| Abdulbaki Gölpınarlı |
Öyle kişilerdir onlar ki Rabinin, onlara söylediği sözü haketmiştir onlar, inanmaz onlar.
|
| Abdullah Parlıyan |
Haklarında Rabbinin sözü sabit olanlar, elbette inanmayacaklardır.
|
| Adem Uğur |
Gerçekten haklarında Rabbinin sözü (hükmü) sabit olanlar, inanmazlar.
|
| Ahmed Hulusi |
Muhakkak ki haklarında Rabbinin sözü (ezelî hükmü) gerçekleşmiş kimseler iman etmezler!
|
| Ahmet Tekin |
Hür iradeye, özgürce seçme hakkına sahipken, sana ve Kur’ân’a itibar etmedikleri için, haklarında Rabbinin gerekçeli hükmü gerçekleşip kesinleşenler iman etmeyecekler.
|
| Ahmet Varol |
Haklarında Rabbinin sözü kesinleşmiş olanlar iman etmezler.
|
| Ali Bulaç |
Gerçek şu ki, Rabbinin kelimesi üzerlerinde hak olanlar, onlar inanmazlar.
|
| Ali Fikri Yavuz |
Doğrusu aleyhlerinde (küfürleri hakkında) Rabbinin takdiri gerçekleşmiş olanlar imana gelmezler.
|
| Ali Ünal |
(İnkârda ısrarlarından dolayı) haklarında Rabbinin verdiği azap hüküm kesinleşmiş olanlar iman etmezler,
|
| Bayraktar Bayraklı |
Haklarında Rabbinin azap kelimesi sabit olanlar inanmazlar.
|
| Bekir Sadak |
(96-97) Dogrusu Rabbinin soz verdigi azabi hak edenler, can yakici azabi gorene kadar kendilerine her turlu belge gelse bile inanmazlar.
|
| Celal Yıldırım |
(96-97) Onlar ki haklarında Rabbin sözü gerçekleşti, kendilerine her türlü âyet (belge ve mu'cize) de gelse, elem verici azabı görmedikçe (emin olunuz ki) inanmazlar .
|
| Cemal Külünkoğlu |
Haklarında Rabbinin hükmü kesinleşmiş olanlar iman etmezler.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
(96-97) Doğrusu Rabbinin söz verdiği azabı hak edenler, can yakıcı azabı görene kadar kendilerine her türlü belge gelse bile inanmazlar.
|
| Diyanet Vakfi |
(96-97) Gerçekten haklarında Rabbinin sözü (hükmü) sabit olanlar, kendilerine (istedikleri) bütün mucizeler gelmiş olsa bile, elem verici azabı görünceye kadar inanmayacaklardır.
|
| Edip Yüksel |
Efendinin kararıyla mahkûm edilenler gerçeği onaylamazlar.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Hakıkat aleyhlerinde rabbının kelimesi hakkolmuş olanlar iymana gelmezler
|
| Erhan Aktaş |
Rabb’inin haklarında kelimeleri1 gerçekleşecek olanlar, iman etmezler.
1- Takdir edilmiş hüküm.
|
| Gültekin Onan |
Gerçek şu ki, rabbinin kelimesi üzerlerinde hak olanlar, onlar inanmazlar.
|
| Hakkı Yılmaz |
(96,97) Şüphesiz, şu, aleyhlerinde Rabbinin Kelime'si hak olmuş olan kimseler, kendilerine bütün alâmetler/göstergeler hep birden gelse, yine de o acıklı azabı görünceye kadar iman etmezler.
|
| Harun Yıldırım |
Doğrusu üzerlerine Rabbinin sözü hak olmuş bulunanlar iman etmezler;
|
| Hasan Basri Çantay |
(96-97) Üzerlerine Rabbinin kesilmesi hak olmuş bulunanlar (yok mu?) onlar, velev kendilerine her (hangi bir) âyet gelmiş olsun, acıklı bir azâb görecekleri (zamâ) na kadar îman etmezler.
|
| Hayrat Neşriyat |
(96-97) Muhakkak ki üzerlerine Rabbinin (azab) sözü (hükmü) hak olanlar, kendilerine bütün âyetler gelmiş olsa bile, o (pek) elemli azâbı görünceye kadar (isyanları sebebiyle) îmân etmezler.
|
| İbni Kesir |
Doğrusu, üzerlerine Rabbının sözü hak olanlar inanmazlar.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Muhakkak ki onlar, Rabbinin sözünü üzerlerine hakettiler. Onlar, mü'min olmazlar.
|
| Kadri Çelik |
Doğrusu haklarında Rabbinin sözü (azaba uğrayacakları hükmü) gerçekleşmiş olanlar, iman etmezler.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Ulu Rabbinin hükmü (azap) hak kelimesi olanlar, elbette iman etmezler
|
| Mehmet Okuyan |
Şüphesiz ki haklarında Rabbinin sözü (hükmü) gerçekleşenler inanmazlar.
|
| Muhammed Celal Şems |
Şüphesiz (cezalandırılmalarına) Rabbin tarafından karar verilmiş olanlar, (kesinlikle) inanmayacaklar.
|
| Muhammed Esed |
Gerçek şu ki, haklarında Rablerinin sözü (yargısı) gerçekleşmiş olanlar imana erişemeyeceklerdir.
|
| Mustafa Çevik |
96-98 Böyleleri kendilerine gerçeğin her türlü delili ve mucizesi gösterilse bile yine de inanmazlar ta ki can yakıcı azap ile karşılaşıncaya kadar. Keşke azap başlarına gelmeden, yaratılış sebepleri olan hayat tarzına dönselerdi! Yunus’un kavmi dışında, davete önce karşı çıkıp, sonra da azapla karşılaşacaklarını akledip ilahi nizama sarılan başka bir toplum çıkmadı. Onlar Allah adına yapılan davet ile yaşamaya dönünce, Biz de onları dünya hayatlarında zelil ve perişan olacakları azaptan kurtardık ve onlara bu süre içinde hidayet üzere yaşamanın, gücünü, şerefini ve mutluluğunu tattırıp nimetlerimizden bolca yararlandırdık.
|
| Mustafa İslamoğlu |
Hakikat şu ki, haklarında Rablerinin yargısı kesinleşenler asla iman etmeyecekler.
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Muhakkak o kimseler ki, aleyhlerinde Rabbin kelimesi tahakkuk etmiştir, onlar imân etmezler.
|
| Ömer Öngüt |
Doğrusu Rabbinin söz verdiği azabı hak edenler iman etmezler.
|
| Şaban Piriş |
Şüphesiz Rabbinin söz verdiği azabı hak edenler inanmazlar.
|
| Sadık Türkmen |
ŞÜPHESİZ Kİ, Rabbinin azap sözü üzerlerine hak olan zalimler, artık inanmazlar.
|
| Seyyid Kutub |
Haklarında Rabbinin hükmü kesinleşenler asla iman etmezler.
|
| Suat Yıldırım |
(96-97) (Kâfir olarak ölüp cehenneme gideceklerine dair) haklarında Rabbinin hükmü kesinleşmiş olanlar, her türlü mûcize de önlerine gelse, gayet acı azabı görmedikçe iman etmezler.
|
| Süleyman Ateş |
Üzerlerine Rabbinin (azâb) kelimesi hak olanlar inanmazlar.
|
| Süleymaniye Vakfı |
Rabbinin, aleyhlerindeki sözünü hak etmiş olanlar inanıp güvenecek değillerdir.
|
| Tefhim-ul Kuran |
Gerçek şu ki, Rabbinin kelimesi üzerlerinde hak olanlar, onlar inanmazlar.
|
| Ümit Şimşek |
Haklarında Rabbinin hükmü kesinleşmiş olanlar iman etmezler.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Aleyhlerine Rabbinin kelimesi hak olanlar iman etmezler;
|