| Abdulbaki Gölpınarlı |
Öylesine ateş ki yürekleri sarar, kaplar.
|
| Abdullah Parlıyan |
Öyle bir ateş ki, canlılık merkezi olan yüreklere işler ve kaplar.
|
| Adem Uğur |
(Yandıkça) tırmanıp kalplerin ta üstüne çıkar.
|
| Ahmed Hulusi |
O ki çıkar (kaplayıp örter) FUADlar (Esmâ mânâ özelliklerini şuura yansıtıcılar) üzerine.
|
| Ahmet Tekin |
Kalplerin, beyinlerin içine işleyen ateştir.
|
| Ahmet Varol |
O yüreklere kadar işler.
|
| Ali Bulaç |
Ki o, yüreklerin üstüne tırmanıp çıkar.
|
| Ali Fikri Yavuz |
Öyle ki, onun acısı kalblere kadar girer.
|
| Ali Ünal |
Bir ateş ki, kalbe kadar işleyip, (vücudun dışı gibi içini de yakar).
|
| Bayraktar Bayraklı |
(4-9) Hayır! Andolsun ki o, Hutame'ye atılacaktır. Hutame'nin ne olduğunu bilir misin? Allah'ın, tutuşturulmuş, kalplerin cıdarına işleyen ateşidir. Onlar, bu ateşin içinde uzatılmış sütunlara bağlanmış haldeyken o ateş, üzerlerine kapatılmıştır.
|
| Bekir Sadak |
(6-7) O, yureklere cokecek olan, Allah'in tutusturulmus atesidir.
|
| Celal Yıldırım |
(6-7) Allah'ın, yürekler üstüne yükselip çıkan tutuşturulmuş ateşidir.
|
| Cemal Külünkoğlu |
(6-7) (O,) acısı yüreklere kadar işleyecek olan, Allah'ın tutuşturulmuş ateşidir.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
(6-7) O, yüreklere çökecek olan, Allah'ın tutuşturulmuş ateşidir.
|
| Diyanet Vakfi |
(6-7) Allah'ın, tutuşturulmuş, (yandıkça) tırmanıp kalplerin ta üstüne çıkan ateşidir.
|
| Edip Yüksel |
Ki beyinlere işler.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Ki çıkar gönüller üstüne
|
| Erhan Aktaş |
Yüreklere işleyen bir ateş.
|
| Gültekin Onan |
Ki o, yüreklerin (efide) üstüne tırmanıp çıkar.
|
| Hakkı Yılmaz |
6-7 O, Allah'ın, gönüllerin üzerine tırmanıp çıkan, tutuşturulmuş bir ateşidir.
|
| Harun Yıldırım |
Yüreklere tırmanır.
|
| Hasan Basri Çantay |
ki tırmanıb yüreklerin ta üstüne çıkacak (kaplayacak) dır o.
|
| Hayrat Neşriyat |
Öyle (ateş) ki, kalbleri kaplar (ta içine işler!)
|
| İbni Kesir |
Ki tırmanıp yüreklerin içine işler.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Ki o (hutame) yüreklerin üstüne çıkar (yükselir).
|
| Kadri Çelik |
O (ateş), kalplere çöreklenmektedir.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
(6-7) Elbet Allah'ın tutuşturulmuş ateşidir ki, Yüreklerin içlerine kadar girer, işler.
|
| Mehmet Okuyan |
O (ateş) ki kalplerin üzerinde yükselir.
|
| Muhammed Celal Şems |
(6-7) O, tutuşturulmuş olan ve kalpleri yakan Allah’ın ateşidir.
|
| Muhammed Esed |
(günahkar) kalplerin üstünde yükselen:
|
| Mustafa Çevik |
5-9 Hutame’nin ne müthiş bir ateş azabı olduğunu bilir misin? Onun dehşetli
azabı, insan aklının çok ötesinde ve üstündedir. Yürekleri çökerten o ateşin etrafı
yüksek sütunlarla çevrilmiştir ve kapıları bunu hak edenlerin üstüne kapatılacaktır.
|
| Mustafa İslamoğlu |
O öyle bir ateştir ki, bütün bir iç dünyalarını kaplayarak yükselir.
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
(6-7) Allah'ın tutuşturulmuş bir ateşidir. Öyle ki, yüreklerin üzerine yüklenecektir.
|
| Ömer Öngüt |
Öyle bir ateş ki, tırmanıp kalplerin üstüne çıkar.
|
| Şaban Piriş |
Kalplere işleyen...
|
| Sadık Türkmen |
Yüreklere işler.
|
| Seyyid Kutub |
Tırmanıp yüreklerin üstüne çıkan.
|
| Suat Yıldırım |
(6-7) Allah’ın tutuşturulmuş bir ateşidir. Bir ateş ki ta kalplere kadar işleyip yakar.
|
| Süleyman Ateş |
(Bir ateş) Ki gönüllere işler.
|
| Süleymaniye Vakfı |
Yüreklere kadar işleyen,
|
| Tefhim-ul Kuran |
Ki o, yüreklerin üstüne tırmanıp çıkmaktadır.
|
| Ümit Şimşek |
Yüreklere kadar işler.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Ki tırmanıp işler yüreklere.
|