| Abdulbaki Gölpınarlı |
Onlar, öyle kişilerdir ki Allah, onların kalplerini, kulaklarını, gözlerini mühürlemiştir ve onlardır gaflet edenlerin tâ kendileri.
|
| Abdullah Parlıyan |
İşte Allah'ın, kalplerini işitme ve görme duyularını mühürlediği kimseler bunlardır. Hakka ve gerçeklere karşı umursamazlık içinde bulunanlar da, işte bunlardır.
|
| Adem Uğur |
İşte onlar Allah'ın, kalplerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir. Ve onlar gafillerin kendileridir.
|
| Ahmed Hulusi |
İşte bunlar, Allâh'ın, kalplerini, işitme (algılama) kuvvelerini, basîretlerini (değerlendirme kuvvelerini) kilitlediği kimselerdir! Onlar kozalarında yaşayanların ta kendileridir!
|
| Ahmet Tekin |
İşte onlar, Allah’ın kalplerini, kafalarını anlayışsız, kulaklarını duyarsız, gözlerini görmez hale getirdiği kimselerdir. Onlar, işte onlar, gaflet içinde olanlardır.
|
| Ahmet Varol |
Onlar, Allah'ın kalplerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir. Gafiller de işte onlardır.
|
| Ali Bulaç |
Onlar, Allah'ın, kalplerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir. Gafil olanlar onların ta kendileridir.
|
| Ali Fikri Yavuz |
Bunlar, o kimselerdir ki, Allah, kalblerini, kulaklarını, gözlerini mühürlemiştir. İşte bunlar, gafil olanlardır.
|
| Ali Ünal |
Böyleleri, Allah’ın kalblerini, işitme duyusu ve gözlerini mühürleyip çalışmaz hale getirdiği kimselerdir. Ve böyleleri, (gerçeği görme, işitme ve anlamaktan mahrum) gafillerin ta kendileridir.
|
| Bayraktar Bayraklı |
İşte, Allah'ın, gönüllerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimseler bunlardır. Onlar gafillerin ta kendileridir.
|
| Bekir Sadak |
Iste Allah'in kalblerini, kulaklarini ve gozlerini muhurledigi kimseler bunlardir. Gafiller de iste bunlardir.
|
| Celal Yıldırım |
İşte bunlar, Allah'ın, kalblerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir; gafil olanlar da bunlardır.
|
| Cemal Külünkoğlu |
İşte onlar, Allah'ın (hakkı anlamak istemedikleri için) kalplerini, işitme ve görme duyularını mühürlediği kimselerdir. İşte, umursamazlık içinde hakkı göremeyen gafiller bunlardır.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
İşte Allah'ın kalblerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimseler bunlardır. Gafiller de işte bunlardır.
|
| Diyanet Vakfi |
İşte onlar Allah'ın, kalplerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir. Ve onlar gafillerin kendileridir.
|
| Edip Yüksel |
İşte onlar, ALLAH’ın kalplerini, işitme ve görüşlerini mühürlediği kişilerdir. Onlar gafillerdir.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Onlar öyle kimselerdirler ki Allah kalblerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlemişdir ve işte onlardır ki hep gafillerdir
|
| Erhan Aktaş |
İşte onlar, Allah’ın, kalplerini1, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir. Onlar, gafil olanların ta kendileridir.
1- Akletme yetilerini.
|
| Gültekin Onan |
Onlar, Tanrı'nın, kalplerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir. Gafil olanlar onların ta kendileridir.
|
| Hakkı Yılmaz |
Onlar, Allah'ın, kalplerini, kulaklarını ve gözlerini damgaladığı/mühürlediği kimselerdir. İlgisiz, bilgisiz, duyarsız olanlar, onların ta kendileridir.
|
| Harun Yıldırım |
İşte onlar Allah'ın, kalplerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir. Ve onlar gafillerin kendileridir.
|
| Hasan Basri Çantay |
Onlar öyle kimselerdir ki Allah, kalblerinin, kulaklarının ve gözlerinin üstüne mühür basmışdır. İşte gaafil olanlar da onların ta kendileridir.
|
| Hayrat Neşriyat |
İşte onlar (küfürleri sebebiyle) Allah’ın, kalblerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir. İşte onlar, gafillerin ta kendileridir!
|
| İbni Kesir |
Onlar; Allah'ın kalblerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir. Ve gafiller de işte bunlardır.
|
| İskender Evrenosoğlu |
İşte onlar, Allah'ın kalplerini, işitme hassalarını ve görme hassalarını tabettiği (mühürlediği) kimselerdir. Ve işte onlar; onlar, gâfillerdir.
|
| Kadri Çelik |
Onlar, Allah'ın kalplerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir. Gafil olanlar da onların ta kendileridir.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Allah'ın kalplerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir Hakka ve hakikate karşı duyarsız olan kimseler işte bunlardır.
|
| Mehmet Okuyan |
İşte onlar kalplerini, işitme (duyu)sunu ve gözlerini Allah’ın mühürlediği kişilerdir. Onlar habersizmiş gibi davrananların ta kendileridir.
|
| Muhammed Celal Şems |
İşte bunlar, Allah’ın gönüllerini, kulaklarını ve gözlerini (kâfirlikleri yüzünden) mühürlediği kimselerdir. Gafil olanlar (da,) işte bunlardır.
|
| Muhammed Esed |
İşte, Allah'ın kalplerini, işitme ve görme duyularını mühürlediği kimseler bunlardır; işte, umursamazlık içinde dalıp giden kimseler bunlardır!
|
| Mustafa Çevik |
106-109 Gönülden iman etmiş olmasına rağmen, baskı altında Allah’a imanından görünüşte vazgeçtiğini söylemek zorunda kalan kimsenin dışında, mü’min olduğunu söyleyen bir kimse, sonra da imanından vazgeçer, şirke ve küfre dönerse dünyada ve âhirette Allah’ın gazabına uğrar. Bu cezayı hak etmelerinin sebebi kısa ve geçici olan dünya hayatını âhiret hayatına tercih etmeleridir. Allah bunlara doğru olan hayat nizamı ile yaşamayı nasip etmez ve onların bu nankörce yönelişleri sebebi ile kalplerini, kulaklarını ve gözlerini mühürler. Şüphesiz onlar, âhirette de bunun cezası ile karşılaşıp hüsrana uğrayacaklardır.
|
| Mustafa İslamoğlu |
İşte onlar Allah'ın kalplerinin (akletme), işitme ve görme yetilerini mühürlediği kimselerdir. Artık onlar (bundan) dahi habersizdir.
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Onlar o kimselerdir ki, Allah onların kalpleri, kulakları ve gözleri üzerine mühür basmıştır ve gâfiller olanlar da işte onlardır.
|
| Ömer Öngüt |
İşte onlar Allah'ın kalplerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir ve onlar gafillerin tâ kendileridir.
|
| Şaban Piriş |
Onlar, Allah’ın kalplerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir. Çünkü onlar gafil olanların ta kendileridir.
|
| Sadık Türkmen |
İşte bunlar; (hak ettikleri için) Allah’ın kalplerini, kulaklarını ve gözlerini değersiz saydığı kimselerdir. İşte gafiller onlardır.
|
| Seyyid Kutub |
Bunlar var ya; Allah onların kalplerini, kulaklarını, gözlerini mühürlemiştir; onlar gafillerin, (aymazların) ta kendileridirler.
|
| Suat Yıldırım |
Bunlar o kimselerdir ki Allah onların kalplerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlemiştir. İşte hakkı göremeyen gafiller onlardır.
|
| Süleyman Ateş |
Onlar, Allâh'ın kalblerini kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir. İşte gâfiller onlardır.
|
| Süleymaniye Vakfı |
Bunlar, kalpleri, dinleme ve görmeleri üzerinde Allah’ın yeni bir yapı oluşturduğu kimselerdir. Onlar, ne yaptıklarının farkında değillerdir.
|
| Tefhim-ul Kuran |
Onlar, Allah'ın, kalplerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir. Gafil olanlar da onların ta kendileridir.
|
| Ümit Şimşek |
Onlar, kalplerini, kulak ve gözlerini Allah'ın mühürlediği kimselerdir. Onlar, gafillerin tâ kendileridir.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Bunlar, Allah'ın; kalpleri, kulakları ve gözleri üstüne mühür bastığı insanlardır. Gaflete saplananlar da bunların ta kendileridir.
|