28 - Kasas suresi 10. âyet meali

وَأَصْبَحَ فُؤَادُ أُمِّ مُوسَى فَارِغًا إِن كَادَتْ لَتُبْدِي بِهِ لَوْلَا أَن رَّبَطْنَا عَلَى قَلْبِهَا لِتَكُونَ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ
Ve asbaha fuâdu ummi mûsâ fârigâ(fârigan), in kâdet le tubdî bihî lev lâ en rabatnâ alâ kalbihâ li tekûne minel mu’minîn(mu’minîne).
  
ve asbaha ve sabahladı
fuâdu kalbi, gönlü
ummi annesi
mûsâ Musa
fârigan boş
in kâdet az kalsın, neredeyse
le mutlaka, elbette, muhakkak
tubdî açıklayacak
bi-hi onunla
lev lâ eğer olmasaydı
en rabatnâ rabıta kurmamız, bizim bağlamamız
alâ kalbi-hâ onun kalbine
li tekûne olman için
min el mu'minîne mü'minlerden
   
Abdulbaki Gölpınarlı Mûsâ'nın anası, gönlü bomboş bir halde kaldı, eğer inananlara katılması için gönlünü, bize bağlamasaydık nerdeyse açığa vuracaktı bunu.
Abdullah Parlıyan Bu arada Musa'nın annesi, yüreği acıyla dolup taşarak sabahı etti, öyle ki Allah'ın vaadine inananlardan olması için, kalbini güçlendirip yatıştırmasaydık, az daha saraya alınan O çocuğun, kendi evladı olduğunu açığa vuracaktı.
Adem Uğur Musa'nın anasının yüreğinde yalnızca çocuğunun tasası kaldı. Eğer biz, (vâdimize) inananlardan olması için onun kalbini pekiştirmemiş olsaydık, neredeyse işi meydana çıkaracaktı.
Ahmed Hulusi Musa'nın anasının gönlü çocuğundan başka şey düşünmez oldu. . . İman edenlerden olması için eğer güven duygusu vermeseydik, az kalsın onu açıklayacaktı.
Ahmet Tekin Mûsâ’nın annesinin kalbi, gönlü, zihni bomboş, sabahı sabah etti. Eğer biz, va’dimize inananlardan olması için onunla kalben râbıta kurmamış, iradesini güçlendirmemiş olsaydık, kesinlikle onu ele verecekti.
Ahmet Varol Musa'nın annesinin yüreği (çocuğundan başka bütün düşüncülerden) boş oldu. Eğer (vaadimize) inananlardan olması için kalbini pekiştirmiş olmasaydık neredeyse onu açığa vuracaktı.
Ali Bulaç Musa'nın annesi ise, yüreği boşluk içinde sabahladı. Eğer mü'minlerden olması için kalbi üzerinde (sabrı ve dayanıklılığı) pekiştirmemiş olsaydık, neredeyse onu(n durumunu) açığa vuracaktı.
Ali Fikri Yavuz Mûsa’nın anasının kalbi, evlâd derdinden başka her şeyden boş olarak sabahladı. Eğer vaadimizi tasdik edenlerden olması için kalbine sabır vermeseydik, az kalsın onu açığa vuracaktı (bu çocuk benimdir, diyecekti).
Ali Ünal Musa’nın annesi, içinde gittikçe büyüyen acı bir boşluk hissediyordu. Kendisine verdiğimiz sözün mutlaka gerçekleşeceğine tam bir güven duyabilmesi için kalbini pekiştirmeseydik, (çocuğuna kavuşma ümit ve arzusu içinde) O’nunla ilgili bütün sırları neredeyse açığa vuracaktı.
Bayraktar Bayraklı Mûsâ'nın annesi, pek kaygılandı. Güvende olması için kalbini pekiştirmeseydik, neredeyse durumu açığa vuracaktı.
Bekir Sadak Musa'nin annesi, gonlu bombos sabahi etti, oglundan baska bir sey dusunemiyordu. Allah'in vadine iyice inanmasi icin kalbini pekistirmeseydik, neredeyse saraya alinan cocugun kendi oglu oldugunu aciga vuracakti.
Celal Yıldırım Musa'nın anası ise, yüreği bomboş olarak sabahladı. (Hakk'ın verdiği sözün eninde sonunda gerçakleşeceğine) inananlardan olması için onun kalbini güçlendirip yatıştırmasaydık, neredeyse olup biteni açığa vuracaktı.
Cemal Külünkoğlu Musa'nın annesi, gönlü bomboş, (ümidini yitirmiş olarak) sabaha kadar oğlunu düşündü. Eğer biz, vaadimize inananlardan olması için kalbini (sabırla) iyice pekiştirmemiş olsaydık, (saraya alınan çocuğun) kendi oğlu olduğunu açığa vuracaktı.
Diyanet İşleri (eski) Musa'nın annesi, gönlü bomboş sabahı etti, oğlundan başka bir şey düşünemiyordu. Allah'ın vaadine iyice inanması için kalbini pekiştirmeseydik, neredeyse saraya alınan çocuğun kendi oğlu olduğunu açığa vuracaktı.
Diyanet Vakfi Musa'nın anasının yüreğinde yalnızca çocuğunun tasası kaldı. Eğer biz, (vâdimize) inananlardan olması için onun kalbini pekiştirmemiş olsaydık, neredeyse işi meydana çıkaracaktı.
Edip Yüksel Musa’nın annesinin gönlü bomboş sabahladı. Gerçeği onaylaması için gönlünü pekiştirmeseydik, neredeyse durumu açığa vuracaktı.
Elmalılı Hamdi Yazır Musânın anasının gönlü ise bomboş sabahı etti, az daha onu açıverecekti: kalbine râbıta vermese idik eğer iymanlılardan olsun diye
Erhan Aktaş Musa’nın annesi gönlü boş olarak sabahladı. Eğer Biz sözümüze güvenenlerden olması için gönlünü pekiştirmeseydik az kalsın durumu açığa vuracaktı.
Gültekin Onan Musa'nın annesi ise, yüreği (fuadü) boşluk içinde sabahladı. Eğer inançlılardan olması için kalbi üzerinde (sabrı ve dayanıklılığı) pekiştirmemiş olsaydık, neredeyse onu(n durumunu) açığa vuracaktı.
Hakkı Yılmaz Mûsâ'nın anasının yüreği bomboş sabahladı. –Eğer Biz, inananlardan olması için onun kalbini pekiştirmemiş olsaydık, neredeyse o'nu açığa vuracaktı.–
Harun Yıldırım Musa'nın anasının yüreğinde yalnızca çocuğunun tasası kaldı. Eğer biz, (vâdimize) inananlardan olması için onun kalbini pekiştirmemiş olsaydık, neredeyse işi meydana çıkaracaktı.
Hasan Basri Çantay Musânın anası — yüreği (evlâdından başka bir şeyden) bomboş olarak — sabahladı. Eğer (Allahın vadine) inananlardan olması için kalbine (sabr-ü sükûn ile) rabıta vermeseydik az daha onu mutlak açığa vuracakdı.
Hayrat Neşriyat Mûsâ’nın annesinin gönlü ise, (çocuğundan başka herşeyden) bomboş olaraksabahladı. Eğer (va'dimize) inananlardan olması için kalbini (sabırla) takviye etmiş olmasaydık, nerede ise onu(n kendi çocuğu olduğunu) açığa vuracaktı.
İbni Kesir Musa'nın annesi, yüreği bomboş sabah etti. Şayet inananlardan olması için kalbini pekiştirmemiş olsaydık; neredeyse onu açığa vuracaktı.
İskender Evrenosoğlu Ve Musa (A.S)'ın annesi gönlü boş olarak sabahladı. Mü'minlerden olması için onun kalbini Bize bağlamasaydık (rabıta kurmasaydık), az daha (durumu) açıklayacaktı.
Kadri Çelik Musa'nın annesinin kalbi, (kendisine yapılan vahiy nedeniyle her türlü hüzün ve kederden) arınmış olarak sabahladı. Eğer müminlerden olması için kalbini pekiştirmemiş olsaydık, neredeyse onu (Musa'nın durumunu) açığa vuracaktı.
Mehmet Ali Eroğlu Kaygı ve boşluk içinde, Musa'nın annesi sabahladı. İnanlardan olması için kalbine eğer, Açık bir bağ vermeseydik, az kalsın böylesi bir durumu açığa vururdu. (O korunmuştur.)
Mehmet Okuyan Musa’nın annesinin kalbi korku dolmuştu. İnanıp güvenenlerden olması için kalbine dayanıklılık vermemiş olsaydık neredeyse işi açığa vuracaktı.
Muhammed Celal Şems Musa’nın annesinin kalbi (endişelerden) kurtuldu. Müminlerden olsun diye Biz kalbini güçlendirmeseydik, o neredeyse (bu sırrını) açıklayacaktı.
Muhammed Esed Bu arada, Musa'nın annesi yüreği acıyla dolup taşarak sabahı etti; öyle ki, eğer (sözümüze olan) inancını sonuna kadar canlı tutması için yüreğini iyice güçlendirmemiş olsaydık o'nun kim olduğunu az kalsın açığa vuracaktı.
Mustafa Çevik Diğer taraftan Musa’nın annesi, gönlü çocuğunun acısıyla o gece sabahı zor etti, şayet vaadimize güvenmesi için kalbini pekiştirmeseydik az kalsın onlara gidip, “Bu benim çocuğum.” diyecekti.
Mustafa İslamoğlu Bu arada Musa'nın annesi, gönlü onun acısıyla dolu olarak sabahı etti. Öyle ki (vaadimize) inanıp güvenenlerden biri olması için kalbini sımsıkı pekiştirmiş olmasaydık, az kalsın onun kimliğini açığa vuracaktı.
Ömer Nasuhi Bilmen Mûsa'nın validesinin kalbi bomboş olarak sabahladı. Eğer inananlardan olsun diye O'nun kalbine bir rabıta vermese idik az kaldı onu açığa vuracaktı.
Ömer Öngüt Musa'nın annesi gönlü bomboş sabahı etti. Eğer biz, vaadimize inananlardan olması için onun kalbini iyice pekiştirmemiş olsaydık, neredeyse işi açığa vuracaktı.
Şaban Piriş Musa’nın annesi kalbi bomboş olarak sabah etti. Müminlerden olması için kalbini pekiştirmemiş olsaydık neredeyse işi açığa vuracaktı.
Sadık Türkmen Musa’nın annesi ise gönlü bomboş olarak sabahladı. Neredeyse işi açığa vuracaktı; inananlardan olması için kalbini pekiştirmemiş olsaydık!
Seyyid Kutub Musa'nın annesi, gönlü bomboş, sabaha kadar oğlunu düşündü. Eğer biz, vaadimize inananlardan olması için kalbini iyice pekiştirmemiş olsaydık, saraya alınan çocuğun oğlu olduğunu açığa vuracaktı.
Suat Yıldırım Mûsâ’nın annesi, çocuğunun Firavun’un eline geçtiğini öğrenince aklı başından gitti, onun dışındaki her şeyi unuttu. Eğer, Biz vâdimize inananlardan olması için kalbine sabır kuvveti vermeseydik, neredeyse işi açığa vuracak, gidip çocuğa sahip çıkacaktı.
Süleyman Ateş Mûsâ'nın annesinin gönlü bomboş sabahladı (meraktan çıldıracak oldu). Eğer biz, (va'dimize) inananlardan olması için onun kalbini iyice pekiştirmemiş olsaydık, neredeyse işi açığa vuracaktı.
Süleymaniye Vakfı Musa’nın anası, içinde bir umudu kalmamış olarak sabaha çıktı. Güvenini yitirmesin diye kalbini tutmasaydık neredeyse her şeyi açığa vuracaktı.
Tefhim-ul Kuran Musa'nın annesi ise, yüreği boşluk içinde sabahladı. Eğer mü'minlerden olması için kalbi üzerinde (sabrı ve dayanıklılığı) pekiştirmemiş olsaydık, neredeyse onu(n durumunu) açığa vuracaktı.
Ümit Şimşek Musa'nın annesi ise, aklı başından uçacak gibiydi. Vaadimize inanması için onun kalbine sebat vermeseydik, neredeyse işi açığa vuracaktı.
Yaşar Nuri Öztürk Mûsa'nın annesinin kalbi ise bomboş bir halde sabahladı. Eğer inananlardan olması için kalbine bir bağ vermeseydik, onu açığa vuracak bir durumdaydı.

Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.