6 - En’âm suresi 123. âyet meali

وَكَذَلِكَ جَعَلْنَا فِي كُلِّ قَرْيَةٍ أَكَابِرَ مُجَرِمِيهَا لِيَمْكُرُواْ فِيهَا وَمَا يَمْكُرُونَ إِلاَّ بِأَنفُسِهِمْ وَمَا يَشْعُرُونَ
Ve kezâlike cealnâ fî kulli karyetin ekâbire mucrimîhâ li yemkurû fîhâ, ve mâ yemkurûne illâ bi enfusihim ve mâ yeş’urûn(yeş’urûne).
  
ve kezâlike ve bunun gibi, böylece
cealnâ kıldık, yaptık
fî kulli karyetin her kasabada, şehirde
ekâbire önde gelenler, liderler
mucrimî-hâ onun mücrimlerini (günah işleyenlerini)
li yemkurû sahtekârlık, hile yapsınlar diye (yapmaları için)
fî hâ orada
ve mâ yemkurûne ve hile yapamazlar, aldatmazlar
illâ ancak, sadece
bi enfusi-him kendilerini
ve mâ yeş'urûne ve farkında değiller
   
Abdulbaki Gölpınarlı Ve böylece her şehirde, hîleler, düzenler kursunlar diye o şehrin günahkârlarını büyülttük, yücelttik, onlar ancak kendilerine karşı hîlekârlıkta bulunurlar ama bilmezler.
Abdullah Parlıyan İşte bunun gibi, her ülkenin önde gelenlerini, hile ve entrika peşinde koşan suçlular durumuna sokarız. Ama çevirdikleri entrikalar, yalnız kendi aleyhlerine olur da, onu anlamazlar.
Adem Uğur Böylece biz, her kasabada, oralarda bozgunculuk yapmaları için, günahkârlarını liderler yaptık. Onlar yalnız kendilerini aldatırlar, ama farkında olmazlar.
Ahmed Hulusi Böylece her şehirde ekâbiri (önde gelenleri), oranın suçluları kıldık ki, orada tuzak kursunlar. . . (Gerçekte) kendilerinden başkasına tuzak kurmuyorlar, farkında değiller!
Ahmet Tekin Senin İslama davetine karşı savaş açan fasıkları, müşrikleri Mekkede güç-kuvvet, servet ve iktidar sahipleri haline getirdiğimiz gibi, İslama planlı cephe alarak müslümanlığı, müslüman nesilleri yozlaştıran, yok eden suçluları her ülkede büyük servet, güç ve iktidar sahipleri haline getirdik. Onlar bulundukları ülkelerde halkı hak yoldan uzaklaştırıyor, aldatıyor, asılsız iddialarını, soygun düzenlerini yürütmeyi sürdürüyorlar. Gerçekte onlar kendilerini ve birbirlerini aldatmaya devam ediyorlar. Bunun farkında değiller.
Ahmet Varol Bu şekilde her kentin suçlularını orada hile yapsınlar diye ileri gelen kimseler kıldık. Onlar gerçekte ancak kendilerine hile yapmaktadırlar ama bunun bilincinde değiller.
Ali Bulaç Böylece biz, her ülkenin önde gelenlerini -orada hileli düzenler kursunlar diye- oranın suçlu günahkarları kıldık. Oysa onlar, hileli düzeni ancak kendilerine kurarlar da bunun şuuruna varmazlar.
Ali Fikri Yavuz Mekke’de olduğu gibi, her beldede de en büyük günâhkârları (mücrimleri yüksek) mevkide bulunduruyoruz ki, orada hile yapsınlar. Halbuki onlar, hileyi ancak kendilerine yapıyorlar da farkında değillerdir.
Ali Ünal Bu şekilde, her ülkede kendilerine yüksek mevki ve servet verdiğimiz önde gelen pek çoklarını, (iradelerini o yönde kullandıkları için tekvinî kanunlarımıza göre) o ülkenin sürekli günah hasadıyla meşgul bulunan gerçek suçluları kılarız ve onlar, (mevkilerini ve servetlerini korumak için ve mü’minler aleyhinde) daima tuzaklar kurarlar. Ama kurdukları tuzaklar sadece kendi aleyhlerinedir ama, bunun bile farkında değillerdir.
Bayraktar Bayraklı Böylece biz her kasabada, oralarda bozgunculuk yapmaları için günahkârlarını liderler yaptık. Onlar yalnız kendilerini aldatırlar, ama farkında olmazlar.
Bekir Sadak Bunun gibi, her kasabanin bir takim ileri gelenlerini orada hile yapan suclular kildik. Oysa yalniz kendilerine hile yaparlar da farkina varmazlar.
Celal Yıldırım İşte bunun gibi, her kasabanın ileri gelenlerini, orada hile yapıp birtakım işler çevirsinler diye o kasabanın suç işleyenleri yaptık. Oysa onlar ancak kendilerini aldatıp hile yaparlar da farkında olmazlar.
Cemal Külünkoğlu Ve işte böylece biz, her kasaba ve şehrin günahkârlarını -orada hileli düzenler kursunlar diye- (fırsat verip) oranın ileri gelenleri durumuna getirdik. Oysa onlar, hileli düzeni ancak kendilerine kurarlar da bunun farkına varmazlar.
Diyanet İşleri (eski) Bunun gibi, her kasabanın bir takım ileri gelenlerini orada hile yapan suçlular kıldık. Oysa yalnız kendilerine hile yaparlar da farkına varmazlar.
Diyanet Vakfi Böylece biz, her kasabada, oralarda bozgunculuk yapmaları için, günahkârlarını liderler yaptık. Onlar yalnız kendilerini aldatırlar, ama farkında olmazlar.
Edip Yüksel Her ülkenin önde gelen suçlularına, orada hile ve entrika yapmaları için izin verdik. Aslında kendilerinden başkasını kandırmıyorlar. Ama farkında değiller.
Elmalılı Hamdi Yazır Böyle her karyede de mücrimlerinin büyüklerini mevki'de bulundurmaktayızdır ki orada mekir yapsınlar, halbuki bunlar, mekri başkasına değil kendilerine yapıyorlar da farkına varmıyorlar
Erhan Aktaş Böylece her kentin ileri gelenlerini, aldatmalarından ötürü oranın suçluları yaptık. Onlar kendilerinden başkasını aldatmıyorlar ama bunun bilincinde değiller.
Gültekin Onan Böylece biz, her ülkenin önde gelenlerini -orada hileli düzenler kursunlar diye- oranın suçlu günahkarları kıldık. Oysa onlar, hileli düzeni ancak kendilerine kurarlar da bunun şuuruna varmazlar.
Hakkı Yılmaz Ve Biz böylece, her kentte ileri gelenleri, orada hileler çevirsinler diye oranın suçluları yaptık. Hâlbuki bunlar, kötülüğü yalnızca kendilerine yapıyorlar da farkına varmıyorlar.
Harun Yıldırım Böylece biz her ülkenin önde gelenlerini –orada hileli düzenler kursunlar diye günahkârları kıldık. Oysa onlar hileli düzeni ancak kendilerine kurarlar da farkına varmazlar!..
Hasan Basri Çantay (Mekkede olduğu gibi) her şehir ve kasabada da oraların günahkârlarını, o yerlerde hıylekârlık etsinler diye, büyük (tanınmış) adamlar (dan) yapdık. Halbuki onlar hıylekârlığı (başkasına değil) ancak kendilerine yaparlarda farkında olmazlar.
Hayrat Neşriyat Ve böylece, her şehirde oranın günahkârlarını, ileri gelenler kıldık ki, orada(insanları, îmandan men' etmek için kendilerince) tuzak kursunlar! Hâlbuki ancak kendilerine tuzak kurarlar da farkına varmazlar.
İbni Kesir Ve böylece her kasabada hile yapsınlar diye oranın ileri gelenlerini suçlular kıldık. Halbuki yalnız kendilerine hile yaparlar da farkına varmazlar.
İskender Evrenosoğlu Ve işte böylece, her kasabada (şehirde) onun mücrimlerini (günah işleyenlerini), orada sahtekârlık (hile) yapmaları için liderler yaptık. Kendilerinden başkasını aldatmazlar ve farkında değiller.
Kadri Çelik İşte (karanlıklarda kaldıkları için), her ülkede bir takım ileri gelen suçlular da karar kıldık ki orada hilede bulunsunlar. Oysa yalnız kendilerine hilede bulunurlar da farkında değiller.
Mehmet Ali Eroğlu Ayrıca her ülkenin önde gelenleri hile ve düzenler kursunlar! Makamlarıyla, büyültüp yücelterek onları, kıldık günahkarlar. Elbette onlar kendilerine düzen kurarlar ama şuurunda değillerdir.
Mehmet Okuyan Böylece biz her şehirde oranın suçlularını liderler yaptık; sonunda oralarda bozgunculuk yapmayı tercih ederler. Onlar, kendilerinden başkasını aldatamazlar; (fakat) farkında olmazlar.
Muhammed Celal Şems Böylece Biz, her kasabanın suçlularına, orada (peygamberler aleyhine) planlar kursunlar diye, liderler tayin ettik. (Onlar,) ancak kendilerine karşı planlar kurmuş olurlar ve farkında (da) olmazlar.
Muhammed Esed Ve işte böylece her ülkenin önde gelenlerini, hile ve entrika peşinde koşan suçlular durumuna sokarız: ama çevirdikleri entrikalar yalnız kendi aleyhlerine olur; ve onu da anlamazlar.
Mustafa Çevik 122-124 Hiç manen ölmüş, karanlıklar içinde bocalayan kimse ile Allah’ın kendisini gerçeklerle buluşturup, imanla tanıştırıp, hayata kavuşturduğu kimsenin durumu bir olur mu? Fakat gel gör ki karanlıktan aydınlığa çıkmak istemeyen, bataklıkta yaşamak kendisine güzel görünen kimseyi hakikate inandıramazsın. Biz bir ülkede halkının istemesi ile o ülkenin önde gelen müşriklerinin şirk sistemleri kurmalarına engel olmayız. Sonra da onlar orada her türlü hile, düzenbazlık, entrika ve zulüm yapmaya başlarlar, aslında onlar böyle yapmakla kendi kuyularını kazarlar fakat bunun farkında olmazlar. Böylelerine ne zaman Allah’ın âyetleri tebliğ edilip de ona uymaya davet edilseler, hemen “Allah’ın peygamberlerine gelen âyetlerin benzerleri bize de gelmedikçe asla bunlara inanmayacağız.” derler. Oysa Allah, vahyi ve peygamberliği kime vereceğini çok iyi bilir. Bunlar elbette işledikleri suçların cezasını, Hesap Günü Allah’ın huzurunda toplandıklarında, şiddetli bir azapla karşılaşarak çekmeye başlayacaklar.
Mustafa İslamoğlu Ve böylece her ülkede, entrika ve hile düzenini kuran düzenbaz suçluları oranın el üstünde tutulan kimseleri yaparız: Fakat çevirdikleri entrikalar yalnız kendi aleyhlerine olur da, onu dahi anlamazlar.
Ömer Nasuhi Bilmen Ve böylece her bir beldede günahkârlarını büyükler kıldık ki, orada hilede bulunsunlar. Halbuki, onlar hilekarlık yapmazlar, ancak kendilerine yapmış olurlar da farkına varamazlar.
Ömer Öngüt Böylece biz her memleketin ileri gelenlerini (kodamanlarını veya idarecilerini) en büyük günahkârlar yaptık ki, orada hileler çevirsinler. Halbuki onlar aslında yalnız kendilerini aldatıp hile yaparlar, amma farkında olmazlar.
Şaban Piriş Keza her memleketin suçlularını, orada hile düzmeleri için iş başına getirdik. Oysa yalnız kendilerine hile yaparlar da farkında olmazlar.
Sadık Türkmen Böylece (helak edilen) her kentin ileri gelenleri, oranın suçluları oldular, orada hile yaptılar! Oysa onlar, kendilerinden başkasına hile yapamadılar, ama farkında değiller!
Seyyid Kutub Tıpkı bunun gibi her kentin kimi ileri gelenlerini o kentin hakka karşı komplo düzenleyen azılı günahkârları yaptık. Aslında onlar kendilerine karşı komplo düzenlerler, ama bunun farkında değildirler.
Suat Yıldırım Mekke’de olduğu gibi her şehirde de ileri gelen mücrimleri, yüksek mevkilerde bulundururuz ki oralarda hîleler çevirsinler. Onlar böyle yapmakla kendilerini aldatırlar da farkında olmazlar.
Süleyman Ateş Böylece her kentin büyüklerini, oranın suçluları yaptık ki, orada tuzak kursunlar (her kentin ileri gelenlerine, tuzak kurmaları için fırsat verdik). Onlar kendilerinden başkasına tuzak kurmuyorlar, ama farkında değiller.
Süleymaniye Vakfı İşte böyle; her kentin günahkârlarını oranın büyükleri haline getiririz ki tuzaklar kursunlar. Aslında tuzakları kendilerine kurarlar ama farkında olmazlar.
Tefhim-ul Kuran Böylece biz, her ülkenin önde gelenlerini -orada hileli düzenler kursunlar diye- oranın suçlu-günahkârları kıldık. Oysa onlar, hileli düzeni ancak kendilerine kurarlar da bunun şuuruna varmazlar.
Ümit Şimşek Mekke'de olduğu gibi, her beldede Biz oranın mücrimlerini, tuzaklarını kurmalarına fırsat vermek için, büyük mevkilere getirdik. Aslında onlar kendilerine tuzak kuruyorlar da farkına varmıyorlar.
Yaşar Nuri Öztürk Biz bu şekide her kentte/her medeniyette kodamanları, o kent ve medeniyetin suçluları yaptık ki, orada oyunlar tezgâhlayıp tuzaklar kursunlar. Aslında onlar öz benliklerinden başkasına oyun oynamıyorlar ama farkında değillir.

Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.