| Abdulbaki Gölpınarlı |
Bakmaz mısın şunlara ki Allah'ın gazap ettiği bir topluluğa dostluk ederler; onlar, ne sizdendir, ne onlardan ve bilip dururken de yalan yere yemin ederler.
|
| Abdullah Parlıyan |
Allah'ın kendilerine gazap ettiği bir toplulukla dostluk kuranların farkında değil misin? Onlar ne müslüman olarak sizdendirler, ne o Yahudilerdendirler. Onlar bile bile yalan söyleyerek, Allah adına yemin ediyorlar ve biz müslümanız diyorlardı.
|
| Adem Uğur |
Allah'ın kendilerine gazap ettiği bir topluluğu dost edinenleri görmedin mi? Onlar ne sizdendirler ne de onlardan. Bilerek yalan yere yemin ediyorlar.
|
| Ahmed Hulusi |
Allâh'ın kendilerine gazap ettiği bir topluluğu dost edinen şu kimseleri görmedin mi? Onlar ne sizdendirler ne de onlardandırlar; bunu bildikleri hâlde yalan üzerine yemin ederler.
|
| Ahmet Tekin |
Allah’ın kendilerine gazap ettiği kavimlerle, topluluklarla, yahudilerle dostluklar, ittifaklar kuranları, işlerinin idaresini onlara bırakarak, onları kendilerine hâkim hâle getirenleri görmüyor musun? Onlar, ne sizdendirler, ne de onlardan. Bilerek, yalan yere yemin ediyorlar.
|
| Ahmet Varol |
Allah'ın kendilerine kızdığı bir topluluğu dost edinenleri görmedin mi? Onlar ne sizdendirler, ne de onlardan. Bile bile yalan üzere yemin ediyorlar.
|
| Ali Bulaç |
Allah'ın kendilerine karşı gazablandığı bir kavmi veli (dost ve müttefik) edinenleri görmedin mi? Onlar, ne sizdendirler, ne onlardan. Kendileri de (açıkça gerçeği) bildikleri halde, yalan üzere yemin ediyorlar.
|
| Ali Fikri Yavuz |
(Ey Rasûlüm, müminlerin esrarını Yahûdi’lere nakleden) şu münafıklara bakmaz mısın: Allah’ın gazab etmiş olduğu bir kavme yardaklık etmektedirler. Onlar ne sizdendirler, ne onlardan... (Yeminlerinde yalancı olduklarını) bilip dururlarken de, yalan yere yemin ederler.
|
| Ali Ünal |
Allah’ın kendilerine gazap ettiği bir topluluğu dost edinip işlerine vekil kılanları (münafıklar) görmez misin? Onlar ne sizdendir, ne de diğerlerindendir. (Böyleyken, sizden olduklarına dair) bile bile yalan yere emin etmektedirler.
|
| Bayraktar Bayraklı |
Allah'ın öfke duyduğu bir toplumu dost edinenleri görmez misin? Onlar ne sizdendir ne de onlardandır. Bile bile yalan yere yemin ederler.
|
| Bekir Sadak |
Allah'in gazabettigi milleti dost edinen munafiklari gormedin mi? Onlar ne sizdendir ne de onlardan, bile bile, yalan yere yemin etmektedirler.
|
| Celal Yıldırım |
Allah'ın gazab ettiği bir topluluğu dost ve arkadaş edinenleri görmedin mi ? Onlar ne sizden, ne de diğerlerindendirler. Bildikleri halde yalan yere yemin ederler.
|
| Cemal Külünkoğlu |
Allah'ın gazap ettiği bir topluluğu dost edinenlere (mü'minlerin sırlarını Yahudilere nakleden münafıklara) baksana! Bunlar ne sizden, ne de onlardandır. Bunlar bilerek yalan yere yemin ederler.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
Allah'ın gazabettiği milleti dost edinen münafıkları görmedin mi? Onlar ne sizdendir ne de onlardan, bile bile, yalan yere yemin etmektedirler.
|
| Diyanet Vakfi |
Allah'ın kendilerine gazap ettiği bir topluluğu dost edinenleri görmedin mi? Onlar ne sizdendirler ne de onlardan. Bilerek yalan yere yemin ediyorlar.
|
| Edip Yüksel |
ALLAH’ın kendilerine kızgın olduğu bir topluluğu dost edinenlere dikkat etmedin mi? Onlar ne sizdendir ne de onlardandır. Onlar bile bile yalan yere yemin ederler!
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Bakmaz mısın şunlara ki Allahın gadab etmiş olduğu bir kavma yardaklık etmektedirler, onlar ne sizdendirler ne onlardan ve bilip dururken yalan yere yemin ederler
|
| Erhan Aktaş |
Allah’ın kendilerine gazap ettiği bir topluluğa dönenleri1 görüyor musun? Aslında onlar, ne sizdendirler ne de onlardan. Bilerek yalan yere yemin ediyorlar.
1- Onları yardımcı, koruyucu ve yönetici yapanları.
|
| Gültekin Onan |
Tanrı'nın kendilerine karşı gazablandığı bir kavmi veli (dost ve müttefik) edinenleri görmedin mi? Onlar, ne sizdendirler, ne onlardan. Kendileri de (açıkça gerçeği) bildikleri halde, yalan üzere yemin ediyorlar.
|
| Hakkı Yılmaz |
Allah'ın kendilerine gazap ettiği bir topluluğu yardımcı, koruyucu; yönetici yapanları görmedin mi/hiç düşünmedin mi? Onlar ne sizdendirler, ne de onlardan. Ve onlar bilerek yalan yere yemin ediyorlar.
|
| Harun Yıldırım |
Allah’ın kendilerine gazap ettiği bir kavmi dost edinenleri görmedin mi? Onlar, ne sizdendir, ne de onlardan. Kendileri de bildikleri halde, yalan yere yemin ediyorlar.
|
| Hasan Basri Çantay |
Allahın, kendilerine gazab etdiği bir kavmi dost edinenleri görmedin mi? Bunlar sizden de değildir, onlardan da değildir. Kendileri de bilib dururlarken, onlar yalan yere yemîn ederler.
|
| Hayrat Neşriyat |
Allah’ın kendilerine gazab ettiği bir topluluğu dost edinenleri (o münâfıkları)görmedin mi? Onlar ne sizdendir, ne de onlardandır. Onlar, bile bile yalan yere yemîn ediyorlar.
|
| İbni Kesir |
Bakmaz mısın onlara ki, Allah'ın, kendilerine gazab ettiği bir kavmi dost edinmişlerdir? Onlar; ne sizdendir, ne de onlardan. Ve bile bile yalan yere yemin etmektedirler.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Allah'ın kendilerine öfkelendiği (gadaplandığı) kavme (yahudilere) dönenleri (onları dost edinen münafıkları) görmedin mi? Onlar sizden değildir ve onlardan da (yahudilerden de) değildir. Bilerek yalan yere yemin ederler.
|
| Kadri Çelik |
Allah'ın kendilerine karşı gazaplandığı bir kavmi veli edinmekte olanları görmedin mi? Onlar ne sizdendirler, ne de onlardan. Kendileri de (açıkça gerçeği) bildikleri halde, yalan üzere yemin etmektedirler.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Eh, Allah'ın gazap ettiği topluluğu dost edinenleri görmedin mi? Onlar Mü'minlerden de, onlardan da değildir. Bilerek yalan yere yemin ediyorlar.
|
| Mehmet Okuyan |
Allah’ın kendilerine gazap ettiği bir topluluğu dost edinenleri görmedin mi? Onlar (münafıklar) ne sizdendir ne de onlardan. Bilerek yalan yere yemin ediyorlar.
|
| Muhammed Celal Şems |
Allah’ın gazap indirdiği kimseleri dost edinene, hiç dikkat ettin mi? Bunlar ne sizdendir, ne (de) onlardan. Onlar bildikleri halde yalan yere yemin ederler.
|
| Muhammed Esed |
Allah'ın gazabına uğrayan bir toplum ile dostluk kuranların farkında değil misin? Onlar ne sizdendir (ey müminler) ne de o (hakikati inatla reddede)nlerden. Böylece onlar yalan ve düzmece (değerler) üstüne (onların yalan ve sahte olduklarını) bile bile yemin ederler.
|
| Mustafa Çevik |
14-20 Allah’ı gazaplandıran müşrik ve kâfirleri dost edinen, onlarla işbirliği içinde olan münafıklar, ne onlardandır ne de sizden, bir de utanmadan yalan yere yemin ederek sizden olduklarını söylüyorlar. Allah onlara bu tutumlarından dolayı çetin bir azap hazırlamıştır. Onlar yeminlerini ikiyüzlülüklerine örtü yaparak, başkalarını da Allah’ın davetinden alıkoymaya çalışırlar. Bu yüzden de alçaltıcı şiddetli bir azapla cezalandırılacaklar, malları, mülkleri, evlatları, soyları, sopları onları Allah’ın azabından kurtaramaz. Onların yerleri ebedî olarak kalacakları cehennemdir. Onlar hesap vermek üzere diriltildiklerinde, size karşı yemin ettikleri gibi, Allah’a da yemin ederek kendilerini temize çıkarmaya, cehennem azabından kurtulmaya çalışırlar. Fakat onların yeminleri orada hiçbir işe yaramaz çünkü Allah onların iç yüzlerini, yalancılıklarını çok iyi bilmektedir. Onlar şeytanın fısıltılarla yaptığı telkinlere ve şeytanlaşmış kimselerin çağırısına uyup Allah’ın davet ettiği hayat nizamından yüz çevirerek şeytanlaşmışlardı. O yüzden de hüsrana uğrayıp azabı hak etmişlerdir. Bunlar Allah’a ve elçisine başkaldırmaya kalkan en alçak, en sefil ve zillete düşmüş kimselerdir.
|
| Mustafa İslamoğlu |
Allah'ın gazabına uğrayan bir toplulukla dayanışma içine girenleri görmez misin? Onlar ne sizdendir ne de onlardandır; bir de (utanmadan) bile bile yalan yere yemin ediyorlar.
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Görmedin mi o kimseleri ki, üzerlerine Allah'ın gazap etmiş olduğu bir kavmi dost edindiler o kimseler, ne sizdendirler ve ne de onlardandırlar ve bilir oldukları halde yalan yere yemîn ederler.
|
| Ömer Öngüt |
Allah'ın gadap ettiği bir toplulukla dostluk kuranları görmedin mi? Onlar ne sizdendir, ne de onlardan. Bilerek yalan yere yemin ediyorlar.
|
| Şaban Piriş |
Allah’ın gazap ettiği bir toplumu dost edinenleri gördün mü? Onlar, sizden değil, onlardan da değil. Bile bile yalan yere yemin ediyorlar.
|
| Sadık Türkmen |
ALLAH’ın kendilerine gazap ettiği bir topluluğu, dost edinenleri görmez misin? Onlar ne sizdendirler, ne de onlardan. Onlar bile bile yalan yere yemin ederler.
|
| Seyyid Kutub |
Allah'ın kendilerine gazap ettiği bir topluluğu dost edinenleri görmedin mi? Onlar ne sizdendirler, ne de onlardan. Bile bile yalan yere yemin ediyorlar.
|
| Suat Yıldırım |
Allah’ın gazab ettiği bir topluluğu dost edinenlere baksana! Bunlar ne sizden, ne de onlardandır. Bunlar bile bile yalan yere yemin ederler.
|
| Süleyman Ateş |
Allâh'ın kendilerine gazab ettiği bir topluluğu dost edinenleri görmedin mi? Onlar ne sizdendirler, ne de onlardan. Bilerek yalan yere yemin ediyorlar.
|
| Süleymaniye Vakfı |
Sen, Allah’ın gazabına uğrayan bir toplulukla iş birliği yapanları görmüyor musun? Bunlar, ne sizdendir ne de onlardan. Bunlar, bile bile yeminlerini yalanlarına alet ederler.
|
| Tefhim-ul Kuran |
Allah'ın kendilerine karşı gazablandığı bir kavmi veli (dost ve müttefik) edinmekte olanları görmedin mi? Onlar, ne sizdendirler, ne de onlardan. Kendileri de (açıkça gerçeği) bildikleri halde, yalan üzere yemin etmektedirler.
|
| Ümit Şimşek |
Allah'ın gazap ettiği bir topluluğu veli edinenleri görmedin mi? Onlar ne sizdendir, ne onlardan. Fakat bilerek yalan yere yemin ederler.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Allah'ın kendilerine öfkelendiği bir kavmi dost edinenleri görmedin mi? Onlar ne sizdendirler ne de onlardan. Bilip durdukları halde yalana yemin ediyorlar.
|