| Abdulbaki Gölpınarlı |
İşte böyle vahyetmededir sana ve senden öncekilere o üstün, o hüküm ve hikmet sâhibi Allah.
|
| Abdullah Parlıyan |
O çok üstün, çok güçlü ve yaptığı herşeyi yerli yerince yapan Allah, böylece hem sana, hem de senden öncekilere vahyeder.
|
| Adem Uğur |
Azîz ve hakîm olan Allah, sana ve senden öncekilere işte böyle vahyeder.
|
| Ahmed Hulusi |
Aziyz ve Hakiym olan Allâh, sana ve senden öncekilere böylece vahyeder!
|
| Ahmet Tekin |
İzzet, kudret ve hikmet sahibi, hükümran olan Allah, hurûf-ı mukattaaları ve sûreleri sana, geçmiş kutsal kitaplardaki benzerlerini, senden önceki peygamberlere vahyettiği gibi, Kur’ân’ı sana vahyetmeye devam ediyor.
|
| Ahmet Varol |
Güçlü ve hakim Allah sana ve senden öncekilere işte böyle vahyetmektedir.
|
| Ali Bulaç |
O, Aziz ve Hakim olan Allah, sana ve senden öncekilere böyle vahyetmektedir.
|
| Ali Fikri Yavuz |
Azîz, Hakim olan Allah, sana ve senden evvelki peygamberlere böyle (manalar) vahyediyor.
|
| Ali Ünal |
Sana ve senden önceki bütün rasûllere (böyle pek çok manâlar ve sırlar ihtiva eden harfler ve harflerden oluşan kelimelerle okunan) vahiy göndermesi, Azîz (mutlak izzet ve ululuk sahibi, her işte üstün ve mutlak galip), Hakîm (her hüküm ve icraatında pek çok hikmetler bulunan) Allah’ın değişmeyen sünnetidir.
|
| Bayraktar Bayraklı |
Kudret ve hikmet sahibi olan Allah, sana ve senden öncekilere şöyle vahyediyor:
|
| Bekir Sadak |
Guclu olan, Hakim olan Allah, sana da, senden oncekilere de soylece vahyeder.
|
| Celal Yıldırım |
O çok üstün, çok güçlü yegâne hikmet sahibi Allah, böylece hem sana, hem senden öncekilere vahyeder.
|
| Cemal Külünkoğlu |
(Resulüm!) Mutlak galip, tam hüküm ve hikmet sahibi olan Allah, sana da, senden öncekilere de buyruklarını işte şöyle vahyeder.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
Güçlü olan, Hakim olan Allah, sana da, senden öncekilere de böyle vahyeder.
|
| Diyanet Vakfi |
Azîz ve hakîm olan Allah, sana ve senden öncekilere işte böyle vahyeder.
|
| Edip Yüksel |
Üstün ve Bilge olan ALLAH sana ve senden öncekilere böyle vahyeder.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
İşte böyle vahiy veriyor sana -senden evvelkilere de- Allah, o, azîz, hakîm.
|
| Erhan Aktaş |
Mutlak Üstün Olan, En İyi Hüküm Veren Allah, sana ve senden öncekilere işte böyle vahyeder.
|
| Gültekin Onan |
O Aziz ve Hakim olan Tanrı, sana ve senden öncekilere böyle vahyetmektedir.
|
| Hakkı Yılmaz |
En üstün, en güçlü, en şerefli, mağlûp edilmesi mümkün olmayan/mutlak galip olan, en iyi yasa koyan, bozulmayı iyi engelleyen/sağlam yapan Allah, sana ve senden öncekilere işte böyle vahyeder.
|
| Harun Yıldırım |
Azîz, Hakîm Allah, sana ve senden öncekilere böyle vahyetmektedir.
|
| Hasan Basri Çantay |
O mutlak gaalib, O hukûm ve hikmet saahibi Allah sana da, senden evvelkilere de işte böyle vahyeder.
|
| Hayrat Neşriyat |
Azîz (kudreti dâimâ üstün gelen), Hakîm (her işi hikmetli olan) Allah, sana ve senden öncekilere işte böyle vahyeder!
|
| İbni Kesir |
Aziz, Hakim olan Allah sana da, senden öncekilere de böyle vahyeder.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Azîz ve Hakîm olan Allah, işte böyle, sana ve senden öncekilere vahyeder.
|
| Kadri Çelik |
O, güçlü, hikmet sahibi Allah, sana ve senden öncekilere böyle vahyetmektedir.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Şanı yüce, aziz ve hakim olan Allah, sana ve senden önceki Resullere böyle vahyetmektedir.
|
| Mehmet Okuyan |
Güçlü, doğru hüküm veren Allah senden öncekilere (olduğu gibi) sana da işte böyle vahyetmektedir.
|
| Muhammed Celal Şems |
Tam üstünlüğe ve hikmete sahip olan Allah, sana böyle vahyeder ve senden önce geçmiş (olanlara da böyle vahyetmiştir.)
|
| Muhammed Esed |
Kudret ve hikmet sahibi olan Allah, (ey Muhammed) sana ve senden öncekilere (hakikati) şöyle vahyetti:
|
| Mustafa Çevik |
1-3 Hâ. Mim. Ayn. Sin. Kaf. Aziz, Hakim ve ilim sahibi Allah, senden önceki peygamberlere kendi kavminin dilindeki harflerden oluşan sözlerle vahyettiklerini sana da kavminin dili ile vahyetmektedir.
|
| Mustafa İslamoğlu |
Her işinde tek mükemmel olan, her hükmünde tam isabet bulunan Allah, sana ve senden öncekilere hakikati işte böyle vahyediyor.
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
İşte böyle vahyediyor. Sana ve senden evvel olanlara o azîz, hakîm olan Allah.
|
| Ömer Öngüt |
Azîz ve hikmet sahibi olan Allah sana da senden öncekilere de işte böyle vahyeder.
|
| Şaban Piriş |
İşte böyle vahyediyor sana ve senden öncekilere, Aziz ve hakim olan Allah!
|
| Sadık Türkmen |
SANA ve senden öncekilere, güçlü ve hikmet sahibi Allah işte böyle vahyeder!
|
| Seyyid Kutub |
O üstün iradeli ve her yaptığını bir hikmete göre yapan Allah, sana ve senden önceki peygamberlere böyle vahyeder.
|
| Suat Yıldırım |
(O üstün kudret, tam hüküm ve hikmet sahibi) azîz ve hakîm olan Allah, böylece sana da, senden önceki resullere de buyruklarını vahyeder.
|
| Süleyman Ateş |
O aziz ve hakim olan Allâh, sana ve senden öncekilere böyle vahyeder:
|
| Süleymaniye Vakfı |
Üstün olan ve doğru kararlar veren Allah, sana da senden öncekilere de işte böyle vahyeder.
|
| Tefhim-ul Kuran |
O, Aziz ve Hakim olan Allah, sana ve senden öncekilere böyle vahyetmektedir.
|
| Ümit Şimşek |
Kudreti herşeye üstün olan ve hikmeti herşeyi kuşatan Allah, sana ve senden öncekilere böyle vahyeder.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
İşte böyle vahyeder sana ve senden öncekilere Azîz ve Hakîm olan Allah!
|