (onlara) «İşte (bu azâb) sizin yalan saymakda devam etdiğiniz şeydir» denilecek.
Hayrat Neşriyat Sonra da (onlara): 'İşte kendisini yalanlamakta olduğunuz (azab), budur!' denilecektir.
İbni Kesir Sonra da onlara; yalanlayıp durduğunuz işte budur, denilecektir.
İskender Evrenosoğlu Sonra onlara: “Bu, sizin kendisini yalanladığınız şeydir.” denilir.
İstanbul Kuran Araştırmaları Grubu Sonra onlara “Yalanlamakta olduğunuz şey işte budur” denir.
Kadri Çelik Sonra onlara, “İşte sizin yalanlamakta olduğunuz budur” denir.
Mehmet Ali Eroğlu Fersiz hallerine "Yalanladığınız işte cehennem" denir onlara.
Mehmet Okuyan Sonra (kendilerine) “Yalanlamış olduğunuz (cehennem) işte budur.” denecektir.
Muhammed Celal Şems Ardından (onlara,) “Hep yalanladığınız, işte budur,” denilecek.
Muhammed Esed ve kendilerine, "Bu, işte sizin yalanlamaya düşkün olduğunuz (şey)dir!" denilecek.
Mustafa Çevik 1-17 Yazıklar olsun ölçüp tartarken hile yapanlara!... Onlar insanlardan bir şey alırken tam olarak ölçüp tartılmasını isterler fakat kendileri başkaları için ölçüp tartarken hile yaparak eksik ölçüp tartarlar. Onlara yeniden diriltildiklerinde yaptıklarının hesabının sorulacağı bildirilmesine rağmen, buna yürekten inanmamakta, yaptıklarının yanlarına kâr kalacağını sanmaktalar. Gerçek hiç de onların sandığı gibi değil, yaptıklarının kayıtları Siccin’de tutulmaktadır. Bugüne kadar sana ne olduğunu bildirmediğimiz Siccin’in ne olduğunu elbette ki bilemezdin. O, Allah’ın âyetleri ile yapılan uyarıları umursamayıp inanmayan ve ona göre davranmayanların, yaptıkları her şeyin eksiksiz kayıt altına alındığı, silinmez, yok olmaz defterlerinin adıdır. İnanmadıkları Hesap Günü gelip de, kayıtlarının tutulduğu defterleri önlerine konulanların o gün vay hallerine. Allah’ı layıkıyla tanımak istemeyenler Hesap Günü’nün gerçekleşeceğine inanmazlar. Onlara Allah’ın âyetleri ne zaman tebliğ edilip de doğru olana davet edilseler, “Bunlar hep eskilerin masalları” derler. Gerçekleri kabul etmemekte inatla direnmeleri sebebi ile onların vicdanları körelmiş, kalpleri katılaşıp kararmış, pas tutmuştur. Elbette ki böyleleri, Rablerinin şefkat ve merhametinden yoksun kalacak, yaptıklarının karşılığı olarak azap ile cezalandırılmak üzere ateşe girecekler ve kendilerine, “İşte dünyada uyarılmanıza rağmen inanmadığınız cehennem burasıdır.” denilecek.
Mustafa İslamoğlu sonra kendilerine denilecek ki: "işte sizin yalanlamayı adet edindiğiniz hakikat budur".
Ömer Nasuhi Bilmen Sonra denilir ki: «İşte bu, sizin kendisini yalanladığınız şeydir.»
Ömer Öngüt Sonra da onlara: "İşte yalanlayıp durduğunuz şey budur!" denilecektir.
Şaban Piriş Sonra da onlara denilecek ki: -Bu yalanlamış olduğunuz şeydir.
Sadık Türkmen Sonra: “Yalanlıyor olduğunuz şey, işte budur!” denilir.
Seyyid Kutub Sonra da onlara: «İşte bu, yalanlayıp durduğunuz şeydir» denilecek.
Suat Yıldırım Sonra kendilerine: "İşte size yalan saydığınız cehennem!" denilir.
Süleyman Ateş Sonra da: "İşte yalanlamakta olduğunuz şey budur!" denilecektir.
Süleymaniye Vakfı Sonra onlara “İşte sizin yalan söyleyip durduğunuz konu budur!” denecektir.
Tefhim-ul Kuran Sonra onlara: «İşte sizin yalanlamakta olduğunuz budur» denir.
Ümit Şimşek Sonra da onlara 'İşte budur yalanladığınız şey!' denecektir.
Yaşar Nuri Öztürk Sonra da: "İşte budur, o yalanlamakta olduğunuz şey!" denilecektir.

Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.