| Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve ne karanlıklarla aydınlık.
|
| Abdullah Parlıyan |
ne de aydınlık ile zifiri karanlık,
|
| Adem Uğur |
Karanlıkla aydınlık da bir olmaz.
|
| Ahmed Hulusi |
Karanlıklar (cehalet) ile Nur da (ilim de)!
|
| Ahmet Tekin |
İnkâr karanlıklarıyla, iman nuru bir olmaz.
|
| Ahmet Varol |
Karanlıklarla aydınlık da.
|
| Ali Bulaç |
Karanlıklarla aydınlık,
|
| Ali Fikri Yavuz |
Ne karanlıklarla aydınlık,
|
| Ali Ünal |
Karanlıklarla aydınlık,
|
| Bayraktar Bayraklı |
(19-22) Görmeyen ile gören, karanlık ile aydınlık, gölge ile sıcak bir olmaz. Diriler ile ölüler de bir olmaz. Şüphesiz ki Allah dileyene işittirir. Sen kabirdekilere işittiremezsin.
|
| Bekir Sadak |
N/A
|
| Celal Yıldırım |
Karanlıklar ile aydınlık,
|
| Cemal Külünkoğlu |
(19-21) Kör ile gören bir olmaz. Karanlıklar ile aydınlık bir olmaz. Gölge ile sıcaklık bir olmaz.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
(19-21) Kör ile gören, karanlıklar ile ışık ve gölgelikle sıcaklık bir değildir.
|
| Diyanet Vakfi |
(19-21) Körle gören, karanlıkla aydınlık, gölge ile sıcak bir olmaz.
|
| Edip Yüksel |
Ne karanlıklar ile ışık.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Ne zulümat ile nûr
|
| Erhan Aktaş |
Karanlık ve aydınlık bir değildir.
|
| Gültekin Onan |
Karanlıklarla aydınlık.
|
| Hakkı Yılmaz |
(19-21) Kör ile gören, karanlıklar ile aydınlık ve gölge ile sıcaklık eşit olmaz.
|
| Harun Yıldırım |
Karanlıkla aydınlık da bir olmaz.
|
| Hasan Basri Çantay |
(19-20-21) Körle gören, karanlıklarla nuur, gölge ile sıcak bir olmaz.
|
| Hayrat Neşriyat |
(19-21) Körle, gören (kâfir ile mü’min); karanlıklarla, nûr (bâtıl ile hak); gölge ile sıcaklık (Cennet ile Cehennem) bir olmaz.
|
| İbni Kesir |
Ve karanlıklarla aydınlık da.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Ve zulmet (karanlık) ve nur (aydınlık) da (eşit olmaz).
|
| Kadri Çelik |
Karanlıklarla aydınlık da.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
(19-20-21) Âma (görmeyen) ile gören, Karanlıkla aydınlık, gölge yer ile sıcaklık bir değildir
|
| Mehmet Okuyan |
19-22 Kör ile gören, karanlıklar ile aydınlık, (serinletici) gölge ile (kavurucu) sıcak ve diriler ile ölüler bir olamaz. Şüphesiz ki Allah dileyene (layık gördüğüne) duyurur. Sen (aklı) mezarlarda olanlara (gerçeği) duyuramazsın.
|
| Muhammed Celal Şems |
(19-21) Görmeyen ile gören, karanlıklar ile aydınlık, gölge ile (güneşin) sıcağı, (asla) bir olamaz.
|
| Muhammed Esed |
ne de aydınlık ile zifiri karanlık;
|
| Mustafa Çevik |
19-24 Hiç görenle görmeyen, aydınlıkla karanlık, gölge ile kavurucu sıcaklık,
tevhit ile de şirk bir olur mu? Keza dirilerle ölüler de bir olamaz.
Hiç şüphesiz Allah, yaratılış sebebini kavrayan ve ona uygun yaşamaya talip
olan kimselere davetini işittirir. Ey Peygamber! Mezardaki ölülerden farksız olanlara
Allah’ın âyetlerini işittiremezsin.
Sen yalnızca bir davetçisin. Biz seni Kur’an ile uyarıcı ve müjdeci olarak gönderdik. Kendilerine uyarıcı göndermediğimiz hiçbir topluluk yoktur.
|
| Mustafa İslamoğlu |
ne de aydınlıkla karanlıklar.
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
(19-20) Ve kör ile gören müsavî olmaz. Ve zulmetler ile nûr da (müsavî değildir).
|
| Ömer Öngüt |
Karanlıklarla aydınlık bir değildir.
|
| Şaban Piriş |
Karanlıkla aydınlık...
|
| Sadık Türkmen |
Karanlık ile aydınlık bir değildir!
|
| Seyyid Kutub |
Karanlıklar ile ışık da bir olmaz.
|
| Suat Yıldırım |
(19-22) Görenle görmeyen (âma) bir olmaz. Karanlıklarla aydınlık, gölge ile sıcak, dirilerle ölüler de bir olmaz! (müminlerle kâfirler bir olmaz). Allah, dilediğine hakkı işittirir, sen kabirde olanlara sesini elbette işittiremezsin.
|
| Süleyman Ateş |
Karanlıklarla, aydınlık da bir olmaz.
|
| Süleymaniye Vakfı |
Karanlıklarla aydınlık da bir olmaz.
|
| Tefhim-ul Kuran |
Karanlıklarla aydınlık,
|
| Ümit Şimşek |
Ne karanlıklar ile nur,
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Karanlıklarla ışık da bir olmaz!
|