| Abdulbaki Gölpınarlı |
Onları öyle rehberler ettik ki emrimizle halkı doğru yola sevk ederler ve onlara hayırlı işleri, namaz kılmayı, zekât vermeyi vahyettik ve onlar, bize ibâdet eden kişilerdi.
|
| Abdullah Parlıyan |
Ve onları öyle rehber ve önderler yaptık ki, emrimizle toplumu doğru yola sevkederler ve onlara hayırlı işler yapmayı, namaz konusunda duyarlı ve devamlı olmayı ve zekat vermeyi vahyettik. Onlar daima bize ibadet eden kimselerdi.
|
| Adem Uğur |
Onları, emrimiz uyarınca doğru yolu gösteren önderler yaptık ve kendilerine hayırlı işler yapmayı, namaz kılmayı, zekât vermeyi vahyettik. Onlar, daima bize ibadet eden kimselerdi.
|
| Ahmed Hulusi |
Onları hükmümüzce hakikate erdiren önderler kıldık. . . Onlara hayırlı işler yapmayı, salâtı ikame etmeyi ve zekât vermeyi vahyettik. . . Kulluklarının farkındalığında idiler.
|
| Ahmet Tekin |
Onları, var ettiğimiz planın gereği, doğru yolu gösteren imamlar, önderler olarak hazırlayıp yetiştirdik. Onlara, dünya ve âhiret için hayırlı işler yapmayı, Allahın emirlerini yerine getirmeyi, namazı âdâbına riayet ederek, aksatmadan kılmayı, vicdanı, serveti, sosyal bünyeyi arındıran, berekete vesile olan zekâtı vermeyi vahyettik. Onlar bizi ilâh tanıyan, candan müslüman olarak bize bağlanan, saygıyla bize kulluk ve ibadet eden kimselerdi.
|
| Ahmet Varol |
Onları bizim emrimizle doğruya ileten önderler kıldık. Kendilerine hayırları işlemeyi, namaz kılmayı ve zekat vermeyi vahyettik. Onlar bize ibadet edenlerdi.
|
| Ali Bulaç |
Ve onları, kendi emrimizle hidayete yönelten önderler kıldık ve onlara hayrı kapsayan fiilleri, namaz kılmayı ve zekat vermeyi vahyettik. Onlar bize ibadet edenlerdi.
|
| Ali Fikri Yavuz |
Ve hepsini (İbrâhîm’i, İshak’ı ve Yakûb’u) emrimizle doğru yol gösteren imamlar (önderler) yaptık. Kendilerine hayırlar işlemeği, namaz kılmayı, zekât vermeyi vahy eyledik. Onlar hep bize ibadet ediyorlardı (asla putlara tapmıyorlardı).
|
| Ali Ünal |
Onları emrimiz ve yönlendirmemizle insanlara doğru yolu gösteren önderler yaptık. Kendilerine her türlü hayrı işlemeyi, bütün şartlarına uyarak, vaktinde ve aksatmadan namaz kılmayı ve zekât vermeyi vahyettik. Onlar, kendilerini Bize ibadete adamış kullarımızdı.
|
| Bayraktar Bayraklı |
Onları, emrimiz doğrultusunda insanlara yol gösteren önderler yaptık; onlara iyi işler yapmayı, namaz kılmayı, zekât vermeyi vahyettik. Onlar, bize hep kulluk ettiler.
|
| Bekir Sadak |
Biz onları, emrimize göre yol gösteren önderler kıldık. Onlara iyi işlerin nasıl yapılacağını, namazın nasıl gözetileceğini ve zekatın nasıl verileceğini vahyettik. Onlar bize kulluk edenlerdi.
|
| Celal Yıldırım |
Ve hepsini emrimizle yol gösteren imamlar ettik ve kendilerine hayırlar işlemeği, namaz kılmayı zekât vermeyi, vahyeyledik ve hep bize âbid idiler
|
| Cemal Külünkoğlu |
Onları bizim emrimizle doğru yolu gösteren önderler yaptık ve kendilerine hayırlar işlemeyi, namazı dosdoğru kılmayı, zekâtı vermeyi (varlıkları paylaşmayı) vahyettik. Onlar sadece bize ibadet eden kullardı (Allah'tan başka hiçbir varlığa tanrısal nitelikler yakıştırmazlardı).
|
| Diyanet İşleri (eski) |
Onları, buyruğumuz altında insanları doğru yola götüren önderler yaptık; onlara, iyi işler yapmayı, namaz kılmayı, zekat vermeyi vahyettik. Onlar, bize kulluk eden kimselerdi.
|
| Diyanet Vakfi |
Onları, emrimiz uyarınca doğru yolu gösteren önderler yaptık ve kendilerine hayırlı işler yapmayı, namaz kılmayı, zekât vermeyi vahyettik. Onlar, daima bize ibadet eden kimselerdi.
|
| Edip Yüksel |
Biz onları, emrimize göre yol gösteren önderler kıldık. Onlara iyi işlerin nasıl yapılacağını, namazın nasıl gözetileceğini ve zekatın nasıl verileceğini vahyettik. Onlar bize hizmet edenlerdi.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Ve hepsini emrimizle yol gösteren imamlar ettik ve kendilerine hayırlar işlemeği, namaz kılmayı zekât vermeyi, vahyeyledik ve hep bize âbid idiler
|
| Erhan Aktaş |
Onları, buyruklarımızla doğru yolu gösteren önderler kıldık. Onlara hayırlar yapmayı, salâtı1 ikame etmeyi, zekâtı1 vermeyi vahyettik. Ve onlar yalnızca bize kulluk eden kimselerdi.
1- “Salatı ikame etmek, zekâtı vermek” bir terkip olarak; ibadete layık yegâne ilah olarak Allah’a inanmak; kulluğu, Allah’a yönelmeyi, dua ve ibadeti şirkten arındırılmış bir bilinçle ve arınmış, temizlenmiş, arı duru hale gelmiş bir benlikle yapmak; yardımlaşmayı, destek olmayı canlı ve diri tutmak demektir.
|
| Gültekin Onan |
Ve onları kendi buyruğumuzla hidayete yönelten imamlar kıldık ve onlara hayrı kapsayan fiilleri, namaz kılmayı ve zekat vermeyi vahyettik. Onlar bize ibadet edenlerdi.
|
| Hakkı Yılmaz |
Ve Biz onları, Bizim emrimizle kılavuzluk yapan önderler yaptık. Ve Biz onlara hayırlar işlemeyi, salâtı ikame etmeyi [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumlarını oluşturma-ayakta tutmayı], zekâtı/vergiyi vermeyi vahyettik. Ve onlar, sadece Bize kulluk yapanlar idiler.
|
| Harun Yıldırım |
Ve onları, emrimizle doğru yolu gösteren önderler kıldık. Onlara hayırlar yapmayı, namazı dosdoğru kılmayı ve zekâtı vermelerini vahyettik. Onlar yalnızca bize ibadet eden kimselerdi.
|
| Hasan Basri Çantay |
Onları emrimizle doğru yolu gösterecek rehberler kıldık, kendilerine hayırlı işler yapmayı, dosdoğru namaz kılmayı, zekât vermeyi vahyetdik. Onlar bize ibâdet edicilerdi,
|
| Hayrat Neşriyat |
Onları emrimizle (insanlara) hak yolu gösteren imamlar (kendisine tâbi' olunan rehberler) yaptık; onlara hayırlı işler yapmayı, namazı hakkıyla edâ etmeyi ve zekât vermeyi vahyettik. (Onlar) bize kulluk eden kimselerdi.
|
| İbni Kesir |
Onları emrimizle insanlara doğru yolu gösteren imamlar kıldık. Ve onlara hayırlar yapmayı, namaz kılmayı, zekat vermeyi vahyettik. Ve onlar, Bize kulluk eden kimselerdi.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Ve onları, emrimizle hidayete erdiren (ölmeden önce ruhları Allah'a ulaştıran) imamlar kıldık. Ve onlara, hayırlar işlemeyi, namaz kılmayı ve zekât vermeyi vahyettik. Ve onlar, Bize kul oldular.
|
| Kadri Çelik |
Ve onları, kendi emrimizle hidayete yönelten önderler kıldık ve onlara hayırlı işleri, namaz kılmayı ve zekât vermeyi vahyettik. Onlar bize ibadet edenlerdi.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Emrimizle onları hidayete yönlendiren rehber ve önderler kıldık. Onlara hayırlı işler, Namaz kılma ve zekat vermeyi vahyettik. Onlar bize ibadet eden kimseler olmuştur.
|
| Mehmet Okuyan |
Onları, emrimizle doğru yolu gösteren önderler yapmış ve kendilerine hayırlı işler yapmayı, namaz kılmayı ve zekât vermeyi vahyetmiştik. Onlar daima bizim kullarımızdılar.
|
| Muhammed Celal Şems |
Biz onları, buyruğumuzla (insanlara) hidayet veren imamlar yaptık. Keza Biz, kendilerine hayırlı işler yapmayı, namazı ayakta tutmayı ve zekât vermeyi vahyettik. Onların hepsi, Biz’e ibadet edenlerdi.
|
| Muhammed Esed |
ve onları buyruklarımız doğrultusunda (başkalarına) yol gösteren önderler yaptık; çünkü onlara iyi ve yararlı işler yapmayı, salat konusunda duyarlı ve devamlı olmayı, arınmak için verilmesi gereken şeyi vermeyi vahyettik; böylece onlar hep Bize kulluk ettiler.
|
| Mustafa Çevik |
71-73 Biz İbrahim’i ve Lût’u kâfirlerin elinden kurtarıp bereketli kıldığımız topraklara yerleştirdik. İbrahim’e ayrıca İshak ve torunu Yakub’u bahşettik. Onların faziletli ve erdemli kimseler olmaları hususundaki arzularını destekleyip güçlendirdik ve insanları doğruya davet eden önderler kıldık. Şüphesiz onlar da insanları namaz kılmaya, arınmak ve yücelmek için Allah yolunda verilmesi gerekeni vermeye teşvik ederlerdi.
|
| Mustafa İslamoğlu |
ve onları talimatlarımız çerçevesinde herkese doğru yolu gösteren önderler yaptık; nitekim onlara hayırlı işler yapmalarını, Allah'a ibadetin hakkını vermelerini, arınmak ve yücelmek için gerekli bedeli ödemelerini vahyettik: Nihayet, onların tümü de sadece Bize kulluk eden kimselerdi.
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve onları imamlar kıldık ki, Bizim emrimizle rehber-i hidâyette bulunurlar ve onlara hayırlı işleri yapmayı, namaz kılmayı, zekât vermeyi vahyettik ve Bize ibadet edenler oldular.
|
| Ömer Öngüt |
Onları emrimizle doğru yolu gösteren rehberler kıldık. Onlara hayırlı işler yapmayı, namaz kılmayı, zekât vermeyi vahyettik. Onlar bize hep kulluk eden kimselerdi.
|
| Şaban Piriş |
Onları emrimiz uyarınca doğru yolu gösteren önderler kılıp, onlara hayır işlemeyi, namazı kılmayı, zekatı vermeyi vahyettik. Onlar, bize kulluk eden kimselerdi.
|
| Sadık Türkmen |
Onları emrimizle doğru yolu gösteren liderler/önderler yaptık! Onlara hayırlı işler yapmayı, namazı kılmayı ve zekâtı vermeyi vahyettik. Onlar Bize kulluk eden kimselerdi.
|
| Seyyid Kutub |
Onları emrimiz uyarınca insanları doğru yola ileten önderler yaptık. Onlara yararlı işler yapmayı, namaz kılmayı, zekât vermeyi vahyettik. Onlar bize kulluk eden kimselerdi.
|
| Suat Yıldırım |
Onları buyruklarımızla insanlara doğru yolu gösteren önderler yaptık. Kendilerine hayırlı işler işlemeyi, namaz kılmayı, zekât vermeyi vahyettik. Onlar yalnız Bize ibadet ederlerdi.
|
| Süleyman Ateş |
Onları, emrimizle doğru yolu gösteren önderler yaptık ve onlara hayırlı işler yapmayı, namaz kılmayı ve zekât vermeyi vahyettik. Onlar bize kulluk eden(insan)lardı.
|
| Süleymaniye Vakfı |
Onları, emrimize uygun olarak yol gösteren önderler yaptık. Hayırlı işler yapmalarını, namazı tam kılmalarını ve zekât vermelerini vahyetmiştik. Onlar yalnız bize kulluk ederlerdi.
|
| Tefhim-ul Kuran |
Ve onları, kendi emrimizle hidayete yönelten önderler kıldık ve onlara hayrı kapsayan fiilleri, namaz kılmayı ve zekât vermeyi vahyettik. Onlar bize ibadet edenlerdi.
|
| Ümit Şimşek |
Onları, emrimizle doğru yolu gösteren önderler yaptık ve kendilerine hayırlı işler yapmayı, namazı dosdoğru kılmayı, zekâtı vermeyi vahyettik. Onlar yalnız Bize ibadet eden kullardı.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Onları, bizim buyruğumuzla yol alan önderler yaptık. Onlara iyilikler yapmayı, namaz kılmayı, zekât vermeyi vahyettik. Onlar, yalnız bize kulluk ediyorlardı.
|