| Abdulbaki Gölpınarlı |
Biz onu pek yüce bir mevkie yükselttik.
|
| Abdullah Parlıyan |
Biz O'nu, pek yüce bir konuma yükseltmiştik.
|
| Adem Uğur |
Onu üstün bir makama yücelttik.
|
| Ahmed Hulusi |
Biz Onu yücelik makamına yükselttik!
|
| Ahmet Tekin |
Biz onu yüce bir makama yükselttik.
|
| Ahmet Varol |
Biz onu yüce bir yere yükselttik.
|
| Ali Bulaç |
Biz onu yüce bir mekan (makam)a yükseltmiştik.
|
| Ali Fikri Yavuz |
Biz onu yüce bir mevkiye (göklere veya Cennet’e) yükselttik.
|
| Ali Ünal |
Biz O’na yüce bir makam verdik ve O’nu yüce bir mekâna yükselttik.
|
| Bayraktar Bayraklı |
Onu yüce bir makama yüceltmiştik.
|
| Bekir Sadak |
Biz onu yuce bir yere yukselttik.
|
| Celal Yıldırım |
Biz onu yüce bir yere yükselttik.
|
| Cemal Külünkoğlu |
Ve Biz onu da yüce bir makama yükseltmiştik.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
Biz onu yüce bir yere yükselttik.
|
| Diyanet Vakfi |
Onu üstün bir makama yücelttik.
|
| Edip Yüksel |
Onu yüce bir makama yükselttik.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Ve biz onu yüksek bir mekâna ref'ettik
|
| Erhan Aktaş |
Onu yüce bir mekâna yükselttik.
|
| Gültekin Onan |
Biz onu yüce bir mekan (makam)a yükseltmiştik.
|
| Hakkı Yılmaz |
Ve Biz O'nu yüce bir mekâna yükselttik.
|
| Harun Yıldırım |
Biz onu yüce bir mekâna yükselttik.
|
| Hasan Basri Çantay |
Biz onu pek yüce bir yere yükseltdik.
|
| Hayrat Neşriyat |
Ve (biz) onu yüce bir makama yükselttik.
|
| İbni Kesir |
Onu yüce bir yere yükselttik.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Ve onu, yüce bir mekâna (makama, cennete) yükselttik.
|
| Kadri Çelik |
Biz onu yüce bir konuma yükseltmiştik.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Mevkisi yüceler yücesi olan bir konuma elbette onu yükseltmişizdir.
|
| Mehmet Okuyan |
Kendisini üstün bir makama yükseltmiştik.
|
| Muhammed Celal Şems |
Onu, pek yüce bir makama yükselttik.
|
| Muhammed Esed |
Ve Biz o'nu da yüce bir konuma yükseltmiştik.
|
| Mustafa Çevik |
56-57 Yine Kur’an’da sana bildirilenler arasında olan İdris’i de anlat. İdris de özü sözü bir dürüstlük abidesi, dosdoğru bir insandı. Biz onu da peygamber olarak seçip o yüce makamla ödüllendirdik.
|
| Mustafa İslamoğlu |
Ve biz ona da yüce bir konum bahşetmiştik.
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve onu yüksek bir makama kaldırdık.
|
| Ömer Öngüt |
Biz onu yüce bir yere yükseltmiştik.
|
| Şaban Piriş |
Biz onu üstün bir mevkiye yükseltmiştik.
|
| Sadık Türkmen |
Biz de onu yüksekçe bir yere çıkardık.
|
| Seyyid Kutub |
Onu yüce bir konuma çıkarmıştık.
|
| Suat Yıldırım |
Biz onu üstün bir makama yücelttik.
|
| Süleyman Ateş |
Onu yüce bir yere yükseltmiştik.
|
| Süleymaniye Vakfı |
Onu yüce bir yere yükseltmiştik.
|
| Tefhim-ul Kuran |
Biz onu yüce bir mekân (makam) a yükseltmiştik.
|
| Ümit Şimşek |
Onu yüce bir mertebeye çıkarmıştık.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Onu yüce bir mekâna yükselttik.
|