| Abdulbaki Gölpınarlı |
Öylesine ki malını verir de özünü tertemiz bir hâle kor.
|
| Abdullah Parlıyan |
Onlar ki, mallarını ve öz benliklerini arındırmak için başkalarına harcarlar.
|
| Adem Uğur |
O ki, Allah yolunda malını verir, temizlenir.
|
| Ahmed Hulusi |
O ki, arınmak için zenginliğini başkalarına harcar (yığmaz). . .
|
| Ahmet Tekin |
Allah yolunda servetlerini verenler, temizlenip vicdanlarını arındıranlar da, ateşten uzaklaştırılacaktır.
|
| Ahmet Varol |
Ki o malını vererek arınır.
|
| Ali Bulaç |
Ki o, malını vererek temizlenip arınır.
|
| Ali Fikri Yavuz |
Malını (hayra) veren, (gösteriş yapmıyarak) temizlenen...
|
| Ali Ünal |
Servetini (Allah yolunda ve muhtaçlar için) harcayıp, (enaniyet ve Allah’a isyan kirinden) temizlenerek, (kulluk toprağında) gelişen.
|
| Bayraktar Bayraklı |
(17-18) Arınmak uğruna malını hayra harcayan takvâ sahipleri, o ateşten uzak tutulacaktır.
|
| Bekir Sadak |
(17-18) Arinmak icin malini veren, en cok sakinan kimse ise ondan uzak tutulur.
|
| Celal Yıldırım |
(17-18) (Allah'tan) saygı ile korkup (fenalıklardan) en çok sakınan ve arınmak için malını (Allah yolunda) veren de o ateşten uzaklaştırılır.
|
| Cemal Külünkoğlu |
(17-18) Yaratıcısına karşı sorumluluğunun bilincinde olanlar, malını Allah rızası için vererek arınanlar o ateşten uzak tutulur.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
(17-18) Arınmak için malını veren, en çok sakınan kimse ise ondan uzak tutulur.
|
| Diyanet Vakfi |
(17-18) Temizlenmek üzere malını hayra veren iyiler ondan (ateşten) uzak tutulur.
|
| Edip Yüksel |
O ki malını vererek temizlenir;
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
O, ki malını verir, tezekkî eder
|
| Erhan Aktaş |
O ki malını vererek arınır.
|
| Gültekin Onan |
Ki o, malını vererek temizlenip arınır.
|
| Hakkı Yılmaz |
17-21 Kimseden karşılık beklemeden, sadece Yüce Rabbinin rızasını umarak, arınmak için malını veren çokça Allah'ın koruması altına girmiş kişi ondan uzak tutulacaktır. Ve yakında o kişi, kesinlikle hoşnut olacaktır.
|
| Harun Yıldırım |
Ki o, malını vererek temizleniparınır.
|
| Hasan Basri Çantay |
(17-18) Halbuki çok sakınan, malını (Allah nezdinde sırf) temizlenmek için veren ondan uzaklaşdırılacakdır.
|
| Hayrat Neşriyat |
(17-18) Malını (Allah katında) temizlenmek için veren, (günahlardan) en çok sakınan(mü’minler) ise, ondan uzaklaştırılacaktır.
|
| İbni Kesir |
Ki o, malını temizlemek için verir.
|
| İskender Evrenosoğlu |
O ki (en üst seviyede takva sahibi olan), malını verir, temizlenir.
|
| Kadri Çelik |
O malını vererek temizlenip arınan kimse.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Elinde ne varsa verir onlar. Hak için gönlünü verir bu işe.
|
| Mehmet Okuyan |
O ki (malını) vererek arınır.
|
| Muhammed Celal Şems |
(17-18) (Manen) temiz olmak için (Allah yolunda) malını veren (ve) çok takva sahibi kimse (ise,) ondan kesinlikle uzak tutulacaktır.
|
| Muhammed Esed |
arınmak için servetini (başkalarına) harcayanlar,
|
| Mustafa Çevik |
17-21 Allah’ın davetine iman edip, onu yaşamak ve yaşatmak uğrunda elinden
gelen çabayı gösterip, gönülden, severek imkânlarını bu uğurda seferber edenler
ateşten uzak tutulacaklar. Böyleleri Allah’ın rızasını kazanmanın dışında hiç kimseden bir karşılık beklemeyen mü’minlerdir, Allah zamanı gelince bunları yaptıklarının fazlasıyla ödüllendirecektir.
|
| Mustafa İslamoğlu |
o ki, malını gönülden verir ve arınıp gelişir;
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Öyle muttakî ki, malını verir temizlenir.
|
| Ömer Öngüt |
O ki temizlenip arınmak üzere malını hayra verir.
|
| Şaban Piriş |
Malını veren ve arınan..
|
| Sadık Türkmen |
O ki malını vererek temizlenir.
|
| Seyyid Kutub |
O ki malını Allah rızası için vererek arınır, yücelir.
|
| Suat Yıldırım |
(17-18) Ama Allah’a karşı gelmekten çok sakınan ve gönlünü arındırmak için Allah yolunda mal harcayan ise ondan uzak tutulur.
|
| Süleyman Ateş |
O ki malını hayra vererek arınır, yücelir.
|
| Süleymaniye Vakfı |
O da malını verip kendini geliştiren kişidir.
|
| Tefhim-ul Kuran |
Ki o, malını vererek temizlenip arınır.
|
| Ümit Şimşek |
O, malını bağışlayıp da arınan kimsedir.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
O ki, temizlenip arınsın diye malını verir.
|