| Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve Dâvûd'a Süleyman'ı ihsân ettik, ne güzel bir kuldu, şüphe yok ki o, dâimâ Rabbine dönen, tövbe eden bir kuldu.
|
| Abdullah Parlıyan |
Biz Davud'a oğul olarak Süleyman'ı armağan ettik. O ne güzel bir kuldu, daima Allah'a döner, Allah'a sığınırdı.
|
| Adem Uğur |
Biz Davud'a Süleyman'ı verdik. Süleyman ne güzel bir kuldu! Doğrusu o, daima Allah'a yönelirdi.
|
| Ahmed Hulusi |
Davud'a Süleyman'ı hibe ettik; ne güzel kuldu! Gerçekten O, evvab (hakikatini sıkça yaşayan) idi.
|
| Ahmet Tekin |
Biz Dâvûd’a Süleyman’ı ihsan ettik. Süleyman ne güzel, bizi ilâh tanıyan, candan müslüman, saygılı bir kuldu. Sesli zikir ve tesbih ile Allah’a yönelirdi.
|
| Ahmet Varol |
Davud'a Süleyman'ı bahşettik. O ne güzel bir kuldu! (Her tutumunda Allah'a) yönelen biriydi.
|
| Ali Bulaç |
Biz Davud'a Süleyman'ı armağan ettik. O, ne güzel kuldu. Çünkü o, (daima Allah'a) yönelip dönen biriydi.
|
| Ali Fikri Yavuz |
Bir de Davûd’a (oğlu) Süleyman’ı ihsan ettik. Süleyman ne güzel kuldu? Çünkü o, daima (Allah’ın rızasına ve ibadetine) rücû edendi.
|
| Ali Ünal |
(Risalet misyonu içinde hilâfet vazifesini hakkıyla yerine getiren) Davud’a Süleyman’ı bahşettik. Ne güzel kuldu (Süleyman)! Tam bir teslimiyet ve samimiyetle Allah’a sürekli yöneliş halinde idi.
|
| Bayraktar Bayraklı |
Biz Dâvûd'a Süleyman'ı bağışladık. Süleyman ne iyi bir kuldu! Çünkü o, daima Allah'a yöneliyordu.
|
| Bekir Sadak |
Davud'a Suleyman'i bahsettik; o ne guzel bir kuldu! Dogrusu o daima Allah'a yonelirdi.
|
| Celal Yıldırım |
Davud'a Süleyman'ı ihsan ettik. Ne güzel kuldur O! Şüphesiz O, devamlı Allah'a yönelip gönlünü O'na verendi.
|
| Cemal Külünkoğlu |
Biz Davud'a (oğul olarak) Süleyman'ı bahşettik. O, ne güzel bir kuldu! O, her zaman bize yönelirdi.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
Davud'a Süleyman'ı bahşettik; o ne güzel bir kuldu! Doğrusu o daima Allah'a yönelirdi.
|
| Diyanet Vakfi |
Biz Davud'a Süleyman'ı verdik. Süleyman ne güzel bir kuldu! Doğrusu o, daima Allah'a yönelirdi.
|
| Edip Yüksel |
Davud’a, Süleyman’ı verdik. İyi bir kuldu, (Tanrı’ya) sürekli yönelen biriydi.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Bir de Davuda Süleymanı bahşettik, ne güzel kul, o cidden bir evvab
|
| Erhan Aktaş |
Davud’a Süleyman’ı armağan ettik. Ne güzel bir kuldu. O, her zaman Allah’a yönelendi.
|
| Gültekin Onan |
Biz Davud'a Süleyman'ı armağan ettik. O ne güzel kuldu. Çünkü o, [Tanrı'ya] yönelen / dönen (evvab) biriydi.
|
| Hakkı Yılmaz |
Dâvûd'a Süleymân'ı da bahşettik. O ne güzel kuldu! Şüphesiz O, Rabbine çokça dönendi.
|
| Harun Yıldırım |
Biz Davud'a Süleyman'ı verdik. Süleyman ne güzel bir kuldu! Doğrusu o, daima Allah'a yönelirdi.
|
| Hasan Basri Çantay |
Biz Dâvuda (oğlu) Süleymanı ihsan etdik. (Süleyman) ne güzel kuldu! Çünkü o, (tesbîhde, zikirde ve bütün vakıtlarında) dâima (Allaha) dönen (bir zât) di.
|
| Hayrat Neşriyat |
Bir de Dâvûd’a (oğlu) Süleymân’ı ihsân ettik. (O Süleymân) ne iyi kuldu! Hakikaten o, dâimâ (Allah’a) yönelen bir kimseydi!
|
| İbni Kesir |
Davud'a da Süleyman'ı lutfettik. O ne güzel bir kuldu ve muhakkak ki o, Allah'a yönelirdi.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Ve Dâvud (a.s)'a oğlu Süleyman'ı, armağan ettik. Ne güzel kul. Muhakkak ki o evvabtı (Allah'a ulaşmıştı).
|
| Kadri Çelik |
Biz Davud'a Süleyman'ı armağan ettik. O, pek de güzel kuldu. Çünkü o, (daima Allah'a) yönelen biriydi.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Davud'a Süleyman'ı ihsan ettik. O ne güzel kuldu. Çünkü o, her daim Allah'a yönelen biridir.
|
| Mehmet Okuyan |
Davud’a Süleyman’ı vermiştik; o ne güzel bir kuldu; daima (Allah’a) yönelendi.
|
| Muhammed Celal Şems |
Biz, Davud’a Süleyman’ı bahşettik. O ne iyi bir kuldu! Şüphesiz (Allah’a da) çok eğilendi.
|
| Muhammed Esed |
Ve biz Davud'a (oğul olarak) Süleyman'ı armağan ettik; o, ne güzel bir kul(umuz oldu)! O, her zaman Bize yönelirdi.
|
| Mustafa Çevik |
Biz, iman edip sorumluluklarını yerine getiren Davud’a mükâfat olarak Süleyman’ı armağan ettik. O da sürekli Bize yönelen bir kuldu.
|
| Mustafa İslamoğlu |
Davud'a bir de Süleyman'ı bahşettik: o ne güzel kuldu; çünkü o sürekli Bize yönelirdi.
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve Davûd için Süleyman'ı bağışladık. Ne güzel kul! Şüphe yok ki, O (Hakk'a) dönücü idi.
|
| Ömer Öngüt |
Davut'a da Süleyman'ı bahşettik. O ne güzel kul idi, daima Allah'a yönelirdi.
|
| Şaban Piriş |
Davud’a Süleyman’ı bağışlamıştık. O, ne güzel bir kuldu. O, Allah’a yönelen biriydi.
|
| Sadık Türkmen |
SÜLEYMAN’ı da... Davud’a (evlât olarak) verdik. Ne güzel bir kul! Hep bize yönelirdi.
|
| Seyyid Kutub |
Biz Davud'a Süleyman'ı hediye ettik. Süleyman ne güzel kuldu! Doğrusu O daima Allah'a yönelirdi.
|
| Suat Yıldırım |
(Bunları belirttikten sonra tekrar Davud’un kıssasına dönelim:) Davud’a evlat olarak Süleyman’ı ihsan ettik. Süleyman ne güzel kuldu! Hep Allah’a yönelirdi.
|
| Süleyman Ateş |
Biz Dâvûd'a Süleymân'ı armağan ettik, (Süleymân) ne güzel kuldu! Hep Allâh'a başvururdu.
|
| Süleymaniye Vakfı |
Davut’a Süleyman’ı bağışladık; o ne güzel kuldu! Çok saygılıydı.
|
| Tefhim-ul Kuran |
Biz Davud'a Süleyman'ı armağan ettik. O, ne güzel kuldu. Çünkü o, (daima Allah'a) yönelip dönen biriydi.
|
| Ümit Şimşek |
Davud'a Biz Süleyman'ı bağışladık. Ne güzel bir kuldu o; doğrusu, Allah'a yönelmiş bir kimseydi.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Davûd'a Süleyman'ı armağan ettik. Ne güzel kul! Hep Allah'a sığınır, yakarırdı.
|