2 - Bakara suresi 142. âyet meali

Fâtiha suresi 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 Sonraki Tümü Âl-i İmrân suresi
سَيَقُولُ السُّفَهَاء مِنَ النَّاسِ مَا وَلاَّهُمْ عَن قِبْلَتِهِمُ الَّتِي كَانُواْ عَلَيْهَا قُل لِّلّهِ الْمَشْرِقُ وَالْمَغْرِبُ يَهْدِي مَن يَشَاء إِلَى صِرَاطٍ مُّسْتَقِيمٍ
Se yekûlus sufehâu minen nâsi mâ vellâhum an kıbletihimulletî kânû aleyhâ kul lillâhil meşrıku vel magrıb(magrıbu), yehdî men yeşâu ilâ sırâtın mustakîm(mustakîmin).
  
se yakında, olacak
yekûlu der, söyler
es sufehâu sefihler, akılsızlar
min en nâsi insanlardan
mâ vellâ-hum onları çeviren nedir
an kıbleti-him kıblelerinden
elletî ki o
kânû oldular
aleyhâ onun üzerinde
kul de, söyle
lillâhi (li allâhi) Allah için, Allah'a
el meşrıku doğu
ve el magrıbu ve batı
yehdî hidayet eder
men kimse, kişi
yeşâu diler
ilâ sırâtın mustakîmin Sıratı Mustakîm'e, Allah'a ulaştıran yola
   
Abdulbaki Gölpınarlı İnsanlardan aklı, idraki olmayanlar diyecekler ki: Bunları, yöneldikleri kıbleden döndüren sebep de nedir? Doğu da Allah'ındır de, batı da. Dilediğine doğru ve düz yolu buldurur.
Abdullah Parlıyan Bir takım dar görüşlü beyinsizler, müslümanları şimdiye kadar uydukları kıbleden döndüren nedir? Diyecekler. De ki: “Doğu da, Batı da Allah'ındır. O isteyen kimseyi dilediği şekilde dosdoğru yola iletir.”
Adem Uğur İnsanlardan bir kısım beyinsizler: Yönelmekte oldukları kıblelerinden onları çeviren nedir? diyecekler. De ki: Doğu da batı da Allah'ındır. O dilediğini doğru yola iletir.
Ahmed Hulusi İnsanların, anlayışı kıt ve aşağılık yaşam ehli olanları "Onları eski kıblelerinden (Kudüs'ten Kâbe'ye) döndüren (gerekçe) nedir?" derler. De ki: "Batı da doğu da Allâh'ındır. Dilediğine hidâyet eder, sırat-ı müstakime yönelmesi için. "
Ahmet Tekin Bir kısım beyinsiz kimseler;'Bunları bulundukları kıbleden çeviren nedir?' diyecekler.'Doğu da, batı da Allah’ındır. Allah, sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu varlıkları sırat-ı müstakîme, doğru, muhkem, güvenli yola, İslâmî hayata iletir.' de.
Ahmet Varol İnsanların düşüncesizleri: 'Onları daha önceki kıblelerinden çeviren ne oldu?' diyecekler. De ki: 'Doğu da batı da Allah'ındır. Dilediğini doğru yola iletir.'
Ali Bulaç Bir takım beyinsiz insanlar: "Onları daha önceki kıblelerinden çeviren nedir?" diyecekler. De ki: "Doğu da Allah'ındır, batı da. O dilediğini doğru yola yöneltir."
Ali Fikri Yavuz (Medine’deki Yahûdi ve münafık) insanlardan akılsızlar yakında şöyle diyecekler: “-Müslümanları (eskidenberi Kudüs’e doğru namaz kıldıkları) kıbleden (Kâbe’ye) çeviren ne?” Onlara de ki, doğu da, batı da Allah’ındır; dilediğini doğru yola iletir.
Ali Ünal Halkın içindeki o aklı ermez, bilgisiz münafık) güruhu, “Şunları şimdiye kadar yöneldikleri kıbleden (Kudüs’teki Beyti Makdis’ten) döndüren nedir?” diye söylenecekler. (Ey Rasûlüm,) de ki: “Doğu da, batı da (ve doğusuyla, batısıyla bütün yeryüzü) Allah’ındır (ne tarafa dönmemizi isterse, biz tarafa döneriz.) O, kimi dilerse onu doğru bir yola iletir, yönelmesi gereken yere yönlendirir.
Bayraktar Bayraklı Bazı dar kafalı insanlar, “Şimdiye kadar uydukları kıbleden onları vazgeçiren nedir?” diyecekler. De ki: “Doğu da batı da Allah'ındır; O, dileyeni doğru yola iletir.”
Bekir Sadak Insanlarin beyinsizleri, «Yoneldikleri kibleden onlari ceviren nedir?» diyecekler; de ki: «Dogu ve bati Allah'indir. O, diledigini dogru yola eristirir".
Celal Yıldırım İnsanlardan kendini bilmeyen beyinsizler, «Müslümanları bulundukları kıbleden çeviren nedir ?» diyecekler. De ki: «Doğu da Allah'ındır, Batı da Allah'ındır. O, kimi dilerse doğru yola iletir.
Cemal Külünkoğlu İnsanlar arasındaki dar kafalılar diyecekler ki: “Şimdiye kadar uydukları kıbleden onları (Müslümanları) vazgeçiren nedir?” Sen de de ki: “Doğu da Batı da Allah'ındır, O, dilediğini (iyi niyetinden dolayı) doğru yola iletir.”
Diyanet İşleri (eski) İnsanların beyinsizleri, 'Yöneldikleri kıbleden onları çeviren nedir?' diyecekler; de ki: 'Doğu ve batı Allah'ındır. O, dilediğini doğru yola eriştirir'.
Diyanet Vakfi İnsanlardan bir kısım beyinsizler: Yönelmekte oldukları kıblelerinden onları çeviren nedir? diyecekler. De ki: Doğu da batı da Allah'ındır. O dilediğini doğru yola iletir.
Edip Yüksel Halktan bazı beyinsizler: “Yöneldikleri kıbleden onları çeviren nedir?“ diyecekler. De ki: “Doğu da batı da ALLAH’ındır. O dilediğini/dileyeni doğru yola iletir.”
Elmalılı Hamdi Yazır Nas içinde süfehâ takımı «bunları bulundukları Kıbleden çeviren ne? diyecek, Deki Meşrık da Magrib de Allahındır, o kimi dilerse doğru bir caddeye çıkarır
Erhan Aktaş İnsanlardan, bir takım düşüncesizler: “Daha önce yöneldiğiniz kıbleden sizi çeviren nedir?” diyecekler. De ki: “Doğu da, Batı da Allah’ındır. O, dileyen1 kimseyi doğru yola iletir.”

1- Hak edeni, dileyeni; doğru yolu bulma çabasında olanı. Allah, sapkınlığı gerektiren şeyler yapanı saptırır; doğru yola iletilmeyi gerektiren şeyleri yapanı da doğru yola iletir demektir. Ayetteki “Şâe” sözcüğü, “dilediğini” anlamının yanı sıra, “şey edeni”, “gayret göstereni”, “bir şey yapmak isteyeni” anlamına da gelmektedir.
Gültekin Onan Bir takım beyinsiz insanlar: "Onları daha önceki kıblelerinden çeviren nedir?" diyecekler. De ki: "Doğu da Tanrı'nındır, batı da. O dilediğini doğru yola iletir".
Hakkı Yılmaz İnsanlardan aklı ermeyenler, “Bunları, mevcut hedeften/stratejiden çeviren nedir?” diyecekler. De ki: “Doğu ve batı [tüm yönler] yalnız Allah'ındır. O, dilediği/ dileyen kimseyi dosdoğru yola kılavuzlar.”
Harun Yıldırım Yakında insanlardan bazı akılsızlar: "Onları üzerinde bulundukları kıblelerinden çeviren nedir?” diyecekler. De ki: "Doğu da Allah'ındır batı da. O dilediğini dosdoğru yola iletir."
Hasan Basri Çantay İnsanlardan (Yahudî ve müşriklerden) bir takım beyinsizler: «(Müslümanların namazda kıble edinib) üzerinde durdukları (devam etdikleri eski) Kıblesinden çeviren (sebeb) nedir?» diyecekler. De ki (Habîbim): «Doğu da Allahın, batı da. O, kimi dilerse onu doğru yola iletir.»
Hayrat Neşriyat İnsanlardan bir kısım sefihler: 'Onları (o Müslümanları) üzerinde bulundukları(yöneldikleri) kıblelerinden çeviren nedir?' diyecekler. (Ey Resûlüm! Onlara) de ki: 'Doğu da batı da (her yer) Allah’ındır.' (O,) dilediği kimseyi (hikmetine binâen, kendi lütfundan)dosdoğru bir yola hidâyet eder.
İbni Kesir İnsanlardan bir kısım beyinsizler diyeceklerdir ki: Onları üzerinde bulundukları kıblelerinden ne çevirdi? De ki: Doğu da Batı da Allah'ındır. O, dilediği kimseyi doğru yola iletir.
İskender Evrenosoğlu İnsanlardan sefih olanlar diyecekler ki: “Onları, üzerinde bulundukları kıbleden çeviren nedir?” De ki: “Doğu vebatı Allah'ındır. O, dilediğini Sıratı Mustakîm'e hidayet eder (ulaştırır).”
Kadri Çelik İnsanların beyinsizleri, “Yöneldikleri kıbleden onları çeviren nedir?” diyecekler. De ki: “Doğu ve batı Allah'ındır. O, dilediğini doğru yola hidayet eder.”
Mehmet Ali Eroğlu Rotadan çıkmış bir takım dar görüşlü akılsızlar diyecekler ki: "Bunlar Alışıp yöneldikleri kıbleden döndüren şey nedir?" Onlara de ki: "Allah'ındır Bütün taraf. Doğu da, batı da. O dilediği kimseyi dilediği doğru yola yöneltir.”
Mehmet Okuyan İnsanlardan bazı beyinsizler “Yönelmekte oldukları kıblelerinden onları (Müslümanları) çeviren nedir?” diyecekler. De ki: “Doğu da Batı da yalnızca Allah’a aittir. Dileyeni (layık gördüğünü) doğru yola ulaştırır.”
Muhammed Celal Şems İnsanlardan bazı akılsızlar, “O (Müslümanlar’ı,) üzerinde oldukları (eski) Kıblelerin’den döndüren nedir?” diyecekler. (Böyle dediklerinde onlara) de ki: “Doğu ve Batı Allah’ındır. O, dilediğine doğru yol gösterir.”
Muhammed Esed İnsanlar arasındaki dar kafalı düşünceler, "Şimdiye kadar uydukları kıbleden onları vazgeçiren nedir?" diyecekler. De ki: "Doğu da Batı da Allah'ındır; O, dilediğini doğru yola iletir."
Mustafa Çevik Kitap Ehlinden bir kısmı, “Bu Müslümanlara ne oluyor ki, namazlarında şimdiye kadar yöneldikleri kıbleyi terk edip Kâbe’ye yönelerek orayı kıble edinip namaz kılmaya başladılar.” diyorlar. Sen onlara de ki: “Doğu da, batı da Allah’ındır ve Allah davetine iman edenleri doğru olana yönlendirir.”
Mustafa İslamoğlu İnsanlar arasından beyinsizler çıkıp diyecekler ki: "Daha önce yöneldikleri kıbleden onları çeviren sebep nedir?" De ki: "Doğu da batı da Allah'ındır: O dileyen kimseyi doğru yola yöneltmeyi diler.
Ömer Nasuhi Bilmen Nâsdan bir takım sefihler yakında diyeceklerdir ki: «Onları, tarafına teveccüh ettikleri kıblelerinden hangi şey çevirdi?» De ki: «Maşrık da mağrip de Allah içindir. Dilediği kimseyi doğru bir yola iletir.»
Ömer Öngüt İnsanlardan bir takım beyinsizler: “Yöneldikleri kıbleden onları çeviren nedir?” diyecekler. De ki: Doğu da batı da Allah'ındır. O kimi dilerse onu doğru yola iletir.
Şaban Piriş İnsanlardan bir takım beyinsizler: -Üzerlerinde bulundukları kıblelerinden onları döndüren nedir? diyecekler. De ki: -Doğu da batı da Allah’a aittir. O dilediği kimseyi doğru yola iletir.
Sadık Türkmen BİRTAKIM bilgisiz insanlar: “Onları yönelmekte oldukları kıbleden çeviren nedir?” diyecekler. De ki: “Doğu da, Batı da (tüm yeryüzü) Allah’ındır. Allah (yola gelmeyi) dileyen kimseyi doğru yola iletir.”
Seyyid Kutub İnsanlardan bazı beyinsizler; «Onları daha önce yöneldikleri kıbleden çeviren sebep nedir?» diyecekler. De ki; «Doğu da Batı da Allah'ındır. O dilediğini doğru yola iletir.»
Suat Yıldırım Akılsız insanlar: Bu Müslümanları daha önce yöneldikleri kıbleden çeviren sebep nedir?" diyecekler. De ki: "Doğu da Batı da Allah’ındır. O dilediği kimseyi doğru yola yöneltir."
Süleyman Ateş İnsanlardan bazı beyinsizler: "Onları, üzerinde bulundukları kıbleden çeviren nedir?" diyecekler. De ki: "Doğu da batı da Allâh'ındır. O, dilediğini doğru yola iletir."
Süleymaniye Vakfı İnsanlardan kimi akılsızlar şöyle diyecekler: “Bunları, yöneldikleri kıbleden çeviren nedir ki!”[*] De ki: “Doğu da Allah’ındır, batı da! O, doğru tercihte bulunanı doğru bir yola yöneltir.”

[*] Müslümanlar önceleri, Yahudiler gibi Kudüs’teki Beyt-i Makdis’e yönelerek namaz kılarlardı. Âyete göre kimi Yahudiler de onlarla birlikte namaz kılıyorlardı. Çünkü kıblenin değişmesi onlardan başkasını rahatsız etmezdi. 

 

Tefhim-ul Kuran İnsanlardan birtakım beyinsizler: «Onları daha önce üzerinde bulundukları kıblelerinden çeviren nedir?» diyecekler. De ki: «Doğu da Allah'ındır, batı da. Dilediğini dosdoğru yola yöneltip iletir.»
Ümit Şimşek İnsanların idrakten yoksun kısmı diyecek ki: 'Önceden yöneldikleri kıbleden bunları çeviren şey ne?' Sen de ki: Doğu da, batı da Allah'ındır. O, dilediğini dosdoğru bir yola ulaştırır.
Yaşar Nuri Öztürk İnsanlar içinden bazı beyinsizler: "Onları, yönelmekte oldukları kıbleden ne çevirdi?" diyecekler. De ki: "Doğu da Allah'ın, batı da. O, dilediğini dosdoğru yola kılavuzlar."

Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.