| Abdulbaki Gölpınarlı |
O gün görürsün ki erkek ve kadın, inananların nurları, önlerinde ve sağlarında parlayıp koşmada; müjde bugün size; kıyılarından ırmaklar akan cennetlerde ebedî olarak kalacaksınız ve bu, en büyük kutluğun, murâda erişin ve başarının ta kendisidir.
|
| Abdullah Parlıyan |
O gün inanan erkekleri ve inanan kadınları görürsün ki, nurları önlerinde ve sağlarında parlayıp koşuyor. Kendilerine: “Bugün müjdeniz altlarından ırmaklar akan, içlerinde ebedi kalacağınız cennetlerdir” denilir. İşte büyük kurtuluş budur.
|
| Adem Uğur |
Mümin erkeklerle mümin kadınları, önlerinden ve sağlarından, (amellerinin) nurları aydınlatıp giderken gördüğün günde, (onlara): Bugün müjdeniz, zemininden ırmaklar akan ve içlerinde ebedî kalacağınız cennetlerdir, denilir. İşte büyük kurtuluş budur.
|
| Ahmed Hulusi |
O gün iman eden erkekleri ve iman eden kadınları, nûrları önlerinde ve sağlarında koşarlarken görürsün. . . "Bu süreçte sizin müjdeniz, içinde sonsuz yaşamak üzere, altlarından nehirler akan cennetlerdir! İşte bu çok büyük kurtuluşun ta kendisidir!" (denilir).
|
| Ahmet Tekin |
Mü’min erkeklerin ve mü’min kadınların, imanlarından, işledikleri hayırlardan ve salih amellerinden kaynaklanan nurlarının, genişleyerek, yayılarak önlerini, sağlarını, sollarını aydınlattığını gördüğün gün, onlara:'Bugün, müjdeler olsun size! Altından ırmaklar akan, içinde ebedî yaşayacağınız Cennet konaklarının müjdesi. İşte bu, büyük mutluluktur.' denir.
|
| Ahmet Varol |
O gün mü'min erkeklerin ve mü'min kadınların nurlarının önlerinden ve sağlarından koştuğunu görürsün. 'Bugün sizin müjdeniz altından ırmaklar akan, içinde sonsuza kadar kalacağınız cennetlerdir.' İşte büyük kurtuluş budur.
|
| Ali Bulaç |
O gün, mü'min erkekler ile mü'min kadınları, nurları önlerinde ve sağlarında koşarken görürsün. "Bugün sizin müjdeniz, içinde ebedi kalıcılar (olduğunuz), altından ırmaklar akan cennetlerdir." İşte 'büyük kurtuluş ve mutluluk' budur.
|
| Ali Fikri Yavuz |
(Hatırla) o günü ki, mümin erkeklerle mümin kadınların nurları, önlerinden ve sağlarından koşar bir halde kendilerini göreceksin. (Melekler onlara şöyle derler): “-Bugün size, müjde olsun! O cennetler ki, altlarından ırmaklar akıyor; içlerinde ebedî olarak kalacaksınız.” İşte en büyük kurtuluş budur...
|
| Ali Ünal |
(O mükâfat) günü mü’min erkekleri ve mü’min kadınları (Cennet’e doğru koşarken,) nurlarının da önlerinde ve sağlarında par par parladığını görürsün. “Bugün size müjdeler olsun! İşte, içlerinde sonsuzca kalmak üzere gireceğiniz ve (ağaçlarının arasından ve köşklerinin) altından ırmaklar akan cennetler! İşte budur o çok büyük kazanç, çok büyük başarı!”
|
| Bayraktar Bayraklı |
O gün, mümin erkeklerle mümin kadınları, amellerinin nurları önlerinden ve sağlarından aydınlatıp giderken görürsün. Kendilerine, “Bugün müjdeniz, içinden ırmaklar akan ve süreli kalacağınız cennetlerdir” denilir. İşte büyük kurtuluş budur.
|
| Bekir Sadak |
Inanmis erkek ve kadinlari, defterleri sagdan verilmis ve isiklari onlerinde olarak giderken gordugun gun onlara soyle denecektir: «Mujde; bugun iclerinden irmaklar akan, icinde temelli kalacaginiz cennetler sizindir.» Iste bu buyuk kurtulustur.
|
| Celal Yıldırım |
O gün mü'min erkekleri ve mü'min kadınları, nurları önlerinde ve sağlarında koşarcasına seyrederken görürsün. Bugün size müjde ; altlarından ırmaklar akan, içinde devamlı kalıcıları olacağınız Cennetler vardır. İşte bu, büyük bir kurtuluştur !
|
| Cemal Külünkoğlu |
Mü'min erkeklerle mü'min kadınların nurlarının, önlerinden ve sağlarından (aydınlatıp) gitmekte olduğunu göreceğin gün kendilerine şöyle denir: “Bugün size müjdelenen şey içlerinden ırmaklar akan, ebedî olarak kalacağınız cennetlerdir.” İşte bu, büyük bir kurtuluştur.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
İnanmış erkek ve kadınları, defterleri sağdan verilmiş ve ışıkları önlerinde olarak giderken gördüğün gün onlara şöyle denecektir: 'Müjde; bugün içlerinden ırmaklar akan, içinde temelli kalacağınız cennetler sizindir.' İşte bu büyük kurtuluştur.
|
| Diyanet Vakfi |
Mümin erkeklerle mümin kadınları, önlerinden ve sağlarından, (amellerinin) nurları aydınlatıp giderken gördüğün günde, (onlara): Bugün müjdeniz, zemininden ırmaklar akan ve içlerinde ebedî kalacağınız cennetlerdir, denilir. İşte büyük kurtuluş budur.
|
| Edip Yüksel |
Gerçeği onaylayan erkeklerin ve kadınların ışıklarının önlerinden ve sağ yanlarından yayıldığını gördüğün gün, “Müjde! Bugün, sürekli olarak kalacağınız altlarından ırmaklar akan bahçeler var. Bu, en büyük zaferdir.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
O gün ki göreceksin o mü'minleri ve mü'mineleri, önlerinde ve sağlarında nûrları koşuyor, müjde size diye bu gün o Cennetler ki altlarından ırmaklar akıyor, içlerinde muhalled kalacaksınız, işte fevz-i azîm odur.
|
| Erhan Aktaş |
O gün, mü’min erkekleri ve mü’min kadınları, nurları1 önlerinde ve sağlarında2 olduğu halde koşarlarken göreceksin. Bugün müjdeniz; içinde sürekli kalacağınız, içinden ırmaklar akan Cennetlerdir. İşte bu büyük kurtuluştur.
1- Aydınlık, ışık. Gidecekleri yönü belirleyen aydınlık. Dünyada “inanan ve salihatı yapanlar” olmaları, bu yaptıkları bir ışık olarak ahirette önlerini aydınlatacaktır. 2- “Sağ; deyim olarak, bereketli, yüksek mertebe, seçkin, uğurlu, güç ve şeref” anlamına gelmektedir.
|
| Gültekin Onan |
O gün, inançlı (erkek)ler ile inançlı (kadın)ları nurları önlerinde ve sağlarında koşarken görürsün. "Bugün sizin müjdeniz, içinde ebedi kalıcılar (olduğunuz), altından ırmaklar akan cennetlerdir." İşte 'büyük kurtuluş ve mutluluk' budur.
|
| Hakkı Yılmaz |
O gün, inanan erkekleri ve inanan kadınları, ellerinin arasında ve sağlarında ışıkları olduğu hâlde koşar göreceksin. –Bugün müjdeniz, altlarından ırmaklar akan, içlerinde sonsuza dek kalacağınız cennetlerdir. İşte bu, çok büyük kurtuluşun ta kendisidir!–
|
| Harun Yıldırım |
O gün mü’min erkeklerle mü’min kadınları, ışıkları önlerinde ve sağlarında koşarken görürsün. Bugün müjdeniz orada daimi kalıcılar olmak üzere altlarından nehirler akan cennetlerdir. İşte büyük kurtuluş budur.
|
| Hasan Basri Çantay |
O günde ki erkek mü'minlerle kadın mü'minleri — nuurları önlerinden ve sağlarından koşar bir halde görürsün. (Melekler onlara) «Bugün sizin müjdeniz, içlerinde ebedî kalacağınız, altlarından ırmaklar akan cennetlerdir» (diyeceklerdir). İşte bu, büyük muraada ermenin ta kendisidir.
|
| Hayrat Neşriyat |
O gün (kıyâmet günü) mü’min erkeklerle mü’min kadınları görürsün ki, nûrları önlerinde ve sağlarında koşuyor. (Onlara denilir ki:) 'Bugün sizin müjdeniz, altlarından ırmaklar akan, içlerinde ebedî kalıcı kimseler olduğunuz Cennetlerdir!' İşte en büyük kurtuluş budur!
|
| İbni Kesir |
O gün; mü'min erkeklerle mü'min kadınların nurları önlerinden ve sağlarından koşarken görürsün. Müjde, bugün altlarından ırmaklar akan ve içinde ebediyyen kalacağınız cennetler sizindir, denilir. İşte bu, büyük kurtuluşun kendisidir.
|
| İskender Evrenosoğlu |
O gün, mü'min erkekleri ve mü'min kadınları, nurları önlerinde ve sağlarında koşarken görürsün. Bugün sizin müjdeniz, orada ebediyyen kalacağınız, altından nehirler akan cennetlerdir. İşte o, fevzül azîmdir (en büyük kurtuluştur).
|
| Kadri Çelik |
Mümin erkekler ile mümin kadınları, nurları önlerinde ve sağlarında koşar iken gördüğünüz gün (onlara), “Bugün sizin müjdeniz, içinde temelli kalıcılar olarak altından ırmaklar akan cennetlerdir” denir. İşte büyük kurtuluş budur.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Dağılan nurlar, Mü'min erkek ve kadınların önlerinden ve sağlarından koşar İşte o gün parıltılı insanları görürsün. Bugün müjdeniz işte bu cennetlerdir. Daimi kalacağınız altından ırmaklar akan cennettir. İşte büyük kurtuluş budur.
|
| Mehmet Okuyan |
Mümin erkeklerle mümin kadınları, (kendilerini aydınlatan) nûrlarının (ışıklarının) önlerinde ve sağlarında koşarken gördüğün günde, (onlara) “Bugün müjdeniz, içlerinde ebedî kalıcılar olarak (kalacağınız), altlarından ırmaklar akan cennetlerdir.” (denecektir). Asıl büyük kurtuluş işte budur!
|
| Muhammed Celal Şems |
Mümin erkek ve mümin kadınların nurlarını, önlerinde ve sağlarında koşarken göreceğin gün (kendilerine,) “Bugün size, içinden ırmaklar akan Cennetler’in müjdesini veriyoruz,” (denilecek.) Onlar, orada ebediyen kalacaklar. İşte en büyük başarı (da) budur.
|
| Muhammed Esed |
Bütün mümin erkekleri ve mümin kadınları önlerinde ve sağ taraflarında hızla yayılan ışık dalgalarıyla göreceğin Gün, (o Gün onlar şu hitapla karşılanacaklar:) "Bugün size bir müjde (var); içinden ırmaklar akan, mesken edineceğiniz bahçeler! Bu, en büyük mazhariyettir!"
|
| Mustafa Çevik |
11-15 Kim Allah’ın kendisine bahşettiği nimetlerden O’nun yolunda ne harcarsa, karşılığını kat kat fazlasıyla görecektir. İşte böylesi mü’min erkekler ve kadınların Hesap Günü dünyadaki yaptıkları sebebiyle kazandıkları nurun aydınlattığı yol üzerinde, sağ taraflarına doğru ilerlediklerini görürsün. O Gün onlara “Müjdeler olsun size, içlerinden ırmaklar akan ve içinde devamlı kalacağınız cennet sizi bekliyor, gerçek zafer ve kazanç budur” denilecek. O Gün erkek ve kadın münafıklar ise bu mü’minlere, “Biraz olsun bize doğru gelin de ışığınızdan biz de yararlanalım” diyecekler. O zaman onlara denilecek ki: “Sizler geride bıraktığınız hayatınıza dönüp bakarsanız buraya getirebildiğiniz bir ışığınızın olmadığını göreceksiniz.” Bunun üzerine mü’minlerle münafıkların arasına, kapısı olan bir duvar çekilir. Bu duvarın mü’minlere bakan tarafında şefkat ve rahmet eseri cennet, münafıklara bakan tarafında da azap yurdu cehennem olacak. Münafıklar O Gün mü’minlere “Biz dünyada sizin yanınızda, sizinle beraber değil miydik?” diye seslenecekler. Mü’minler de onlara “Evet, görünüşte öyleydiniz fakat aslında ikiyüzlülük ediyor, mü’minlerle mü’min, müşriklerle müşrik oluyordunuz ve sürekli olarak da mü’minlerin başlarına musibet gelmesini istiyordunuz. Allah’ın daveti nizam ile ahlaka ve Hesap Günü’ne de, hep şüphe ile bakıyor, boş kuruntularla oyalanıyordunuz. Şeytan da sizi Allah’ın sınırsız affına ve merhametine güvendirerek aldattı, dünya hayatınızı böyle yaşayıp, kendinize yazık edenler olarak bugüne geldiniz” diye cevap verecekler. Artık hesapların görüldüğü bugün ne münafıklardan ne de müşrik ve kâfirlerden cehennem azabından kurtuluş fidyesi olarak hiçbir şey kabul edilmez, pişmanlık yakarışlarının da hiçbir faydası olmaz. Böylece son durakları hak ettikleri cehennem ateşinin azabı olacaktır, orası ne kötü bir varış yeridir.
|
| Mustafa İslamoğlu |
Bütün mü'min erkekleri ve mü'min kadınları önleri ve sağ taraflarını aydınlatan nurlarıyla hızla ilerlerken gördüğün gün onlara: "Bu gün size müjde var: Zemininden ırmaklar çağlayan, içinde yerleşip kalacağınız cennetler!.. Bu, işte budur muhteşem zafer!"
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
O gün mü'minleri, ve mü'mineleri göreceksin ki, nûrları önlerinde ve sağ taraflarından koşar. (Onlara denilecektir ki:) Bugün sizin müjdeniz cennetlerdir ki, onların altlarından ırmaklar cereyan eder, içlerinde ebedîyyen kalıcılarsınız, işte bu, en büyük bir necâttır.
|
| Ömer Öngüt |
O günde erkek müminlerle kadın müminleri önlerinden ve sağlarından nûrlarını koşarken görürsün. Onlara: "Müjde! Bugün altlarından ırmaklar akan ve içinde ebediyen kalacağınız cennetler sizindir. İşte büyük kurtuluş budur!" denilir.
|
| Şaban Piriş |
O gün, mü’min erkeklerin ve mü’min kadınların nurlarının önlerinden ve sağlarından koştuğunu görürsün. -Müjde, bugün, alt tarafından ırmaklar akan ve içinde daimi kalacağınız cennetler sizindir. İşte O, en büyük kurtuluştur.
|
| Sadık Türkmen |
Mümin erkeklerle mümin kadınların nurlarının, önlerinde ve sağlarında koştuğunu göreceğin gün kendilerine şöyle denir: “Bugün size müjdelenen şey içlerinden ırmaklar akan, ebedi olarak kalacağınız cennetlerdir.” İşte bu büyük başarıdır.
|
| Seyyid Kutub |
O gün erkek kadın bütün müminlerden çıkan nurun önleri ve sağ yanları yönünde ilerlediğini görürsün. Onlara «Müjdeler olsun ki, altlarından ırmaklar akan ve içlerinde sürekli kalacağınız cennetler sizi bekliyor. İşte büyük başarı budur!» denir.
|
| Suat Yıldırım |
Gün gelir, mümin erkekleri ve mümin kadınları, önlerinde ve sağ taraflarındaki nurlarıyla, koşarcasına cennete doğru ilerlediklerini görürsün. Kendilerine: "Bugün size müjdeler olsun! Buyurun, içinden ırmaklar akan cennetlere, ebedî kalmak üzere girin!" denilir. İşte en büyük başarı ve mutluluk budur.
|
| Süleyman Ateş |
O gün inanan erkekleri ve inanan kadınları; ışıkları, önlerinde ve sağlarında koşar durumda görürsün. (Kendilerine): "Bugün müjdeniz, altlarından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacağınız cennetlerdir." (denilir). İşte büyük başarı budur!
|
| Süleymaniye Vakfı |
Bir gün inanıp güvenen erkeklerle inanıp güvenen kadınların ışıklarının, önlerinden ve sağlarından saçıldığını göreceksin. Onlara: “İçinden ırmaklar akan bahçeler bugün sizin müjdenizdir; orada ölümsüzleşeceksiniz” denir. İşte bu, büyük bir kurtuluştur.
|
| Tefhim-ul Kuran |
O gün, mü'min erkekler ile mü'min kadınları, nurları önlerinde ve sağlarında koşar iken görürsünüz. «Bugün sizin müjdeniz, içinde ebedi kalıcılar olarak altından ırmaklar akan Cennetlerdir.» İşte 'büyük kurtuluş ve mutluluk' budur.
|
| Ümit Şimşek |
O gün mü'min erkekleri ve mü'min kadınları görürsün ki, nurları önlerinde ve sağlarında koşmaktadır. Bugün sizin müjdeniz, altlarından ırmaklar akan Cennetlerdir; ebediyen orada kalacaksınız. İşte bu pek büyük bir kazanç ve kurtuluştur.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Gün olur, mümin erkeklerle mümin kadınları, ışıkları önlerinde ve sağ yanlarında koşar görürsün. Şöyle denilir: "Bugün size, altlarından ırmaklar akan cennetler müjdeleniyor. Sürekli kalıcısınız içlerinde." İşte büyük başarının ta kendisidir bu.
|