| Abdulbaki Gölpınarlı |
Elleriyle hazırladıkları bir felâkete uğrayınca da halleri nice olur? Sonra sana gelirler Allah'a yemin ederek ve biz, ancak iyilik etmek, ara bulmak istedik diyerek.
|
| Abdullah Parlıyan |
Öyleyse nasıl olur da, kendi ellerinin sundukları sonucunda bir felaket başlarına gelince, sana gelerek “Şüphesiz biz iyilikten ve uzlaştırmaktan başka birşey istemedik” diye Allah'a yemin ederler.
|
| Adem Uğur |
Elleriyle yaptıkları yüzünden başlarına bir felâket gelince hemen, biz yalnızca iyilik etmek ve arayı bulmak istedik, diye yemin ederek sana nasıl gelirler!
|
| Ahmed Hulusi |
Nasıl da, elleriyle yaptıkları yüzünden kendilerine musîbet geldiğinde, hemen "Billahi bizim iyilikten ve tevfikten başka amacımız yoktu" derler.
|
| Ahmet Tekin |
Daha önce yaptıkları kötülükler, işledikleri günahlar yüzünden başlarına bir felâket gelince, cezaya maruz kaldıklarında, nasıl da sana gelirler. Allah’a yeminler ederek:'Biz sadece iyilik etmek, müslümanlara hizmette bulunmak ve uyum sağlamak istedik' derler.
|
| Ahmet Varol |
Kendi elleriyle işlediklerinden dolayı başlarına bir bela geldiğinde nasıl oluyor da sana gelip: 'Biz iyilik ve uzlaştırmadan başka bir şey amaçlamamıştık' diye Allah'a yemin ediyorlar?
|
| Ali Bulaç |
Öyleyse, nasıl olur da, kendi ellerinin sundukları sonucu, onlara bir musibet isabet eder, sonra sana gelerek: "Kuşkusuz, biz iyilikten ve uzlaştırmaktan başka bir şey istemedik" diye Allah'a yemin ederler?
|
| Ali Fikri Yavuz |
Ellerinin yaptığı (kötü âmel) yüzünden başlarına bir musibet geldiği vakit halleri nasıl olur? Sonra (özür dilemek veya Ömer’in öldürdüğü münafık’ın diyetini istemek için) sana gelip Allah’a yemin ederler ki: “-Bizim maksadımız ancak güzel bir şekilde iki hasmın arasını uzlaştırmaktı.”
|
| Ali Ünal |
Öyle de, bizzat işledikleri suçların karşılığında bir musibete maruz kaldıklarında nasıl oluyor da sana gelip yemin billâh ederek, “Billâhi maksadımız, sırf iyilik yapmak ve ara bulmaktan ibaretti.” diyebiliyorlar?
|
| Bayraktar Bayraklı |
Elleriyle yaptıkları yüzünden başlarına bir felâket gelince hemen, “Biz yalnızca iyilik etmek ve arayı bulmak istedik” diye yemin ederek, sana nasıl gelirler!
|
| Bekir Sadak |
Baslarina kendi islediklerinden oturu bir musibet cattiginda sana gelip: Biz, «Iyilik etmek ve uzlastirmaktan baska bir sey istemedik» diye de nasil Allah'a yemin ederler?
|
| Celal Yıldırım |
işlediklerinin karşılığı olarak kendilerine bir musîbet dokununca nasıl da çok geçmeden sana gelip iyilik etmekten ve ara bulmaktan başka bir şey istemedik, diye Allah ile yemin ederler.
|
| Cemal Külünkoğlu |
Peki, nasıl oluyor da kendi elleriyle işledikleri (kötülükler) yüzünden başlarına bir musibet gelince sana koşarak: “Biz sadece iyilik yapmak ve uzlaşma sağlamak istemiştik” diye Allah adına yemin ederler.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
Başlarına kendi işlediklerinden ötürü bir musibet çattığında sana gelip: 'Biz, iyilik etmek ve uzlaştırmaktan başka bir şey istemedik' diye de nasıl Allah'a yemin ederler?
|
| Diyanet Vakfi |
Elleriyle yaptıkları yüzünden başlarına bir felâket gelince hemen, biz yalnızca iyilik etmek ve arayı bulmak istedik, diye yemin ederek sana nasıl gelirler!
|
| Edip Yüksel |
İşlediklerinin sonucu olarak başlarına bir musibet gelse hemen sana gelerek, “Amacımız ancak iyilik yapmak ve uzlaştırmaktı“ diye ALLAH adına yemin ederler.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Ya ellerinin yaptığı yüzünden başlarına bir musıbet geldiği zaman nasıl? sonra gelmişler de sana «billâhi muradımız sırf bir iyilik yapmak ve ara bulmaktan ibaret idi» diye yemin ediyorlar
|
| Erhan Aktaş |
Kendi elleriyle yaptıklarından dolayı, onlara bir bela isabet edince, sana gelerek: “Biz yalnızca iyilik etmek ve arayı bulmaktan başka bir şey istemedik.” diye nasıl da Allah’a yemin ediyorlar.
|
| Gültekin Onan |
Öyleyse, nasıl olur da, kendi ellerinin sundukları sonucu, onlara bir musibet isabet eder, sonra sana gelerek : "Kuşkusuz, biz iyilikten ve uzlaştırmaktan başka bir şey istemedik" diye Tanrı'ya yemin ederler?
|
| Hakkı Yılmaz |
Elleriyle yaptıkları yüzünden kendilerine bir musibet isabet ettiği zaman bak nasıl oldu!
|
| Harun Yıldırım |
Onlara kendi elleriyle sundukları şey sebebiyle bir musibet geldiği zaman nasıl olacak?! Sonra sana gelerek: “Biz ancak iyilik etmek ve ara bulmak istedik!?” diye Allah’a yemin ederler.
|
| Hasan Basri Çantay |
Önce elleriyle (ihtiyârlariyle) yapdıkları (fenalıklar) yüzünden onlara bir belâ çatdığı zaman (halleri) nice olur? (Onlar böyle bir felâkete uğradıkdan) sonra «Biz iyilikden ve ara bulmakdan başka bir şey arzu etmedik» diye, Allaha andederek, sana geleceklerdir.
|
| Hayrat Neşriyat |
Peki ellerinin evvelce işlediği (günahlar) yüzünden başlarına bir musîbet geldiği zaman (hâlleri) nasıl olacak? Sonra (bir de) sana gelip: '(Biz) ancak iyilik etmek ve arayı bulmak istedik' diye Allah’a yemîn ediyorlar!
|
| İbni Kesir |
Kendi işledikleri yüzünden başlarına bir musibet geldiğinde, nasıl hemen sana geldiler de; gayemiz sadece bir iyilik etmek ve ara bulmaktan ibaret idi, diye yemin ediyorlar.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Bundan sonra onlara, elleriyle işlediklerinden dolayı bir musîbet geldiği zaman halleri nasıl olur. Sonra sana gelince; "Biz sadece iyilik etmek ve aralarını birleştirmek istedik." diye Allah'a yemin ederler.
|
| Kadri Çelik |
Peki nasıl oluyor da kendi ellerinin sunduklarından ötürü başlarına bir felaket geldiğinde sana gelerek, “Biz (muhakeme için tağuta başvurmakla) iyilik etmek ve uzlaştırmaktan başka bir şey dilemedik” diye Allah'a yemin ediyorlar?
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Açıkçası kendi elleriyle hazırladıkları felakete maruz kalınca halleri nasıl olur? Nihayetinde sana gelirler: "Şüphesiz biz iyilik yapma ve uzlaştırma istemişizdir" İşte bu şekilde diyerek Allah'a yemin ederler. Onlar elleriyle ettiğini bulmuşlardır.
|
| Mehmet Okuyan |
Elleriyle yaptıkları yüzünden başlarına bir musibet gelince, “Sadece iyilik ve uzlaştırma istedik.” diye (yalan yere) yemin ederek nasıl da hemen sana gelirler!
|
| Muhammed Celal Şems |
Nasıl olur (da) kendi yaptıkları yüzünden felakete uğrayınca, sana gelip yemin ederek, “Biz yalnız iyilik etmek ve barışı sağlamak istedik,” derler.
|
| Muhammed Esed |
Fakat bu dünyada yaptıkları yüzünden (Hesap Günü) başlarına felaket geldiğinde ne olacak (onların hali); o zaman sana gelip Allaha yeminle, "Bizim niyetimiz, iyilik yapmak ve uyum sağlamaktan başka bir şey değildi" (diyecekler)?
|
| Mustafa Çevik |
60-63 Ey Peygamber! Sana ve senden önce indirilen kitaplara iman ettiklerini söyleyen şu münafıkların yaptıklarına bakar mısın? Onlar aralarındaki anlaşmazlıkların çözümü için ilâhî nizamın adaleti yerine tağuti nizamların adaletine başvurup adalet arıyorlar. Hâlbuki onlar Allah’tan başkasının nizamını reddetmekle emrolunmuşlardı. Oysa o tağuti nizam onların en büyük düşmanıdır. Böylesi ikiyüzlüleri ne zaman Allah’ın indirdiği kitabının hükümleri ile sorunlarını çözmeye davet etsen, senden uzaklaştıklarını görürsün. Fakat müracaat ettikleri şirk nizamlarının yasaları ile sorunlarını çözemeyip başları sıkıntıya düştüğünde hemen sana gelip, Allah’ın adını kullanarak yeminler edip, “Biz sadece iyi niyetimizden, aramızda uzlaşma sağlasınlar diye onlara başvurduk” derler. Allah onların kalplerinde olanları çok iyi bilmektedir. Sen onlara aldırış etme, öğüt verip, gerçek olana çağırmaya davet et.
|
| Mustafa İslamoğlu |
Fakat, önceden yaptıkları yüzünden başlarına öngöremedikleri bir musibet gelirse ne olacak halleri? Sonra sana gelecekler, Allah adına yeminle "bizim amacımız sadece iyilik yapmak ve uyumu sağlamaktı" (diyecekler).
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Ya onlara kendi ellerinin evvelce yaptığı şey sebebiyle bir musibet isabet ettiği zaman (halleri) nasıl olacak? Sonra da sana gelirler, «Biz başka değil, ancak iyilik etmek ve ara bulmak istedik,» diye Allah Teâlâ'ya yemin ederler
|
| Ömer Öngüt |
Ellerinin yaptığının cezası olarak başlarına bir felaket gelince, (onların halleri) nice olur? Sonra sana gelirler de: “Biz yalnızca iyilik etmek ve arayı bulmak istedik. ” diye Allah'a yemin ederler.
|
| Şaban Piriş |
Öyleyse, nasıl olur da, kendi elleriyle işlediklerine karşılık bir musibete uğrayınca sana gelip Allah’a yemin ederek “Biz, iyilikten ve uyum sağlamaktan başka bir şey istemedik.” diyorlar?
|
| Sadık Türkmen |
Kendi işledikleri yüzünden başlarına bir musibet geldiği, sonra da; “Biz iyilik etmek ve uzlaştırmaktan başka bir şey istememiştik” diye Allah’a yemin ederek sana geldikleri zaman halleri nasıl olur?
|
| Seyyid Kutub |
Peki, nasıl oluyor da kendi elleri ile işledikleri kötülük yüzünden başlarına bir musibet gelince sana koşarak 'Biz sadece iyilik yapmak, uzlaşma sağlamak istemiştik' diye Allah adına yemin ederler.
|
| Suat Yıldırım |
Fakat işlediklerinin cezası olarak başlarına bir musîbet geldiği zaman ne olur? Onlar hemen sana gelir, yemin billah ederek "Vallahi maksadımız sırf iyilik yapmak ve ara bulmaktan ibaret idi." derler.
|
| Süleyman Ateş |
Ya nasıl, elleriyle yaptıkları (kötülükler) yüzünden başlarına bir felâket gelince, hemen sana gelirler: "Biz sadece iyilik etmek ve uzlaştırmak istedik." diye Allah'a yemin ederler?
|
| Süleymaniye Vakfı |
Kendi elleriyle yaptıkları yüzünden başlarına bir iş geldiğinde halleri ne olacak? O zaman sana gelip Allah’a yemin ederek diyecekler ki “Biz sadece iyilik etmek ve arayı bulmak istemiştik.”
|
| Tefhim-ul Kuran |
Öyleyse, nasıl olur da, kendi ellerinin sundukları sonucu, onlara bir musibet isabet eder, sonra sana gelerek: «Kuşkusuz, biz iyilikten ve uzlaştırmaktan başka bir şey istemedik» diyen Allah'a yemin ederler?
|
| Ümit Şimşek |
Fakat kendi elleriyle hazırladıkları bir belâ başlarına geldiği zaman, nasıl oluyor da sana gelip 'Bizim iyilik edip ara bulmaktan başka bir maksadımız yoktu' diye Allah'a yemin ediyorlar?
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Peki, nasıl oluyor da ellerinin hazırladıkları yüzünden başlarına bir musibet çöktüğünde, sana gelip, "Biz sadece iyilik yapmak, barıştırmak istedik!" diye Allah'a yeminler ediyorlar!
|