83 - Mutaffifîn suresi 12. âyet meali

وَمَا يُكَذِّبُ بِهِ إِلَّا كُلُّ مُعْتَدٍ أَثِيمٍ
Ve mâ yukezzıbu bihî illâ kullu mu’tedin esîm(esîmin).
  
ve mâ yukezzibu ve yalanlamaz
bi-hî onunla
illâ ancak, sadece
kullu bütün hepsi
mu'tedin hakka tecavüz eden, haddi aşan
esîmin günahkâr
   
Abdulbaki Gölpınarlı Ve o günü, yalnız haddini aşan ve boyuna suç işleyip duran kişiler yalanlarlar.
Abdullah Parlıyan Oysa o günü ancak haddi aşan ve günaha düşkün kimseler yalanlar.
Adem Uğur Onu ancak hükümleri çiğneyen ve günaha dalan kimseler yalanlar.
Ahmed Hulusi Onu yaşayacağını yalnızca her haddi aşan suçlular yalanlar!
Ahmet Tekin O günü, ancak sınırı aşan ve bilerek günah işlemekte ısrar edenler yalanlar.
Ahmet Varol Oysa onu sınırı aşan, çok günâhkâr kimselerden başkası yalanlamaz.
Ali Bulaç Oysa onu, 'sınır tanımaz, saldırgan', günahkar olandan başkası yalanlamaz.
Ali Fikri Yavuz Halbuki onu, ancak her azgın günahkar inkâr eder.
Ali Ünal O günü ancak hiçbir sınır tanımayan azgınlar, günahta boğulmuşlar yalanlar.
Bayraktar Bayraklı (10-12) Yalanlayanların vay haline o gün! Onlar yargı gününü yalanlıyorlar. Oysa o günü, aşırı gidenler ve günahkârlardan başkası yalanlamaz.
Bekir Sadak Oysa onu mutecaviz gunahkardan baska kimse yalanlamaz.
Celal Yıldırım Oysa onu ancak haddini aşan her günahkâr yalanlar.
Cemal Külünkoğlu Onu, ancak her azgın, günahkâr kimse yalanlar.
Diyanet İşleri (eski) Oysa onu mütecaviz günahkardan başka kimse yalanlamaz.
Diyanet Vakfi Onu ancak hükümleri çiğneyen ve günaha dalan kimseler yalanlar.
Edip Yüksel Onu ancak azgın günahkarlar yalanlar.
Elmalılı Hamdi Yazır Ki onu ancak her bir haddini aşgın, günaha düşgün, tekzîb eder
Erhan Aktaş Onu haddi aşan günahkârdan başka kimse yalanlamaz.
Gültekin Onan Oysa onu, 'sınır tanımaz, saldırgan', günahkar olandan başkası yalanlamaz.
Hakkı Yılmaz (7-13) Kesinlikle onların düşündüğü gibi değil! Şüphesiz, “din-iman tanımayıp kötülüğe batanlar”ın kaydı, kesinlikle, Siccin'dedir. –Ve “Siccin”in ne olduğunu sana ne bildirdi? -O, rakamlanmış/ yazılmış bir kayıttır! O gün, yalanlayanların; karşılık gününü yalanlayanların vay haline! Ve karşılık gününü, kendisine âyetlerimiz okunduğu zaman, “Eskilerin masalları” demiş olan tüm sınırları aşan günahkârlardan başkası yalanlamaz.–
Harun Yıldırım Oysa onu haddi aşan ve çok azgın kimseden başkası yalanlamaz.
Hasan Basri Çantay Halbuki onu haddi aşkın ve taşkın, günâha düşkün olan her kişiden başkası yalan saymaz.
Hayrat Neşriyat Hâlbuki onu, her haddi aşan, günâha düşkün kimseden başkası yalanlamaz.
İbni Kesir Halbuki onu, azgın günahkardan başka kimse yalanlamaz.
İskender Evrenosoğlu Ve onu (dîn gününü), haddi aşan asi günahkârların hepsi hariç, kimse yalanlamaz.
Kadri Çelik Oysa onu (hesap gününü), sınır tanımaz, saldırgan ve günahkâr olandan başkası yalanlamaz.
Mehmet Ali Eroğlu Narsist, günaha dalanlardır ancak, bunları yalanlayan.
Mehmet Okuyan Onu günahkâr azgınlardan başkası yalanlamaz.
Muhammed Celal Şems Bunu, ancak haddi aşan ve çok günahkâr olan inkâr eder.
Muhammed Esed oysa, hak ve adalet sınırlarını ihlal edenler (ve) günaha batmış (olan)lar dışında kimse onu yalanlamaz:
Mustafa Çevik 1-17 Yazıklar olsun ölçüp tartarken hile yapanlara!... Onlar insanlardan bir şey alırken tam olarak ölçüp tartılmasını isterler fakat kendileri başkaları için ölçüp tartarken hile yaparak eksik ölçüp tartarlar. Onlara yeniden diriltildiklerinde yaptıklarının hesabının sorulacağı bildirilmesine rağmen, buna yürekten inanmamakta, yaptıklarının yanlarına kâr kalacağını sanmaktalar. Gerçek hiç de onların sandığı gibi değil, yaptıklarının kayıtları Siccin’de tutulmaktadır. Bugüne kadar sana ne olduğunu bildirmediğimiz Siccin’in ne olduğunu elbette ki bilemezdin. O, Allah’ın âyetleri ile yapılan uyarıları umursamayıp inanmayan ve ona göre davranmayanların, yaptıkları her şeyin eksiksiz kayıt altına alındığı, silinmez, yok olmaz defterlerinin adıdır. İnanmadıkları Hesap Günü gelip de, kayıtlarının tutulduğu defterleri önlerine konulanların o gün vay hallerine. Allah’ı layıkıyla tanımak istemeyenler Hesap Günü’nün gerçekleşeceğine inanmazlar. Onlara Allah’ın âyetleri ne zaman tebliğ edilip de doğru olana davet edilseler, “Bunlar hep eskilerin masalları” derler. Gerçekleri kabul etmemekte inatla direnmeleri sebebi ile onların vicdanları körelmiş, kalpleri katılaşıp kararmış, pas tutmuştur. Elbette ki böyleleri, Rablerinin şefkat ve merhametinden yoksun kalacak, yaptıklarının karşılığı olarak azap ile cezalandırılmak üzere ateşe girecekler ve kendilerine, “İşte dünyada uyarılmanıza rağmen inanmadığınız cehennem burasıdır.” denilecek.
Mustafa İslamoğlu halbuki onu ancak haddi aşan günahkarlar yalanlar:
Ömer Nasuhi Bilmen Halbuki O'nu, haddi aşan, günahkâr olan her bir kimseden başkası tekzîp etmez.
Ömer Öngüt Onu ancak haddi aşan (hükümleri çiğneyen) ve günaha dalan kimseler yalanlar.
Şaban Piriş Onu, her haddi aşan günahkardan başkası yalanlamaz.
Sadık Türkmen Onu ancak haddini aşan, günaha dalan kimse yalanlar.
Seyyid Kutub Oysa onu azgın, günahkardan başkası yalanlamaz.
Suat Yıldırım Buna "yalan" diyenler, ancak zalimler, azgınlar, günaha dadananlardır.
Süleyman Ateş Onu, saldırgan, günâhkârdan başkası yalanlamaz.
Süleymaniye Vakfı O yalanı, saldırgan ve günaha düşkün olandan başkası söylemez.
Tefhim-ul Kuran Oysa onu, 'sınır tanımaz, saldırgan,' günahkâr olandan başkası yalanlamaz.
Ümit Şimşek Onu sadece haddini aşan ve günaha dalan kimse yalanlar.
Yaşar Nuri Öztürk Onu ancak her şımarıp azmış, günaha batmış olan yalanlar.

Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.