| Abdulbaki Gölpınarlı |
O gerçek mi diye soruyorlar senden; de ki: Evet, andolsun Rabbime ki gerçektir ve siz de ondan kurtulmayacaksınız.
|
| Abdullah Parlıyan |
O azap gerçekleşecek midir? diye senden haber soruyorlar. De ki: “Evet Rabbim hakkı için o azap, gerçekten meydana çıkacaktır ve siz ondan yakayı kurtaramayacaksınız.”
|
| Adem Uğur |
O (azap) bir gerçek midir? diye senden haber istiyorlar. De ki: Evet, Rabbime andolsun ki o şüphesiz gerçektir ve siz âciz bırakacak değilsiniz.
|
| Ahmed Hulusi |
"O (azap) gerçek midir?" diye senden haber isterler. . . De ki: "Evet, Rabbim hakkı için o elbette gerçektir! Siz bundan kaçıp kurtulamazsınız!"
|
| Ahmet Tekin |
'Bu cezanın aslı var mı?' diye senden haber soruyorlar.'Evet, Rabbime andolsun ki, ceza gerçekleşmesi kesin hak bir olgudur. Siz, Allah’ın koyduğu kanunların dışına çıkamayacak, bundan yakayı kurtaramayacaksınız' de.
|
| Ahmet Varol |
'O gerçek mi?' diye senden soruyorlar. De ki: 'Evet. Rabbime yemin ederim ki o gerçektir ve siz onun önüne geçemezsiniz.'
|
| Ali Bulaç |
"Bu bir gerçek mi?" diye senden haber soracaklar. De ki: "Evet, Rabbime andolsun ki, şüphesiz gerçektir ve sizler aciz bırakacak değilsiniz."
|
| Ali Fikri Yavuz |
“O azab, bir gerçek mi?” diye senden sorarlar. De ki: “- Evet, Rabbime yemin ederim ki, O, muhakkak bir gerçektir. Siz bundan yakayı kurtaramazsınız.”
|
| Ali Ünal |
“Sahi, gerçekten doğru mu bu?” diye senden haber almak isterler. De ki: “Evet, Rabbime yemin olsun ki doğrunun ta kendisi; ve siz, o azaba asla mani olabilecek değilsiniz.”
|
| Bayraktar Bayraklı |
“O bir gerçek midir?” diye senden haber istiyorlar. De ki: “Evet, Rabbime yemin ederim ki, o şüphesiz gerçektir ve siz âciz bırakacak değilsiniz.”
|
| Bekir Sadak |
«Y gercek midir?» diye senden sorarlar. De ki: «Evet, Rabbim hakki icin o gercektir, siz Allah'i aciz kilamazsiniz.»
|
| Celal Yıldırım |
O (azâb) hak mıdır, diye senden haber isterler. De ki: Evet, Rabbim hakkı için o gerçekten haktır ve siz (ondan Allah'ı) âciz bırakacak değilsiniz (yakayı da kurtaramıyacaksınız).
|
| Cemal Külünkoğlu |
“O (kıyamet ve azap) gerçek mi?” diye sana soruyorlar. De ki: “Evet. Rabbim hakkı için o kesin bir gerçektir. Ve siz (bu konuda Allah'ı) âciz bırakacak değilsiniz.”
|
| Diyanet İşleri (eski) |
'O gerçek midir?' diye senden sorarlar. De ki: 'Evet, Rabbim hakkı için o gerçektir, siz aciz kılamazsınız (önleyemezsiniz).'
|
| Diyanet Vakfi |
«O (azap) bir gerçek midir?» diye senden haber istiyorlar. De ki: Evet, Rabbime andolsun ki o şüphesiz gerçektir ve siz âciz bırakacak değilsiniz.
|
| Edip Yüksel |
“Bu sahiden doğru mudur?“ diye senden haber bekliyorlar. De ki: “Elbette, Efendime andolsun o gerçektir ve siz onu engelleyemezsiniz!“
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Sahih doğru mu bu? Diye senden istifsar ediyorlar, de ki: evet, rabbıma kasem ederim ki o, dosdoğru, ve siz bundan yakayı kurtaramazsınız
|
| Erhan Aktaş |
Sana “Bu gerçek midir?” diye soruyorlar. De ki: “Rabb’ime yemin ederim ki o gerçektir. Ve siz onu engelleyemezsiniz.”
|
| Gültekin Onan |
"Bu bir gerçek mi?" diye senden haber soracaklar. De ki: "Evet, rabbime andolsun ki, şüphesiz gerçektir ve sizler aciz bırakacak değilsiniz."
|
| Hakkı Yılmaz |
Ve “O azap gerçek mi?” diye senden haber almak istiyorlar. De ki: “Evet. Rabbime andolsun ki o, kesinlikle bir gerçektir. Ve siz, âciz bırakanlar değilsiniz.”
|
| Harun Yıldırım |
“O gerçek midir?” diye senden haber almak isterler. De ki: “Evet, Rabbime andolsun ki, şüphesiz gerçektir ve sizler aciz bırakacak değilsiniz.”
|
| Hasan Basri Çantay |
«O (azâb) bir gerçek mi?» diye senden haber isterler. De ki «Evet, Rabbime andederim ki, o elbet ve elbet bir hakıykatdır. Siz (bundan Allâhı) âciz bırakıcılar değilsiniz».
|
| Hayrat Neşriyat |
'Sâhiden o (azab) gerçek midir?' diye de senden haber isterler. De ki: 'Evet, Rabbime yemîn olsun ki şübhesiz o, elbette gerçektir ve siz ona mâni' olacak kimseler değilsiniz!'
|
| İbni Kesir |
O gerçek mi? diye senden haber sorarlar. De ki: Rabbıma andolsun ki o, muhakkak gerçektir. Elbette siz, O'nu aciz bırakacaklar değilsiniz.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Ve senden haber soracaklar: “O hak mıdır (gerçek midir)?” De ki: “Evet, Rabbime andolsun.” Muhakkak ki o, kesin olarak haktır (gerçektir) ve sizler aciz bırakanlar değilsiniz.
|
| Kadri Çelik |
“O (ilahi azap) gerçek midir?” diye senden sorarlar. De ki: “Evet, Rabbim hakkı için o gerçektir, siz (Allah'ı) aciz bırakacak kimseler de değilsiniz.”
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
"Yani bu gerçek mi?" diye senden sorarlar. De ki "Evet, gerçektir. Ulu Rabbime andolsun ki, şüphesiz siz ondan kurtulacak değilsinizdir.”
|
| Mehmet Okuyan |
(Bazı inkârcılar) “O (azap) gerçek midir?” diye senden haber bekliyorlar. De ki: “Evet, Rabbime yemin olsun: Şüphesiz ki o gerçektir ve siz asla (O’nu) aciz bırakıcılar değilsiniz.”
|
| Muhammed Celal Şems |
Onlar sana, “O (azap) gerçekten (gelecek) mi?” diye sorarlar. Sen onlara de ki: “Evet! Rabbime andolsun ki, o (azap) gerçekten (gelecek.) Siz (Allah’ı asla) çaresiz duruma düşüremezsiniz.” B.6
|
| Muhammed Esed |
Bazıları da sana, "Bütün bunlar gerçek mi?" diye soruyorlar. De ki: "Elbette! Rabbim hakkı için, katıksız gerçek bu; ve sizler de (büyük sorgulamadan) asla kaçamayacaksınız!"
|
| Mustafa Çevik |
50-53 De ki: “Allah’ın azabının, gecenin ya da gündüzün bir vaktinde ansızın başınıza gelmesi halinde ne duruma düşebileceğinizi hiç düşündünüz mü? Onun zamanını belirleyecek olan Allah’tır. Sizin “Bir an önce başımıza gelsin de görelim” demenizle de Allah onun zamanını değiştirmez. Anlaşılan o ki, azap başınıza gelmeden iman etmeyeceksiniz. Azap gelip çattığında da size şöyle denilecek, “Önceden size haberi verilip de uyarıldığınıza şimdi mi inanacaksınız? Hâlbuki azap gelsin de görelim diye alay ediyordunuz.” O gün Âhiret ve Hesap Günü’ne inanmayanlara, “Ebedî kalmak üzere girin şu hak ettiğiniz cehenneme de, görün azabın ne olduğunu.” denilecek. İçlerinden bir kısmı da kendilerine bildirmekte olan bu âyetler için şüpheyle sana, “Bu azap gerçek mi?” diye soruyorlar. Sen de onlara de ki: “Evet, Rabbime yemin olsun ki bu gerçeğin ta kendisidir ve sizler bundan asla kurtulamayacaksınız.”
|
| Mustafa İslamoğlu |
Tutup bir de seni "Şimdi bu gerçek mi yani?" diye sorguluyorlar. De ki: "Kesinlikle! Rabbim hakkı için bu gerçeğin ta kendisidir; üstelik sizler (büyük sorgulamayı) asla atlatamayacaksınız!"
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve senden haber almak istiyorlar ki, o doğru mudur? De ki: «Evet. Ve Rabbime andolsun ki doğru bir hakikattır ve siz onu bertaraf edecek kimseler değilsinizdir.»
|
| Ömer Öngüt |
“O (azap) gerçek midir?” diye senden haber sorarlar. De ki: “Evet! Rabbime andolsun ki, o şüphesiz gerçektir ve siz âciz bırakamazsınız. ”
|
| Şaban Piriş |
-Gerçek mi bu? diye sana soruyorlar. De ki: -Evet, Rabbim hakkı için o gerçektir. Siz ondan kaçamayacaksınız.
|
| Sadık Türkmen |
“Bu bir gerçek midir?” diye, senden haber soruyorlar. De ki: “Evet, Rabbime ant olsun ki, o kesinlikle gerçektir. Ve siz de önleyiciler değilsiniz/önleyemezsiniz.”
|
| Seyyid Kutub |
Sana, «O ceza gerçek midir?» diye soruyorlar. Onlara de ki; «Rabbim hakkı için, evet. O, gerçektir, siz Allah'ın yapacağını engelleyemezsiniz.»
|
| Suat Yıldırım |
"Sahi doğru mu bu?" diye senden haber sorarlar. De ki: "Evet! Rabbime yemin ederim ki o elbette gerçektir ve siz bundan yakayı kurtaramazsınız."
|
| Süleyman Ateş |
"Sahiden o gerçek midir?" diye senden soruyorlar. De ki: "Evet, Rabbim hakkı için o gerçektir. Siz (onu) önleyemezsiniz!"
|
| Süleymaniye Vakfı |
Senden haber almaya çalışıyorlar, “O gerçek mi?” diye. De ki “Evet! Rabbime yemin ederim ki gerçektir. Ondan yakanızı kurtaramayacaksınız.”
|
| Tefhim-ul Kuran |
«Bu bir gerçek mi?» diye senden haber soracaklar. De ki: «Evet, Rabbime andolsun ki, şüphesiz gerçektir ve sizler aciz bırakacak olanlar da değilsiniz.»
|
| Ümit Şimşek |
Bir de senden haber soruyorlar, 'O gerçek mi?' diye. De ki: Evet. Rabbime and olsun, o gerçektir. Ve siz bundan yakayı asla kurtaramayacaksınız.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Soruyorlar sana: "Doğru mu bu?" De ki: "Evet! Rabbime yemin ederim, o doğrunun ta kendisidir! Ve siz ondan yakayı kurtaramayacaksınız."
|