| Abdulbaki Gölpınarlı |
Daha başka da gelirleri vardı da konuşurken arkadaşına dedi ki: Ben malca da senden üstünüm, evlât ve ayalce de.
|
| Abdullah Parlıyan |
Bu bahçelerin sahibinin daha başka gelirleri de vardı. Konuşurken arkadaşına dedi ki: “Ben malca da senden üstünüm, çoluk çocuk, hizmetçi, işçi bakımından da senden daha güçlü ve ilerdeyim.”
|
| Adem Uğur |
Bu adamın başka geliri de vardı. Bu yüzden arkadaşıyla konuşurken ona şöyle dedi: "Ben, servetçe senden daha zenginim; insan sayısı bakımından da senden daha güçlüyüm."
|
| Ahmed Hulusi |
(Bu adamın) başka geliri de vardı. . . Bu nedenle arkadaşıyla (misaldeki diğer adamla) tartıştığı bir sırada ona şöyle dedi: "Ben malca senden daha zengin ve nüfus olarak da daha kalabalığım. "
|
| Ahmet Tekin |
Bu adamın gelir getiren, mahsul veren başka malları da vardı. Arkadaşıyla konuşurken, ona:'Benim senden daha çok servetim var. Adamlarımla da, senden daha güçlüyüm.' dedi.
|
| Ahmet Varol |
Onun başka ürünleri de vardı. Arkadaşıyla konuşurken ona dedi ki: 'Ben malca senden daha zengin, adam bakımından da daha güçlüyüm.'
|
| Ali Bulaç |
(İkisinden) Birinin başka ürün (veren yer)leri de vardı. Böylelikle onunla konuşurken arkadaşına dedi ki: "Ben, mal bakımından senden daha zenginim, insan sayısı bakımından da daha güçlüyüm."
|
| Ali Fikri Yavuz |
Bu adamın başkaca geliri de var. Bundan dolayı (Bu kâfir dönerek mümin) arkadaşına şöyle dedi: “- Ben, malca senden daha zenginim, toplulukça da senden daha kuvvetliyim.”
|
| Ali Ünal |
Bağ sahibi için ürünler eksiksiz hazırdı. Arkadaşıyla konuşma esnasında ona, “Ben” dedi, “servetçe senden daha ilerideyim; maiyyet, çolukçocuk bakımından da senden daha güçlüyüm.”
|
| Bayraktar Bayraklı |
Bu adamın başka geliri de vardı. Bu yüzden arkadaşı ile konuşurken ona şöyle dedi: “Ben servetçe senden daha zenginim, insan sayısı bakımından da senden daha güçlüyüm.”
|
| Bekir Sadak |
Onun gelirleri de vardi. Bu yuzden, arkadasiyle konusurken: «Ben malca senden zegin, nufusca da senden daha itibarliyim» dedi.
|
| Celal Yıldırım |
O adamın ayrıca geliri de var. O sebeple arkadaşıyla yüzyüze konuşurken ona dedi ki: Doğrusu ben hem malca senden zenginim, hem de aile fertleri bakımından senden daha aziz ve şerefliyim.
|
| Cemal Külünkoğlu |
(Bu adamın ayrıca) başka geliri de vardı. Bundan dolayı bu adam arkadaşıyla münakaşa ederken: “Ben malca senden daha zengin ve insan sayısı bakımından da senden daha güçlü ve üstünüm” dedi.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
Onun gelirleri de vardı. Bu yüzden, arkadaşiyle konuşurken: 'Ben malca senden zengin, nüfusça da senden daha itibarlıyım' dedi.
|
| Diyanet Vakfi |
Bu adamın başka geliri de vardı. Bu yüzden arkadaşıyla konuşurken ona şöyle dedi: «Ben, servetçe senden daha zenginim; insan sayısı bakımından da senden daha güçlüyüm.»
|
| Edip Yüksel |
Artık bir ürüne sahipti! Nitekim, sohbet ettiği arkadaşına, “Ben senden daha zenginim ve daha fazla ere sahibim“ dedi.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Başkaca da bir geliri var, bundan dolayı bu adam arkadaşına muhavere ederek: ben senden malca daha servetli, cem'ıyyetçe daha ızzetliyim dedi
|
| Erhan Aktaş |
Ve onun serveti oldu. Arkadaşı ile konuşurken: “Ben malca senden daha zenginim, insan sayısınca da senden daha güçlüyüm.” dedi.
|
| Gültekin Onan |
(İkisinden) Birinin başka ürün (veren yer)leri de vardı. Böylelikle onunla konuşurken arkadaşına dedi ki: "Ben, mal bakımından senden daha zenginim, insan sayısı bakımından da daha güçlüyüm."
|
| Hakkı Yılmaz |
Bu iki bağın sahibi için ayrıca başka gelir de vardı. Bundan dolayı bu adam arkadaşına konuşarak: “Ben, malca senden daha çok, insan sayısı bakımından da senden daha güçlüyüm” dedi.
|
| Harun Yıldırım |
Bu adamın başka geliri de vardı. Bu yüzden arkadaşıyla konuşurken ona şöyle dedi: "Ben, servetçe senden daha zenginim; insan sayısı bakımından da senden daha güçlüyüm."
|
| Hasan Basri Çantay |
O (adamın) başkaca geliri de vardı. Derken o, arkadaşına, (böbürlenerek), onunla konuşurken, dedi ki: «Ben malca senden zenginim. Cem'iyyetce de senden kuvvetli (ve şerefli) yim».
|
| Hayrat Neşriyat |
Bunun (o bağ sâhibinin başka) geliri de vardı. Bundan dolayı arkadaşıyla konuşurken ona: 'Ben malca senden daha zenginim; nüfusça da daha i'tibarlıyım' dedi.
|
| İbni Kesir |
Başkaca onun meyvesi de vardı. Bu yüzden arkadaşıyla konuşurken: Ben, malca senden daha zengin, nüfuzca da senden üstünüm, derdi.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Ve onun serveti (de) vardı. Bu sebeple arkadaşı ile konuşurken ona: “Benim senden daha çok malım var ve (ailemdeki) fertler bakımından senden daha üstünüm.” dedi.
|
| Kadri Çelik |
(İki adamdan) Birinin başka ürünleri de vardı. Böylelikle onunla konuşurken arkadaşına dedi ki: “Ben, mal bakımından senden daha zenginim, insan sayısı bakımından da daha güçlüyüm.”
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Hal böyleyken bunun başka gelirleri de vardı. Arkadaşlarıyla konuşurken: “ Fevkaladeden daha zengin" der ve "nüfus olarak da çok üstündür sizden."
|
| Mehmet Okuyan |
Bu kişinin bolca ürünü vardı. Arkadaşıyla konuşurken ona şöyle demişti: “Ben servetçe senden daha zenginim; nüfus bakımından da senden daha güçlüyüm.”
|
| Muhammed Celal Şems |
O (kimse) bolca meyve elde ederdi. Onun için arkadaşıyla konuşurken (büyüklük taslayıp) ona, “Ben malca senden daha varlıklı ve adam olarak (da) senden daha güçlüyüm,” derdi.
|
| Muhammed Esed |
Böylece (bu bahçenin sahibi) bolluk içinde ürün kaldırıyordu. Ama (bir gün) bu adam komşusuyla tartışırken söz arasında ona: "Benim malım mülküm senden çok; nüfusça da senden daha güçlü, daha ilerdeyim!" dedi.
|
| Mustafa Çevik |
32-41 Ey Peygamber! Allah’ın davetinden yüz çevirenlere, şu iki adamın dersler çıkarılması gereken kıssasını anlat, onlardan birine iki üzüm bağı vermiş, bağlarının etrafını hurma ağaçlarıyla donatmış ve iki bağın arasında da ekinler yetiştirmiştik. Her iki bağda eksiksiz ürün veriyordu. Ayrıca bu iki bağın arasından bir de dere akıtmıştık. Dolayısıyla bahçelerinden bol bol ürün kaldırıp, bolluk içinde de yaşıyordu, derken bir gün komşusu olan arkadaşıyla konuşurken ona: “Benim malım mülküm seninkinden çok fazla, üstelik nüfuz ve itibar bakımından da, senden üstünüm.” diyerek gururlanıp, böbürlendi. Böyle düşünüp konuşarak kendine yazık eden bu adam, sonra da dönüp bahçesine bakarak arkadaşına, “Bu bahçemin, bağımın, bir gün kuruyup yok olacağına hiç ihtimal vermiyorum, Kıyamet denilen günün de gelip çatacağına inanmıyorum. Şayet böyle bir şey gerçek olur da yeniden diriltilip Rabbimin huzuruna çıkarılırsam, orada da bana bundan daha iyisinin verileceğinden eminim.” dedi. Bunun üzerine arkadaşı da ona: “Sen böyle konuşmakla, seni önce topraktan sonra da bir damla sudan yaratıp şeklini veren ve rızıklandıran Allah’a nankörlük etmiş olmuyor musun?” dedikten sonra da sözlerine şöyle devam etti: “Hâlbuki ben çok iyi biliyor ve inanıyorum ki senin de, benim de sahibi olduğumuzu söylediğimiz şeylerin gerçek sahibi Allah’tır. Yarattığı nimetlerin nasıl kullanılması gerektiğini bildiren O’dur ve O’ndan başka gerçek ilah yoktur. Sana kibrinden, nankörlüğünden dolayı da yazıklar olsun. Keşke bahçene girip çıkarken böbürlenip küstahlaşmak yerine, “Maşallah, Allah ne güzel yaratmış ve bana lütfetmiş, inşallah ben de O’nun razı olacağı gibi kullanıp, şükredenlerden olurum deseydin ve beni mal, mülk, evlat bakımından küçümsemeseydin daha iyi olurdu. Rabbim dilerse bana, senin bağından bahçenden daha hayırlısını verebileceği gibi dilerse senin bağına bahçene bir afet gönderip yerle bir de edebilir. Yahut bir daha asla bulup çıkaramayacağın biçimde bahçenin suyunu yerin dibine çekebilir.”
|
| Mustafa İslamoğlu |
Bu minval üzre (sahibi bol bol) ürün devşiriyordu. Derken, (bir gün) arkadaşıyla söyleşirken şöyle bir laf etti: "Benim malım seninkinden çok, dahası nüfusça da senden üstünüm."
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve onun için başka bir nevi mal da vardı. Sonra o arkadaşına, onunla konuşarak dedi ki: «Ben malca senden daha ziyâdeyim ve cemaatce de senden daha kuvvetliyim.»
|
| Ömer Öngüt |
Bu adamın başka geliri de vardı. Bu yüzden arkadaşıyla konuşurken: “Ben malca senden daha zenginim, insan sayısı bakımından da senden daha güçlü ve itibarlıyım. ” dedi.
|
| Şaban Piriş |
Onun başka ürünleri de vardı. İşte böyle bir halde arkadaşıyla konuşurken: -Benim malım senden daha çok, nüfus olarak da senden üstünüm, dedi.
|
| Sadık Türkmen |
Onun bir geliri vardı. Arkadaşıyla konuşurken ona dedi ki: “Ben senden malca daha zengin, adamca daha güçlüyüm”.
|
| Seyyid Kutub |
Adamın bol serveti vardı. Bu yüzden tartışma sırasında arkadaşına dedi ki «Ben senden daha varlıklıyım ve tayfam da seninkinden daha kalabalıktır.
|
| Suat Yıldırım |
O şahsın başka serveti de vardı. Arkadaşıyla konuşurken ona:"Benim," dedi, "malım ve servetim senden çok olduğu gibi, maiyyet, çoluk çocuk bakımından da senden daha ilerideyim."
|
| Süleyman Ateş |
O(adam)ın (başka) ürünü de vardı. Arkadaşiyle konuşurken ona; "Ben malca senden zenginim, adamca da senden güçlüyüm." dedi.
|
| Süleymaniye Vakfı |
Adam güzel bir gelir sağlamış; arkadaşıyla konuşurken şöyle diyor: "Benim malım seninkinden çok, adamlarım da daha güçlü."
|
| Tefhim-ul Kuran |
(İkisinden) Birinin başka ürün (veren yer) leri de vardı. Böylelikle onunla konuşurken arkadaşına dedi ki: «Ben, mal bakımından senden daha zenginim, insan sayısı bakımından da daha güçlüyüm.»
|
| Ümit Şimşek |
O kimsenin başka geliri de vardı. Arkadaşıyla konuşurken ona 'Ben servetçe senden üstün, nüfusça senden güçlüyüm' derdi.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Adamın başka bir geliri de vardı. Bu yüzden, arkadaşlarıyla konuştuğu bir sırada ona şöyle demişti: "Ben, malca senden zengin, insan unsuru bakımından da güçlü ve onurluyum."
|