| Abdulbaki Gölpınarlı |
De ki: O halde reddedilemeyecek kesin delil, ancak Allah'ındır, elbette dileseydi hepinizi de doğru yola sevk ederdi.
|
| Abdullah Parlıyan |
De ki: Öyleyse bilin ki, yalnız Allah katındadır her gerçeğin kesin ve üstün delili; eğer O dileseydi tümünüzü doğru yola iletirdi.
|
| Adem Uğur |
De ki: Kesin delil, ancak Allah'ındır. Allah dileseydi elbette hepinizi doğru yola iletirdi.
|
| Ahmed Hulusi |
De ki: "Hüccetül'Baliğa (açık kesin delil) Allâh'ındır". . . Eğer dileseydi, elbette hepinizi hidâyete erdirirdi.
|
| Ahmet Tekin |
'Kesin, sağlam ve maksada ulaştıran delil Allah’ındır. Allah’ın sünneti, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygun olsaydı, hepinizi doğru yola iletirdi.' de.
|
| Ahmet Varol |
De ki: 'En sağlam delil Allah'ın delilidir. Allah dileseydi hepinizi doğru yola eriştirirdi.'
|
| Ali Bulaç |
De ki: "En 'üstün ve apaçık' delil Allah'ındır. Eğer O dileseydi elbette tümünüzü hidayete yöneltip iletirdi."
|
| Ali Fikri Yavuz |
De ki: “-Tam hüccet Allah’ındır. O dileseydi, elbette hepinizi birden hidayete erdirirdi.”
|
| Ali Ünal |
De ki: “(Lehinizde veya aleyhinizde) kesin ve eksiksiz delil Allah’ındır. (O ne şirki diler, ne de haramın helâl, helâlin haram kılınmasını). Eğer O (iradenizi iptal ederek hakkınızda) bir şey dileyecek olsa idi, (sizi iman etmeye mecbur bırakır ve) hepinizi doğru yola iletirdi.
|
| Bayraktar Bayraklı |
De ki: “Kesin delil Allah'a aittir. Allah dileseydi elbette hepinizi doğru yola iletirdi.”
|
| Bekir Sadak |
«stun delil Allah'in delilidir. O dileseydi hepinizi dogru yola eristirirdi» de.
|
| Celal Yıldırım |
De ki: En kesin ve üstün delil Allah'ındır; dileseydi hepinizi doğru yola eriştirirdi, (ama öyle bir kanun koymadı, size akıl ve yetenek verip doğru ve eğri yolu göstererek sizi serbest bıraktı).
|
| Cemal Külünkoğlu |
De ki: “En kesin delil, Allah'ın tekelindedir. Eğer O dileseydi (sizler de isteseydiniz), hepinizi doğru yola iletirdi.”
|
| Diyanet İşleri (eski) |
'Üstün delil Allah'ın delilidir. O dileseydi hepinizi doğru yola eriştirirdi' de.
|
| Diyanet Vakfi |
De ki: Kesin delil, ancak Allah'ındır. Allah dileseydi elbette hepinizi doğru yola iletirdi.
|
| Edip Yüksel |
De ki: “En güçlü delil ALLAH’ındır. Dileseydi, elbette hepinizi doğruya ulaştırırdı.”
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
İşte, de, hucceti baliğa ancak Allahın; evet, o dilese idi sizi hep birden hidayete erdirirdi
|
| Erhan Aktaş |
De ki: “Üstün hüccet1 Allah’ındır. Eğer Allah dileseydi2 elbette hepinizi hidayete iletirdi.”
1- Dayanak. Tutanak, belge, mahkemeye sunulan belge. 2- Uygun görseydi. Hak etseydiniz.
|
| Gültekin Onan |
De ki: "En 'üstün ve apaçık' delil Tanrı'ındır. Eğer O dileseydi elbette tümünüzü hidayete yöneltip iletirdi."
|
| Hakkı Yılmaz |
De ki: “İşte, en kesin ve üstün delil, Allah'ındır. O nedenle eğer Allah dileseydi, elbette hepinize kılavuz olurdu.”
|
| Harun Yıldırım |
De ki: “Apaçık delil Allah’ındır. O dileseydi elbette hepinizi hidayete erdirirdi.”
|
| Hasan Basri Çantay |
Söyle (onlara): «(Madem ki öyle bir ilminiz yokdur) o halde tam ve kâmil hüccet Allahın (hücceti) dir. İşte eğer O, dileseydi topunuzu birden elbette hidâyete kavuşdururdu».
|
| Hayrat Neşriyat |
De ki: 'Öyle ise en mükemmel delil Allah’ındır. O hâlde (O) dileseydi, elbette sizi hep berâber hidâyete erdirirdi. (Ama O, sizi kendi irâdenize bıraktı.)'
|
| İbni Kesir |
De ki: Üstün ve mükemmel hüccet Allah'ındır. Eğer O, dileseydi hepinizi birden hidayete kavuştururdu.
|
| İskender Evrenosoğlu |
De ki: “Artık en kuvvetli delil, Allah'ındır. Öyleyse eğer O (Allah) dileseydi, elbette sizin hepinizi hidayete erdirirdi.”
|
| Kadri Çelik |
“Yetkin delil Allah'ındır. O dileseydi hepinizi birden hidayete eriştirirdi” de.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Nitekim de ki: "Apaçık delil Allah'ındır. Dileseydi hepinizi hidayete erdirirdi."
|
| Mehmet Okuyan |
De ki: “Kesin (en üstün) delil, yalnızca Allah’a aittir. (Allah) dileseydi elbette hepinizi doğru yola ulaştırırdı.”
|
| Muhammed Celal Şems |
De ki: “En etkili delil, ancak Allah Katındadır. O, dileseydi hiç şüphesiz hepinizi doğru yola iletirdi.”
|
| Muhammed Esed |
De ki: "Öyleyse (bilin ki) yalnız Allah katındadır (her hakikatin) kesin delili; O dileseydi tümünüzü doğru yola yöneltirdi".
|
| Mustafa Çevik |
De ki: “En sağlam, en mükemmel delil ve gerçek olan yalnızca Allah’ın vahyi ile bildirdikleridir. Şayet siz isteseydiniz Allah sizi de doğru yola yöneltirdi.”
|
| Mustafa İslamoğlu |
De ki: "İyi bilin ki, yalnız Allah katındadır hakikaten en kesin delili; ve O dileseydi, hepinizi doğru yola yöneltirdi.
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
De ki: «Hüccet-i bâliğa, Allah Teâlâ'ya mahsustur. Eğer o dileseydi elbette hepinizi hidâyete erdirirdi.»
|
| Ömer Öngüt |
De ki: “Kesin delil Allah'ın delilidir. O dileseydi elbette hepinizi hidayete kavuştururdu. ”
|
| Şaban Piriş |
De ki: -Tam ve kamil delil Allah’ın delilidir. O, dileseydi hepinizi doğru yola çıkarırdı.
|
| Sadık Türkmen |
De ki: “Üstün ve kesin kanıt Allah’ındır. O dileseydi (size özgür irade vermeseydi), hepinizi zorunlu olarak doğru yola iletirdi.”
|
| Seyyid Kutub |
De ki; «Yetkin delil, Allah'ın tekelindedir. Eğer O dileseydi, hepinizi doğru yola iletirdi.»
|
| Suat Yıldırım |
De ki: En kesin ve mükemmel delil, Allah’ındır. Evet, O dileseydi hepinizi doğru yola koyardı.
|
| Süleyman Ateş |
De ki: "Üstün delil, Allâh'ındır. Allâh dileseydi, elbette hepinizi doğru yola iletirdi."
|
| Süleymaniye Vakfı |
De ki “Susturucu delil Allah’ınkidir: Eğer tercihi Allah yapsaydı elbette hepinizi yola getirirdi[*].
[*] Çünkü Allah emrini verdikten sonra bir şeyin olmaması mümkün değildir. İnsanların müslüman olmaları için emir çıksa o emir herkes için çıkardı. O zaman da imtihanın bir anlamı kalmazdı.
|
| Tefhim-ul Kuran |
De ki: «En 'üstün ve apaçık' delil Allah'ındır. Eğer o dileseydi elbette tümünüzü hidayete yöneltip iletirdi.»
|
| Ümit Şimşek |
De ki: Tam ve kesin delil Allah'ındır. O dileseydi, hepinizi birden doğru yola eriştirirdi.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
En mükemmel kanıt Allah'ındır. O dileseydi hepinizi toptan doğru yola iletirdi.
|