| Abdulbaki Gölpınarlı |
Elbette geçeceksiniz bir halden bir hâle.
|
| Abdullah Parlıyan |
Siz ey insanlar! Hiç şüphesiz bir halden bir hale geçeceksiniz yani doğum, gençlik, ihtiyarlık, hastalık, sağlık, fakirlik, zenginlik, ölüm, kıyamet, ahiret gibi safhalardan geçeceksiniz.
|
| Adem Uğur |
Ki, siz elbette halden hale geçeceksiniz.
|
| Ahmed Hulusi |
Mutlaka siz, boyutlar değiştirerek o boyutların uygun bedenlerine dönüşeceksiniz!
|
| Ahmet Tekin |
Elbette siz, ey inkâr edenler, kademe kademe artan şiddetli azaplara dûçâr olacaksınız.
|
| Ahmet Varol |
Muhakkak ki siz bir halden başka bir hale geçeceksiniz.
|
| Ali Bulaç |
Siz, gerçekten tabakadan tabakaya bineceksiniz.
|
| Ali Fikri Yavuz |
Sizler, muhakkak halden hale binib geçeceksiniz.
|
| Ali Ünal |
Hiç şüphesiz, biri diğeriyle bağlantılı olarak halden hale geçeceksiniz.
|
| Bayraktar Bayraklı |
(16-19) Hayır! Şafağa, geceye ve onun topladığı şeylere, dolunay şeklini alan Ay'a yemin ederim ki siz halden hale geçersiniz.
|
| Bekir Sadak |
suphesiz siz bir durumdan digerine ugratilacaksiniz.
|
| Celal Yıldırım |
Ki sizler şüphesiz kademeli hayat safhalarında halden hale geçeceksiniz.
|
| Cemal Külünkoğlu |
(16-19) Hayır (boşuna yaratıldığınızı zannetmeyin)! Yemin ederim akşamın alaca karanlığına, geceye ve gecenin içinde barındırdığına, dolunay hâlindeki aya ki, muhakkak siz bir durumdan diğerine uğratılacaksınız (tabakadan tabakaya bineceksiniz).
|
| Diyanet İşleri (eski) |
Şüphesiz siz bir durumdan diğerine uğratılacaksınız. (tabakadan tabakaya bineceksiniz)
|
| Diyanet Vakfi |
(16-19) Hayır! Şafağa, geceye ve onda basan karanlığa, dolunay olmuş aya yemin ederim ki, halden hale geçersiniz.
|
| Edip Yüksel |
Siz evreden evreye binip geçeceksiniz.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Ki sizler binip binip gececeksiniz elbette tabakadan tabakaya
|
| Erhan Aktaş |
Kesinlikle tabakadan tabakaya bineceksiniz.1
1- Kıyamet Günü halden hale sürekli değişecek ama asla yok olup gitmeyeceksiniz.
|
| Gültekin Onan |
Siz, gerçekten tabakadan tabakaya bineceksiniz.
|
| Hakkı Yılmaz |
(16-19) O hâlde, o şafak, gece ve içinde barındırdığı şeyler derlendiği zaman o ay kanıttır ki, siz kesinlikle hâlden hâle biniyorsunuz [sürekli değişeceksiniz, asla yok olup gitmeyeceksiniz].
|
| Harun Yıldırım |
Siz gerçekten tabakadan tabakaya bineceksiniz.
|
| Hasan Basri Çantay |
siz (ey insanlar), hiç şübhesiz, o halden bu haale bineceksiniz.
|
| Hayrat Neşriyat |
(Ki siz ey insanlar!) Mutlaka tabakadan tabakaya binecek (hâlden hâle geçecek)siniz!
|
| İbni Kesir |
Muhakkak siz; bir durumdan diğerine uğratılacaksınız.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Siz mutlaka tabakadan tabakaya bineceksiniz (gök katlarından geçeceksiniz).
|
| İstanbul Kuran Araştırmaları Grubu |
Siz gerçekten tabakadan tabakaya binip geçeceksiniz
(Bu surede de “ve” vurgusuyla Ay’a dikkat çekildikten bir ayet sonra “tabakadan tabakaya, binip geçileceği” söylenmiştir. Daha önceden Kuran’ı anlamaya çalışanlar 18. ayetle 19. ayeti ayrı düşünmüşler ve “tabakadan tabakaya geçişi” başka türlü değerlendirmeye çalışmışlardır. ... Ayetin ifadesinde gelecekte gerçekleşecek bir olaydan bahsedilmektedir ve bu olayın olduğu zamanda insanların neden iman etmediği sorgulanmaktadır. Yani gelecekte bu olay olduğu zaman da iman etmeyen insanlar olacaktır. Ayrıca ayette geçen “tabaka” kelimesi Kuran’ın diğer yerlerinde, örneğin 67-Mülk Suresi 3. ayette ve 71-Nuh Suresi 15. ayette maddi tabakaları ifade etmekte; fakat manevi bir tabakayı veya halleri ifade etmemektedir. Ayette “binip geçilmesinden” bahsedilmesi de, Ay’a gidilmesine işaret edildiği görüşünü desteklemektedir.
(18. ayette Ay’ın dolunay şekline dikkat çekilir. Ay’ın gerçek şekli dolunaydaki halidir. Ay’ın dolunay hali Ay’ın bütününü, Ay’ın diğer halleri ise kendisini değil ancak bir bölümünü ifade eder. Ay’ın özellikle dolunay haline dikkat çekilmesi bu yüzden olabilir. Tabi ki en doğrusunu Allah bilir.))
|
| Kadri Çelik |
Ki şüphesiz siz (Allah'a doğru) birbiriyle uyumlu bir aşamadan diğerine geçeceksiniz.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Arzu etseniz de etmeseniz de halden hale geçeceksiniz külliyen,
|
| Mehmet Okuyan |
Siz elbette bir hâlden (başka) bir hâle geçeceksiniz.
|
| Muhammed Celal Şems |
Sizler aşama aşama ilerleyeceksiniz.
|
| Muhammed Esed |
(işte böylece, ey insanlar,) siz adım adım ilerleyeceksiniz.
|
| Mustafa Çevik |
16-22 Şafak vaktine, gece karanlığının örtüp bürüdüğü her şeye, dolunay halindeki Ay’a andolsun ki siz, ey insanlar! Bir halden başka bir hale, dünya hayatınızdan âhiret hayatınıza geçirileceksiniz. Gerçek bu kadar açık bildirilmişken, nasıl oluyor da insanların bir kısmı Allah’la birlikte başka ilahlar edinip, O’nun davetinden yüz çevirerek müşrik olmayı tercih edebiliyorlar? Ve nasıl oluyor da, Kur’an ile yaratılışlarının amacı kendilerine okunduğu halde, teslimiyetlerini gösterip, Rableri olan Allah’a secde etmek yerine Kur’an’ı yalanlıyorlar.
|
| Mustafa İslamoğlu |
ey insanlar; mukadder sona doğru) safha safha, adım adım ilerleyeceksiniz.
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Elbette ki halden hale mülâki olacaksınız.
|
| Ömer Öngüt |
Ki, şüphesiz siz tabakadan tabakaya (halden hale) geçeceksiniz.
|
| Şaban Piriş |
Elbette sen, bir aşamadan bir aşamaya geçeceksin.
|
| Sadık Türkmen |
siz bir durumdan diğerine geçeceksiniz.
|
| Seyyid Kutub |
Şüphesiz siz bir durumdan diğerine uğrayacaksınız.
|
| Suat Yıldırım |
Siz halden hale geçeceksiniz!
|
| Süleyman Ateş |
Ki, siz, mutlaka tabakadan tabakaya bineceksiniz!
|
| Süleymaniye Vakfı |
Halden hale gireceksiniz!
|
| Tefhim-ul Kuran |
Siz, gerçekten tabakadan tabakaya bineceksiniz.
|
| Ümit Şimşek |
Siz bir tabakadan diğerine geçeceksiniz.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Ki siz boyuttan boyuta/halden hale mutlaka geçeceksiniz.
|