| Abdulbaki Gölpınarlı |
Onlara iki adamı örnek getir: Onların birine iki üzüm bağı vermiş, bağların çevresini hurma ağaçlarıyla çevirmiş ve iki bağın arasını da ekinlik haline getirmiştik.
|
| Abdullah Parlıyan |
O insanlara şu iki adamın örneğini ver, ki onlardan birine iki üzüm bağı vermiş, bağların etrafını hurma ağaçlarıyla çevirmiş ve aralarında da, ekili alan meydana getirmiştik.
|
| Adem Uğur |
Onlara, şu iki adamı misal olarak anlat: Bunlardan birine iki üzüm bağı vermiş, her ikisinin de etrafını hurmalarla donatmış, aralarında da ekinler bitirmiştik.
|
| Ahmed Hulusi |
(Rasûlüm) onlara misal olarak şu iki adamı örnek ver: Onlardan birine üzümlerden iki bağ verdik, bu bağların etrafını hurma ağaçlarıyla halkaladık, aralarında da ekinler oluşturduk.
|
| Ahmet Tekin |
Onlara şu iki adamı misal olarak anlat. Bunlardan birine içinde her çeşit üzüm bulunan iki bağ vermiş, her ikisinin de, etrafını hurma ağaçlarıyla çevirmiş, aralarında da ekinler, sebzeler bitirmiştik.
|
| Ahmet Varol |
Onlara (şu) iki adamı örnek ver: Onlardan birine iki üzüm bağı vermiş, ikisinin de etrafını hurmalarla donatmış, aralarında da ekin bitirmiştik.
|
| Ali Bulaç |
Onlara iki adamın örneğini ver; onlardan birine iki üzüm bağı verdik ve ikisini hurmalıklarla donattık, ikisinin arasında da ekinler bitirmiştik.
|
| Ali Fikri Yavuz |
Kâfirlere ve müminlere (şu) iki adamın halini misâl getir: Birine her türlü üzümden iki bağ vermişiz ve her iki bağın da etrafını hurmalarla donatmışız, ikisinin arasında da bir ekinlik yapmışız.
|
| Ali Ünal |
Onlara şöyle bir temsil getir: İki kişi var; onlardan birine iki üzüm bağı lütfettik, bağların etrafını hurma ağaçlarıyla donattık ve iki bağın arasında da ekin tarlası var ettik.
|
| Bayraktar Bayraklı |
Onlara şu iki adamı örnek alarak anlat! Birine iki üzüm bağı vermiş, bu bağların etrafını hurmalarla donatmış, aralarında da ekinler bitirmiştik.
|
| Bekir Sadak |
Onlara iki adami misal olarak goster: Birine iki uzum bagi verip, etrafini hurmaliklarla cevirmis ve aralarinda ekinler bitirmistik.
|
| Celal Yıldırım |
Onlara iki adamı misâl olarak ver: Birine iki üzümbağı vermiş ve ikisinin de etrafını hurmalarla çevirmişiz ve aralarında ekin meydana getirmişiz.
|
| Cemal Külünkoğlu |
Onlara şu iki adamı örnek olarak anlat: Adamlardan birine iki üzüm bağı vermiştik, bağlarını hurma ağaçları ile çevirmiş ve iki bağın arasına bir tahıl tarlası koymuştuk.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
Onlara iki adamı misal olarak göster: Birine iki üzüm bağı verip, etrafını hurmalıklarla çevirmiş ve aralarında ekinler bitirmiştik.
|
| Diyanet Vakfi |
Onlara, şu iki adamı misal olarak anlat: Bunlardan birine iki üzüm bağı vermiş, her ikisinin de etrafını hurmalarla donatmış, aralarında da ekinler bitirmiştik.
|
| Edip Yüksel |
Onlara iki adamın örneğini ver: Birisine, etrafını hurma ağaçlarıyla çevirip aralarına başka ekinler bitirdiğimiz iki üzüm bahçesi vermiştik.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Ve onlara iki adamı temsil getir: birine her türlü üzümden iki bağ vermişiz ve ikisinin de etrafını hurmalarla donatmışız ikisinin arasına da bir ekinlik yapmışız
|
| Erhan Aktaş |
Onlara iki adamın durumunu örnek ver. Bunlardan birine her türlü üzümden iki bağ yaptık. Ve bu iki bağın çevresini hurmalıklarla donattık. Aralarında da ekinlikler bitirdik.
|
| Gültekin Onan |
Onlara iki adamın örneğini ver; onlardan birine iki üzüm bağı verdik ve ikisini hurmalıklarla donattık, ikisinin arasında da ekinler bitirmiştik.
|
| Hakkı Yılmaz |
Ve onlara, iki adamı örnek ver: Biz bunlardan birine her türlü üzümlerden iki bağ verdik ve iki bağın etrafını hurmalarla donattık. Aralarında da bir ekinlik yaptık.
|
| Harun Yıldırım |
Onlara, şu iki adamı misal olarak anlat: Bunlardan birine iki üzüm bağı vermiş, her ikisinin de etrafını hurmalarla donatmış, aralarında da ekinler bitirmiştik.
|
| Hasan Basri Çantay |
Onlara iki adamı (n haalini) misâl getir ki biz onlardan birine iki üzüm bağı vermiş, ikisinin de etrafını hurmalıklarla donatmış, ortalarında da bir ekinlik (ve meyvelik) yapmışdık.
|
| Hayrat Neşriyat |
(Habîbim, yâ Muhammed!) Onlara iki adamı da misâl getir ki, bunlardan birine iki üzüm bağı verip, (o bahçelerin) ikisinin de etrâfını hurmalıklarla çevirmiş ve aralarında bir ekinlik yapmıştık.
|
| İbni Kesir |
Onlara iki adamı örnek ver ki; birisine iki üzüm bağı verip çevresini hurmalıklarla çevirmiş ve aralarında ekinler bitirmiştik.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Onlara, iki adamın durumunu örnek ver. İkisinden birisine üzüm bağından iki bahçe kıldık (yaptık). Ve ikisini de hurmalıklarla kuşattık (çevirdik). Ve ikisinin arasında ekinler bitirdik.
|
| Kadri Çelik |
Onlara iki adamın örneğini ver; Onların birine iki üzüm bağı vermiş, bağların çevresini hurma ağaçlarıyla çevirmiş ve iki bağın arasını da ekinlik haline getirmiştik.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Hal olarak onlara iki adamın misalini anlat. Onlardan biri şöyledir; Fırsat olarak iki üzüm bağı verilmiş ve çevresinde de hurmalıklar Kuşatılmış güzel yer ve bunların aralarında ekili bir alan yerleştirmiştik.
|
| Mehmet Okuyan |
Onlara şu iki adamı örnek ver: Bunlardan birine iki üzüm bağı vermiş, her ikisinin de çevresini hurmalarla donatmış, aralarında da ekinler yetiştirmiştik.
|
| Muhammed Celal Şems |
Onlara iki kişinin durumunu beyan et. Onlardan birine iki üzüm bağı hazırlamıştık. İkisini (de) hurma ağaçlarıyla çevirmiştik. Aralarında (da) ekin tarlası yaratmıştık.
|
| Muhammed Esed |
Onlara şu iki adam örneğini ver, ki onlardan birine iki üzüm bağı bahşetmiş, onların çevresini hurmalıklarla çevirmiş ve aralarına da ekili bir alan yerleştirmiştik.
|
| Mustafa Çevik |
32-41 Ey Peygamber! Allah’ın davetinden yüz çevirenlere, şu iki adamın dersler çıkarılması gereken kıssasını anlat, onlardan birine iki üzüm bağı vermiş, bağlarının etrafını hurma ağaçlarıyla donatmış ve iki bağın arasında da ekinler yetiştirmiştik. Her iki bağda eksiksiz ürün veriyordu. Ayrıca bu iki bağın arasından bir de dere akıtmıştık. Dolayısıyla bahçelerinden bol bol ürün kaldırıp, bolluk içinde de yaşıyordu, derken bir gün komşusu olan arkadaşıyla konuşurken ona: “Benim malım mülküm seninkinden çok fazla, üstelik nüfuz ve itibar bakımından da, senden üstünüm.” diyerek gururlanıp, böbürlendi. Böyle düşünüp konuşarak kendine yazık eden bu adam, sonra da dönüp bahçesine bakarak arkadaşına, “Bu bahçemin, bağımın, bir gün kuruyup yok olacağına hiç ihtimal vermiyorum, Kıyamet denilen günün de gelip çatacağına inanmıyorum. Şayet böyle bir şey gerçek olur da yeniden diriltilip Rabbimin huzuruna çıkarılırsam, orada da bana bundan daha iyisinin verileceğinden eminim.” dedi. Bunun üzerine arkadaşı da ona: “Sen böyle konuşmakla, seni önce topraktan sonra da bir damla sudan yaratıp şeklini veren ve rızıklandıran Allah’a nankörlük etmiş olmuyor musun?” dedikten sonra da sözlerine şöyle devam etti: “Hâlbuki ben çok iyi biliyor ve inanıyorum ki senin de, benim de sahibi olduğumuzu söylediğimiz şeylerin gerçek sahibi Allah’tır. Yarattığı nimetlerin nasıl kullanılması gerektiğini bildiren O’dur ve O’ndan başka gerçek ilah yoktur. Sana kibrinden, nankörlüğünden dolayı da yazıklar olsun. Keşke bahçene girip çıkarken böbürlenip küstahlaşmak yerine, “Maşallah, Allah ne güzel yaratmış ve bana lütfetmiş, inşallah ben de O’nun razı olacağı gibi kullanıp, şükredenlerden olurum deseydin ve beni mal, mülk, evlat bakımından küçümsemeseydin daha iyi olurdu. Rabbim dilerse bana, senin bağından bahçenden daha hayırlısını verebileceği gibi dilerse senin bağına bahçene bir afet gönderip yerle bir de edebilir. Yahut bir daha asla bulup çıkaramayacağın biçimde bahçenin suyunu yerin dibine çekebilir.”
|
| Mustafa İslamoğlu |
Onlara şu iki adam meselini örnek ver: Onlardan birine üzüm çubukları ekili iki bağ bağışlamıştık; onların çevresini hurma ağaçlarıyla donatmış, bir de o ikisinin arasında ekin bahşetmiştik.
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Onlara iki erkeği misal getir ki, Biz onlardan birine iki üzüm bağı vermiş ve bunları hurmalıklarla kuşatmış ve aralarında da bir ekin yetiştirmiştik.
|
| Ömer Öngüt |
Onlara şu iki adamı misal olarak anlat. Bunlardan birine iki üzüm bağı vermiş, her ikisinin de etrafını hurmalarla donatmış, aralarında da ekinler bitirmiştik.
|
| Şaban Piriş |
Onlara iki adamı örnek ver. Onlardan birisine iki üzüm bağı vermiştik. Çevresini de hurmalıklarla çevirmiş, bu ikisinin arasında da ekinler bitirmiştik.
|
| Sadık Türkmen |
ONLARA şu iki adamın misalini anlat: Birine, iki üzüm bağı/bahçesi vermiş, onları hurmalıklarla çevirmiştik. İkisi arasında da ekinler bitirmiştik.
|
| Seyyid Kutub |
Onlara şu iki adamı örnek olarak anlat. Adamlardan birine iki üzüm bağı vermiştik, bağlarını hurma ağaçları ile çevirmiş ve iki bağın arasına bir tahıl tarlası koymuştuk.
|
| Suat Yıldırım |
Onlara şu iki kişinin halini misal getir:Onlardan birine iki üzüm bağı lûtfettik, bağların etrafını hurma ağaçları ile donattık ve bahçelerin arasında da ekin bitirdik.
|
| Süleyman Ateş |
Onlara şu iki adamı misâl olarak anlat: İkisinden birine iki üzüm bağı vermiş, onların etrâfını hurmalarla çevirmiş, ortalarında da ekin bitirmiştik.
|
| Süleymaniye Vakfı |
Onlara şu iki adamı örnek ver: Birine iki üzüm bağı verdik; etrafını hurma ağaçlarıyla çevirdik; bahçelerin ortasında da bir ekinlik oluşturduk.
|
| Tefhim-ul Kuran |
Onlara iki adamın örneğini ver; onlardan birine iki üzüm bağı verdik ve ikisini hurmalıklarla donattık, ikisinin arasında da ekinler bitirmiştik.
|
| Ümit Şimşek |
Onlara şu iki adamı da örnek göster ki, onlardan bir tanesine Biz iki üzüm bağı vermiş, o bağların ikisini birden hurmalıklarla çevrelemiş, aralarına da ekili bir alan yerleştirmiştik.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Onlara örnek olarak şu iki adamı ver: Bunlardan birine, üzümlerden oluşan iki bağlık vermiş, bağların çevresini hurmalarla donatmış, aralarına da ekinler serpiştirmiştik.
|