| Abdulbaki Gölpınarlı |
O, öyle bir mâbuttur ki sizi yaratmıştır da sizden kâfir olan da vardır, inanan da ve Allah, ne yapıyorsanız görür.
|
| Abdullah Parlıyan |
Sizi O yarattı, dolayısıyla herbirinizin O'na iman etmesi lazımdır, ama buna rağmen sizden kimi inkâr ediyor, kimi de iman ediyor. Allah bütün yaptıklarınızı görür.
|
| Adem Uğur |
Sizi yaratan O'dur. Böyle iken kiminiz kâfir, kiminiz mümindir. Allah yaptıklarınızı görendir.
|
| Ahmed Hulusi |
"HÛ" ki, sizi yaratmış olandır! Buna göre kiminiz hakikat bilgisini inkâr edendir ve kiminiz de iman edendir! Allâh yaptıklarınızda Basıyr'dir.
|
| Ahmet Tekin |
O, sizi yaratandır. İçinizden kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip kâfir olanlar var. İçinizden mü’min olanlar da var. Allah işlediğiniz amelleri biliyor, görüyor.
|
| Ahmet Varol |
Sizi O yarattı. Böyleyken kiminiz kâfirdir, kiminiz mü'min. Allah yaptıklarınızı görmektedir.
|
| Ali Bulaç |
Sizi yaratan O'dur; buna rağmen sizden kiminiz kafirdir, kiminiz mü'min, Allah, yaptıklarınızı görendir.
|
| Ali Fikri Yavuz |
Sizi yaratan O’dur; öyle iken içinizden kimi kâfir oluyor, kimi mümin...Allah bütün yaptıklarınızı görendir.
|
| Ali Ünal |
Sizi yaratan O’dur; buna rağmen içinizden kimi kâfirdir kimi de mü’min. Allah, işlediğiniz her şeyi hakkıyla görmektedir.
|
| Bayraktar Bayraklı |
Sizi yaratan O'dur. Buna rağmen bazınız inkâr ediyor, bazınız da iman ediyor. Allah yaptıklarınızı görmektedir.
|
| Bekir Sadak |
Sizi yaratan O'dur; kiminiz inkarci kiminiz mumindir. Allah yaptiklariniz goren'dir.
|
| Celal Yıldırım |
Sizi O yarattı. İçinizden kiminiz kâfir, kiminiz mü'mindir. Allah, yaptıklarınızı görüp bilendir.
|
| Cemal Külünkoğlu |
Sizi yaratan O'dur. Öyle iken, kiminiz kâfirdir, kiminiz mü'min. Ve Allah her yaptığınızı hakkıyla görendir.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
Sizi yaratan O'dur; kiminiz inkarcı kiminiz mümindir. Allah yaptıklarınızı gören'dir.
|
| Diyanet Vakfi |
Sizi yaratan O'dur. Böyle iken kiminiz kâfir, kiminiz mümindir. Allah yaptıklarınızı görendir.
|
| Edip Yüksel |
Sizi O yarattı. Sonra kiminiz inkârcı olur, kiminiz de gerçeği onaylar. ALLAH tüm yaptıklarınızı Görendir.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Odur sizi yaratan, öyle iken içinizden kimi kâfir, kimi mü'min, bununla beraber Allah her ne yaparsanız görür
|
| Erhan Aktaş |
Sizi yaratan O’dur. Böyleyken; iman edeniniz var, kâfir olanınız var. Allah, yaptıklarınızı görmektedir.
|
| Gültekin Onan |
Sizi yaratan O'dur; buna rağmen sizden kiminiz kafirdir, kiminiz inançlı. Tanrı yaptıklarınızı görendir.
|
| Hakkı Yılmaz |
O, sizi oluşturandır. Artık, kiminiz kâfir; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden biridir, kiminiz mü’mindir. Ve Allah, yaptıklarınızı en iyi görendir.
|
| Harun Yıldırım |
Sizi yaratan O’dur. Buna rağmen kiminiz kâfir, kiminiz de mü’mindir. Şüphesiz Allah yaptıklarınızı en iyi görendir.
|
| Hasan Basri Çantay |
O, sizi yaratandır. Böyle iken kiminiz kâfir (oluyor), kiminiz mü'min. Allah ne yaparsanız, hakkıyle görendir.
|
| Hayrat Neşriyat |
Sizi yaratan O’dur; böyle iken kiminiz kâfirdir, kiminiz de mü’mindir. Allah ise, ne yaparsanız hakkıyla görendir.
|
| İbni Kesir |
Sizi yaratan O'dur. Böyle iken kiminiz kafir, kiminiz de mü'mindir. Allah; yaptıklarınızı görür.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Sizi yaratan O'dur. Buna rağmen sizin bir kısmınız kâfir ve bir kısmınız mü'min. Ve Allah, yaptıklarınızı en iyi görendir.
|
| Kadri Çelik |
Sizi yaratan O'dur; buna rağmen sizden kiminiz kâfirdir, kiminiz ise mümin. Allah, yapmakta olduklarınızı görendir.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Gayet tabi her ikinizi de yaratan O'dur. Kiminiz kafir, kiminiz mü'mindir Allah ne yaptığınızı, iman mı edip yoksa inkar mı ettiğinizi görendir.
|
| Mehmet Okuyan |
Sizi yaratan O’dur. Kiminiz kâfir, kiminiz mümindir. Allah yaptıklarınızı görendir.
|
| Muhammed Celal Şems |
Sizi ancak O, yaratmıştır. Aranızdan bazıları kâfir, aranızdan bazıları (ise) mümindir. Allah, bütün yaptıklarınızı görendir.
|
| Muhammed Esed |
Sizi yaratan O'dur. İçinizden kimi hakikati inkar eder, kimi de (ona) inanır. Ve Allah her yaptığınızı görür.
|
| Mustafa Çevik |
Ey insanlar! Sizi yaratıp bunca nimetlerle donatmasına rağmen, içinizden kiminiz Allah’a nankörlük ederek O’nunla birlikte başka ilahlar edinip, müşrik olmayı seçersiniz. Kiminiz de yalnız Allah’ı Rab ve ilah edinerek O’nun daveti olan İslamî hayatı yaşamayı seçerek mü’min olursunuz. Allah, her insanın yaptığı seçimi gören ve bilendir.
|
| Mustafa İslamoğlu |
Sizi yaratan O'dur; ama içinizden hakikati inkar eden de, hakikate iman eden de var: ve Allah yaptığınız her şeyi görendir.
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
O, o'dur ki, sizi yaratmıştır, öyle iken sizden kâfir de vardır ve sizden mü'min de vardır ve Allah, ne yapar olduğunuzu bihakkın görendir.
|
| Ömer Öngüt |
Sizi yaratan O'dur. Böyle iken kiminiz kâfir kiminiz de mümindir. Allah yaptıklarınızı görmektedir.
|
| Şaban Piriş |
Sizi yaratan O’dur. Sizden bir kısmınız kafir, bir kısmınız mümindir. Allah, yaptıklarınızı görmektedir.
|
| Sadık Türkmen |
O sizi yaratandır. Böyle iken kiminiz kâfir olmakta, kiminiz mümin. Allah yaptıklarınızı hakkıyla görendir.
|
| Seyyid Kutub |
Sizi yaratan Allah'tır. Bununla beraber kiminiz kâfirdir, kiminiz mü'min. Allah yaptıklarınızı görmektedir.
|
| Suat Yıldırım |
Sizin hepinizi yaratan O’dur. Öyle iken artık kiminiz kâfirdir, kiminiz mü’min. Allah yaptığınız her şeyi görür.
|
| Süleyman Ateş |
Sizi yaratan O'dur. Kiminiz kâfirdir, kiminiz mü'min. Allâh yaptıklarınızı görmektedir.
|
| Süleymaniye Vakfı |
Sizi yaratan O’dur. Sonra kiminiz ayetleri görmezlikten gelir, kâfir olur. Kiminiz de Allah’a güvenir, mümin olur. Yaptığınız her şeyi gören Allah’tır.
|
| Tefhim-ul Kuran |
Sizi yaratan O'dur; buna rağmen sizden kiminiz kâfirdir, kiminiz ise mü'min. Allah, yapmakta olduklarınızı görendir.
|
| Ümit Şimşek |
Sizi O yarattı; sonra kiminiz kâfir oldu, kiminiz mü'min. Allah ise bütün yaptıklarınızı görmektedir.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
O'dur sizi yaratan! Sizin bir kısmınız küfre sapmıştır, bir kısmınız iman etmiştir. Ve Allah, işleyip ürettiklerinizi çok iyi görmektedir.
|