| Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve derler ki: Bu vait, ne vakit yerine gelecek doğru söylüyorsanız.
|
| Abdullah Parlıyan |
O inkârcılar derler ki: “Sizin bu tehdidiniz doğru ise, ne zaman gerçekleşecek?”
|
| Adem Uğur |
Doğru sözlü iseniz (söyleyin), bu tehdit hani ne zaman (gerçekleşecek)? derler.
|
| Ahmed Hulusi |
Derler ki: "Eğer sözünüzde sadıksanız, bu tehdidiniz ne zaman (gerçekleşecek)?"
|
| Ahmet Tekin |
'Eğer doğruysanız, bu tehdit ne zaman gerçekleşecek?' diyorlar.
|
| Ahmet Varol |
Diyorlar ki: 'Eğer doğru söyleyenlerseniz bu vaad ne zamandır?'
|
| Ali Bulaç |
Derler ki: "Eğer doğru söylüyorsanız, şu tehdit (ettiğiniz azab) ne zamanmış?"
|
| Ali Fikri Yavuz |
(Ey Rasûlüm, Mekke kâfirleri sana) diyorlar ki: “- Eğer doğru söylüyorsanız, (azabın vukuuna dair bize haber verdiğin) bu vaad ne zaman (gerçekleşmiş olacak)?”
|
| Ali Ünal |
“Eğer bu söylediğinde doğru isen”, diyorlar, “bu, O’nun huzurunda toplanma sözü ne zaman gerçekleşecek?”
|
| Bayraktar Bayraklı |
“Eğer doğru söylüyorsanız, bu tehdit ne zaman gerçekleşecek?” diyorlar.
|
| Bekir Sadak |
«Dogru sozlu iseniz bildirin bu azap sozu ne zamandir?» derler.
|
| Celal Yıldırım |
(İnkarcı maddeciler) derler ki: Eğer doğru kimseler iseniz bu vaad (azâb tehdidi) ne zaman ?
|
| Cemal Külünkoğlu |
“Eğer doğru söyleyenler iseniz, bu tehdit ne zaman gerçekleşecek?” diyorlar.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
'Doğru sözlü iseniz bildirin bu azap sözü ne zamandır?' derler.
|
| Diyanet Vakfi |
«Doğru sözlü iseniz (söyleyin), bu tehdit hani ne zaman (gerçekleşecek)?» derler.
|
| Edip Yüksel |
“Doğru iseniz, bu söz ne zaman gerçekleşecek?“ derler.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Böyle iken diyorlar ki: Ne zaman bu va'd? Eğer sadıksanız?
|
| Erhan Aktaş |
“Eğer doğru söylüyorsanız, yaptığınız bu uyarı ne zaman gerçekleşecek?” diyorlar.
|
| Gültekin Onan |
Derler ki: "Eğer doğru söylüyorsanız, şu tehdit (ettiğiniz azab) ne zamanmış?"
|
| Hakkı Yılmaz |
Bir de onlar: “Eğer doğru kimselerden iseniz bu tehdit ne zaman?” diyorlar.
|
| Harun Yıldırım |
Derler ki: “Eğer doğru söylüyorsanız şu vaad ne zamanmış?”
|
| Hasan Basri Çantay |
(Kâfirler, mü'minlere istihza ile) «Eğer siz doğru söyleyenlerseniz şu va'din (tehdîdin tehakkuku) ne zaman?» derler.
|
| Hayrat Neşriyat |
Hâlbuki (onlar:) 'Eğer (iddiânızda) doğru kimseler iseniz, bu va'd (edilen kıyâmet ve haşir) ne zaman?' diyorlar.
|
| İbni Kesir |
Derler ki: Doğru sözlüler iseniz, bildirin ne zamandır bu vaad?
|
| İskender Evrenosoğlu |
Ve: “Eğer siz, (sözünüzde) sadıksanız, bu (azap) vaadiniz ne zaman?” derler.
|
| Kadri Çelik |
Derler ki: “Eğer siz doğru sözlüler iseniz, şu tehdit (ettiğiniz azap) ne zamanmış?”
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
"Üsteleyip durduğunuz bu vakit ne zamanmış eğer doğruysanız ?" deyince
|
| Mehmet Okuyan |
(İnkârcılar) “Doğruysanız bu vaat (Son Saat) ne zamanmış!” derler.
|
| Muhammed Celal Şems |
Onlar derler ki: “Eğer doğruysanız, bu söz ne zaman gerçekleşecek?”
|
| Muhammed Esed |
Ama onlar (yalnızca şunu) soruyorlar: "Bu vaad ne zaman gerçekleşecek? (Buna cevap verin, ey inananlar,) eğer doğru sözlü insanlar iseniz!"
|
| Mustafa Çevik |
23-27 De ki: “Sizi yoktan var edip, işitecek kulaklar, görecek gözler, hissedecek gönüller, akıl ve idrak bahşeden Allah’a karşı sorumluluk ve minnet duyup da davetine yönelmeyecek misiniz? Sizi yeryüzünde çoğaltıp yayan O’dur, sonunda yine O’na döndürülüp, davetine karşı tutumunuzdan hesaba çekileceksiniz.” Bütün bu gerçeklere rağmen inkârcılar Allah’ın davetine iman eden mü’minlere, “Eğer doğru söylüyorsanız söyleyin bakalım, şu bizi tehdit ettiğiniz vaat edilen Kıyamet ve Hesap Günü ne zaman gelecek.” diyorlar. Sen onlara de ki: “O Günün ne zaman geleceğini yalnız Allah bilir, ben yalnızca O Günün geleceği ile sizi uyarıyorum.” Hesap Günü onların azapla karşılaştıklarında yüzleri korkudan kapkara kesilecek ve onlara “İşte alay ederek ne zaman gelecekmiş, gelsin de görelim dediğiniz azap budur.” denilecek.
|
| Mustafa İslamoğlu |
Ama onlar: "Bu vaad ne zaman gerçekleşecek, eğer sözünüze sadıksanız (haber verin de görelim)!" diye meydan okuyorlar.
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve derler ki: «Şu vaadedilen, ne zamandır, eğer sâdıklar oldu iseniz?»
|
| Ömer Öngüt |
Onlar: "Eğer doğru sözlü iseniz bu vaad ne zaman gerçekleşecek?" derler.
|
| Şaban Piriş |
- Bu vaat ne zaman gerçekleşecek, eğer doğru söylüyorsanız? derler.
|
| Sadık Türkmen |
DİYORLAR Kİ: “Eğer doğru sözlüler iseniz, bu söz ne zamandır?
|
| Seyyid Kutub |
«Doğru sözlü iseniz söyleyin, bu tehdit hani ne zaman gerçekleşecek?» derler.
|
| Suat Yıldırım |
Ama onlar yalnızca şunu soruyorlar: "Eğer iddianızda tutarlı iseniz, bu vaad yani inanmadığımız takdirde geleceğini bildirip tehdid ettiğin azap ne zaman?"
|
| Süleyman Ateş |
"Doğru (söylüyor) iseniz bu tehdid (ettiğiniz azâb) ne zaman gelecek?" diyorlar.
|
| Süleymaniye Vakfı |
“Dediğiniz doğruysa onun ne zaman olacağını da söyleyin.” derler.
|
| Tefhim-ul Kuran |
Derler ki: «Eğer siz doğru sözlüler iseniz, şu tehdit (ettiğiniz azab) ne zamanmış?»
|
| Ümit Şimşek |
Bir de diyorlar ki: 'Doğru söylüyorsanız, vaad ettiğiniz şey ne zaman?'
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Derler ki: "Eğer doğru sözlülerseniz, bu vaat de zaman?"
|