| Abdulbaki Gölpınarlı |
İşte onlardır kâfirler, suçlular.
|
| Abdullah Parlıyan |
İşte bunlar hakkı örtbas edip, doğru yoldan sapan kimselerdir.
|
| Adem Uğur |
İşte bunlar kâfirlerdir, günahkârlardır.
|
| Ahmed Hulusi |
İşte bunlar facir (bâtıla meyleden) hakikat bilgisini inkâr edenlerin ta kendileridirler!
|
| Ahmet Tekin |
Onlar, işte onlar kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirler ve büyük günahlar işleyenlerdir.
|
| Ahmet Varol |
İşte onlar inkarcılar, facirlerdir.
|
| Ali Bulaç |
İşte onlar da, kafir, facir olanlardır.
|
| Ali Fikri Yavuz |
İşte bunlar, kâfirler, facirlerdir...
|
| Ali Ünal |
Onlar: kâfirlerdir onlar, günaha dadanmış hayasızlar.
|
| Bayraktar Bayraklı |
(40-42) Yine o gün, birtakım yüzleri de keder bürümüş, hüzünden kapkara kesilmiştir. İşte bunlar kâfirlerdir, haktan sapanlardır.
|
| Bekir Sadak |
Iste bunlar inkarci olanlar, Allah'in buyrugundan cikanlardir.*
|
| Celal Yıldırım |
İşte bunlar kâfirler ve tacirler (Allah'ı inkâr edenler, günah işleyip haklara tecâvüz edenler)dir.
|
| Cemal Külünkoğlu |
İşte onlar, inkârcılardır, günaha dalanlardır.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
İşte bunlar inkarcı olanlar, Allah'ın buyruğundan çıkanlardır.
|
| Diyanet Vakfi |
(40-42) Yine o gün birtakım yüzleri de keder bürümüş, hüzünden kapkara kesilmiştir. İşte bunlar kâfirlerdir, günahkârlardır.
|
| Edip Yüksel |
İşte onlar inkârcılardır, sapanlardır.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
İşte onlar o kefere-i fecere
|
| Erhan Aktaş |
İşte bunlar gerçeği yalanlayan nankörlerdir, facirlerdir.1
1- Facir sözcüğü, “birr” sözcüğünün zıddıdır. Yani kötü, bozguncu, samimiyetsiz, yalancı, hak-hukuk tanımaz, düzenbaz, zalim; kısacası din diyanet tanımamak, dinin sınırlarını çiğneyerek onun dışına çıkmak demektir.
|
| Gültekin Onan |
İşte onlar da, kafir ve facir (keferetülfecereh) olanlardır.
|
| Hakkı Yılmaz |
İşte bunlar, evet bunlardır küfreden; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddedenler, din-iman tanımayıp kötülüğe batanlar.
|
| Harun Yıldırım |
İşte onlar, kafirlerin ve facirlerin ta kendileridir.
|
| Hasan Basri Çantay |
İşte bunlar kâfirler, fâcirlerdir.
|
| Hayrat Neşriyat |
İşte onlar, kâfirlerin, fâcirlerin (hakka isyân edenlerin) ta kendileridir.
|
| İbni Kesir |
İşte bunlar; kafirler ve facirlerdir.
|
| İskender Evrenosoğlu |
İşte onlar, onlar kâfirdir, facirdir.
|
| Kadri Çelik |
İşte bunlar kâfir olanlar, yoldan çıkanlardır.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Eh işte bunlar inkar eden kafirlerdir, Hak'tan sapanlardır.
|
| Mehmet Okuyan |
İşte onlar -evet onlar- kâfirlerdir, (doğru yoldan) sapanlardır.
|
| Muhammed Celal Şems |
İşte kâfirler ve kötülükler işleyenler, ancak bunlardır.
|
| Muhammed Esed |
işte bunlar, hakikati inkar eden ve yoldan sapan kimselerdir.
|
| Mustafa Çevik |
38-42 O Gün, Allah’ın peygamberleri ve kitapları ile davetine iman ederek sorumluluklarını yerine getirenlerin yüzleri sevinç ve mutluluktan parlayacak. Davet edildikleri hayat nizam ve ahlakını reddedip sırtlarını dönenlerin ise cehennem korkusu ile yüzleri kapkara kesilecek.
|
| Mustafa İslamoğlu |
İşte bunlar, inkarın dibini boylayan ve yoldan sapan sorumsuz kimseler olacak.
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
İşte kâfirler, facirler olan, onlardır.
|
| Ömer Öngüt |
İşte kâfirler, fâcirler bunlardır.
|
| Şaban Piriş |
İşte onlar, kafirler ve facirler, onlardır.
|
| Sadık Türkmen |
İşte onlar; suç batağına saplanmış, kâfir(gerçekleri bildikleri halde gizleyen)lerdir.
|
| Seyyid Kutub |
İşte onlar hayasız pis kafirlerdir.
|
| Suat Yıldırım |
İşte bunlar kâfir, günaha dadanan, haktan sapan kimselerdir.
|
| Süleyman Ateş |
İşte onlar kâfirler, Hak'tan sapanlardır.
|
| Süleymaniye Vakfı |
İşte onlar ayetleri görmezlikte direnip, günaha batmış kimselerdir.
|
| Tefhim-ul Kuran |
İşte onlar da, kâfir, facir olanlardır.
|
| Ümit Şimşek |
Onlar inkârcı günahkârlardır.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
İşte bunlardır küfre sapanlar, kötülüğe batanlar.
|