4 - Nisâ suresi 102. âyet meali

وَإِذَا كُنتَ فِيهِمْ فَأَقَمْتَ لَهُمُ الصَّلاَةَ فَلْتَقُمْ طَآئِفَةٌ مِّنْهُم مَّعَكَ وَلْيَأْخُذُواْ أَسْلِحَتَهُمْ فَإِذَا سَجَدُواْ فَلْيَكُونُواْ مِن وَرَآئِكُمْ وَلْتَأْتِ طَآئِفَةٌ أُخْرَى لَمْ يُصَلُّواْ فَلْيُصَلُّواْ مَعَكَ وَلْيَأْخُذُواْ حِذْرَهُمْ وَأَسْلِحَتَهُمْ وَدَّ الَّذِينَ كَفَرُواْ لَوْ تَغْفُلُونَ عَنْ أَسْلِحَتِكُمْ وَأَمْتِعَتِكُمْ فَيَمِيلُونَ عَلَيْكُم مَّيْلَةً وَاحِدَةً وَلاَ جُنَاحَ عَلَيْكُمْ إِن كَانَ بِكُمْ أَذًى مِّن مَّطَرٍ أَوْ كُنتُم مَّرْضَى أَن تَضَعُواْ أَسْلِحَتَكُمْ وَخُذُواْ حِذْرَكُمْ إِنَّ اللّهَ أَعَدَّ لِلْكَافِرِينَ عَذَابًا مُّهِينًا
Ve izâ kunte fîhim fe ekamte lehumus salâte fel tekum tâifetun minhum meake vel ye’huzû eslihatehum fe izâ secedû fel yekûnû min varâikum, vel te’ti tâifetun uhrâ lem yusallû fel yusallû meake vel ye’huzû hızrahum ve eslihatehum, veddellezîne keferû lev tagfulûne an eslihatikum ve emtiatikum fe yemîlûne aleykum meyleten vâhıdeh(vâhıdeten). Ve lâ cunâha aleykum in kâne bikum ezen min matarin ev kuntum mardâ en tedaû eslihatekum, ve huzû hızrakum. İnnallâhe eadde lil kâfirîne azâben muhînâ(muhînen).
  
ve izâ ve o zaman, olunca
kunte sen oldun
fî-him onların içinde, onların aralarında
fe o zaman, böylece
ekamte ikame ettirdin, kıldırdın
lehum onlarındır, onlar için vardır
es salâte salat, namaz
fe li tekum öyle ki ayağa kalksın, namaza dursun
tâifetun taife, bir grup, topluluk
min-hum onlardan
mea-ke seninle beraber
ve li ye'huzû ve alsınlar
eslihate-hum kendi silâhlarını
fe o zaman, böylece
izâ secedû secde ettikleri zaman
fe li yekûnû böylece olsunlar
min varâi-kum sizin arkanızda
ve li te'ti ve gelsin
tâifetun taife, bir grup, topluluk
uhrâ diğer, başka
lem yusallû namaz kılmadılar
fe li yusallû böylece, bu şekilde namaz kılsınlar
mea-ke seninle beraber
ve li ye'huzû ve alsınlar
hızra-hum kendilerini koruma tedbirleri
ve eslihate-hum ve kendi silâhlarını
vedde sevdi, diledi, istedi, arzu etti 2 - kesîrun
ellezîne ki onlar
keferû inkâr ettiler
lev eğer, ise
tagfulûne gâfil olursunuz
an eslihati-kum kendi silâhlarınızdan
ve emtiati-kum ve kendi emtianız, mühimmatlarınız, teczihatlarınız
fe yemîlûne böylece hamle yaparlar, baskın yaparlar, hücuma geçerler
aleykum size, sizi
meyleten hücum, hamle
vâhıdeten bir, tek, bir tek
ve lâ ve olmaz, olmasın
cunâha günah
aleykum size, sizi
in eğer
kâne oldu
bi-kum size, sizin için
ezen eza, ağrı
min matarin yağmurdan, yağmur sebebiyle
ev veya
kuntum siz iseniz
mardâ hasta
tedaû sizin bırakmanız, çıkarmanız
eslihate-kum silâhlarınız
ve huzû alın
hızra-kum silahlarınız (muhimmatınız, techizatınız)
inne muhakkak
allâhe Allah
eadde hazırladı
li el kâfirîne kâfirler için, kâfirlere
azâben azap
muhînen alçaltıcı, rüsvay edici
en olmak
   
Abdulbaki Gölpınarlı Onların içinde bulunur da namaz kıldırırsan onların bir kısmı seninle berâber ve silâhları yanlarında olarak namaz kılsın, secde ettiler mi öbür kısmı, arkanızda dursun. Sonra namaz kılmayan takım gelsin, seninle namaz kılsın, kalkanlarını, silâhlarını üstlerinde bulundursunlar. Kâfirler, birdenbire üstünüze bir saldırışta bulunmak için sizin silâhlarınızdan, eşyanızdan gafil olmanızı isterler. Ancak yağmurdan dolayı müşkülâta uğrarsanız, yahut hastaysanız silâhlarınızı çıkarmada vebal yok size,
Abdullah Parlıyan O halde sen, mü'minler arasında iken onlara namazda imamlık yapacaksan, yalnızca bir bölümünün silahlarını kuşanmış olarak, seninle namaza dursunlar ve silahlarını da yanlarına alsınlar, bunlar secdeye vardıklarında diğer kısım arkanızda beklesinler ve namazı kılmayan diğer gurup gelsin seninle birlikte namaz kılsınlar, tedbirli olsunlar, silahlarını yanlarından ayırmasınlar. Çünkü Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenler, sizin silahlarınızı ve teçhizatınızı unutup bırakmanızı isterler ki, ani bir baskınla üzerinize saldırabilsinler. Fakat yağmurdan dolayı sıkıntıya düşerseniz, yahut hasta iseniz, namaz kılarken silahlarınızı bırakmanızda bir mahzur yoktur, ama tehlikeye karşı daima hazırlıklı olun. Allah şüphesiz gerçekleri örtbas edenlere alçaltıcı bir azap hazırlamıştır.
Adem Uğur Sen de içlerinde bulunup onlara namaz kıldırdığın zaman, onlardan bir kısmı seninle beraber namaza dursunlar, silahlarını (yanlarına) alsınlar, böylece (namazı kılıp) secde ettiklerinde (diğerleri) arkanızda olsunlar. Sonra henüz namazını kılmamış olan (bu) diğer gurup gelip seninle beraber namazlarını kılsınlar ve onlar da ihtiyat tedbirlerini ve silahlarını alsınlar. O kâfirler arzu ederler ki siz silahlarınızdan ve eşyanızdan gafil olsanız da üstünüze birden baskın yapsalar. Eğer size yağmurdan bir eziyet olur yahut hasta bulunursanız silahlarınızı bırakmanızda size günah yoktur. Yine de tedbirinizi alın. Şüphesiz Allah, kâfirler için alçaltıcı bir azap hazırlamıştır.
Ahmed Hulusi (Rasûlüm, korkulu bir durumdayken) onların içlerinde olup da onlara salâtı ikame ettirdiğinde, onlardan bir grup seninle beraber silahları da yanlarında olarak namaza dursun. . . Secde ettiklerinde (diğerleri) sizin arkanızda (koruyucu) olsunlar. . . (Sonra) salâtı edâ etmemiş diğer grup gelsin, seninle birlikte salâtı ikame etsin. . . (Onlar da) tedbirlerini ve silahlarını alsınlar. . . O hakikat inkârcıları arzu ederler ki, keşke siz silahlarınızdan ve eşyalarınızdan gâfil olsanız da, ani bir baskın yapsalar. Eğer size yağmurdan dolayı bir sıkıntı varsa yahut hasta olursanız, silahlarınızı bırakmanızda bir mahzur yoktur. . . (Bununla beraber) tedbirinizi alın. . . Muhakkak ki Allâh, hakikati inkâr edenler için alçaltıcı bir azap hazırlamıştır.
Ahmet Tekin Sen de içlerinde bulunup onlara namaz kıldırdığın zaman, onlardan bir kısmı seninle beraber namaza dursunlar, silâhlarını yanlarına alsınlar, böylece secdelerini tamamladıklarında arkanızdan sizi emniyete alsınlar. Sonra henüz namazını kılmamış olan diğer grup gelip, seninle beraber namazlarını kılsınlar. Onlar da silâhlı olarak her türlü savunma tedbirlerini alsınlar. Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, kâfirler, siz silahlarınız ve eşyanızla ilgili boş bulunsanız da, üstünüze âni bir baskın yapsalar, arzusunda bulunurlar.Yağmurdan dolayı sıkıntıya düşerseniz, yahut hasta iseniz, silahlarınızı bırakmanızda size bir vebal yoktur. Yine de her türlü savunma tedbirinizi alın. Şüphesiz Allah kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirler için alçaltıcı, zillete düşürücü bir azap hazırlamıştır.
Ahmet Varol (Tehlikeli bir anda) sen onların arasında bulunup kendilerine namaz kıldırdığında içlerinden bir grup seninle birlikte namaza dursun ve silahlarını da yanlarına alsınlar. Bunlar secde ettiklerinde arkanıza geçsinler ve henüz namaz kılmamış olan diğer grup gelip seninle birlikte namaz kılsınlar. Bu arada tedbirlerini alsın ve silahlarını da yanlarında bulundursunlar. Kâfirler sizin silahlarınızdan ve eşyalarınızdan gafil olmanızı ve birden üzerinize baskın yapmak isterler. Yağmurdan dolayı sıkıntınız olur veya hasta olursanız silahlarınızı bırakmanızda sizin için bir sakınca yoktur. Ancak tedbirinizi alın. Allah kâfirler için aşağılayıcı bir azap hazırlamıştır. [21]
Ali Bulaç İçlerinde olup onlara namazı kıldırdığında, onlardan bir grup, seninle birlikte dursun ve silahlarını (yanlarına) alsın; böylece onlar secde ettiklerinde, arkalarınızda olsunlar. Namazlarını kılmayan diğer grup gelip seninle namaz kılsınlar, onlar da 'korunma araçlarını' ve silahlarını alsınlar. Küfredenler, size apansız bir baskın yapabilmek için, sizin silahlarınızdan ve emtianız (erzak ve mühimmatınız)dan ayrılmış olmanızı isterler. Yağmur dolayısıyla bir güçlüğünüz varsa veya hastaysanız, silahlarınızı bırakmanızda size bir sorumluluk yoktur. Korunma tedbirlerinizi alın. Şüphesiz, Allah kafirler için aşağılatıcı bir azab hazırlamıştır.
Ali Fikri Yavuz Sen onların (askerin) içinde olup (cephede) onlara namaz kıldıracağın zaman, (askerini iki kısım yap), bir kısmı seninle namazda, diğeri düşman karşısında dursun. Hepsi de silâhlarını yanlarına alsınlar. Seninle namazda olup bir rekât kılanlar düşman karşısına gitsinler. Düşman karşısında olup namaz kılmamış olanlar gelip, ikinci rekâtı seninle kılsınlar ve onlar da tedbirli bulunarak silâhlarını yanlarına alsınlar. (Sen selâm verip onlar selâm vermeden düşman karşısına gitsinler. Evvelce bir rekât kılmış olanlar geri gelip kendi başlarına bir rekât daha kılarak selâm versinler. Sonra yer değiştirerek ikinci rekâtı imamla kılmış olanlar gelip kendi başlarına birinci rekâtı kılarak teşehhüdden sonra selâm versinler. Bu gidiş ve dönüşlerde namaz bitinceye kadar namazı bozacak işlerde bulunulmaz.) Kâfirler arzu ederler ki, silâh ve eşyalarınızdan gafil bulunasınız da, size ansızın bir baskın yapsalar. Eğer yağmurdan dolayı size bir eziyet olursa, hasta bulunursanız, silâhlarınızı bırakmanızda üzerinize günah yoktur. Bununla beraber ihtiyat tedbirini alın. Allah kâfirlere hor ve rüsvay edici bir azab hazırlamıştır.
Ali Ünal (Ey Rasûlüm! Sefer halinde ve kâfirlerin kötülük yapmasından endişe içinde bulunan) mü’minlerle birlikte olur da onlara namaz kıldırırsan, önce onlardan bir grup seninle birlikte namaza dursun ve namaz esnasında silahlarını da üzerlerinde bulundursunlar. (Bu esnada diğer grup düşmanı gözetlesin.) Namaz kılan grup secdeyi yapıp da (rekâtı tamamlayınca, düşmanı gözetlemek üzere) arka tarafa geçsin. Bu arada, namazını kılmamış olan diğer grup gelsin ve seninle birlikte namazı kılsınlar; (bu şekilde yer değiştirme esnasında) tam ihtiyat ve teyakkuz durumunda olsun (ve hem yer değiştirme, hem namaz esnasında) silahlarını da üzerlerinde bulundursunlar. Kâfirler, sizi silahsız ve teçhizatsız halde yakalayıp birden baskın yaparak (işinizi bitirmek) isterler. Bununla birlikte, eğer yağmur (ve yerin de harekete elverişsiz olması) sebebiyle büyük zahmet çekecekseniz veya hasta olursanız, bu takdirde (namaz esnasında) silahlarınızı yere bırakmanızda üzerinize bir vebal yoktur. Fakat her halükârda tedbiri elden bırakmayın. Şüphesiz Allah, kâfirler için alçaltıcı bir azap hazırlamıştır.
Bayraktar Bayraklı Sen de onların içlerinde bulunup namaz kıldırdığın zaman, onlardan bir kısmı seninle beraber namaza dursunlar, silâhlarını yanlarına alsınlar, böylece namaz kılıp secde ettiklerinde diğerleri arkanızda olsunlar. Sonra henüz namazını kılmamış olan diğer grup gelip, seninle beraber namazlarını kılsınlar ve onlar da ihtiyat tedbirlerini ve silâhlarını alsınlar. Kâfirler, siz silâhlarınızı ve eşyalarınızı bıraktığınızda üstünüze birden baskın yapmak isterler. Eğer size yağmurdan bir eziyet olursa, yahut hasta iseniz, silâhlarınızı bırakmanızda günah yoktur. Yine de tedbirinizi alınız. Şüphesiz Allah, kâfirler için alçaltıcı bir azap hazırlamıştır.
Bekir Sadak Sen iclerinde olup da namazlarini kildirdigin zaman, bir kismi seninle beraber namaza dursun ve silahlarini da yanlarina alsinlar; secdeyi yaptiktan sonra onlar arkaniza gecsinler; kilmayan obur kisim gelsin, seninle beraber kilsinlar, tedbirli olsunlar, silahlarini alsinlar. Kafirler, size ansizin bir baskin vermek icin, silah ve esyanizdan ayrilmis bulunmanizi dilerler. Yagmurdan zarar gorecekseniz veya hasta olursaniz, silahlarinizi birakmaniza engel yoktur, fakat dikkatli olun. Allah kafirlere suphesiz agir bir azap hazirlamistir.
Celal Yıldırım Ve sen İçlerinde olup da onlara namaz kıldıracak olursan, onlardan bir kısmı seninle beraber namaza dursun, silâhlarını da yanlarına alsınlar. Secde ettiklerinde(n hemen sonra) arkanızda yerlerini alsınlar. Bu defa henüz namaz kılmayan diğer kısım gelip seninle beraber namaz kılsınlar; tetikte olup silâhlarını yanlarında tutsunlar. Küfredenler, silâhlarınızdan ve eşyanızdan gaflet etmenizi ve böylece size birdenbire baskın yapmayı isterler. Eğer yağmurdan tedirgin olur veya hasta bulunursanız, silâhlarınızı bırakmanızda bir sakınca yoktur; ama her şeye rağmen tetikte olun, ihtiyatlı davranın. Şüphesiz ki Allah kâfirlere aşağılayıcı, horlayıcı bir azâb hazırlamıştır.
Cemal Külünkoğlu (Ey Muhammed!) Cephede (savaşta) sen de inananların arasında bulunup da onlara namaz kıldıracağın zaman, içlerinden bir kısmı silahlarını yanlarına alarak seninle beraber namaza dursun (diğer grup düşmana karşı beklesin). Seninle beraber (namazda olanlar) secde edip bir rekât kılınca arkanızda yer alsınlar (düşman karşısına) gitsinler. Düşman karşısında olup namaz kılmamış olanlar gelsin, (ikinci rekâtı) seninle kılsınlar ve onlar da tedbirli bulunarak silâhlarını yanlarına alsınlar (sonra sıra ile kılmadıkları bir rekatı tamamlasınlar). İnkârcılar, silahlarınızdan ve eşyanızdan gaflet etmenizi ve böylece size birdenbire baskın yapmayı isterler. Eğer yağmur dolayısıyla bir güçlüğünüz varsa veya hasta bulunursanız, silahlarınızı bırakmanızda bir sakınca yoktur ama her şeye rağmen ihtiyatlı ve dikkatli olun. Şüphesiz ki Allah inkârcılara aşağılayıcı ve horlayıcı bir azap hazırlamıştır.
Diyanet İşleri (eski) Sen içlerinde olup da namazlarını kıldırdığın zaman, bir kısmı seninle beraber namaza dursun ve silahlarını da yanlarına alsınlar; secdeyi yaptıktan sonra onlar arkanıza geçsinler; kılmayan öbür kısım gelsin, seninle beraber kılsınlar, tedbirli olsunlar, silahlarını alsınlar. Kafirler, size ansızın bir baskın vermek için, silah ve eşyanızdan ayrılmış bulunmanızı dilerler. Yağmurdan zarar görecekseniz veya hasta olursanız, silahlarınızı bırakmanıza engel yoktur, fakat dikkatli olun. Allah kafirlere şüphesiz ağır bir azab hazırlamıştır.
Diyanet Vakfi Sen de içlerinde bulunup onlara namaz kıldırdığın zaman, onlardan bir kısmı seninle beraber namaza dursunlar, silahlarını (yanlarına) alsınlar, böylece (namazı kılıp) secde ettiklerinde (diğerleri) arkanızda olsunlar. Sonra henüz namazını kılmamış olan (bu) diğer gurup gelip seninle beraber namazlarını kılsınlar ve onlar da ihtiyat tedbirlerini ve silahlarını alsınlar. O kâfirler arzu ederler ki siz silahlarınızdan ve eşyanızdan gafil olsanız da üstünüze birden baskın yapsalar. Eğer size yağmurdan bir eziyet olur yahut hasta bulunursanız silahlarınızı bırakmanızda size günah yoktur. Yine de tedbirinizi alın. Şüphesiz Allah, kâfirler için alçaltıcı bir azap hazırlamıştır.
Edip Yüksel Sen içlerinde olup onlara namaz kıldırdığın zaman, onlardan bir grup sizi korumak için yanınızda bulunsun ve silahlarını da yanlarına alsın. Namaza duranlar secdeye vardıklarında arkanızda bulunsunlar. Sonra namaz kılmamış olan grup gelsin ve seninle birlikte namaza dursunlar, diğer grup silahlarını alıp nöbet tutsunlar. İnkârcılar, silahlarınız ve eşyanız hakkında dikkatsiz davranmanızı ve böylece sizi ani bir baskınla bozguna uğratmayı umarlar. Yağmur ve hastalık gibi özürlerden ötürü silahlarınızı bırakmanızda bir sakınca yok. Ancak alarmda olun. ALLAH kâfirlere alçaltıcı bir azap hazırladı…
Elmalılı Hamdi Yazır Ve o vakıt sen içlerinde olub da onlara nemaz kıldırdığında içlerinden bir kısmı seninle beraber namaza dursun, silâhlarını da yanlarına alsınlar, bunlar secdeye vardıklarında diğer kısım arkanızda beklesinler, sonra o nemaz kılmamış olan diğer kısım gelsin seninle beraber kılsınlar ve ihtiyatlı bulunsunlar ve silâhlarını yanlarına alsınlar, kâfirler arzu ederler ki silâhlarınızdan ve eşyanızdan bir gafil bulunsanız da size birdenbire bir basgın bassalar, eğer yağan yağmurdan bir eziyyet varsa veya hasta iseniz silâhları bırakmanızda beis yoktur, bununla beraber ihtiyatı elden bırakmayın çünkü Allah kâfirler için mühiyn bir azab hazırlamıştır
Erhan Aktaş Sen de içlerinde bulunup; onlara salâtı ikame1 ettirdiğin zaman, onların bir kısmı seninle beraber salâta dursun ve silahlarını da yanlarına alsınlar. Bunlar, secde edince, arkanıza geçsinler. Sonra, o diğer kısım gelsin, seninle beraber salâtı ikame etsin. Önlemlerini ve silahlarını da alsınlar. Gerçeği yalanlayan nankörler, silahlarınızdan ve eşyalarınızdan uzak kalmanızı arzu ederler ki, size aniden baskın düzenlesinler.2 Eğer yağmurdan dolayı bir eziyet görürseniz veya hasta olursanız, önlemlerinizi alarak silahlarınızı bırakmanızda sizin için bir sakınca yoktur. Kuşkusuz, Allah gerçeği yalanlayan nankörler için alçaltıcı bir azap hazırlamıştır.3

1- Namazı kıldığınız. 2- Burada fiili bir çarpışma anından değil, bir savaş ortamından, savaş hazırlığı sürecinden söz edilmektedir. Ki bu süreç bazen günler, haftalar, hatta aylar alabiliyordu. 3- Ayetin ana mesajı namazın önemidir. Ayetten de anlaşılacağı üzere, savaş koşulları da dâhil, namaz hiçbir koşulda terk edilmeyecek kadar önemli bir ibadettir.
Gültekin Onan İçlerinde olup onlara namazı kıldırdığında, onlardan bir grup, seninle birlikte dursun ve silahlarını (yanlarına) alsın; böylece onlar secde ettiklerinde, arkalarınızda olsunlar. Namazlarını kılmayan diğer grup gelip seninle namaz kılsınlar, onlar da 'korunma araçlarını' ve silahlarını alsınlar. Kafirler, size apansız bir baskın yapabilmek için, sizin silahlarınızdan ve emtianız (erzak ve mühimmatınız)dan ayrılmış olmanızı isterler. Yağmur dolayısıyla bir güçlüğünüz varsa veya hastaysanız, silahlarınızı bırakmanızda size bir sorumluluk yoktur. Korunma tedbirlerinizi alın. Şüphesiz, Tanrı kafirler için aşağılatıcı bir azab hazırlamıştır.
Hakkı Yılmaz Ve sen seferde olanların içinde bulunup da onlar için eğitim-öğretim verdiğin zaman içlerinden bir kısmı seninle beraber dikilsinler/eğitime katılsınlar. Silâhlarını da yanlarına alsınlar. Bunlar, yeterli bilgi alıp ikna olduklarında arka tarafınıza geçsinler. Sonra eğitim-öğretim almamış diğer bir kısmı gelsin seninle beraber eğitim-öğretim yapsınlar ve tedbirlerini ve silâhlarını alsınlar. Kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden kimseler, silâhlarınızdan ve eşyanızdan habersiz durumda olsanız da size ani bir baskın yapsınlar isterler. Eğer size yağmurdan bir eziyet erişir veya hasta olursanız, silâhlarınızı bırakmanızda sizin için bir sakınca yoktur. Tedbirinizi de alın. Şüphesiz Allah, kâfirler; Kendisinin ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden kimselere alçaltıcı bir azap hazırlamıştır.
Harun Yıldırım Sen de aralarında bulunup onlara namaz kıldırırken onlardan bir kısmı seninle beraber dursun ve silahlarını da alsınlar. Secde ettikleri zaman arkanızda bulunsunlar. Namaz kılmamış olan diğer grup gelip seninle beraber namaz kılsınlar. Hazırlıklı olsun ve silahlarını alsınlar. Kafirler istediler ki silahlarınız ile eşyalarınızdan gafil olasınız da ansızın bir baskınla üzerinize gelsinler. Eğer yağmurdan dolayı size bir zorluk varsa veya hasta olmuşsanız silahlarınızı bırakmanızda sizin için bir günah yoktur. Yine de hazırlıklı bulunun. Muhakkak ki Allah kafirler için alçaltıcı bir azap hazırlamıştır.
Hasan Basri Çantay Sen de içlerinde bulunub da kendilerine namaz kıldırdığın vakit onlardan bir kısmı seninle birlikde dursun, silâhlarını (yanlarına) alsınlar. Bu suretle secde etdikleri zaman da arka tarafınızda bulun (ub düşmana karşı dur) sunlar. (Bundan sonra) henüz namazını kılmamış olan diğer kısmı gelib seninle beraber namazlarını kılsınlar ve onlar da ihtiyat tedbîrlerini ve silâhlarını alsınlar. O küfredenler arzu eder ki siz silâhlarınızdan ve eşyanızdan gaafil olsanız da üstünüze derhal bir baskın yapsınlar. Eğer size yağmurdan bir eziyyet olursa, yahud hasta bulunursanız silâhlarınızı koymanızda üzerinize vebal yokdur. (Fakat yîne) bütün ihtiyat tedbirlerini alın. Şübhe yokdur ki Allah kâfirlere hor ve hakîr edici bir azâb hazırlamışdır.
Hayrat Neşriyat Hem (sen) içlerinde bulunup da onlara namaz kıldırdığın zaman, artık onlardan bir tâife seninle berâber (namaza) dursun; silâhlarını da (yanlarına) alsınlar! Secdeye vardıkları zaman ise hemen (diğer tâife) arkanızda bulunsunlar! Sonra namaz kılmamış olan diğer tâife gelip seninle berâber namaz kılsınlar, hem tedbirlerini hem silâhlarını alsınlar! İnkâr edenler arzu ederler ki silâhlarınızdan ve eşyâlarınızdan gafil olsanız da üzerinize birdenbire baskın yapsalar.Bununla berâber size yağmurdan bir eziyet olur veya hasta olursanız, silâhlarınızı bırakmanızda size bir günah yoktur. Fakat tedbîrinizi alın! Şübhesiz ki Allah, kâfirler için(pek) aşağılayıcı bir azab hazırlamıştır.
İbni Kesir Sen; içlerinde olup da namazlarını kıldırdığın zaman, bir kısmı seninle beraber namaza dursun ve silahlarını da alsınlar. Secdeye vardıklarında onlar arkanıza geçsinler, kılmayan öbür kısım gelsin, seninle beraber kılsınlar. Tedbirli olsunlar, silahlarını alsınlar. Kafirler size ansızın bir baskın vermek için silah ve eşyanızdan gafil bulunmanızı arzu ederler. Yağmurdan zarar görecekseniz veya hasta olursanız, silahlarınızı bırakmanıza bir beis yoktur. Fakat dikkatli olun. Allah; şüphesiz kafirlere horlayıcı bir azab hazırlamıştır.
İskender Evrenosoğlu Ve sen onların arasında olduğun zaman, onlara namazı ikame ettiğin (kıldırdığın) taktirde, öyle ki onların bir kısmı seninle beraber ayakta (namaza) dursun ve silâhlarını da alsınlar, böylece diğerleri secde ettikleri zaman, sizin arkanızda olsunlar. Ve namaz kılmamış olan grup da gelsin, bu şekilde seninle beraber namazlarını kılsınlar, koruma tedbirlerini ve silâhlarını da alsınlar. Kâfirler silâhlarınızdan ve mühimmatınızdan (savaş techizatınızdan) gaflette olmanızı ve böylece sizin üzerinize “tek bir hamle ile baskın yapmayı ” isterler. Ve yağmur sebebiyle size bir güçlük oldu ise veya hasta olduysanız , silâhlarınızı çıkarmanızda size bir günah yoktur. Ve korunma tedbirlerinizi de alın. Muhakkak ki Allah kâfirler için “alçaltıcı azap” hazırlamıştır.
Kadri Çelik Sen içlerinde olup da onlara namaz kıldırdığın zaman, bir kısmı seninle beraber namaza dursun ve silahlarını da yanlarına alsınlar; secdeyi yaptıktan sonra onlar arkanıza (düşmanın karşısına) geçsinler; kılmayan öbür grup gelsin, seninle beraber kılsınlar, tedbirli olsunlar, silahlarını alsınlar. Küfre sapanlar, size ansızın bir baskın düzenlemek için, silah ve eşyanızdan gaflet etmenizi dilerler. Yağmurdan zarar görecekseniz veya hasta olursanız, silahlarınızı bırakmanıza engel yoktur, fakat tedbirli olun. Şüphesiz Allah küfre sapanlar için alçaltıcı bir azap hazırlamıştır.
Mehmet Ali Eroğlu Açık tehdit altında onlara namaz kıldırdığın zaman, bir kısmı seninle beraber, Namaz kılsın silahları da yanlarında olsun. Secde ettiler mi namaz kılanlar İşte diğerleri arkanızda dursun. Sonra namaz kılmayan kısım gelsin kılsınlar, Seninle olsunlar. Kalkanlar silahlarını üstlerinde bulundursunlar. Kafirler Ancak sizin üstünüze saldırmada, silahlardan gafil olduğunuz zamanı isterler. Nitekim yağmur varsa veya hastaysanız, silahınızı bırakmanızda mahsur yoktur. İhtiyatlı davranın sizler. Şüphesiz Allah kafirlere aşağılayıcı bir azap hazırlamıştır.
Mehmet Okuyan Sen de içlerinde bulunup onlara namaz kıldırdığın zaman, onlardan bir kısmı seninle birlikte namaza durup, silahlarını alsınlar (kuşansınlar); böylece secde ettiklerinde (namazı kıldıklarında diğerleri) arkanızda olsunlar! (Ardından henüz) namazını kılmamış olan diğer grup gelip seninle birlikte namazı kılsın, onlar da önlemlerini ve silahlarını alsınlar! O kâfir olanlar sizin silahlarınızdan ve eşyanızdan habersiz olmanızı ve üstünüze birden baskın yapmayı isterler. Size yağmurdan (dolayı) bir eziyet dokunur veya hasta olursanız silahlarınızı bırakmanızda size herhangi bir vebal yoktur. (Yine de) önleminizi alın! Şüphesiz ki Allah kâfirler için küçük düşürücü bir azap hazırlamış (olacak)tır.
Muhammed Celal Şems Sen, aralarında bulunduğunda namaz kıldırırken, onlardan bir grup seninle birlikte namaza dursun ve silahlarını (da yanlarına) alsınlar. Secde ettikten sonra onlar, (koruyucu olarak) en arkanıza geçsinler. Namazı daha kılmamış diğer bir grup gelsin ve seninle birlikte namaz kılsınlar. Onlar (da) koruma tedbirlerini alsınlar ve silahlarını (da) yanlarında bulundursunlar. Kâfirler, size birdenbire saldırıya geçmek için silah ve eşyanızdan gafil olmanızı dilerler. Yağmurdan dolayı eziyet çeker veya hasta olursanız, silahlarınızı çıkarmanızda bir günah yoktur. (Ancak yine de) tedbirli olun. Şüphesiz Allah, kâfirlere rezil edici azap hazırlamıştır.
Muhammed Esed O halde sen müminler arasında iken onlara namazda imamlık yapacaksan, (yalnızca) bir bölümünün, silahlarını kuşanmış olarak seninle namaza durmalarına izin ver. Onlar namazlarını bitirdikten sonra, namazlarını eda etmemiş olan diğer gurubun her türlü tehlikeye karşı hazır vaziyette ve silahlarını kuşanmış olarak gelip seninle namaza durmaları sırasında size koruyuculuk yapsınlar; (çünkü) hakikati inkara şartlanmış olanlar sizin silahlarınızı ve teçhizatınızı unutup bırakmanızı isterler ki ani bir baskınla üzerinize saldırabilsinler. Fakat yağmurdan dolayı sıkıntıya düşerseniz yahut hasta iseniz (namaz kılarken) silahlarınızı bırakmanızda bir mahzur yoktur; ama tehlikeye karşı (daima) hazırlıklı olun. Allah, şüphesiz, hakikati inkar edenler için alçaltıcı bir azap hazırlamıştır.
Mustafa Çevik Ey Peygamber! Cephede mü’minlere namaz kıldırırken, bir grup seninle silahlarını kuşanmış vaziyette namaza dururken, diğerleri arkalarında nöbet tutsunlar. Onlar namazlarını kıldıktan sonra nöbet yerine geçsinler ve diğerleri gelip arkanda namaza dursunlar, bunlar da silahlarını kuşanmış olsunlar, çünkü müşrik ve kâfirler savaş teçhizatınız olan silahlarınızı elden bıraktığınız vakti fırsat bilip ani baskınla sizi mağlup etmek isterler. Şayet namaz sırasında yağmurla karşılaşıp da bir sıkıntıya uğrayacak olursanız yahut hasta olursanız silahlarınızı yanınıza bırakabilirsiniz, fakat her durumda çok dikkatli olun. Allah, sizin elinizle müşrik ve kâfirleri perişan edici bir azap hazırlamıştır.
Mustafa İslamoğlu Sen de onların arasındayken kendilerine imamlık yapacağın zaman, sadece bir kısmı silahlarını kuşanmış olarak seninle namaza dursunlar. Onlar secdeye vardıklarında (diğerleri) sizin ardınızda dursunlar. Bu kez namazlarını eda etmemiş olan diğer grup gelsin, her türlü tehlikeye karşı müteyakkız ve silahlarını kuşanmış bir halde seninle birlikte namaza dursunlar. İnkarda direnenler sizi silahsız ve teçhizatsız yakalamak isterler ki, ani bir baskınla sizi gafil avlayabilsinler. Fakat yağmur dolayısıyla zorda kalır ya da hastalıktan muzdarip olursanız, (namaz sırasında) silahlarınızı bırakmanızda bir beis yoktur; yine de siz tehlikeye karşı tetikte olun! Kuşku yok ki Allah, inkarcılar için alçaltıcı bir azap hazırlamıştır.
Ömer Nasuhi Bilmen Sen içlerinde olup da onlarla namaz kıldıracağın zaman onlardan bir zümre seninle beraber namaza dursun, silâhlarını da alıversinler. Bunlar secde edince arka tarafınızda bulunsunlar ve namazı kılmamış olan diğer bir zümre de gelsin, seninle beraber namazı kılsın ve ihtiyat tedbirlerini ve silâhlarını da alıversinler. Kâfir olan kimseler arzu ederler ki, siz silâhlarınızdan ve eşyanızdan gâfil bulunâsınız da sizin üzerinize bir baskın ile baskında bulunuversinler. Ve eğer size yağmurdan bir eziyet var ise veya siz hasta bulunmuş iseniz silâhlarınızı bırakmanızdan dolayı üzerinize bir günah yoktur. Ve ihtiyat tedbirinizi alınız, şüphe yok ki Allah Teâlâ kâfirler için hakaret bahşolan bir azab hazırlamıştır.
Ömer Öngüt Sen onların aralarında bulunup da onlara namaz kıldırdığın zaman, içlerinden bir kısmı seninle beraber namaza dursun ve silahlarını da yanlarına alsınlar. Secdeye vardıklarında onlar arkanızda olsunlar. Sonra henüz namazını kılmamış olan diğer kısım gelsin, seninle beraber namazlarını kılsınlar. Bütün tedbirlerini ve silâhlarını alsınlar. Kâfirler arzu ederler ki, silahlarınızdan ve eşyanızdan bir gafil olsanız da, size âni bir baskın yapsalar. Eğer size yağmurdan ötürü bir eziyet erişir veya hasta olursanız silâhlarınızı bırakmanızda size günah yoktur. Bununla beraber yine de bütün tedbirinizi alın. Şüphesiz ki Allah kâfirlere alçaltıcı bir azap hazırlamıştır.
Şaban Piriş (Savaşta) sen onların arasında olup da onlara namaz kıldıracağın zaman, bir grup seninle namazda (diğer grup da düşman karşısında) dursun. Hepsi de silahlarını yanlarına alsınlar. Seninle namaz kılanlar secde ettikten sonra sizin arkanıza geçsinler ve namaz kılmamış diğer grup gelsin ve seninle namaz kılsınlar. Ve onlar da tedbirli olup silahlarını yanlarına alsınlar. Kafirler silah ve eşyalarınızı unutup bırakmanızı, gafil bulunmanızı ve size ansızın baskın yapmayı arzu ederler. Eğer yağmur dolayısıyla size bir eziyet/zorluk olursa veya hasta olursanız silahlarınızı bırakmanızda bir günah yoktur. Yine de tedbirli olun. Allah, kafirlere aşağılayıcı bir azap hazırlamıştır.
Sadık Türkmen (Ey Muhammed!) Cephede sen de onların (müminlerin) arasında bulunup da onlara namaz kıldırdığın zaman, içlerinden bir kısmı seninle beraber namaza dursun. Silahlarını da yanlarına alsınlar. Bunlar (bir rekat kılıp) secdeye vardıklarında hemen, arkanıza geçsinler (cephedeki eski konumlarını alsınlar). Sonra o namaz kılmamış olan diğer kısım gelsin, seninle beraber (ikinci rekat’ı) kılsınlar ve onlar da silahlarını yanlarına alarak, ihtiyatlı bulunsunlar/tedbirlerini alsınlar. İnkâr edenler arzu ederler ki, silahlarınızdan ve eşyanızdan/mühimmatınızdan gafil olsanız da size ani bir baskın yapsalar. Yağmurdan zahmet çekerseniz ya da hasta olursanız, silahlarınızı bırakmanızda size bir beis/zorluk yoktur. Bununla birlikte yine de ihtiyatlı olun (tedbirinizi alın). Şüphesiz Allah inkârcılara alçaltıcı bir azap hazırlamıştır.
Seyyid Kutub Eğer sen mümin savaşçıların arasında bulunur da onlara namaz kıldırırsan onların bir grubu senin arkanda namaza dursun ve silahlarını yanlarına alsınlar. Bu grup secdeden kalkınca arkanıza (nöbet yerine) geçsin. Bu kez namaz kılmamış olan öteki grup gelerek arkanda namaz kılsın, bunlar da silahlarını ve teçhizatlarını yanlarına alsınlar. Çünkü kafirler isterler ki, silahlarınızı ve kumanyalarınızı aklınızdan çıkarasınız da ansızın üzerinize baskın düzenlesinler. Eğer yağmurdan zarar görecekseniz ya da hasta iseniz silahlarınızı yere bırakmanızın sakıncası yoktur. Bununla birlikte uyanık ve tedbirli olunuz. Hiç şüphesiz Allah kafirler için onur kırıcı bir azap hazırlamıştır.
Suat Yıldırım Ey Resulüm! Sen müminlerin içinde olup da onlara namaz kıldıracak olursan, onlardan bir kısmı sana tâbi olarak namaza dursun ve silâhlarını yanlarına alsınlar. Bunlar secdeye vardıklarında, diğer kısım arkanızda beklesinler. Sonra o namaz kılmamış olan diğer kısım gelsin, sana tâbi olarak namaz kılsınlar, hem ihtiyatlı bulunsun ve silâhlarını da yanlarına alsınlar. Kâfirler sizi silâhsız ve teçhizatsız vaziyette iken kıstırıp, birden baskın yaparak işinizi bitirmek isterler. Eğer yağmur sebebiyle zahmet çekerseniz yahut hasta düşmüş iseniz, silâhlarınızı bırakmanızda bir mahzur yoktur. Bununla beraber yine de tedbiri elden bırakmayın. Muhakkak ki Allah kâfirler için, zelil ve perişan eden bir azap hazırlamıştır.
Süleyman Ateş Sen de içlerinde bulunup onlara namazı başlattığın zaman onlardan bir bölük seninle beraber namaza dursun ve silâhlarını da yanlarına alsınlar. (Namazda olanlar), secde edince arkanıza geçsinler; bu kez namaz kılmayan öteki bölük gelsin, seninle beraber namaz kılsınlar, korunma(tedbir)lerini ve silâhlarını da alsınlar. İnkâr edenler istediler ki siz silâhlarınızdan ve eşyanızdan gaflet etseniz de birden üzerinize bir baskın yapsalar. Yağmurdan zahmet çekerseniz, ya da hasta olursanız, silâhlarınızı bırakmanızda size bir günâh yoktur. Ama korunma tedbirinizi alın (uyanık bulunun). Allâh, kâfirlere alçaltıcı bir azâb hazırlamıştır.
Süleymaniye Vakfı İçlerinde olur da onlar için namazı tam kılarsan[1*], onların bir kısmı seninle beraber namaza dursunlar ve silahlarını kuşansınlar; (ilk) secdeyi yaptıktan sonra çekilsinler; bu defa namazı kılmamış öbür kısım gelsin, seninle namaz kılsınlar[2*], tedbirli olsunlar ve silahlarını kuşansınlar. Kafirler ister ki silahlarınızdan ve eşyanızdan uzak kalasınız da üzerinize ani bir baskın yapsınlar. Yağmurdan zarar görür veya hasta olursanız, silahlarınızı bir yere koymanızda bir günah yoktur ama tedbiri elden bırakmayın. Allah, o kâfirlere küçük düşürücü bir azap hazırlamıştır.

[1*] Allah’ın bize vakitli bir ibadet olmak üzere farz kıldığı namaz için 3 farklı durum söz konusudur. Normal koşullar altında kıldığımız namaz, yolculuk halinde kıldığımız namaz ve savaş halindeyken kıldığımız namaz.

[2*] Namazın ve cemaatin önemi
 

 

Tefhim-ul Kuran İçlerinde olup onlara namazı kıldırdığında, onlardan bir grup, seninle birlikte dursun ve silahlarını da (yanlarına) alsın; böylece onlar secde ettiklerinde, arkalarınızda olsunlar. Namazlarını kılmayan diğer grup da gelip seninle namaz kılsınlar, onlar da 'korunma araçlarını' ve silahlarını alsınlar. Küfredenler, size apansız bir baskın yapabilmek için, sizin silahlarınızdan ve emtianız (erzak ve mühimmatınız) dan ayrılmış olmanızı isterler. Yağmur dolayısıyla bir güçlüğünüz varsa veya hastaysanız, silahlarınızı bırakmanızda size bir sorumluluk yoktur. Korunma tedbirlerinizi alın. Şüphesiz, Allah, kâfirler için aşağılatıcı bir azab hazırlamıştır.
Ümit Şimşek Sen aralarında bulunup da onlara namaz kıldırdığın zaman, onlardan bir kısmı silâhlarını yanlarına alarak seninle namaza dursun. Onlar secde ettikten sonra arkanıza geçsinler; onların yerine, namaz kılmamış olan diğerleri gelip seninle namaza dursunlar ve tedbirlerini alıp silâhlarını da yanlarında bulundursunlar. Kâfirler, sizin silâhlarınızdan ve eşyanızdan gafil bulunmanızı isterler ki, âni bir baskınla üzerinize çullanıversinler. Ancak, yağmur sebebiyle bir güçlüğe uğradığınızda veya hasta olduğunuzda, silâhlarınızı bırakmanız size günah olmaz. Yine de önleminizi alın. Allah ise kâfirler için aşağılayıcı bir azap hazırlamıştır.
Yaşar Nuri Öztürk Sen içlerinde olup da onlara namaz kıldırdığın vakit, içlerinden bir grup seninle namaza dursun; silahlarını da alsınlar. Bunlar secdeye varınca, diğerleri arkalarında beklesinler. Sonra namaz kılmamış olan diğer grup gelip seninle birlikte kılsınlar. Dikkatli olsunlar, silahlarını yanlarına alsınlar. Kâfirler isterler ki, silahlarınızdan ve teçhizatınızdan habersiz olasınız da üstünüze bir çullanışla çullanıversinler. Eğer yağmurdan gelen bir sıkıntı varsa yahut hasta-yaralı iseniz silahlarınızı bırakmanızda sizin için bir sakınca yoktur. Ama tedbirinizi alın, dikkatli olun. Allah, kâfirler için rezil edici bir azap hazırlamıştır.

Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.